Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Anneden gelinlik kızına mektup (1 Kullanıcı)

cerennurum

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2007
Mesajlar
1,298
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Genelde, evdeki kız çocuğu annesini örnek alır. Bunun için anne, her hali ile kızına örnek olmalıdır. İşte bütün genç kızlarımıza, asırlar önce yaşamış,
hali vakti yerinde, soylu bir aileye mensup Ümame Hanımın, gelinlik çağındaki kızına yazdığı örnek mektubu sunmak istiyoruz. Bilhassa zamanımızda her genç
kızın çok ihtiyacı olan bir nasihat bu:

?Sevgili Kızım!


Bir kızın, annesi ve babası zengin, asil diye evlenmeye ihtiyacı olmasaydı, senin ve benim hiçbir zaman evlenmeye ihtiyacımız olmazdı. Fakat, durum böyle
değildir.

Yavrum!

Şimdi sana kırk yıllık evliliğimin tecrübelerine dayanarak bazı tavsiyelerde bulunacağım. Bu tavsiyelerimi iyice öğrenip gerektiği şekilde hareket edersen,
hayatın boyunca rahat edersin. Kocanla aranız hiçbir zaman bozulmaz. Bu dünyada mutlu bir ömür geçirdiğin gibi ahirette de ebedi saadete ulaşırsın.

1- Kanaatkar ol! Yani, kocan tarafından getirilen yiyecek ve giyecek herşeyi memnuniyetle, severek kabul et. Çünkü, kanaat, kalbi huzura kavuşturur.

2- Söylenenleri daima iyi dinle ve her zaman kocanın meşru sözlerine, isteklerine itaat üzere bulun. Kocana itiraz etme, karşı gelme. Onunla kaynaşmaya
gayret göster. Bu şekilde hareketlerin aynı zamanda, Cenab-ı Hakkın rızasına da uygun olur.

3- Kocanın göreceği her yere, itina ve ihtimam göster. Gözüne çirkin bir şeyin ilişmesinden sakın. Dış görünüş içe, kalbe de tesir eder. Evin her zaman
temiz, bakımlı ve güzel kokulu olsun.

4- Eşinin yemek saati ile uyku saatine dikkat etmelisin. Yemeğini adeti nasılsa ona göre hazırlamalısın. Vaktinde uyuması için işlerini zamanında bitir.
Çünkü açlık insanı huysuz eder. Uykusuzluk ise, öfkelenmeye sebep olur.

5- Evinin mallarını ve eşyasını iyi koru. Mal ve eşyayı koruman senin iyi iş bildiğini gösterir. Yaptığın işleri, iyilikleri başına kakma! Başa kakarsan,
iyilik fayda yerine zarar getirir.

6- Eşinin yakınlarına iyi davranışta bulun. Güzel davranışta bulun ki, o da senin yakınlarına iyi davransın. Gülü seven dikenine de katlanmalıdır. Zaten
dünyada ni’metler ve sıkıntılar beraber bulunur. Kocanın evde, çocuklarına, yakınlarına karşı otoritesini sarsacak, onu küçük düşürecek söz ve hareketlerde
sakın bulunma!

7- Kocanın sırlarını hiç kimseye söyleme. Eğer sırlarını etrafa yayacak olursan, sana darılır. Vefasızlık etmeyeceğinden bile emin olmaz. Sevgide azalma
olur.

8- Eşine hürmette, isteklerini yerine getirmede kusur etmemelisin. Sözlerinin aksini söyleyerek, ona karşı gelmemelisin. Eğer karşı gelir, isyan edersen,
kızıp öfkelenmesine, hatta düşmanca hareket etmesine sebep olursun. Eşinin, üzüntülü ve kederli zamanlarında sen de öyle görün! Onun üzüntüsünü onunla
paylaş. O neşeli ise sen de neşeli görünmeye çalış.

9- Kocana ne kadar hürmet ve tazimde bulunursan, kendini ona o kadar çok sevdirirsin. Rızasına ne derece uygun hareket edersen, o nispette sevgisini kazanırsın.

10- Kocandan, almakta zorlanacağı, gücünün yetmeyeceği şeyleri isteme! Bu hem senin, hem de onun helakına sebep olur. Nitekim sevgili Peygamberimiz buyuruyor
ki:

“Bir zaman gelir ki, adamın helakı, hanımının, ana- babasının ve çocuğunun elinden olur. Onu fakirlikle ayıplarlar, gücünün yetmediği tekliflerde, isteklerde
bulunurlar. Böylece o kimse, bu istekleri temin için dininin gideceği yollara sapar ve helak olur.”

11- Kadının güzel huylusu, saliha olanı, eşine Cennet nimetidir. Kötüsü, şerlisi de Cehennem azabından sayılır. Sen kocana Cennet ni’meti ol! Azab çektirme!

Bunları yapabilmen ancak, onun isteklerini kendi isteklerine, onun rızasını kendi arzularına tercih etmenle mümkün olabilir. Hep kendi istek ve arzularını
ön plana çıkartırsan, bu nasihatları tutabilmen mümkün olmaz.?

Devletlerde, milletlerde, iş yerlerinde, ailelerde huzurun sağlanabilmesi için, son sözü bir kişinin söylemesi lazımdır. Her kafadan bir ses çıkarsı huzur
olmaz.

Allahü teala, alide son sözü söylemeği erkeğe vermiştir. Cenab-ı Hak, Kur?an-ı kerimde, erkekleri kadınlar üzerine hakim kıldığını bildirmiştir. Nisa Suresinin
34.ayetinde, ?Erkekler kadınlar üzerine hakimdirler.?buyurulmuştur. Bunun için kadın, düşüncesini söylemeli fakat son sözü kocasına bırakmalıdır. Erkek
yanlış bile yapsa, dine uygun yapıldığı için, Allahü tela o işin neticesini hayra çevirir. Evde senin dediğin, benim dediğim olacak kavgası olursa o evde
huzur olmaz.

Nasıl ki, bir erkek işyerinde, potronunu memnun etmek için çalışıyorsa; bu iş yerinde kalabilmesi için, potronun memnun olmasının şart olduğunu, iş huzurunun
buna bağlı olduğunu biliyorsa; kadın da, kendi rahatı huzuru için bütün gücü ile kocasını memnun etmek için çalışması lazımdır. Kocasının, memnun olması
rahat olması, kadının da rahat, huzurlu olması demektir.

Bu, kadın tarafından kabullenip tatbik edilmedikçe ailede huzur olmaz.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt