BULENT TUNALI
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Ağu 2007
- Mesajlar
- 2,307
- Tepki puanı
- 2
- Puanları
- 0
- Yaş
- 53
- Konum
- BURSA-m.k.paşa
- Web Sitesi
- www.bilsankimya.com
Nefsin ile girme yola;
Sen seni bil, ara gönül!..
Tepelerden bakma kula;
Düşürürler nâra gönül!..
Hiç güler mi gönül yıkan;
Kör nefsine arka çıkan?!..
Hüsrân olur, her hor bakan;
Sonu gider dâra gönül!..
Sen, sana bak, dağca suçun;
Göz yaşınla pakla için;
Hak sevgisi olsun göçün,
Uç kafesten, nûra gönül!..
Bir gül ara, öz içinde;
Güle dokun, köz içinde;
“Belâ” diyen söz içinde,
Vefâ göster, sırra gönül!..
Gel ey gönül! Gel ey canan!
Aşk iksiri içip kanan;
Hakk’a uçar, hakk’ı anan.
Hiç düşer mi yere gönül!..
Gönül, sende güler zaman.
Sende durur, bu can, canan!..
Dayanır mı akıl iz’ân?..
Tevekkül et yâra gönül!..