Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Arkadaslar seytana uymayalım (1 Kullanıcı)

emre_celil

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2009
Mesajlar
18
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
ŞEYTAN’IN MEKTUBU
Seni dün günlük islerini yaparken gördüm.
Namaz kilmadan, dua etmeden bir günü daha geçirdin.
Hatta yemek yerken ve yatarken bile dua etmek için vakit ayirmadin.
Çok nankörsün! Seninle gurur duyuyorum.
Benimle oldugun için çok mutlu oldugumu söyleyemem.
Hatirliyormusun? Senelerdir beraberiz ama seni hala sevmiyorum.
Dogruyu söylemek gerekirse:
Senden Allah'tan nefret ettigim için nefret ediyorum.
Allah beni cennetten attigi için bende seni kullaniyorum.
Seni de Allah'in bana yaptiklarini ödetene kadar kullanacagim,
ondan sonra sende defolup gidebilirsin.

Biliyormusun aptal.
Allah seni seviyor, ama sen hayatin boyunca benim yanimdaydin.
Bunun içinde seni ödüllendirecegim.
Hayatinin berbat olmasini saglayacagim.
Biz ikimiz beraber kaldikça bu Allah'i çok üzecek.
Zaman senin hayatini kimin yönlendirdigini O'na gösterecek.
Ve bu senin sayende olacak.

Geçirdigimiz güzel günleri hatirla,
insanlari nasil hor görüyorduk, onlara küfür ediyorduk,
çilgin partilere gidiyorduk, hirsizlik yapiyorduk, nasil iki yüzlü davraniyorduk, sigara kullaniyorduk, cami'ye gitmiyorduk, dedikodu yapiyorduk.....
Bunlarin hepsini kaybetmek istemezsin degil mi?
Hadi gel aptal! Sonsuza dek beraber yanalim!

Senin için çok seyler düsünüyorum.
Bu mektupu sana ne kadar deger verdigimi söylemek ve hayatinin
büyük bir parçasini kullanmama izin verdigine tesekkür etmek için
yaziyorum. Aptal, bazen sana çok gülüyorum.

Öyle salakliklar yapiyorsunki, benim bile migdemi bulandiriyorsun.
Sen böyle devam et.
Yeni nesile yalanciligi, aldatmayi, kumari ve cami yerine
diskolara gitmeyi ögret.

Sen bunlari onlarin yaninda yap ki onlarda seni örnek alsinlar.
Zaman sonra onlarda aynisini yapacaklardir.
Çocuklar böyle iste.

Neyse, simdi gitmeliyim ama birkaç saniye sonra tekrar seni görmeye gelecegim.

Azicik aklin olsaydi tövbe etmek için biryerlere giderdin ve yasayacak oldugun bir kaç seneyi de Allah'la beraber geçirirdin.
Bir kimseyi uyarmak karakterimde yoktur aslinda, ama seni taniyorum. Sen zaten benim yanimdan ayrilmazsin.
Senin yasinda olan bir insanin hala günah islemeye devam etmesi saçeditik olsada.
Sakin beni yalnis anlama, senden hala nefret ediyorum, ve bu böyle devam edecek.
Arkadaslar bu yazıda belirttigi gibi seytana uymayalım 5 vakit namazımızı kılalım ve dua edelim bilinki şeytana uymak birsey getirmez
"yazı alıntıdır"
 

Dünya-Ahireti

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2009
Mesajlar
149
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
Bir sen bir ben bir de şeytan

Arda Gönen
Zaman geçtikçe inanılmaz gibi görünüyor aşk. Belki de bir müddet sonra anlatılan bir masal ya da efsane bir kelime olarak anılacak. Kaçımız inanıyoruz Leyla-Mecnun ya da Ferhat-Şirin masallarına? Sizi bilmem ama ben inanıyorum ve biliyorum ki gerçekten ölümsüz aşk var.

Var ama nasıl? Sevgi,saygı ve sadakat bu üç kelime bir ilişkide her zaman öne çıkmıştır ama bana göre en önemlisi inançtır. İnanmak; bu gün ellerini tutan kişinin yarın bir başkasının ellerini tutmayacağına, gözlerinden başka bir göze bakmayacağına, dünyayi bir yana koyup seni ayrı bir dünya hatta tek dünyası yapacağına inanmak eğer bunlara olan inancını bir an bile kaybeder veya kaybettirirsen işte şeytan o zaman ilişkinize giren ilk üçüncü kişi olur ve bir ilişkiye üçüncüler dahil oldumu artık inandığınız tek şey aşkın yalan olduğudur. Her zaman hayatınızın aşkını bulduğunuzu sanarsınız ve onunla Leyla-Mecnun gibi efsane olacağınızın hayallerini kurmaya başlarsınız ama ilk hayal kırıkkılığında aşkın da yalan olduğunu sanarsınız, sanmak! En büyük hata değil mi? İnandıktan sonra sevenlerinde kavuştuğu bir efsane yaratabilirsiniz.

