Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,590
- Tepki puanı
- 954
- Puanları
- 113
- Yaş
- 66
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
Ucak kalkacakti.
Ayrlik vakti gelmisti.
Gozlerimdeki yaslar ile bakiyordum ona oylece.
Ne kadarda guzeldi.
Ne kadar saf ve tertemizdi.
Yuzunde hafif bir tebessum vardi.
Ben aglarken sanki o inadina gulumsuyordu.
Ayriligin acisi ta icime sinmisken yavasca oldugu yere yaklastim.
Onu son defa opmeliydim.
Son defa dudaklarimi o guzel ve bence mubarek olan alnina degdirmeliydim.
Ay gibi parlayan alnina cok hafiften bir opucugumu kondurdum.
Hala gulumsuyordu.
Sanki benim uzulmemi engellemek istiyordu.
Artik memleketine donmek zorundaydi.
Yeterince benim yanimda kalmisti zaten.
Burasi onun icin gurbet eldi.
Ve nedense buraya bir turlu alisamamis, kendi memleketinin ozlemini cekmisti.
Yalniz bu memleket icin sadece vize aldigi icin bir daha donemiyecekti.
Pasaportu elinden alinacakti gumruk kapisini gectikten sonra.
O asla ve asla buraya tekrar gelemezdi pasaportuna muhur basiyorlardi cunku.
Ama ben onun yanina gidebilirdim.
Bunun zamaninida ben belirleyemiyordum.
Gumruk kapisinin bekcileri zamani gelince geciriyorlardi gumrukten.
Aslinda bir an icin onunla onun memleketine gitmeyi cok istedim.
Cunku oralari hic gormemistim.
O anlatirdi bana hep.
Ne kadar guzel bir yer oldugunu.
Benim kaldigim yer ile kiyaslamasi dahi olamazmis.
Gozleri yasla dolardi oralari anlatirken.
Geldiginden daha dolu bir sekilde gidiyordu.
Valizleri dolup tasiyordu adeta.
Hayret etmistim geldiginde bile bu kadar cok seyi yokken.
Bu kadar kisa zamaninda nereden almisti bunca seyi diye.
Gumrukten gecmeden son defa soylemek istediklerimi soyledim ona.
Onu ne kadar sevdigimi ve ne kadar deger verdigimi bilmesini istedim.
Beni cok iyi duydugunu ve dinledigini biliyordum.
Aslinda bir an once gumrukten gecmek istiyordu ama ben birakmiyordum onu.
Konusuyordum durmadan.
Gozyaslarim ile sonu gelmeyen, son sozlerimi soyluyordum ona.
Artik tahammulunun kalmadigini sezdigim icin biraktim ellerini.
Sildim yaslarimi uzmemek icin onu.
Artik gidiyordu ve ben onu sadece izliyebiliyordum.
Gumrukten gecti, sanki kosarcasina ilerliyordu.
Ve gozden kaybolmustu bir anda.
Hayret etmistim gercekten bu kadar guzelmiydi gittigi yer, gercekten bu kadar mi cok usanmisti buradan.
Cunku ayrilmamiza ragmen hic aglamamisti hep bir tebessum ile gulumsemisti etrafina.
Gumrukten gecmeyi defalarca dusunmustum ama bunun hic bir anlami yoktu.
Bekciler beni gecirmiyeceklerdi bunu biliyordum...
Boylece annem ahirete, ebediyete dogru ellerinde islemis oldugu (insallah) guzel amelleri ile boyle ilerlemekteyken bense bu annemin begenmedigi dunya kapisinda yapayalniz kalmistim iste...
Annemi beyaz kefeni ile bir gelincik misali yolculamistim O yuceler yucesinin huzuruna.
Annem gulerek gitmisti.
Bense aglayarak yanina gitmeyi beklemekteydim.
Ama hangi amelle?...
Alıntı...