Bilinen bir gercektir ki muslumanlar, dunya ve ahiretin hayrina, mutluluguna taliptirler;. "Ey Rabbimiz, bize dunyada da ahirette de iyilik ver, bizi cehennem azabindan koru!"6 niyazi, bu talebin yuce kitabimizda yer alan en acik delilidir.
Muslumanin amaci, hayata uymak degil,hayatini hakka uydurmaktir. Gunu Islamla yasamak, hayati hakka uydurma cabasidir. Ya da o hedefe gidisin ilk adimi ve aracidir. Cunku insan hareketleri belli bir zaman icinde gerceklesir. Akip gitmekte olan zamani, dusunce ve amel olarak Islam ile renklendirebilen, neticede omur sermayesini, dunya huzuru ve ahiret mutlulugu adina degerlendirmis olur. Bu sebeple disiplinli ve uyanik bir musluman olmaya her gun yeniden niyet ve gayret etmek gerekmektedir.
Diger taraftan musluman "ozel hayati olmayan" kisidir. Zira Yuce Rabbimiz, "Nerede olursaniz olunuz Allah sizinledir(sizi denetlemektedir)"7 buyurmaktadir. Boyle olunca,
halk icinde olsun, tenhada olsun gunu tam bir uyaniklik ile Islami sinirlar icinde kalmaya calisarak yasamak, yani"kendisini Allah'in mutlaka gordugu ve denetledigi" suuruna sahip cikmak gerekecektir. Zira bu suur, kulluk pazarinda kar etmenin ilk ve temel sartidir.
Bu acidan baktigimiz zaman gunluk ibadetler, ozellikle bes vakit namaz, gunu islam ile yasamanin, amel duzeyinde belirlenmis temel noktalari olmaktadir. Her namazin bir onceki namaz ile arasinda gecen vakitte islenmis gunahlara keffaret oldugunu bildiren hadis-i serif8, muslumanlar icin, butun bir gunu temiz tutma imkaninin bulundugu mujdesini vermektedir.
Gunu Islam ile yasamak, gunluk ibadetlerle degerlendirmek her seyden once Islam'i mes'ele edinmek, onun koydugu kurallar icinde iki dunya mutlulugu icin calismak demektir. Bir baska ifade ile her gun yasanan pazari, kole pazari degil, kulluk pazari olarak degerlendirmektir. Zira Allah'a kulluk ile degerlendirilemeyen gun, baska seylere kolelikle gecirilmis demektir. Bu soylediklerimize hadisimiz, "azad" ve "helak" kelimeleriyle isaret etmis bulunmaktadir.
Ote yandan, kurtulusa eren mu'minlerin bir ozelligini " namazlarini korurlar, namazlarinda devamlidirlar"9 diye bildiren ayet-i kerime, ibadetlerin aksatilmamasini ifade ettigi gibi, "kulluk havasini gunun diger saatlerine tasimaya calisirlar" manasinda da anlasilabilir. Nitekim "namazdan sonra , gelecek namazi beklemek"'ten10, "kalbi mescidlere bagli mu'min"'lerden11 soz eden hadis-i serifler de aslinda gunu Islam ile yasama, kullugu gunun butunune yayma ve tasimanin yollarini gostermektedir.
Bir musluman icin gunu Islam ile yasamak, ya da kulluk pazarinda alis-veris yapmak, sadece belirlenmis ibadetleri yerine getirmekten ibaret degildir. Gunluk islerini iyi bir niyetle ve Islam adabina uygun olarak yapmak, haram-helal sinirlarina dikkat etmek, insanlara imkanlari olcusunde faydali olmaya calismak, faydali olamadigi yerde hic degilse zarar vermemeye dikkat etmek de gunu muslumanca degerlendirmektir. Zira iyi bir niyet, adetleri ibadetlestirir. Tufeyl Ibni Ubeyy, kendisiyle birlikte carsiya cikmak isteyen buyuk sahabi Abdullah Ibni Omer'e;
"- Sen carsida ne yapacaksin? Bir sey satmazsin, bir sey almazsin. Oralarda durup vakit gecirmeyi sevmezsin. En iyisi gel bizimle surada otur da konusalim" der. Abdullah Ibni Omer radiyallahu anhuma ona su cevabi verir:
" -Biz, sirf selam hatirina carsiya cikariz, karsilastigimiz insanlara selam veririz."12
Ibn Omer radiyallahu anh hazretlerinin bu aciklamasi, ilk muslumanlarin gunu Islam ile degerlendirmekte neler dusunup neler yaptiklarini gostermesi bakimindan ilgi cekicidir. Islam bilginleri de yirmidort saatlik bir gunu tam bir Islami bilinc ve uyaniklik icinde gecirmekte muslumanlara yardimci olmak maksadiyla "Amelu'l-yevm ve'l-leyle" veya "el-Ezkar" adlariyla kitaplar kaleme almislardir. Bu kitaplarda genellikle, gunluk isler esnasinda yapilacak dualara Peygamber Efendimiz'in yaptigi dualardan ornekler vermislerdir.
Her yas ve meslek grubundan muslumanlarin, gunlerini Islam ile yasamak bakimindan klasik usuller yaninda, gelistirip uygulayabilecekleri ozel ve yeni usuller olabilir, olmalidir da. Zira her musluman, kendi sartlari icinde neyi nasil yapabilecegini dusunur, dert edinirse, mutlaka bir yol ve care bulacaktir. Yeter ki, her gun yasadigi kulluk pazarinda "iyi bir musluman" olarak yerini almayi, hadisimizin ifadesiyle " nefsini azad etmeyi" gaye edinsin.
Unutulmamalidir ki, dunya ve ahiretin mutlulugu, gununu gun etmekle degil, gununu Islam ile degerlendirmekle elde edilebilir....
Muslumanin amaci, hayata uymak degil,hayatini hakka uydurmaktir. Gunu Islamla yasamak, hayati hakka uydurma cabasidir. Ya da o hedefe gidisin ilk adimi ve aracidir. Cunku insan hareketleri belli bir zaman icinde gerceklesir. Akip gitmekte olan zamani, dusunce ve amel olarak Islam ile renklendirebilen, neticede omur sermayesini, dunya huzuru ve ahiret mutlulugu adina degerlendirmis olur. Bu sebeple disiplinli ve uyanik bir musluman olmaya her gun yeniden niyet ve gayret etmek gerekmektedir.
Diger taraftan musluman "ozel hayati olmayan" kisidir. Zira Yuce Rabbimiz, "Nerede olursaniz olunuz Allah sizinledir(sizi denetlemektedir)"7 buyurmaktadir. Boyle olunca,
halk icinde olsun, tenhada olsun gunu tam bir uyaniklik ile Islami sinirlar icinde kalmaya calisarak yasamak, yani"kendisini Allah'in mutlaka gordugu ve denetledigi" suuruna sahip cikmak gerekecektir. Zira bu suur, kulluk pazarinda kar etmenin ilk ve temel sartidir.
Bu acidan baktigimiz zaman gunluk ibadetler, ozellikle bes vakit namaz, gunu islam ile yasamanin, amel duzeyinde belirlenmis temel noktalari olmaktadir. Her namazin bir onceki namaz ile arasinda gecen vakitte islenmis gunahlara keffaret oldugunu bildiren hadis-i serif8, muslumanlar icin, butun bir gunu temiz tutma imkaninin bulundugu mujdesini vermektedir.
Gunu Islam ile yasamak, gunluk ibadetlerle degerlendirmek her seyden once Islam'i mes'ele edinmek, onun koydugu kurallar icinde iki dunya mutlulugu icin calismak demektir. Bir baska ifade ile her gun yasanan pazari, kole pazari degil, kulluk pazari olarak degerlendirmektir. Zira Allah'a kulluk ile degerlendirilemeyen gun, baska seylere kolelikle gecirilmis demektir. Bu soylediklerimize hadisimiz, "azad" ve "helak" kelimeleriyle isaret etmis bulunmaktadir.
Ote yandan, kurtulusa eren mu'minlerin bir ozelligini " namazlarini korurlar, namazlarinda devamlidirlar"9 diye bildiren ayet-i kerime, ibadetlerin aksatilmamasini ifade ettigi gibi, "kulluk havasini gunun diger saatlerine tasimaya calisirlar" manasinda da anlasilabilir. Nitekim "namazdan sonra , gelecek namazi beklemek"'ten10, "kalbi mescidlere bagli mu'min"'lerden11 soz eden hadis-i serifler de aslinda gunu Islam ile yasama, kullugu gunun butunune yayma ve tasimanin yollarini gostermektedir.
Bir musluman icin gunu Islam ile yasamak, ya da kulluk pazarinda alis-veris yapmak, sadece belirlenmis ibadetleri yerine getirmekten ibaret degildir. Gunluk islerini iyi bir niyetle ve Islam adabina uygun olarak yapmak, haram-helal sinirlarina dikkat etmek, insanlara imkanlari olcusunde faydali olmaya calismak, faydali olamadigi yerde hic degilse zarar vermemeye dikkat etmek de gunu muslumanca degerlendirmektir. Zira iyi bir niyet, adetleri ibadetlestirir. Tufeyl Ibni Ubeyy, kendisiyle birlikte carsiya cikmak isteyen buyuk sahabi Abdullah Ibni Omer'e;
"- Sen carsida ne yapacaksin? Bir sey satmazsin, bir sey almazsin. Oralarda durup vakit gecirmeyi sevmezsin. En iyisi gel bizimle surada otur da konusalim" der. Abdullah Ibni Omer radiyallahu anhuma ona su cevabi verir:
" -Biz, sirf selam hatirina carsiya cikariz, karsilastigimiz insanlara selam veririz."12
Ibn Omer radiyallahu anh hazretlerinin bu aciklamasi, ilk muslumanlarin gunu Islam ile degerlendirmekte neler dusunup neler yaptiklarini gostermesi bakimindan ilgi cekicidir. Islam bilginleri de yirmidort saatlik bir gunu tam bir Islami bilinc ve uyaniklik icinde gecirmekte muslumanlara yardimci olmak maksadiyla "Amelu'l-yevm ve'l-leyle" veya "el-Ezkar" adlariyla kitaplar kaleme almislardir. Bu kitaplarda genellikle, gunluk isler esnasinda yapilacak dualara Peygamber Efendimiz'in yaptigi dualardan ornekler vermislerdir.
Her yas ve meslek grubundan muslumanlarin, gunlerini Islam ile yasamak bakimindan klasik usuller yaninda, gelistirip uygulayabilecekleri ozel ve yeni usuller olabilir, olmalidir da. Zira her musluman, kendi sartlari icinde neyi nasil yapabilecegini dusunur, dert edinirse, mutlaka bir yol ve care bulacaktir. Yeter ki, her gun yasadigi kulluk pazarinda "iyi bir musluman" olarak yerini almayi, hadisimizin ifadesiyle " nefsini azad etmeyi" gaye edinsin.
Unutulmamalidir ki, dunya ve ahiretin mutlulugu, gununu gun etmekle degil, gununu Islam ile degerlendirmekle elde edilebilir....