Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Annemi Öldürünce Beni Çaldır” (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
“Annemi öldürünce beni çaldır” Moral Dünyası Dergisi 33.Sayı



Nihayet iş buraya kadar vardı. Ankara’da bir genç kız, tanıştığı bir delikanlı ile evlenmek istedi. Anne-baba, abla ve ağabey bu evliliğe karşı çıktı.

Fakat genç kız, kararını çoktan vermişti. Anlaştığı ve sevdiğini sandığı o delikanlı ile, ne pahasına olursa olsun, mutlaka evlenmek istiyordu.

Seven ve bu sebeple evlenmek isteyen genç kız, evlerinin anahtarını delikanlıya verdi. Kurduğu plan, ne sevmekle, ne de yuva sahibi olmakla ilgiliydi.

Çünkü, sevgisizliğin dipsiz karanlığına inecekler ve bir yuva yıkacaklardı. Hem de sevgisizliğin inanılmaz boyutlarıyla kana boyanacak olan yuva, genç kızın yetiştiği yuvaydı.

Genç kız, evliliğinin önündeki engelleri kaldırmak için görevlendirdi evleneceği adamı. Daha doğrusu, adamlıktan habersiz bu adamı, anne babasının katili olmakla görevlendirdi.

Delikanlı bu inanılmaz görevi kabul etti. Böyle biriyle evlenilir mi diye düşünmeden “tamam” dedi. Anne-babasına bile böylesine düşman olabilen birinden ben dostluk görebilir miyim demeden harekete geçti.

Genç kız da hiç düşünmedi ki, böyle bir hunharlığa tereddütsüz karar verebilen bir adamdan eş olabilir miydi?

Evet, akıl susmuş; sevgi, şefkat ve merhamet ise, ihtirasla örtülmüştü.

İhtirasın canavarlaştırdığı varlık, eve girdi. Önce babayı öldürdü. Dışarıda bekleyen genç kız, ona bir mesaj attı:

“Annemi halledince beni çaldır!” diyordu.

Delikanlı bir süre sonra onun cep telefonunu çaldırdı.

Bunun üzerine genç kız eve geldi ve ablasının kanına girmekte asla tereddüt etmedi. Eve en son gelen ağabeye güç yetiremeyen canavarlar, yakayı ele verip suçlarını itiraf ettiler.

Sonunda iş buraya kadar vardı.

Nasıl oldu da, bu ve benzeri canavarlıkları yaşayan insanlar yetişti bu ülkede?

Üç kuruş uğruna anne babasını kiralık katillere teslim edenler, neden çoğaldı?

Huzursuz evlerin sayısı artıyor

Ne kadar geniş olursa olsun, bazı evlatlar anne-babalarını evlerine niçin sığdıramıyorlar?

Ne oldu da huzur evi denen huzursuzluk evlerinin sürekli sayısı artıyor?

Gereksiz bir eşya gibi, bir kenara atılan anne-babalar, aylarca, hatta bazen yıllarca neden hatırlanmıyor?

Bir huzur evinde, yıllarca önce öğrencilerimle birlikte ziyaret ettiğim bir babayı hiç unutamadım. Heyecan içinde titreyerek dönüp dönüp teşekkür etmesini fazla bulunca, “Olur mu evladım, az bile… Kaç bayram geçti, dört oğlumdan biri bile gelmedi ziyaretime… Artık ziyaretçiden ümit kestiğim bir zamanda sizler geldiniz, dünya alem benim oldu.” demişti ağlayarak…

Eğitim sistemimizin bütün sorumluları, külahlarını önlerine koyup bu dehşetli gidişi sorgulamalı ve durduracak tedbirleri derhal almalıdırlar.

Fakat asıl sorumluluk, anne babalardadır.

Bu dünyada kimsenin kimseye yapamayacağı iyiliği, yardımı, desteği, hem de bütün varlığıyla yapan anne-baba, nasıl sevilmez, nasıl saygısızlık hedefi yapılır?

Bir çok genç, eş sevgisiyle, anne-baba sevgisini ayıramıyor. Biri için diğerini zedeliyor. Tabii ki genellikle de, harcanan, dışlanan, vefasızlığa uğrayan anne-baba oluyor.



Anne-baba asla kırılmamalı :p

Kayınvalidesini annesi gibi göremeyen gelinler… Gelinini kızı bilemeyen kayınvalideler… Damadını evlat edemeyenler… Kayınpederini ikinci bir baba olarak kabullenemeyenler…

Neden, niçin?

Öz evlatları arasında ayırım yapan anne-babalar…

Evet bütün bu yanlışlıklar toplumumuzda sıkça yapılıyor. Ancak bunların bütünü bile, hiçbir zaman, anne-baba sevgisizliğini haklı kılamaz.

Anne-baba, yüreğimizin bütün sıcaklığıyla kavranıp kucaklanmalı, asla kırılmamalı, hiç bir zaman evlatları onları üzmemeli…

Onlar ki evladını, en zayıf anında yedirip içirdiler, hastalığında ne yapacaklarını şaşırdılar…

Anne karnında taşıdı. Sütünü verdi. Asla yüksünmeden altını temizledi. Sanki misk-ü amberle uğraşırcasına, her türlü pisliğini pakladı.

Bunlar ödeşilecek haklar değildir. Benim annem, her anne gibi, gurbete ilk çıktığımda benim için çok endişelenir, hep haber beklerdi. Mektubum gecikince, uykuları kaçar, dertlenirdi.

Ben, onu teselli etmek için, “Üzülme annem” derdim. “Üzülecek bir şey yok, iyiyim, rahatım.”

O da gözlerini gözlerime diker, içli içli hep şöyle derdi:

“Oğlum, ana olasın da, ana halinden bilesin!”

Yıllar geçti, ben baba oldum. Şimdi diyorum ki:

“Anneciğim, ana olamadım ama, baba oldum. Artık anne halinden anlıyorum.”

O ise, çok haklı olarak, “Yok oğlum yok, baba da olsan ana halinden anlayamazsın.” diyor. Tabii ki haklı söylüyor.

Onların hakkı ödenemez

Bu gerçeği anlayamayan bazı gençler diyorlar ki:

“Annem-babam bana 16 yaşıma kadar bakmışlar. Ben de yaşlılıklarında onlara 16 yıl bakarsam haklarını ödemiş olmaz mıyım?”

Tabii ki anne-baba hakkı ödenemez. Onların sana baktığı 16 yıla karşılık, sen onlara 116 yıl baksan bile, haklarını ödemiş sayılmazsın. Çünkü, sen onlara bakarken düşüncen, “Nasıl olsa çok yaşlılar… Bende de çok hakları var. İyisi mi onlara ölünceye kadar bakayım.”

Evladın bu niyeti yanında, anne-babanın çocuklarına bakarkenki niyeti ne kadar ulvi ve kutsaldır. Anne-baba çocuklarına bakarken, “Evladımız büyüsün, bizden daha iyi yaşasın. Bizim yiyemediğimizi yesin, giyemediğimizi giysin, bizden daha çok mutlu olsun” derler.

Yani evlat ile ebeveyn arasında muazzam bir niyet farkı vardır. Bu niyet farkı sebebiyle, hiçbir evlat anne-baba hakkını ödeyemez.

Benim annem ve babam, epeydir bakıma muhtaç yaşıyorlar. Biz dört kardeşiz. Buna rağmen, onlara hakkıyla bakamıyoruz. Oysa ki onlar, dördümüzü de bakıp büyütmüşler.



Anne en kötü gününde “evladım” diyor :p

Annem beyincik kanaması geçirmiş ve günlerce yoğun bakımda kalmıştı. Nihayet, hayati tehlikeyi atlatmış ve yoğun bakımdan çıkmıştı ama, hâlâ kendisine tam gelememişti.

Ben İstanbul’a dönmek zorundaydım. Biraz da utanarak helallik alayım ve vedalaşayım diye yatağının kenarına oturdum.

Annem büyük bir telaş ve heyecanla, çok önemli bir şey söylüyordu. Elimi bırakmadan tekrar tekrar söylediği şeyi ben de çok merak ettim.

Konuşması tamamıyla değişmiş ve çok zor anlaşılır bir hale gelmişti. Yanında benden daha çok kalan kız kardeşimin tercümesiyle ne dediğini anladığımda, hıçkırıklar boğazımda düğümlenmişti.

Annem o kıpırdayamaz ve konuşamaz haliyle, hala beni düşünüyor ve kız kardeşime, “Oğlanı aç göndermeyin!” diyordu.

Böyle bir düşünce anneden başka bir kimsede bulunabilir mi?

Anneden başka hiç kimsede bulunmayan bu duygunun adı, şefkattir. Bu sebeple, anneler, şefkat kahramanı olarak, hakları hiçbir zaman ve hiçbir şartla ödenemeyen insanlardır.

Annesizlik, insan gönlünde yeri doldurulamayan boşluklar meydana getirir. Bu gerçeği Pestalozzi ne güzel ifade eder:

“Anne ailenin güneşidir. Bir ailede anne yoksa, orada büyüyen evlatlar gölgede kalmış meyveler gibi olgunlaşamazlar.”

Anne babanın durumu, konumu ve evlada karşı tavrı ne olursa olsun, inancımıza göre, evladın onlara isyana ve eziyete asla hakkı yoktur.

Gerçek bir Müslüman, anne-babasına kötülük yapmak şöyle kalsın, hizmetlerinde bulunurken “öff” bile demez. Bunu Rabbimiz, İsra Suresi’nin 23. ve 24. ayetlerinde şöyle emreder:

“Rabbin şunu da emretti: Ondan başkasına ibadet etmeyin. Anne ve babaya da iyilikte bulunun. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olursa, onlara sakın, “öff” bile deme. Onları azarlama, onlara güzel sözler söyle.”

Onlara merhamet ve tevazu kanadını ger ve de ki:

“Ey Rabbim, nasıl onlar beni küçükken besleyip büyüttülerse, Sen de onlara öylece merhamet buyur.”

Onlara isyan büyük günahtır

Güzeller Güzeli de bir gün Ashabına,”Size büyük günahların en büyüğünün ne olduğunu haber vereyim mi?” diye sordu.

Ashab-ı Kiram, “Buyurun ey Allah’ın Elçisi” deyince, en büyük günahları şöyle açıkladı:

“Allah’a ortak koşmak ve anne babaya isyan etmek…”

Bir başka gün de, ashabından biri, “Ey Allah’ın Elçisi! İnsanlar arasında iyi davranıp, hoş sohbette bulunmama en ziyade kim hak sahibidir?” diye sormuştu.

Güzeller Güzeli, “Annen” dedi.

“Sonra kim” diye sorunca, yine, “Annen” buyurdu.

“Ondan sonra kim?” diye soru tekrarlanınca da, cevap değişmedi:”Annen”

Soru dördüncü kere, “Daha sonra kim?” diye tekrarlanınca da, “Baban” dedi.

Abdullah ibni Mesud anlatır:

“Efendimiz’e, “Allah’a ve Resul’üne en sevgili amel nedir” diye sordum.

“Vaktinde kılınan namazdır” buyurdu,

“Sonra hangisidir” dedim.

“Anne-babaya iyilik yapmaktır”

“Ondan sonra hangisidir” dediğimde, “Allah yolunda cihad etmektir” buyurdu.

İnancımız böyle söylüyor. Geleneğimizde de anne babayı baş tacı etmek var. Peki günümüzün anne babalara yönelmiş acımasızlıkları nereden kaynaklandı?

Basit menfaatler uğruna nasıl da kırıyor evlatlar anne babalarını… Göz kırpmadan, gönüle bir hüzün düşürmeden nasıl da o en çok sevenlerine el kaldırabiliyorlar…

Hele de nasıl, “Annemi halledince, benim cebi çaldırıver” diyebiliyorlar. Hem de bir kız evlat olarak, yani müstakbel bir anne adayı olarak…

Velinimetimiz olan anne-babalara böylesine kıyıldıkça, dünyamız acıların, kanların, kinlerin dünyası olmaktan kurtulamayacaktır.

Bu en müthiş acımasızlık yangınını durduramazsak, erken bir kıyamete hazır olmamız gerekecektir. Çünkü yürekler anne-babaya da merhametsizleşmişse, orada insanlıktan eser kalmamış demektir. :(

 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: Annemi Öldürünce Beni Çaldır”

selamünaleyküm uzun ama okuyun :(
 

vethek67

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 May 2007
Mesajlar
32
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Annemi Öldürünce Beni Çaldır”

Allah razı olsun.Yarısını okudum,eline sağlık.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: Annemi Öldürünce Beni Çaldır”

vethek67 yazdı:
Allah razı olsun.Yarısını okudum,eline sağlık.


Ana-babaya iyilik ve ihsan evlât üzerine farzdır, onlara isyan etmek haramdır. Hadîs-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Cennet kokusu beşyüz yıllık mesafeden duyulur Ana-babasını Üzenler ve sılâ-l rahmi terk edenler.bunu duyamaz.) [Taberânî]

(Ömrünün uzun, rızkının bereketli olmasını istiyen, ana-babasına iyilik etsin, sıla-ı rahmde bulunsun!) [İ. Ahmed]
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
RE: Annemi Öldürünce Beni Çaldır”

23- Rabbin, O'ndan başkasına kulluk etmemenizi ve anne-babaya iyilikle-davranmayı emretti. Şayet onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlılığa ulaşırsa, onlara: "Öf" bile deme ve onları azarlama; onlara güzel söz söyle.
isra suresi 23. ayet

s.a
annem ben bu olayı haberlerde duyduğumda lanet ettim nasıl olurda bir insan bu kadar acımasız olabilir diye kendi öz ailesini vahşice öldürtebilir ben onların teline zarar vereni değil bunu düşüneni bile yakarım rabbim yar ve yardımcımız olsun aeoB)
 

ayshidayet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
297
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Annemi Öldürünce Beni Çaldır”

HAYIRLI SABAHLAR ELİNİZE SAĞLIK ALLAH RAZI OLSUN RABBİM HERŞEYİN HAYIRLISINI VERSİN EVLADIN DA KOYNUNDA BESLE BÜYÜT GÖZÜNDEN SAKIN SONRADA BİR BAŞKASI İÇİN SENİ FEDA ETSİN HEMDE GÖZÜNÜ KIRPMADAN,ALLAHIM SEN YOLUNU ŞAŞIRMIŞLARDAN EYLEME,A.E.OB)B)B)B)B)B)B)B)
 

ferit

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2006
Mesajlar
1,723
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Annemi Öldürünce Beni Çaldır”

selamün aleyküm
Allah c.c. razı olsun hafize anne,
Gün geliyor bazen kırıyoruz bağırıyoruz İnşAAllah geç olmadan hatamızı görürüzde gönüllerini alırız... ''Cennet anaların ayakları altındadır'' diye buyuran efendimiz s.a.v.'in hadisini ifa edenlerden olmak duası ile...Rabbim bizleri muhafaz buyursun böyle amellerden...s.a...
:(B)
 

ftobaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Mar 2007
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Annemi Öldürünce Beni Çaldır”

eline sağlık.ben gurbette yaşıyorum ve anne özleminin ne demek olduğunu çok iyi bilirim.çok hoş yazmışsın gözlerimden yaş geldi.ALLAH bize değerini bilmemiz gereken şeylerin değerini bilmeyi nasip eder inşallah.ALLAH razı olsun.B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)
 

ftobaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Mar 2007
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Annemi Öldürünce Beni Çaldır”

eline sağlık.ben gurbette yaşıyorum ve anne özleminin ne demek olduğunu çok iyi bilirim.çok hoş yazmışsın gözlerimden yaş geldi.ALLAH bize değerini bilmemiz gereken şeylerin değerini bilmeyi nasip eder inşallah.ALLAH razı olsun.B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
RE: Annemi Öldürünce Beni Çaldır”

ftobaz yazdı:
eline sağlık.ben gurbette yaşıyorum ve anne özleminin ne demek olduğunu çok iyi bilirim.çok hoş yazmışsın gözlerimden yaş geldi.ALLAH bize değerini bilmemiz gereken şeylerin değerini bilmeyi nasip eder inşallah.ALLAH razı olsun.B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)
s.a
aramıza hoşgeldin kardeşim umarım hayırlara vesile olur katılışın aeoB)
 

hezemeki

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Tem 2007
Mesajlar
68
Tepki puanı
0
Puanları
0
guzel bir çalışma ama bıraz daha ufak yazaydın
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt