Saîd Cubeyr'den şöyle rivayet edilmiştir: "Ensar'a mensup birisi Resulullah'ın huzuruna geldi. Adam mahzundu. Resulullah buyurdu ki:
"-Seni üzgün görüyorum, neden?"
Adam dedi ki:
"-Ya Resulallah, beni bir şey düşündürüyor . "
"-Nedir? "
"Biz her gün akşam sabah sizin huzurunuza geliyoruz. Yüzünüze bakıyor meclisinizde bulunuyoruz. Yarın siz resuller birlikte olacaksınız. Yücelere varacaksınız. Ama biz, size nasıl vasıl olabiliriz ki?"
Resulullah (s.a.s.) hiç cevap vermedi. Cibril-i Emin Cenâb-ı Hakk'dan Nisâ Suresi'nin 69. ayetini getirdi:
"Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse işte onlar, Allah'ın nimet verdiği, resuller, sıddîklar, şehitler ve salihlerle beraberdir. Onlar ne güzel arkadaştır. "
Kur'an'ın müminlere bu müjdesi, ne engin bir mutluluktur. Dünyada biri birini Allah için sevmiş, biribirine destek verip yardım ederek kardeşlik kurmuş müminler, ahirette, kerim olan Allah'ın huzurunda şerefti bir arkadaşlık içindedirler. Mümin, bu saadeti, Allah'a ve Resulüne itaatle elde etmiştir. Mümin, Allah ve Resulüne itaat edenlerle arkadaşlık kurarak ve onlarla birlikte İslâm toplumunu oluşturarak bu mertebeye ulaşmıştır.
"-Seni üzgün görüyorum, neden?"
Adam dedi ki:
"-Ya Resulallah, beni bir şey düşündürüyor . "
"-Nedir? "
"Biz her gün akşam sabah sizin huzurunuza geliyoruz. Yüzünüze bakıyor meclisinizde bulunuyoruz. Yarın siz resuller birlikte olacaksınız. Yücelere varacaksınız. Ama biz, size nasıl vasıl olabiliriz ki?"
Resulullah (s.a.s.) hiç cevap vermedi. Cibril-i Emin Cenâb-ı Hakk'dan Nisâ Suresi'nin 69. ayetini getirdi:
"Kim Allah'a ve Resulüne itaat ederse işte onlar, Allah'ın nimet verdiği, resuller, sıddîklar, şehitler ve salihlerle beraberdir. Onlar ne güzel arkadaştır. "
Kur'an'ın müminlere bu müjdesi, ne engin bir mutluluktur. Dünyada biri birini Allah için sevmiş, biribirine destek verip yardım ederek kardeşlik kurmuş müminler, ahirette, kerim olan Allah'ın huzurunda şerefti bir arkadaşlık içindedirler. Mümin, bu saadeti, Allah'a ve Resulüne itaatle elde etmiştir. Mümin, Allah ve Resulüne itaat edenlerle arkadaşlık kurarak ve onlarla birlikte İslâm toplumunu oluşturarak bu mertebeye ulaşmıştır.