Bir gün uyanacağız
Kabr-i şerîfi Hizan’ın Gayda köyünde bulunan Sıbgatullah Arvâsî hazretleri, bir gün bâzı gençlere;
- Evlâtlar! Tavşan gibi, gözleri açık uyku ne zamana kadar sürecek! Bir gün gelecek ki, hepimizi uyandıracaklar. Ama o uyanmanın faydası olmayacak, buyurdu.
Gençler;
- Bize nasihatiniz nedir? dediler.
- Kötü kimselerle arkadaşlık etmeyin, buyurdu. Onlarla görüşmek, öldürücü zehirdir. “Kötü arkadaş”la görüşmekten, “Arslan”dan kaçar gibi, hattâ daha çok kaçmalıdır.
Şaşırdılar:
- Bu kadar mı tehlikeli efendim?
- Elbette. Çünkü arslan, insanın yalnız cânını alır. Kötü arkadaş ise dînini, îmanını alır. Onlarla berâber olmak, insanı “Sonsuz felâket”e sürükler.
Müminin güzelliği
Bir gün de, bazı sevdiklerine;
- Müminin güzelliği ne ile ölçülür, biliyor musunuz? diye sordu.
- Bilmiyoruz, dediler.
- Müminin güzelliği, ne namaz kılmasıyla, ne de orucuyla belli olmaz, buyurdu.
Merak ettiler:
- Ya neyle belli olur hocam?
- Kalb kırmamasıyla belli olur.
Dünyada en güzel şey
Bir gün de bazı gençlere;
- Bu dünyâda en güzel şey nedir, biliyor musunuz? diye sordu
- Bilmiyoruz, dediler.
- En güzel şey, “Dünyâya düşkün olmamak”tır, buyurdu.
Sordu yine:
- Altın’dan kıymetli olan şey nedir peki?
- Bilmiyoruz, nedir hocam?
Buyurdu ki:
- Onu başkasına vermektir.
İnsanın kıymeti
Bir gün de sevdiği bir genç;
- Efendim, insanın kıymeti ne ile ölçülür? diye sordu bu zata.
Cevaben;
- İnsanın kıymeti, “Takvâsı” ile ölçülür, buyurdu.
- Takvâ nedir hocam?
- Takvâ, Allah’tan korkup günah işlememektir. Ama bu korku, çocuğun annesinden korkması gibi olmalıdır.
- Nasıl yâni?
- Annesi onu azarlasa, dövse de, çocuk yine döner, annesine sarılır.
Kabr-i şerîfi Hizan’ın Gayda köyünde bulunan Sıbgatullah Arvâsî hazretleri, bir gün bâzı gençlere;
- Evlâtlar! Tavşan gibi, gözleri açık uyku ne zamana kadar sürecek! Bir gün gelecek ki, hepimizi uyandıracaklar. Ama o uyanmanın faydası olmayacak, buyurdu.
Gençler;
- Bize nasihatiniz nedir? dediler.
- Kötü kimselerle arkadaşlık etmeyin, buyurdu. Onlarla görüşmek, öldürücü zehirdir. “Kötü arkadaş”la görüşmekten, “Arslan”dan kaçar gibi, hattâ daha çok kaçmalıdır.
Şaşırdılar:
- Bu kadar mı tehlikeli efendim?
- Elbette. Çünkü arslan, insanın yalnız cânını alır. Kötü arkadaş ise dînini, îmanını alır. Onlarla berâber olmak, insanı “Sonsuz felâket”e sürükler.
Müminin güzelliği
Bir gün de, bazı sevdiklerine;
- Müminin güzelliği ne ile ölçülür, biliyor musunuz? diye sordu.
- Bilmiyoruz, dediler.
- Müminin güzelliği, ne namaz kılmasıyla, ne de orucuyla belli olmaz, buyurdu.
Merak ettiler:
- Ya neyle belli olur hocam?
- Kalb kırmamasıyla belli olur.
Dünyada en güzel şey
Bir gün de bazı gençlere;
- Bu dünyâda en güzel şey nedir, biliyor musunuz? diye sordu
- Bilmiyoruz, dediler.
- En güzel şey, “Dünyâya düşkün olmamak”tır, buyurdu.
Sordu yine:
- Altın’dan kıymetli olan şey nedir peki?
- Bilmiyoruz, nedir hocam?
Buyurdu ki:
- Onu başkasına vermektir.
İnsanın kıymeti
Bir gün de sevdiği bir genç;
- Efendim, insanın kıymeti ne ile ölçülür? diye sordu bu zata.
Cevaben;
- İnsanın kıymeti, “Takvâsı” ile ölçülür, buyurdu.
- Takvâ nedir hocam?
- Takvâ, Allah’tan korkup günah işlememektir. Ama bu korku, çocuğun annesinden korkması gibi olmalıdır.
- Nasıl yâni?
- Annesi onu azarlasa, dövse de, çocuk yine döner, annesine sarılır.