Hele bir de ilişkiye dedikodu bulaştımı üçüncü kişiler tarafından, ardında başlar şüpheler, şeytanın ta kendisidir o üçüncü şahsiyetler ve şeytan hiç vazgeçmeyecektir uğraşmaktan,ama inanç olduğu müddetçe şeytan o surdan asla geçemez. İnancın ardından güven gelir, bana göre inanç güveni içinde taşır, pek fark olmasada iki kelime arasında benim gördüğüm ayrıntıyı örnekleyecek olursak; ''aşk'ına inanıyorum, aşk'ına güveniyorum'' güvenmek derken sanki bir şartlandırma var ama inanç zaten gönülden gelmektedir, Allaha yaptığımız ilk şey inanmakmıdır yoksa güvenmekmidir, bunu yorumunu sizlere bırakıyorum.

Allah demişken aslında aşkların en güzeli onunla yaşanandır,eğer karşındakini zaten Allah inancı ve Allah korkusuyla seviyorsan şeytan ordularıyla gelsede aranıza giremez -- ama ne sen Leylesın ne de ben Mecnun-- bu zamanda zor gibi görünüyor Allah aşkıyla sevmek karşındakini, tıpkı efsanevi aşk masallarının bize sadece masalmışçasına görüldüğü gibi.

Eskiyle kıyaslayacak olursak bu zamanda gerçektende zor gerçek aşkı bulmak esiden dağlar aşkı yaşamaya mesken olurken şimdi park köşelerinde, cafe köşelerinde aşk sadece kirletiliyor, bu zamanda aşktan anlaşılan duygular şehvetten başka bir şey değil, bunların hepsinde zaten üçüncü şahıs yani şeytan hep vardır, et'e dokunabilmeyi aşk sanarsınız ve ilk öpücükten sonra gerisi yapmacık ve kandırmacadır ama gerçek aşk'ta asıl hissedilen karşındakinin ruhudur ve ruhu hissedebiliyorsan şehvet sana boş ve gereksiz gelir düşünsene sevgilinin her tarafının yandığını; neresini okşayıp neresini öpecen hadi bakalım. Ama ruhu hissdebiliyorsan işte o zaman tek vücut olabilirsin.

Karşındaki insanla tek vücut olabildiysen yani ruhu hissedip gerçek aşkı anlayabildiysen, hani derler ya evlilikdi, cocukdu aşkı öldürür. İnanç olduğu müddetçe aşk ölümsüzdür ve cocukla hatta cocuklarlada tek vucüt olunabilir, ordan aileye, ordan komşuya, inanç büyüdükçe gerçek olan ölümsüz aşkı üçüncü şahsı bulaştırmadan tek vücut olarak tüm insanlığa yaymak mümkün( tabii bana göre)dür.

Sevgi, saygı, sadakat üçgenine gelince; kendi yaşadığım ilişkiye göre yorumlayacak olursam sevgiyi ancak saygıyla besleyebiliriz, saygı olmadan sevgi gerçekten olmuyor, sadakat; bir başka ifadeyle bağlılık sevgi ve saygının meyvesi yani cocuğu gibidir ama inanç olduğu müddetçe, inanç kayboldumu cocuk ölür, yani üçüncü şahıs musallat olmuştur. Geriye geriye kalan sevgi ve saygıda pek bir anlam ifade etmez, ayrıldığınız bir insanı yine sever veya saygı duyabilirsiniz ama sadakat ve güven bence mümkün değil inanç olmadıktan sonra.

Artık yaşanır mı yaşanmaz mı bilemem ama ilişkilerde gerçek aşkı bulmak bana göre mümkün. Herkezin belki bir aşk kahramanı vardır Leyla-Mecnun Romeo-Julıet gibi tabi aşk derken çiftlerin yaşadığı aşktan bahsediyorum burda, bahsettiğim Allah aşkı, anne aşkı aile veya paygambe aşkı değil onlar daha farklı. Kahraman demişken benimde kahramanlarım var Adem ve Havva bana göre en çileli,en uzun,en acıklı,en kutsal ve en güzel aşk kaharmanı onlardır ve anlatılan aşk hikaylerinde (gerçi Adem ve Havva aşk hikaysei değil ama) tek mutlu sonda onlarınkidir nasıl olduğu siz daha iyi bilirsiniz(gerçi birbirlerinden başka sevecek kimsede yok ama)

Sevdim, çok kişi tarafından sevildim aşıkta oldum gerçekten oldum ama üçüncü şahıs üstümüze çok oynadı, ilk fireyi hangimiz verdik bilemem ama hala seviyorum o şuan yok ve ben cennet nasıl bir yer merak ediyorum gerçek aşkı yaşamasamda umutsuz değilim çünkü gerçek aşk var İNANIYORUM... ALINTI
 

emre_celil

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2009
Mesajlar
18
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
saol kardesim hos bulduk yorum yaptığın için cok saol kardesim
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt