Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Altın öğütler (1 Kullanıcı)

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Selamunaleykum,

Sevgili Peygamberimizin (a.s.m.) amcasıoğlu, torunlarının babası ve ilk Müslüman çocuk şerefine sahip olan Hazret-i Ali (r.a.) Hicretten 22 yıl önce 600 tarihinde Mekke'de dünyaya geldi. 661 yılında Kufe'de vefat etti. İlim ve hikmet dersini bizzat Peygamberimizden aldı.

Hazret-i Ali Efendimiz, herkesçe cesaret ve kahramanlığıyla tanınsa da, onun en büyük vasfı ilmi, takvası, dirayeti, veciz ve özlü konuşmasıdır. "Ben ilmin şehriyim, Ali ise kapısıdır" hadis-i şerifi, Hazret-i Ali'nin ilminin üstünlüğünü göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Halifeliği döneminde valilere gönderdiği emirnameler, yüzyıllar boyu bütün Müslüman idarecilerin kılavuzu olmuş, bu mektuplar elden ele, dilden dile dolaşmıştır.

Hazret-i Ali'nin en kalıcı ve zamanımıza kadar gelen en güzel öğüt ve nasihatları oğlu Hazret-i Hasan'a verdiği öğütlerdir. Hazret-i Ali'nin hutbe, mektup, emirname ve özlü sözlerinin yer aldığı başta Nehcü'l-Belağa olmak üzere, onun hakkında yazılan birçok kitapta oğluna verdiği bu öğütler, esasta aynı olmak üzere, farklı ifade ve rivayetlerle derlenmiş, biraraya getirilmiş; Hazret-i Hasan'ın şahsında bütün ümmetin istifadesine arz edilmiştir.

Hazret-i Ali'nin bütün öğütleri ve güzel sözleri şüphesiz bu kitapta yer alanlardan ibaret değildir. Biz bu öğütleri başta 450 sayfalık Nehcü'l-Belâğa olmak üzere, eski dergi koleksiyonlarından da derledik. Anlaşılması ve istifadeye kolaylık sağlaması için de bazı sadeleştirmelerde bulunduk.

Hayatımın son anlarındayım
Ey oğul!
Hayatımın son demlerindeyim. Günden güne zayıflıyorum. Onun için sana bu öğütleri bildirmekte acele ediyorum. Çünkü düşündüğüm bütün şeyleri sana söylemek için fırsat bulamadan ecelimin gelmesinden, vücudum gibi hafızamın da zayıflamasından, heva ve heveslerin veya dünya fitnelerinin benim nasihatımdan önce kalbine hâkim olmasından; bunun neticesi olarak da huysuz bir ata benzemenden endişe ederek sana nasihatimin bir kısmını yazıyorum.

İyi insanların izini takip et

Ey oğul!

Benim bu vasiyetimden edineceğin şeylerin en hayırlısı, Allah'tan korkup Ona sığınmak, Onun sana farz kıldığı şeyleri yerine getirmek, ecdadının ve geçmiş iyi insanların izini takip etmektir.



Ecdadını örnek al

Ey oğul!

Şimdi sen kendi nefsine nasıl güven ve itimatla bakıyorsan, senden önce gelip geçen ecdadın da aynı şekilde kendilerine güveniyorlardı.

Şimdi sen nasıl düşünüyorsan, onlar da öyle düşünüyorlardı. Fakat neticede iyi ve doğru şeyleri tuttular, vazifelerini noksansız yapmaya çalıştılar.

İşte onların neticede vardıkları şeyi ve takip ettikleri yolda gitmek istiyorsan, onların baştan takip ettikleri yolu aynen takip et. Fakat bu şüphelerini çoğaltmak ve düşmanlarını arttırmak için değil, doğruyu ve hakikati anlayıp öğrenmek için olsun.

Allah'a sığın

Ey oğul!
Her hususta önce Allah'a sığın, Ondan başarı dile. Seni şüpheye düşürecek veya bir kötülüğe itecek şeyleri terk et.

Kalbinin bütün kötülüklerden durulduğunu, fikirlerinin toplandığını ve tek arzunun hakikat olduğunu görünce sana söylediğim hususları düşünmeye başla.

Şayet bunlara sahip olduğuna emin değilsen, karışık mevzulara girme. Aksi halde önünü göremeyen adam gibi olursun ki, her an içinden kurtulması zor olan çukurlara, uçurumlara düşersin.

Böylece karanlıklar içinde, zulmetler arasında boğulup mahvolmaya mahkûm olursun.

Önünü görmeden yürümek ve her an uçurumlara yuvarlanmak tehlikesiyle karşı karşıya kalmak ise, İslâmı öğrenmeye çalışanlara yakışmaz.

Her şey Onun elinde

Ey oğul!

Bu tavsiyelerimi dinle ve anla.

Her canlının ölümünü elinde tutan kim ise yaşamasını elinde tutan da Odur.

Varlıklara can verip yaşatan kim ise öldürecek olan da Odur.

Zenginleri fakir, fakirleri zengin yapan yine Odur.

Her türlü belayı ve hastalığı veren de O, şifa ve devasını veren de Odur.

Dünya taşıyla, toprağıyla, rengiyle, şekliyle, ağaçlarıyla ve meyveleriyle Onundur, Onun takdiri üzerine hareket etmektedir.

Ahiret Cennetiyle, Cehennemiyle ve bizim bilmediğimiz daha birçok şeyleriyle Onundur.

Herşeyi Allah'tan bil
Ey oğul!
Bu hususta birinin bilmediğini görünce onu, cehaletine say. İlimde ne kadar ilerlersen, bilmediğin birçok şey şüphesiz, yine bulunacaktır. Zira düşünme ufkunun dışında, görme gücünün çok ilerisinde bulunan nice şeyler vardır.

Allah bazı şeyleri sana öğretmişse, onu kendi gücünle meydana getirip kazandığını zannetme. Çünkü sen, seni yaratan, rızıklandıran ve seni en güzel bir surette meydana getiren Ulu Yaratıcıya sığın.

İbadetin Onun için, aşkın Onun için, korkun ve sevgin Onun için olsun.

Peygamberi önder olarak al

Ey oğul!
Peygamberin Allah hakkında bildirdiğini hiç kimse bildirmedi ve bildiremez. Onu bir önder ve kurtuluş ordusunun kumandanı olarak kabul et.

Allah'ın rızasını ara

Ey oğul!
İlâhî kudret karşısında kendi küçüklüğünü ve zayıflığını düşünerek hareket et.

Onun karşısında acizliğini ve güçsüzlüğünü düşün.

Her hususta Ona ihtiyacın vardır. Ona yönel, rızasını dile.

Cezasından kork. Emirlerini yerine getirmeye çalış. Çünkü O iyilikten başkasını emretmez.

Yasaklarından kaçın, çünkü O kötülükten başkasını yasaklamaz.

Daha iyi bir yerde konaklamak isteyen kervan gibisin

Ey oğul!

Dünyanın ve içinde bulunan her şeyin başka bir yere göç edeceğini, âhireti ve orada insanlar için hazırlananları bildirdim.

Bunlar hakkında senin ibret alman için bazı misaller verdim. Bu misallerle senin kurtuluşunu ümit ettim.

Dünyayı bütün halleriyle bilen kimse, kervanın içindeki bulunan bir yolcuya benzer ki, devamlı rahatı, temizliği, havası daha iyi olan bir yerde konaklama hazırlığındadır.

Bunun için yolculuğun her türlü zorluk ve sıkıntılarını, arkadaşlardan ve maldan ayrılma ıztıraplarını göze almış bulunmaktadır. Çünkü o gittiği yerde daha iyi bir mesken bulacağından emindir.

Oralarda eski elemlerden hiçbirini görmeyeceğini, rahat ve saadet içinde yaşayacağını şeksiz şüphesiz bilmektedir.

Onun için kendisini buraya ulaştıran ve eski yerinden daha iyi bir yer bahşeden Birisinden başka düşüncesi yoktur.

Dünyada kendisine verilen nimetlerle mağrur olup sonunu düşünmeyen kimse ise, çok verimli bir topraktan, verimsiz, kıraç bir toprağa göç etme mecburiyetinde kalan bir kervana benzer ki, onun için bu göçten daha feci bir şey düşünülemez.

Herkesi kendin gibi bil

Ey oğul!
Kendini başkaları için ölçü kabul et. Diğer insanları tıpkı kendin gibi tut.

Kendi nefsin için istediğin şeyi başkaları için de iste.

Kendi nefsin için sevmediğin şeyi başkaları için de sevme.

Kendine iyilik yapılmasını istediğin gibi başkalarına da iyilik et.

Başkalarında kötü gördüğün şeyi kendin için de kötü gör.

Başkalarına yaptığın şey kadar sana da yapılırsa ona razı ol. Yaptığından fazlasını isteme.

Sana söylenmesini istemediğin şeyi sen de diğerlerine söyleme.

Başkalarının seni nasıl görmesini istiyorsan, sen de başkalarını öyle gör.

Kendini beğenme

Ey oğul!

Kendini beğenmek kesinlikle doğru değildir.



Kibir kalbin âfetidir.

Bütün gücünle çalış, malını senden sonra gelecek mirasçılar için hazırlayıp biriktirme. Allah için bağışlanacak yerlere dağıt.

Arzu ettiğin bir şeyi elde edersen onu kendinden bilme.

Allah'a şükret ve Ondan her zaman kork.



Gücünün yetmediği şeylere karışma

Ey oğul!

Önünde, seni âhirete götürecek uzun bir yol ve sıkıntılı günler var.

Dünya malından sana yetecek miktarını düşün ve sadece onu al. Başkasını yüklenme. Zira ondan zarardan başka bir şey gelmez. Gücünün yetmediği şeylere karışma.

Fakirleri görürsen onlara yardım et. Onlar hem üzerindeki ağırlığı kaldırırlar, seni malın felaketinden kurtarırlar, hem de ihtiyacın olduğu zaman (kıyamet gününde) onu sana geri verirler.

Gücün yettiği kadar sadakayı arttır. Eğer böyle yapmazsan ihtiyacın olduğu zaman onu ararsın, fakat bulamazsın.

Dara düştüğün zaman sana geri vermek üzere, zenginliğinde, senden ödünç isterse, isteyenleri reddetme.



İyi kimselerle düş kalk

Ey oğul!

İffeti muhafaza ederek çalışmak kötülükle zengin olmaktan hayırlıdır.

İnsanın sırrını en iyi yine kendisi muhafaza eder.

Bazı kimseler bulunur ki, kendi zararına çalışır.

Çok konuşan, dostlarını gücendirir, düşünceli olan insan iyi görür.

İyi kimselerle düş kalk ki, onlardan olasın.

Hayırsız kimselerden uzak dur ki, onlardan ayrılmış olasın.



Haram ne kötü yemektir

Ey oğul!

Haram ne kötü yemektir. Güçsüzlere zulüm, zulmün en çirkinidir. Tecrübe ettiğin şeylerin hayırlısı sana ibret verendir. Alçak tabiatlı yardımcılarda, kötü zan sahibi dostlarda ihtiyar ve irade yoktur.

Sakın inat bineği sana üstün gelmesin.



Sertlik gösterene yumuşak ol

Ey oğul!

Nefsini; kardeşin seninle irtibatı kestiğinde onunla irtibata, sana yüz çevirdiğinde lütfa, pintiliğinde cömertliğe, uzaklaştığında yakınlığa, şiddetlendiğinde yumuşaklığa, suç işlediğinde özür dilemeye şevket.

Sakın bu hareketi yersiz,olarak yapma. Yahut ehil olmayanlara yapma,

Dostunun düşmanını dost edinme ki, dostuna düşmanlık etmiş olursun.

Kin ve kızgınlığını hazmet. Çünkü ben, sonu bundan daha tatlı, daha lezzetli bir lokma görmedim.

Sana sertlik gösterene yumuşak ol ki, o vakit o da yumuşasın.



Düşmanına iyi davran

Ey oğul!

Düşmanına iyilikle muamele et. Çünkü bu iki zaferin biridir.

Kardeşinle münasebeti kesmek istesen dahi geri dönülecek bir yer bırak. Belki birgün olur münasebete lüzum görülür.

Hakkında iyi düşünen kimsenin zannını hareketlerinle tasdik et.

Aranızdaki samimiyete bakarak kardeşinin hakkını zayi etme. Çünkü hakkını zayi ettiğin kişi hiçbir zaman senin kardeşin olamaz.



Ailene iyi davran

Ey oğul!

Hiçbir zaman ailen sana halkın en kötüsü olmasın. Kardeşin senden ayrılmaya, seninle beraber olmaktan kuvvetli olmasın.



Rızık: Sen ona gitmezsen, o sana gelir

Ey oğul!

Rızık ikidir. Birini sen ararsın, biri de seni arar. Eğer sen ona gitmezsen o sana gelir.

İhtiyaç zamanında yumuşaklık, istiğna vaktinde sertlik ne çirkin haldir!

Dünyadan sana olan vazife, ancak gideceğin yeri yoluna koymaktır.

Elinden gidene üzülüyorsan, eline geçmeyen şeylere de üzül.

Olmayanları olanlarla anla. Çünkü işler birbirine yakındır.

Acıyı gördükten sonra öğütten ibret alanlardan olma. Çünkü insan öğütle, hayvan dayakla terbiye kabul eder.



Nefsin arzularına uyma

Ey oğul!

Keder yüzünden gelecek sıkıntıyı sabır ve metanet kuvvetiyle ve ilmi yakin elde ederek defet.

Gerçek dost, sen yokken seni tasdik edendir.

Nefsin arzularına uymak bir çeşit körlüktür.

Asıl garip, bir dosta sahip olmayan kişidir.

Hakka tecavüz eden kişi sapa yola girer.

Kifayet miktarı ile kanaat eden doğru yolu bulmuş olur. Kötülüğü geciktir, çünkü onu ne vakit istesen yapabilirsin.



Akrabalarına hürmet et

Ey oğul!

Ahmak adamın seninle irtibatı kesmesi, akıllıya kavuşmaya denktir.

Kudret değişince zaman da değişir.

Başkalarından naklen de olsa, gülünç şeyler söylemekten sakın.

Akrabalarına hürmet et, çünkü onlar senin kolunun kuvvetidir.



Ölmeden önce Allah'ı razı et

Ey oğul!

Önünde çıkılması ve geçilmesi pek güç bir basamak vardır. Orada yükü hafif olanlar ağır olanlardan daha kolay geçer. Üzerinden zorla geçenler çabuk geçenlerden daha zararlıdır. Bu basamağa ulaşan her insan ya Cennete veya Cehenneme gider. Bu menzile ulaşmadan önce kendi nefsine dön ve hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çek. Oraya ulaşmada yolunu düzelt. Ölümünden sonra Allah'ı razı etmek için sana hiç fırsat verilmez.



Herşeyi Allah'tan iste

Ey oğul!

Yerin ve göklerin içinde bulunan her şeyi elinde tutan Zat, sana kendisinden istemek ve dua etme nimeti verdi. Duana icabet edeceğine de söz verdi. Sana bir şey vermesi için kendisine dua etmeni emretti. Ondan rahmet dile ki sana rahmet etsin. O, seninle Kendisinin arasına bir perde koymadı ve seni korumak için başkasına teslim etmedi.



Tevbeyi geciktirme

Ey oğul!

Bir kötülük işlediğin zaman Ona dön ve tevbe et. O, kendine döndüğün için seni ayıplamaz. İşlediğin günahın cezasını vermekte acele etmez. Yaptığın suçu başkalarına bildirmez. Tevbe etmeni de zorlamaz. Günahları niçin işlediğin hakkında seninle münakaşa etmez.



Allah'ın rahmetinden ümidini kesme

Ey oğul!

Allah'ın rahmetinden ümidini kesme. Ancak O, günahtan dönmeyi sevapla mükâfatlandırır. Kötülüğün karşılığım bir, iyiliğin karşılığın da on misli kabul eder.

Sana dönme ve tevbe kapısını açık bıraktı. Ona hitap edersen hitabını duyar, içinden bir şey istersen, ne istediğini bilir. O, gizliyi açık olan şey gibi bilir. İstediğini arz

etmeden, içini Ona dökmeden dertlerini ve sıkıntılarını bildirmeden O bilir. İşlerinde muvaffak olmak için Ona sığın.
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
S.A.
Allah niyetine göre verir

Ey oğul!

Allah bütün hazinelerinin anahtarını eline verdi. Dilediğin zaman kapılarını dua anahtarı ile açarsın. Dilediğin zaman semanın kapılarını açar, ölü toprağa hayat veren yağmurları indirirsin. Fakat istediğin şeyin hemen yerine gelmemesinden endişe edip ye'se düşme.

Onun vermesi senin niyetine göredir. İstediğin şey verilmeyebilir. Fakat onun yerine onun daha hayırlısı verilir. Belki istediğin şey yerine üzerinden bir bela kaldırılır. Ki bu senin için daha hayırlıdır. Belki istediğin yerine getirilirse sana veya inancına bir tehlike teşkil edebilir. Bunu da Allah kabul etmez ve istediğini yerine getirmez.



Ahiret için yaratıldın

Ey oğul!

Yapacağın işler senin ve dinin için haylırlı olsun. Sana günah yükleyecek işleri yapmaktan sakın.

Mal yanında kalmaz, sen de malın yanında kalmazsın.

Dünya için değil, âhiret için yaratıldın. Ölüm için yaratıldın, burada yaşamak için değil.

Ne zaman terk edeceğini bilmediğin bir menzildesin.

Âhiret için kâfi derecede azık hazırlayabileceğin bir yerdesin. Âhiret yolunu tutmuş, gitmek üzeresin.

Nereye kaçarsan kaç, seni takip eden ölümden kurtulamazsın. Onun seni bir kötülük üzerinde iken yakalamasından ve tövbe etmemekten kork.

Şayet böyle bir şekilde yakalanırsan kendi kendini helak etmiş olursun. O zaman seni hiçbir kimse kurtaramaz.



Ölümü çok hatırla

Ey oğul!

Ölümü çok hatırla. Bugün ele geçirmek için çırpındığın ve âhirette kendisinden hesaba çekileceğin şeyleri şimdiden düşün. Hesap için hazırlıklı ol. Ani düşersen mağlup olursun.



Dünyaya aldanma

Ey oğul!

İnsanların dünyada uzun süre yaşamaları ve istedikleri gibi gezip tozmaları seni mağrur etmesin.

Allah dünyanın halini ve sonunun geleceğini açıkça bildirdi.

Dünya havlayan köpek ve vahşî hayvanlar gibidir. Birbirlerine saldırırlar. Zengin fakiri yer, büyük küçüğü ezer, kahreder.

Bazıları konaklamış kervanın hayvanları gibi bağlı, bazıları da bağından boşanmış, başıboş, sonu meçhul bir yolun yolcusu olmuştur ki, bunlardan birinci grup fakirler ve hiçbir şeye gücü yetmeyen zayıflar; ikincisi ise, kuvvetli olanlardır.

Bil ki, bunlar sarp bir vadide bela ve âfete uğramış sürüler gibidir. Kendilerini güdecek bir kimse olmadığı gibi, bu vadiden kurtuluş yolunu gösterecek de yoktur.

Dünya, gözlerindeki Hûda nurunu söndürüp onları karanlık yollara sürükledi. Böylece onlar da nereye gideceklerini şaşırdılar.

Dünya denizinin içine girerek dalgalarla ölüm kalım savaşı verdiler. Dünyayı bir kurtarıcı sandılar. Oynadılar, oynaştılar, fakat ondan sonrasını düşünmediler.

Bu gafletten uyanıldığı zaman cehaletin haktan gizlediği şeyler şüphesiz meydana çıkacaktır. Bütün insanlar bineklere binmişler, pek kısa bir zaman sonra da bu neticeye ulaşacaklardır. Fakat buna rağmen yolu takip edenler daha çabuk varır.



Ecelinden kaçamazsın

Ey oğul!

Kimin bineği gece ve gündüz gibi olursa, kendisi dursa da yoluna devam eder. Evinde istirahat içinde bulunmuş olsa da, uzun mesafeleri pek kısa bir zamanda aşar ve hedefe, farkında olmadan ulaşır.

Dünyada gayene ulaşamazsın. Ecelinden kaçamazsın. Senden öncekilerin yolunu takip etmek mecburiyetindesin. Bunun için doğru ol. Hak için çalış, hak olmayan şeyden uzak dur. Helalinden kazan. Böyle yapmazsan elindeki de gider.



Herkes istediğine kavuşamaz

Ey oğul!

Her isteyen isteğine kavuşamayabilir. Her kötülük işleyen de mahrum olmayabilir. Bir kötülük seni en üstün mertebelere ulaştıracak olsa bile kendi nefsini ondan alıkoy. İnsan, malı kendisini korumak için toplar. Fakat malı toplarken kendini onun yolunda harcamaktan sakın. Aksi takdirde kaybettiğin şey topladığından çok daha hayırlı ve iyidir.



Şerle kazanılan hayır hayır değildir

Ey oğul!

Allah seni hür yaratmıştır. Başkasına kötülük yapma. Şerle kazanılan hayır, hayır değildir. Kötülükle elde edilen iyilik de iyilik değildir.

Allah ile aranda bir perdenin olmasını istemiyorsan açgözlülükten sakın. Tamahkârlık seni helâkete götürür. Sen kendine düşen payı idrak edebilir ve ona uyabilirsin. Allah'tan gelen az da olsa kullardan gelen çok şeylerden daha iyidir.



Susmayı tercih et

Ey oğul!

Susarak kaçırdığın bir şeyi telâfi etmek konuşarak gücendirdiğin bir kalbi tamir etmekten daha kolaydır.

Tulumdaki suyu muhafaza etmek, ağzını sıkı bağlamakla olur.



İffetle içindeki fakirlik daha iyidir

Ey oğul!

Elde bulunan malı muhafaza etmek, başkasının elinde bulunan malı elde etmeye çalışmaktan iyidir.

İffet içinde fakirlik ve çalışmak, haksız yollardan zengin olmaktan hayırlıdır.



Çok konuşan çok yanılır

Ey oğul!

Kişi kendi sırrını başkalarından daha iyi muhafaza eder.



Çok kimse var ki, kendi zararına çalışır.

Çok konuşan çok yanılır, Düşünen kimsenin görüşü kesinleşir.

Her konuşan doğru konuşmayabilir. Her isteyen isabet etmemiş olabilir. Her giden de geri dönmeyebilir.



İyilere yaklaş

Ey oğul!

İyilere yaklaş ki, onlardan olasın. Kötülerden uzaklaş ki, şerlerinden kurtulasın.

İyilik kötülüğe yol açarsa, kötülük olur.

Çok zaman dert deva; deva da dert olur.

Çok zaman ehliyetsiz kimseler öğüt verir, kendilerinden öğüt beklenen kimseler de aldatır.



Tembellik ölülerin işidir

Ey oğul!

Ümide dayanıp işsiz güçsüz bekleme. Tembellik ölülerin işidir.

Akıl, tecrübeleri ezberlemektir. Tecrübelilerin en hayırlısı sana öğüt verendir.



Fırsatları iyi değerlendir

Ey oğul!

Fırsatları iyi değerlendir. Lokma boğazında durmadan kendine gel.

Fesat; takva ve iyilik azığını kaybetmek, nefsin isteklerine meyletmek suretiyle er geç kendisine dönülecek yeri bozmaktır.

Her şeyin bir neticesi vardır.

Takdir edilmiş olan her şeyi şüphesiz göreceksin.

Tüccar tehlikededir.



İşlerinizde intizamlı olun

Ey oğul!

Size, bütün evlatlarıma, ehlime ve bu vasiyetimin ulaştığı kimselere Allah'tan korkmayı, işlerinizde intizamlı olmayı, birbirinize iyilikle davranmayı, insanların arasını bulmayı vasiyet ediyorum.

Ben dedenizden (a.s.m.) şöyle duydum:

"İki kişinin arasını düzeltmek, bütün (nafile) namazlardan, oruçlardan daha faziletlidir."



Yetimleri gözetin, komşuları kollayın

Ey oğul!

Allah için yetimlerin hakkını gözetin. Onları bir aç, bir tok bırakarak hazırladıkarınızı zayi etmeyin.

Allah rızası için komşularınızın hakkına riayet edin. Bunlar size Peygamberinizin vasiyetidir. O, komşular hakkında öyle tavsiyelerde bulundu ki, biz onların mirasımıza da dahil olacaklarını sandık.



Cihadı terk etme

Ey oğul!

Allah için Kur'ân'a uyun. Onunla amel etmekte başkası sizden ileri olmasın.

Allah rızası için namaza dikkat edin. Çünkü namaz dininizin direğidir.

Allah için Rabbinizin evinin hakkını verin. Sağ olduğunuz müddetçe orayı boş bırakmayın. Çünkü o ev terk edilirse, dininizin farzını ihmal ettiğinizden dolayı ne Allah, ne de halk sizden hoşnut olur.

Allah için cihadı terk etmeyin. Allah yolunda mallarınızla, canlarınızla, dillerinizle cihad edin.



Fitneye karşı iki yaşındaki deve gibi ol

Ey oğul!

Size düşen görev, karşılıklı iyi ilişkilerde bulunmak, karşılıklı olarak hediyeler vermektir.

Sırt çevirip gitmek ve birbirinizle dargın durmaktan sakının.

İyiliği emredip kötülükten sakındırmayı terk etmeyin. Aksini yaptığınız takdirde başınıza kötüleriniz geçer ve sonra yaptığınız dualar da kabul olmaz.

Fitneye karşı iki yaşındaki deve gibi ol. Onun ne binilecek sırtı, ne de sağılacak sütü vardır.



Allah'tan kork

Ey oğul!

Allah'tan hakkıyla kork. Emrinden dışarı çıkma.

Allah'ın zikriyle kalbini diri tut. Allah'ın ipine sım sıkı sarıl. Eğer tutunuyorsan, Rabbinle aranızdaki bağdan daha kuvvetli hangi bağ bulunabilir?



Kalbini öğütle yaşat

Ey oğul!

Kalbini öğütle yaşat, hikmetle aydınlat. Dünya malım ve ona olan aşkı terk etmekle nefsini öldür.

Kalb, hakla kuvvetli, hikmetle parlak ve nurlu olur.



Ölümü sık an
Ey oğul!

Sık sık ölümü an, ölümü anmak kalbi yumuşatır.

Herşeyin yok olacağını bil ve kalbine yoklukta karar kılacağını bildir. Ona dünya facialarını ve musibetlerini tek tek göster.

Zamanın şiddetini ve kükreyişini, gece ve gündüzlerin aleyhine çevrildiğini düşün, hatırla ve hatırlat.



Geçmişten ders çıkar

Ey oğul!

Daha önce geçmiş olan milletlerin kıssalarını ve hikâyelerini oku. Tarihte insanların başına gelen felaket ve musibetleri düşün. Aynı şeylerin tekrarlanmaması için iyice dikkat et.



Gideceğin yere hazırlan

Ey oğul!

Atalarının topraklarında, yaşadıkları yerlerde gez ve onların eserlerini dikkatle incele. Onlar neler yapmışlar, nereden nereye niçin göçmüşler? Bunları incelediğin zaman onların yakınlarından ve sevdiklerinden ayrılıp gurbet ellere gittiklerini göreceksin. Tıpkı onlar gibi sen de yakında bilmediğin ve görmediğin yerlere göçüp gideceksin. Şu halde gelecekteki yerini şimdiden hazırla ve temizle. Dünya için âhiretini satma.



Söze karışma

Ey oğul!

Bilmediğin bir şey hakkında söze karışma. Üzerine düşmeyen hususu konuşma.

Sonunda bir felaketin gelmesinden korktuğun yolu terket. Çünkü bir işte felaket sezildiğinde onu terk etmek, korkuyla ilerlemekten daha iyidir.

Her işi ehline bırak.



İyiyi işle, kötülükten sakın

Ey oğul!

İyi şeylerle emret, iyi şeylere ehil ol. Kötü şeylere meydan verme. Onları elinle ve dilinle geri bırak. Onları işlemekten var gücünle uzak ol.

Nerede olursa olsun zor işlere hakkı bulmak için gir.

Bütün işlerde nefsini zorla; onu emin bir yere, kuvvetli bir güvene getiresin.



Allah yolunda çalış

Ey oğul!

Allah yolunda iyi çalış. Onun yolunda mücahede ve mücadele etmekten çekinme.

Bütün işlerinde Allah'a sığın. O en iyi koruyucu ve en yakın kurtarıcıdır.

Her işinde Allah'a teslim ol. İstediğini yücelten, istediğini alçaltan Odur.



Güçlükleri aşmaya çalış

Ey oğul!

Herhangi bir kimsenin ağır sözleri seni yolundan alıkoymasın.

Kendini güçlükler karşısında sabretmeye alıştır. Haksızlık karşısında hakka sabretmek en iyi ahlaktır.

Bir işi yapmadan önce çokça düşün.



Güvenilir kişilerle istişare et

Ey oğul!

İyi karar verebilmek için güvenilir kimselerle istişare

En hayırlı söz faydalı olandır. Faydasız bilgide hayır yoktur. Lüzumlu olmayan bilgiden de bir fayda temin edilemez.

İslâmiyette ne varsa hepsini anla ve öğren.



Şu esaslara riayet et

Ey oğul!

Sana söyleyeceğim sekiz husus var ki, bunları aklından çıkarma:

1. En büyük zenginlik akıldır.

2. En büyük vahşet kibirdir.

3. En büyük fakirlik ahmaklıktır.

4. En büyük meziyet güzel ahlâktır.

5. Ahmaklarla asla dostluk kurma. Çünkü o sana faydalı olayım derken zarar verir.

6. Yalancılarla dostluk kurma. Çünkü onlar sana uzak olanı yakın, yakın olanı da uzak gösterirler.

7. Cimri insanlarla yakınlık kurma. Çünkü cimri adam ihtiyacın olan şeyi bile senden esirger, vermekten çekinir.

8. İslâmı hayattan uzak olanlarla dost olma. Çünkü seni âdi şeylere götürürler.
 

Im_muslim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
3,194
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Selamünaleyküm kardeşim...
ALLAH razı olsun...
Saklıcam inşaallah
hakkınızı helal ediniz...

selametle...
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
[Selamünaleyküm kardeşim...[/COLOR][/I]
ALLAH razı olsun...
Saklıcam inşaallah
hakkınızı helal ediniz...

selametle...[/QUOTE]

VEALEYKUMSELAMVERAHMETULLAH KARDEŞİM,
ALLAH C.C. SENDEN RAZI OLSUN, OKUMA ZAHMETİNDE BULUNDUN, İNŞAALAH FAYDALANANLARDAN OLURUZ.
HAKKIMIZ YOKTUR Kİ HELAL OLSUN, VARSADA HELAL OLSUN KARDEŞ.
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
selamunaleykum,
Ebû Hüreyre Hazretleri (r.a.) sahabe-i kiramın büyüklerinden ve alimlerindendir. En çok hadis rivayet eden altı sahabeden birisidir. Ebû Hüreyre'nin öğütlerinin kaynağı Resul-1 Ekrem Efendimizdir. Bunun için bütün öğütlerin içinde genellikle bir hadis-i şerif mevcuttur.

İslâm âdâb ve ahlâk tarihinde ilk "ey oğul" geleneğini müstakil bir kitap halinde başlatan İmam Gazali Hazretleridir. Gazalî'nin "Eyyühe'l-veled" adıyla yayınlanan ve "Ey oğul!" şeklinde tercüme edilen bu eserinin çeşitli baskı ve tercümelerinde Ebû Hüreyre'den bu mânâda öğütler nakledilmektedir. Bu hususta kaynak İmam-ı Gazali Hazretleridir.

Allah için iyilik et

Ey oğul!

Sakın iyiliği elden koma. Her kime iyilik edersen, Allah için et ki, Allah katında makbul olsun.

Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:

"Yâ Ebâ Hüreyre! Allah'a Cebrail gibi ibadet etmiş olsan bile, mü'minleri Allah için sevmedikçe ve münafıklara Allah için buğzetmedikçe kabul etmez."


Misafire ikram et

Ey oğul!

Her ne yaparsan Allah için yap, misafire ikram eyle. Zira bu Cennet anahtarıdır.



Peygamberimize salavat getir

Ey oğul!

Kıyamet günü Arşın gölgesinde oturup mahşerin dehşetinden emin olmak istersen, Peygamberimize salavat getirmeye devam et.

Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:

"Yâ Ebâ Hüreyre! Mahşerde Arşın gölgesinde benimle beraber bulunup musafaha etmek istersen, bana günde yüz defa salavat getir. Mahşerde benim havuzumdan içmek istersen, mü'min kardeşinle üç günden fazla küsülü durma. Şarap içenden ve haram yiyenden kendini uzak tut."



İlim tahsil et

Ey oğul!

İlim tahsil etmeye çalış. Elinden geldiği kadar gayret et.

Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurmuştur: "Yâ Ebâ Hüreyre! Dünyada vücudun sağken ilim öğren ve ilminle amel eyle ki, öldükten sonra sana fayda versin. İlim maldan hayırlıdır. Mal dünyada kalır. Ellere bırakırsın, âhirette ise hesabını sen verirsin."

Resulullah (a.s.m.) bir hadiste şöyle buyurmuştur: "Beşikten mezara kadar ilim öğrenmeye çalışınız." Yani çocukluktan ihtiyarlığa kadar ilme çalış.


Alış verişte yalan söyleme

Ey oğul!

Alış verişinde yalan söyleyene Hak Taâla rahmet gözüyle bakmaz.

Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur: "Cenab-ı Hak yarın kıyamet gününde üç kişiye rahmet gözüyle bakmaz: Birisi, fazla satış yapmak için yalan söyleyen; ikincisi, olur olmaz herşey için yemin eden; üçüncüsü, fazla suyu olduğu halde susuz kimseye su vermeyen adam."


Sattığını geri al

Ey oğul!

Sattığın birşeyi alan kimse pişman olup geri getirirse, onu al. Allah, sana bunun on katını ihsan eder. Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur: "Bir kimseye birşey satarsanız, pişman olup geri getirirse alın. Allah böyle yapan kimseden razı olur, o şey zarar getirmez, fayda verir."




Ölçü ve tartıda hile yapma

Ey oğul!

Ölçü ve tartıda hile yapanları Kur'ân-ı Kerim Cehennemle tehdit etmektedir. Sattıkları şeyi eksik verenler fazla kazandıklarını sanarlar. Halbuki, bu onların zararınadır. Âhiretteki azabından başka, hilekârlıkları anlaşıldıkça müşteri bir daha gelmez. Fazla aldıkları kendilerine kalmaz. Belâ ve felâkete uğrarlar ve cereme verirler. Bu çok defa görülmüş ve tecrübe olunmuştur.


Emanete riayet et

Ey oğul!

Emaneti güzelce muhafaza et ve yerine getir ki, Kıyamet günü korktuğundan emin olasın.

Hazret-i Musa Cenab-ı Hakka münacatında, "Yâ Rabbi, bir kulun emaneti güzelce yerine getirirse Sen ona ne mükâfat verirsin?"

Allah Azze ve Celle "Yâ Musa, Ben emaneti güzelce yerine getiren kulumu Kıyamet gününde korktuğundan emin edip Cennete koyarım" buyurdu.


Rızkının az olduğuna üzülme

Ey oğul!

Rızkının az olduğuna kederlenme, sabret. Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:

"Allah bir kuluna rızkı az verse, o da bundan sızlanıp şikâyet etmeyerek sabretse, Cenab-ı Hak o kul ile meleklerine iftihar eder:

"Ey benim meleklerim! Sizler şahit olunuz, bu kulumun her lokmasına bedel, Cennet-i âlâda bir köşk ve bir derece ihsan eyledim. Dünyada verdiğim nimetlere kanaat edip sabrettiği için bu dereceye ulaştırdım."



İnsanlarla iyi geçin

Ey oğul!

Halka güleryüz göster. Ters suratlı olma.


Cömert ol.

Kalbin kati olmasın.

İnsanlarla iyi geçin ki, seni sevip dâima beraber olsunlar. Öldüğün vakit acıyıp ağlasınlar. Dua edip daima iyiliğini söylesinler.



Selâm ver

Ey oğul!

Ne zaman ki, bir mü'min kardeşine rastgelirsen ona selâm ver.

Peygamberimiz (a.s.m.) bir çocuğa bile rastgelse selâm verirdi.

Bir mü'mine "Selâmün Aleyküm" diyene on sevap, "Selâmün aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtühü" diyene ise otuz sevap yazdır.



Aceleci olma

Ey oğul!

Hiçbir işinde acele etme. Zira acele şeytan işidir. Ancak beş yerde acele etmek lâzımdır:

1. Evine misafir gelince önüne yemek getirmekte.

2. İnsanlık hali, bir günah işleyince tevbe etmekte.

3. Namazın vakti girer girmez kılmakta.

4. Kızını ve oğlunu vakti geldiğinde evlendirmekte.

5. Ölüyü defnetmekte.

Acelede çok zarar vardır. İyice düşünmeden yapılan işlerde çok zaman, hata ve yanlışlık olur. Sonra onu düzeltmek mümkün olmaz. Onun için işini iyice düşün, sonra yap.



Günah işlemekten kork

Ey oğul!

Günah işlemekten kork. Bilhassa şu iki günahtan çekin.

1. Emrin ve idaren altındakilere zulmetmek.

2. Din yolunda hain olmak.

Bir kimse günah işlemeyi niyet eder de sonra vazgeçerse, Allah Teâla ona Cennette bir köşk yapar. Hatırına günah işlemek gelirse Allah'ı düşünüp bundan vazgeç. Sana kötülük yapan kimseye karşı iyilikte bulun.

Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur:

"Size zarar veren kimseye iyilikle mukabele edin. Hiç kimsenin ayıbını yüzüne vurup başına kakmayın. Size zulmedenin suçunu bağışlayıp affedin. Böyle yaparsanız mükâfatınız Cennettir."



Doğruluktan ayrılma

Ey oğul!

Eğer rızkının helâl olmasını istiyorsan, her iş ve hizmetinde güzellikten ve doğruluktan ayrılma.



Erken kahvaltı yap

Ey oğul!

Sabah erkenden bir şeyler ye. Erkenden kahvaltı yapmanın dört faydası var:

1. Ağız kokusunu giderir.

2. Su içersen zarar vermez.

3. Bir yere gitsen karnın tok olur.

4. Kimsenin lokmasına bakmazsın.



Az ye

Ey oğul!

Yemeği az ye. Bunun faydası, suyu az içirir, az uyutur. Çok yemek vücuda gevşeklik verir, mideyi yorar, suyu çok içirir.



Gıybet etme

Ey oğul!

Gıybetten, insanların arkasından konuşmaktan sakın. Bir kimseyi gıybet edersen onun günahını üzerine almış olursun, sevabın da ona gider. Bir kimse gıybet edilmesine engel olursa Cenab-ı Hak ondan yetmiş türlü âfet ve belâyı uzaklaştırır.



Yalan yere yemin etme

Ey oğul!

Sakın yalan yere yemin etme. Neslin kesilir. Kendini müttakki göstermeye çalışma. Riyakârlık yapma.

Sende olmayan bir şeyi var diye kendi kendini mahcup etme.

Daima güzel ve doğru söyle. Sözünde sâdık ol. Sâdık insanlar Cennete gider. Dilini kötü sözlere alıştırma.



Cimrilikten sakın

Ey oğul!

İki çirkin huydan sakın: Cimrilik ve kıskanma. Asıl cimrilik, ilim, erkân, edep ve sanat öğrenmen için gelen kimseye bunları öğretmemektir. Para ve maldaki cimrilik bundan sonra gelir.

Peygamberimiz (a.s.m.) "Cimri kimse zâhid de olsa Cennete giremez" buyurmuştur.

Kıskanma: Bir kimsenin sahip olduğu mal, mülk ve ilminin gitmesini istemektir.

Peygamber Efendimiz (a.s.m.), "Ateş odunu yiyip bitirdiği gibi, haset de iyilikleri giderir" buyurmuştur.



Riyadan sakın

Ey oğul!

Bir kimse insanlar görsün, bana iyi adam desinler diye namaz kılar, oruç tutar, iyilikte bulunursa riya işlemiş olur. Riya ise küçük şirktir. Tövbe etmedikçe affolunur günahlardan değildir.



Hiç kimseye zulmetme

Ey oğul!

Hiç kimseye zulmetme. Zulüm üç kısımdır:

1. İdaren altında bulunanlara eza ve cefa etmek.

2. Allah'a âsi olmak.

3. Zulme yardım etmek.

Bu üç sıfat kimde bulunursa tam bir zâlim olur, zâlimlerin yeri de Cehennemdir.

Peygamber Efendimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur: "Her kimde şu üç sıfat bulunmazsa o adam Cennetliktir: Kibir, haset ve hainlik."



Musibete sabret

Ey oğul!

Her musibete karşı sabret. Baş kesilince vücut nasıl helak olursa, sabır gidince de din ve ahlâk ölür.



Sövme, lanet etme

Ey oğul!

Hiç kimseye sövme ve lanet etme.

Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurmuştur.

"Ya Ebâ Hüreyre! İnsanlara sövme. Onlar da babana ve anana söverler. Halka lanet etme. Eğer o lanete müstehak değilse, ettiğin lanet dönüp sana gelir. Hayvanlara da lanet etme, melekler de sana lanet ederler. İyiliği tavsiye et, kötülüklerden sakındır. Elinden gelirse halkı fena işlerden çevir ki, Cenab-ı Hak kalbini nurla doldursun."



İhlâs Sûresini oku

Ey oğul!

Evine girerken İhlâs Sûresini oku.

Peygamber Efendimiz (a.s.m.) , "Her kim evine girdiği zaman İhlâs okursa fakirlik görmez" buyurdu.

Süheyl bin Sad Resulullaha (a.s.m.) fakirlikten dert yandı. Cenab-ı Resul ona şöyle buyurdu:

"Ey Süheyl evine girdiğin zaman selâm ver. Ondan sonra kırk defa İhlâsı oku."

Hz. Süheyl buna devam etti, az vakit içinde çok nimet buldu. Ve çok kimse onun sayesinde geçinir oldu.



Eve Besmele ile gir

Ey oğul!

Kapının önüne gelince Bismillahirrahmanirrahim diyerek eve sağ ayağınla gir, orada bulunanlara selâm ver. Eğer evde kimse yoksa, "Esselâmü aleynâ ve âlâ. ibâdillâhissâlihîn" dersen, eve seninle beraber şeytanlar girmez. Her neye başlarsan Besmele ile başla.



Komşularına saygılı ol

Ey oğul!

Komşulanna saygılı ol. Komşu kadınlarının büyüklerini ana, orta yaşlılarını kardeş, küçüklerim kızın say, onlara o gözle bak ki, iyi hareket etmiş olasın.



Teravih namazını kıl

Ey oğul!

Teravih namazını kılmakta çok büyük sevap vardır. Hazret-i Ali teravih namazının sevabını ayrı ayrı saydıktan sonra son gece için şöyle demiştir:

"Ramazan'ın son gecesinde teravih kıldıktan sonra Arş-ı Âlânın altından bir melek şöyle seslenir: 'Her gece teravihi kılan mü'minler Cehennemden kurtulup Cennete ve Allah'ın nur cemaline nail olurlar."



Orucunu güzelce tut

Ey oğul!

Ramazan orucunu güzelce tut. Her kim Ramazan orucunu güzelce tutarsa Hak Teâlâ onu bin yıl oruç tutmuş gibi sevap verir. Cehennemle arası yerle gök arası kadar uzak olur.



Nafile oruç tut

Ey oğul!

Diğer aylarda da oruç tutmak büyük ibadettir. Her ayın Pazartesi, Perşembe günlerinde oruç tutana Cenab-ı Hak yedi yüz yıllık sevap ihsan eder.



İdarecilerin yanına işin olunca gir

Ey oğul!

İş başında bulunan zevatın yanına zarurî bir işin olmadıkça gitme, tekellüfsüz yanlarına girme, izin alarak edep ve terbiye ile gir. Söyleyeceklerini senden büyüğünden ve aklı erenlerden sor. Meramını yavaşça ve güzelce anlat. Onlara da hürmet göster.



Emniyet mensuplarına iyi davran

Ey oğul!

Emniyet mensuplarıyla görüşmen gerekirse kibirli davranma. Tatlı, gülerek ve edebe riayet ederek konuş. Bir işleri düşer de yanına gelirlerse ikram et, hürmetlerini kazan. Onlardan çirkin ve fena muamele görmeye sebebiyet verme.



Yaşlılara saygılı ol

Ey oğul!

Orta yaşlı kimselerle görüştüğün zaman onlara hürmet et, sözlerini kesme, edebinle otur, bir ihtiyaçları olursa bitir. Onlara olan ihtiyacını güleryüz ve tatlı dille söyle. İnat etme, kavga yapma, kendini sevdir.



Delikanlılarla şakalaşma

Ey oğul!

Delikanlılarla şakalaşma. Ağır ve sert konuşma. Suallerine cevap ver. Adlarıyla çağırma. "Kardeşim, evladım, oğlum" diye seslen. Hürmetlerini kazan. Hürmet insanın kendi elindedir. Hürmet edersen hürmet bulursun.



Halkla laübali olma

Ey oğul!

Halkın çoğu cahildir. Edep, erkân ve hürmeti tam olarak bilemezler. İşlerine karışma, lâtife etme, laubali, senli-benli olma. Çok samimi olup hürmetini ellerine verme, cehaletleriyle gönlünü yıkarlar.


Dostunu ziyarete gitmeden önce haber ver

Ey oğul!

Bir dostunu ziyarete gitmek istediğin zaman bunu önce bildir. Habersiz gitme. Kapıya varınca da tekellüfsüz içeri girme. Kapıyı çal, kapı açılıp "buyurun" denilmesini bekle. Oturduğun vakit dört bir yanına bakınma. Yemek gelirse, ev sahibinden önce sofraya el uzatma. Çabuk çabuk ağzım şapırdatarak yeme. Ziyarette çok oturup usandırma. Çok konuşma. Ev sahibinin hanımına dikkatle bakma. Kalkıp gideceğin zaman gülerek vedalaş.



Mahalle aralarında dolaşma

Ey oğul!

Zaruri bir işin olmadıkça mahalle aralarında dolaşıp durma. Evinin pencerelerinden dışarı bakma. Küçük çocuklarla oynama.



Yabancı kadınlara bakma

Ey oğul!

Kimsenin hanımıyla şakalaşma.

Bir kadını görünce iki kere bakma. İlk bakışın günah sayılmaz, ikinci bakışta günah yazılır.

Hz. Ali "Ömrümde bir kadına şehvet gözüyle bir kere dahi bakmadım" buyurmuştur.

Bir kadına şehvetle bakmak göz zinasıdır. Böyle birşey vaki olursa derhal istiğfar edersen affolunursun. Olur olmaz yerlerde dolaşma. Bir kaza ve iftiraya uğramayasın. Er olan böyle töhmet altında kalacak yerde dolaşmaz.



Yaşlıların yanında edepli ol

Ey oğul!

Yaşlı kimselerle beraber bulunursan yanlarında hürmetle ayakta dur. Oturursan diz çöküp edeple otur. Yaşı ve bilgisi itibariyle senden büyük zatların tarafına geçme. Eğer sana birşey sorarlarsa bildiğini söyle, bilgiçlik taslamak için bilmediğini söyleme; belki onların aklı senden fazladır da yanlışını fark ederler ve mahcup olursun.



İki kişinin arasına oturma

Ey oğul!

İki kişi konuşurken aralarına girme. Sana birşey söyledikleri zaman dinlemezlik yapıp etrafına bakınıp durma.

Yanında aksıran olursa, ona "Yerhamükellah"de.

Yaşlı kimselerin yanından ayrılacağın zaman selâm verdikten sonra ayrıl. Yolda giderken senden büyüğün önünde yürüme. Ancak sen ondan âlim isen yürümeye hakkın vardır.
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
s.a.
Şimdide İbrahim Hakkı Hazretlerinden öğütler demetine bi bakalım inş.
Gerçi ilgilenen pek yok gibi ama ben inatla yazacam. elbet bir zaman gelri birileri okur demi

İbrahim Hakkı Hazretleri 1703'te Erzurum-Hasankale'de doğdu, 1780 tarihinde Siirt-Tillo'da âhirete yürüdü. Hizmet hayatını daha çok Tillo'da geçirdi. Fakîrullah Hazretlerinden mânâ dersi aldı ve intisap etti. Sultan 1. Mahmud zamanında İstanbul'a geldi, saray kütüphanesinde ilmî araştırmalarda bulundu.

En meşhur eseri, bir yerde bütün eserlerinin içinde bulunduğu Mârifetnâme'dir. Bu kitapta eski ve yeni bilgileri kaynaştırmaya çalıştı. Öyle ki Mârifetnâme, zamanının en kapsamlı ansiklopedisi özelliğini taşımaktadır.

Mârifetnâme'de astronomiden sosyolojiye, biyolojiden fiziğe, karakter ilminden psikolojiye, dinden tasavvufa, ahlâktan âdâb ilmine varıncaya kadar her ilimden bahisler bulunmaktadır. Çok sade ve tatlı bir anlatımı vardır. Zamanına göre dili bir hayli sadedir.

Mârifetnâme ilmî bir eser olmakla beraber aynı zamanda bir halk kitabıdır. Hemen herkesin bilgi dağarcığında Mârifetnâme'den birkaç cümle vardır.

Biz ise 1166 sayfalık sadece Marifetnâme'nin âdâb bölümünden öğütler derledik. Yaptığımız bu nakiller hayatta başarılı olmanın sırlarını vermektedir.



Kurtuluş doğruluktadır

Ey aziz!

Konuşursan doğru konuş. Doğruluk keramettir. Yalan aşağılıktır. Kurtuluş doğruluktadır. Yalancı ve hileci şeytandır. Lâkin görünüşte insandır. Yalan söyleyen kimseden hayır umulmaz.

Boş laflar ve şakalar zarara yol açar; ömrü boşa geçirmektir. Gıybet ve koğuculuktan sakın ki, bunlar insanı halktan ve Haktan uzak ederler.



Dili tatlı olanın dostu çok olur

Dil insanın terazisidir, âlim ve cahili ayırıcıdır. Mü'min insaf etmeyene insafla gider. Ahlâkı güzel olan yumuşak söyler. Çok selâm ve tatlı dil sevgiye sebeptir. Büyüklerin yolu güzel sözlü olmak ve açık selâm vermektir. Dili tatlı olanın dostu çok olur. Sözü tatlı olanın muhabbeti lazımdır.



Özür dileyenin özrünü kabul et

Allah'ı tanıyan kişi insanlardan özür diler. Özür dileyenin özrünü kabul eyle. Sana eziyet edeni affedip tatlı ve yumuşak söyle. Elinden geldiği kadar kusurları affet, ayıplan görmezden gel. Af ihsanların en güzelidir.



İyi arkadaş hayatın süsüdür

İyilik yapanla kötülük yapanı bir tutma. İyilik edeni duadan unutma. İyiliği unutup kusuru saklayan dost değil, düşmandır. Dostunun hatasına dayanamayan ölüm hastalığında yalnız kalır. Dostun, gözün gibi olan insandır. İyi arkadaş hayatın süsü ve belada yardımcıdır. Güzel görüşmekle arkadaşlık devam eder.



Mü'min yumuşak olur

Mü'min uysal ve yumuşak olur, emin ve güvenilir olur. İlim, yumuşak huyun esasıdır. İlmin başı rıfk ve bilimdir. Bereket rıfk iledir. Hilmin başı kızgınlığını yenmek ve tahammüldür.

Hikmetin başı insanlarla iyi geçinmektir. İnsanın rıfk ve cömertliği düşmanına kendini sevdirir. Hilmin zekâtı güzel idaredir. İlmin zekâtı zeki insanlara öğretmektir.

İlmin süsü hilim ve rızadır. Hilmin süsü eziyete katlanmaktır. Kudretin süsü insaf ve adalettir. Nimetin süsü akraba ziyaretine gitmektir.



İyi insan aza da şükreder

Büyüklenmek telefin esasıdır. Kanaat kolaylığın özü, tamah fakirin felaketidir. Söz vermek öyle bir hastalıktır ki, şifası vefasıdır.

Akıllı kimseye muhalefet etmek şiddetli tekdire gider. Ahmağa cevap vermemek en güzel cevaptır.

İyi insan aza şükreder, kötü insan çoğu da beğenmez, kötüye kullanır.

İyi insan verdiği sözü yerine getirir. Sözünü tutmayanı affeder.

Hakka yaklaşmak yalvarmakladır. İnsanlara yaklaşmak ise onlardan bir şey istememekledir.



Cimri ve korkakla istişare etme

Meşveret sana rahattır. İstişare rahmettir. Cimri ve korkakla meşveret etme.

İyi insan güzel hareketleri kendi üzerine borç bilir ve bunları yerine getirir. Başa kakıcı alçak insanlar ise geçmişte yaptıkları iyilikleri halk üzerinde bir borç bilip almaya çakşırlar.

Mü'min, insanların eziyetlerine katlanır, ondan ise kimse incinmez. İyi insan namusunu malıyla, kötü insan malını namusu ile korur.



Yardım et ki, yardım olunasın

Yardım et ki, yardım olunasın. Kötülük edene iyilik et ki, ona sahip olasın. Kendine razı olduğun sözü insanlara söyle.

Senden büyüklere itaatli ve saygılı ol ki, senden küçükler seni saysınlar.

Sahibinin değerini düşüren işten kaç ki, sorulduğu zaman utanıp inkâr eder. İyi bir insana ihanet ettinse ondan sakın; kötü bir insana iyilik yaptınsa kendini ondan koru.

En faydalı hazine gönüllerdeki sevgidir. Miskin Allah'ın gönderdiği insandır, ona bir şey veren, onu gönderene vermiş olur; vermeyen, gönderene vermemiş olur.

Güzel ahlâkın en güzeli sana gelmeyene senin gitmendir, seni mahrum edene senin iyilik etmendir. Sana zulmedeni affetmendir. Halkın sana ihtiyacı, Hakkın nimetinin revaç bulmasıdır.



Cömertlik insanın süsüdür

Malik olursan rıfkeyle, söz verirsen tut, iyilik yaparsan gizle. Başa kakıcıların yanında oruçlu ol. Başkasından kötü bir huy gördünse, onun benzerinden sakın.

Sevginin sebebi cömertliktir. Cömertlik zenginliğe ve rahatlığa sebeptir. Cömertlik insanın süsüdür. Cömertlikle efendilik olur. İnsanların elinde olandan elini çekmek iki cömertliğin biridir.

Şükür ile nimet artar. Tatlılıkla zorlar kolay olur. Herkese selam vermek güzel haslettir.



Kanaatin meyvesi azizliktir

Tevazu ilmin meyvesidir. Tevazu şeref süsüdür. Tevazuun meyvesi yükselmektir. Kanaatin meyvesi azizliktir.

Güzel huy her faziletin esasıdır. Güzel huy insana hayırlı arkadaştır. Güzel huy insana Hakkın nimetidir. Güzel huy insanı saadete götürür.

İnsanlarla öyle ol ki, bir tarafa gitsen seni arzu eylesinler. Vefat edersen sana ağlayıp, senden söz etsinler.

Ülfetin sebebi vefadır. Ayrılığın sebebi ihtilaftır. Fakirliğin sebebi israftır.

Gönüldeki sükûnet en güzel süstür.



İnsanlarla iyi geçinenin ayıpları örtülür

Malınla cömert, sırrınla cimri ol ki, mal veren aziz, sır veren zelildir. Seni öven belki boğazlar. Sana ayıbını söyleyen nasihat eder.

İnsanlarla eziyet etmeyene kimse düşman olmaz. Senin hakkında iyi düşünce besleyeni doğru çıkar.

İnsanlara iyi geçinen selâmet bulur. Kızgınlığına hakim olan halimdir. Şehvetine sahip olan hakimdir.

İnsanlarla iyi geçinenin ayıplan örtülür. Halkın ayıplarını arayanın ayıplan duyulur.



Alime hürmet Hakkı tazimdir

Öğüdü kabul eden yüzkaralığından kurtulur. Sana teveccüh edene yardım etmen gerekir. Alime hürmet Hakkı tazimdir. İnsanlar için kuyu kazan kendi düşer içine.

Küçük musibeti büyük sayan daha büyüğüne tutulur. Halka ihsan eden, Haktan ihsan bulur.



İnsanlara teşekkür etmeyen Allah'a şükretmiş olmaz

Senden razı olana teşekkür etmek onun rıza ve cömertliğini arttırır. Senden razı olmayana teşekkürün, ondan sana barış ve sevgiye sebep olur. İnsanlara teşekkür etmeyen Allah'a şükretmemiş olur. Yanında başkasına teşekkür eden senden bir şey istemiş olur.



Namahreme bakmayanın kalbi rahat olur

İnsanlardan utanmayan Allah'tan haya etmemiş olur. Namahreme bakmayanın kalbi rahat olur.

Sana söz getiren, senden de söz götürür. Babasına ve annesine itaatli olan, evladını kendisine itaatli bulur.

Görmemezlikten gelmek gibi hilim, bilmemezlikten gelmek gibi akıl olmaz. Allah katında günah olanda, kullara itaat olunmaz.

Akıllı olana gerektir ki, doktorun hastaya söylediği gibi söylesin. O hiddet ve şiddet gösterdikçe bu yumuşak söylesin.

Halkın beğenmediği işleri işleme ki, hakkında iftiraya başlamasınlar.



Geçimli hanım iki rahatın biridir

Kadın reyhandır, kahraman değil, onu yük altına atma. Kadına yük olma. Geçimli hanım iki rahatın biridir.

Sakın mecliste kimseden yüksekte oturma. Meclistekiler seni yükseğe oturtmadıkça sen yukarıda bulunma.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Allahcc razı olsun..Büyüklerimizin hallariyle hallenme istikameti versin..Allahcc yar ve yardımcınız olsun gönüldaş...BESMELE...SELAM...DUA...
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
SELAMUNALEYKUM
Yeni bir nasihatlar paketiyle yine karşınızdayım :)
Buyrun nasihatlerden ders alanlardan olmak dileğiyle
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî Hazretleri (1207-1273) on üçüncü asrın yıldızı ve ışığıdır. İslâm toplumunu Selçuklu dağınıklığından Osmanlının kuruluşuna hazırlayan bir mânâ büyüğü. Mesnevl-i Şerif, o devir insanına İslâmın sunuş tarzıdır. Mesnevi; tevhiddir, imandır, ilimdir, ahlâktır, öğüttür ve her şeyiyle insanın şiirleştirilerek anlatımı ve tarifidir. 25618 beyitlik bir külliyat olan Mesnevi, orijinali ve tercümesi ile 6 cilttir.

Mesnevi her ne kadar Farsça olarak kaleme alınmışsa da, verilen mesaj her seviyeden insanın anlayacağı üslûptadır. Eseri aslından okuma imkânı bulamayanlar dahi tercümesini okuduklarında bu hakkı teslim edeceklerdir. Çünkü en ağır meseleler dahi bir temsil, bir hikâye, bir örnekle sunulmaktadır.

Mesnevi bir hikmetler bahçesidir. Bunun için her devir insanının alacağı pek çok dersler vardır. Biz, sizler için bu bahçeden bir demet derledik. Mesnevi denizinden bir içimlik hayat suyu takdim ediyoruz. 26000 beyti bulan bu külliyattan bir tutamlık gül tedarik ettik. Bu seçmeler, kitabın genel muhtevası içinde mütalaa edilince bir bütünlük arz ettiği görülecektir. Diğer eserlerde olduğu gibi, bu eserden yaptığımız derlemede de konunun anlaşılmasına yardımcı olması için ara başlıklar çıkardık.



Nefis putunu kır

Putların anası, bir put olan nefsinizdir; çünkü put yılandır; nefis putuysa ejderhâ.

Nefis demirle taş gibidir; put o çakmaktaşından sıçrayan kıvılcımdır; o kıvılcım suyla söner gider.

Fakat çakmaktaşıyla demir, ne vakit suyla söner? İnsanoğlu, bu ikisi, kendisiyle oldukça nasıl esenliğe ulaşır?

Put, testide gizli duran kara sudur; nefsi ise, bu kara suya kaynak bil.

O yontulmuş put, kara sele benzer; put yonan nefisse anayoldaki kaynaktır.

Bir parçası yüzlerce testiyi kırar, ama kaynağın suyu durmadan dinlenmeden coşar kaynar.

Put kırmak kolaydır, pek kolay; fakat nefsi kırıp geçirmeyi kolay görmek bilgisizliktir, bilgisizlik.

Ey oğul, nefsin şeklini arıyorsan yedi kapılı cehennemin hikâyesini oku.

Her solukta bir düzeni vardır nefsin; her düzeninde de yüzlerce Firavun, o firavunlara uyanlarla beraber batar-gider.

Musa'nın İlâhına, Musa'ya, kaç; Firavunluk ederek îman suyunu dökme.

Ahad'e, Ahmed'e el at; a kardeş, kurtul beden Ebû-Cehl'inden.



Her ağlamanın sonu gülmektir

Birisi ağzını eğer de eğlenerek Muhammed'in adını anardı; anarken ağzı eğri kalıverdi.

Pişman oldu da "ey Muhammed" dedi, "lûtuflar sahibisin, ledün bilgisi katında; sen bağışla.

"Bilgisizliğimden seninle alay ettim; halbuki asıl alay edilecek benmişim.

Allah, birisinin perdesini yırtmak isterse gönlüne, temiz kişileri kınama isteğini verir.

Fakat Allah, birisinin aybını örtmek isterse, o kişi nefis yüzünden ayıplara bulanmış kişilerin bile ayıplarını söylemez.

Allah, bize yardım etmek dilerse gönlümüze, ağlayıp inleme isteğini verir.

Ne mutlu gözdür o göz ki onun için ağlar; ne kutlu gönüldür o gönül ki onun için yanar kavrulur.

Her ağlamanın sonu gülmektir; sonu gören kişi kutlu bir kuldur.

Nerde akarsu varsa orada yeşillik vardır; nerde akan gözyaşı varsa oraya rahmet gelir.

İnleyen dolap gibi gözlerinden yaşlar saç da can alanından yeşillikler bitsin.

Ağlamak istiyorsan gözyaşı dökenlere acı; acınmak istiyorsan sen de acı zayıflara.



Erenlerin yolunda çalış

A ulu kişi, gücün yettikçe peygamberlerle erenlerin yolunda çalış, çabala.

Kaderle pençeleşmek savaş değildir; çünkü bizi onunla pençeleştiren de kaderdir.

Birisi, inanç yolunda, kulluk yolunda yürür de bir soluk olsun ziyan ederse kâfir olayım ben.

Başın yarılmamış, şu başını bağlama; bir iki günceğiz çalış, sonra güledur.

Dünyayı arayan, olmayacak, kötü bir şeyi aradı; âhireti arayansa iyi, güzel bir hâl aradı.

Dünya kazancında düzenlere başvurmak soğuk bir şeydir; fakat dünyadan vazgeçmek için düzenler kurmak da var, yerindedir bu.

Düzen odur ki kurtulmak için zindanı deler; açılmış deliği kapatmaksa, soğuk bir düzendir.

Bu dünyâ zindandır; biz de dünyadaki mahpuslarız; del zindanı da kurtar kendini.

Nedir dünya? Allah'dan gafil olmak; kumaş, para, ölçü, tartı, kadın dünya değildir.

Malı, din için, Allah için yüklenirsen, Peygamber buna, ne de güzel mal dedi.



Allah'ın lûtfuna kaçmalı

Allah'ın lûtfuna kaçmalı, ona sığınmak; çünkü o canlara binlerce lûtuflar saçmış dökmüştür.

Bir sığınak bulmak gerek; ama nasıl sığınak? Öyle bir sığınak ki ona sığındın mı su da sana asker olsun, ateş de.

Nuh'a, Musa'ya deniz dost olmadı mı? Su, onların düşmanlarını kinle kahretmedi mi?

Ateş İbrahim'in kalesi değil miydi; böylece de Nemrud'un gönlünden duman tüttürmedi mi?

Dağ, Yahya'yı kendisine çağırmadı mı; ona kastedenleri taşla sürüp kovmadı mı?

Ey Yahya, gel, bana kaç; kaç da keskin kılıçtan kurtarayım seni, sığınak olayım sana demedi mi?



Elinden geldikçe kul ol

Övülmenin tesiri sürer gider; bir zaman sonra da deşilmesi gereken bir çıbandır, başgösterir.

Nefis çok övülme yüzünden Firavunlaştı; alçak gönüllü ol, ululuk taslama.

Elinden geldikçe kul Ol, pâdişâh olma. Top gibi zahmetler çek, mihnetlere katlan, çevgen olma.

Yoksa şu lütfün, şu güzelliğin kalmadı mı, seninle eş-dost olanlar usanırlar senden.

O vakit, vaktiyle seni aldatan o topluluk, seni görünce, işte şeytan derler.

Seni kapı dibinde gördüler mi, hepsi de mezanndan baş çıkarmış hortlak der.

Zayıf, hasta bulunmazsa hekimlik sanatının güzelliği nasıl olur da meydana çıkar?

Bakırların horluğu, bayalığı meydanda olmasa kimya nasıl görünür?

Noksanlar, olgunluğun aynasıdır; o horluk, üstünlüğün, ululuğun aynasıdır.

Çünkü gerçekten de zıddı meydana çıkaran, onun zıddı olan şeydir; bal, sirkeyle belirir.

Kendi noksanını gören kişi, olgunlaşmaya on atla koşar.

Kendisini olgun sanansa, ululuk sahibi Allah'a, bu zannı yüzünden uçup ulaşamaz.

A sapık, olgunluk zannından, vehminden daha beter birşey yoktur senin canında.

Senden bu kendini görüş gidinceye dek gönlünden, gözünden çok kanlar akar.

İblîs'in hastalığı, "Ben ondan hayırlıyım" demesiydi; bu hastalık, her yaratılmışın içinde vardır.

Kendisini pek kırık dökük görse bile arı-duru sudur ama pisliği dibinde ara.

Sınamak için seni bir coşturdu mu, içinde pislik bulunan su, bulanır, pisliğin rengini gösteriverir.

A yiğit, ırmak sana arı duru görünüyor ama dibinde pislik var.
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
s.a.
İmam Gazaliden devam edelim inş.
Asıl adı Ebû Hâmid Muhammed olan İmam-ı Gazali Hazretleri Horasan bölgesinde Tus şehrinin Gazale köyünde 1058 yılında dünyaya geldi. 1111 yılında ise dünyaya veda eyledi. İslâm dünyasında Hüccetü'l-İslâm (İslâmın ispatlayıcısı) olarak tanınan İmam-ı Gazâlî, Selçuklu döneminde yaşamış, İslama yönelen hücumlara, dine yapılan taarruzlara karşı müdafaalarda bulunmuş, dinin anlaşılması için tartışmaya açılmış olan meselelere çözümler getirmiş bir müceddiddir, dinin yenileyicisidir.

İmam-ı Gazalî'nin İslâm eğitim ve ahlâkı üzerinde getirmiş olduğu yenilik, İslâmın özünden uzaklaşma yoluna girmiş olan Müslümanları ahlâkî eğitime tabi tutmuştur. En mühim eseri olan İhyâu Ulûmi'd-Din, başta iman ve ibadet olmak üzere, ahlâk sahasında çok ciddî bir hizmet görmüş, dokuz asırdır tazeliğinden bir şey kaybetmemiştir.

İmâm-ı Gazalî'yi halka tanıtan hacımca küçük, fakat tesiri bakımından büyük olan eseri Eyyühe'l-Veled olarak bilinen ve dilimizde Ey Oğul şeklinde bilinen eseridir.

Gazali, üzerinde çalıştığımız "Ey oğul"un pîri ve üstadıdır. Bu alanda yapılmış olan çalışmanın ilki ve en mükemmelidir. Diğer çalışmalar büyük ölçüde bu kitabın üzerine bina edilmiştir.

Birçok dünya diline çevrilen, UNESCO tarafından da yayınlanan Ey Oğul, batıda ve doğuda okuma rekoru kıran bir eserdir. "Müslümanın yirmi dört saati" demek olan bu kitap, ayrıca bir öğüt ve nasihatler bütünüdür.

Bu çeşit çalışmaların tamamında olduğu gibi, İmam-ı Gazalî'nin bu eserinin baş kısmında iman ve İslâmın esasları ile birlikte, ibadet konulan işlenmektedir. Ancak biz sadece ahlâkî bölümleri ve insan eğitimine yönelik kısımları aldık.



Allah'tan kork

Ey oğul!

Allah'tan nasıl korkulması gerekiyorsa öyle kork. Ona kulluk görevini gereği gibi yap. Haram kıldığı şeylerden mümkün olduğu nisbette kaçın. Allah'ın saadete uzanan yolundan ayrılma. Hayatını düzene sokan emirlerini sakın ihmal etme ki, yaşayışın sıhhat bulsun, gözlerin aydın olsun.

Çünkü gizli ve kapalı hiçbir şey Allah'tan gizli ve kapalı değildir.



Babana itaat et

Ey oğul!

Senin hayatını renk katmak için güzel belgeler koydum. Onları korur ve dediklerime kulak verir, günlük yaşayışını ona uydurursan hükümdarların gözleri ve gönülleri sana karşı ilgiyle dolup taşacaktır.

O halde şu anda da, bundan sonra da babana itaat et.



Boş sözden uzak dur

Ey oğul!

Aklının hemen kabul etmeyeceği şeyi söyleme. Lüzumsuz lâftan, çok gülmekten, şaka ve alaya almaktan, din kardeşinle tartışmaktan sakın.

Böyle yapmak saygıdeğerliği götürür, kin ve düşmanlık kapılan açar.



Ağırbaşlı ol

Ey oğul!

Ağırbaşlı, terbiyeli, saygılı ve nezaketli olmaya çok dikkat et ve itina göster. Ancak böyle yaparken gurura kapılma. Sonra senden bu sıfatla söz edilir.

Halka tepeden bakma. Sonra senden bu sıfatla bahsedilir.



Herkese hoşnut davran

Ey oğul!

Dostuna da düşmanına da hoşnutluk göster.

Başkasına eza ve cefa etmekten kendini alıkoy ve bunu onlardan korkup ürktüğün için de yapma. Sadece iyi bir huy olduğunu düşünerek öyle davran.



Ortayolu tut

Ey oğul!

Bütün işlerinde ortayolu tut. Çünkü işlerin en hayırlısı orta yoldur. Az konuş. Karşılaştığın her Müslümana selâm ver.
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
s.a.
İmam Gazaliden devam edelim inşaallah

Yürüyüşüne dikkat et

Ey oğul!

Ölçülü adımlarla yürü, ayaklarını yerde sürükleyerek yürüme. Sağa sola baka baka yürüme.

Etrafı rahatsız ederek, başını şunun bunun kapısına doğru döndürme.



Toplantılarda şunlara dikkat et

Ey oğul!

1. Uğradığın bir toplantıda yer alanların üzerine dikilip durma.

2. Sokak ve caddeleri meclis gibi kullanma.

3. Dükkânları sohbet yeri olarak seçme.

4. Fikrî tartışmada kendini haklı çıkarmak için inat gösterme.

5. Edep ve terbiyesini yitirmiş patavatsız kimselerle tartışma. Bir hüküm verirken "şahsî görüşümdür" de.

6. Birşeyi veya bir adamı överken aşırıya gitme.

7. Bir mecliste oturmak istediğin zaman bağdaş kurup otur.

8. Sakın parmak çatlatma

9. Sakalınla oynama

10. Yüzüğünle meşgul olma.

11. Oturduğun bir yerde, bulunduğun bir toplulukta dişlerini kürdan ve benzeri şeylerle temizlemeye kalkışma.

12. Burnunla oynama

13. Parmağını burnuna sokma.

14. Yüzüne sinek konarsa yavaşça onu kovmayı ihmal etme.

15. Esnememeye dikkat et.

16. Halkın seni hafife alacağı söz ve davranıştan sakın.

17. Bulunduğun topluluk yol gösterici olsun.

18. Sözlerin çok kıymetli bir nesne gibi paylaşılsın.

19. Güzel sözlere kulak ver.

20. Konuşulan bir sözün tekrar edilmesini isteme. Bu, onu dinlemediğini gösterir.



Şu kadından uzak dur

Ey oğul!

Huysuz ve karaktersiz kadından sakın. Çünkü böylesinin dili kocası üzerinde çirkin ve ağırdır. Dünyaya çocuk getirmesi, yüzündeki haya perdesini açmıştır. Artık ne ev halkından utanır, ne de konu komşusundan.

Böyle kadınlar ne dünyaya yararlar, ne de âhirete. Bunlar ülfet ve sohbet edilmeye lâyık değildirler.

Böylelerinin gizli hali olmaz. Aile sırrını sokağa dökerler. İyilik ve hayrı çoktan yere gömmüşlerdir.

Asık suratlı olarak sabahlar, akşam nerede olduğu bilinmez.

Onun sunduğu bir yudum su şerdir, zehirdir. Yemeği öfke, konuşması maskedir. Evi perişan, elbisesi kir ve pastır. Yılan gibi sokar, akrep gibi ısırır.

Kocası evet dese, o hayır der. Böylesi kadınlardan uzak dur.

Kadınların bir kısmı da geri zekâlı ve hantaldır. Ağır canlı ve kıt anlayışlıdır. Kocasını sever, kazancına razı olur; fakat güneş doğup yükseldiği halde hâlâ sesi duyulmaz. Yemekleri bayat, kapları kirli ve paslıdır.



Şu kadınla da hayatını kur

Ey oğul

Kadınların bir kısmı da sevimli ve merhametlidir. Bereketli ve feyizlidir. Soylu çocuk doğurur.

Kendisine her zaman güvenilir. Komşuları arasında itibarlıdır.

Aile sırlarım korur, kimsenin yanında açmaz.

Cömerttir, eli açıktır. Bağırıp çağırmaz, alçak sesle konuşur.

Evi ter temizdir. Çocukları çiçek gibi, gönül alıcıdır. Hayrı süreklidir. Kocası da o nisbette yumuşak huyludur.

Namus onun şiarı, terbiye değişmez vasfıdır.
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
SELAMUNALEYKUM

İMAM GAZALİDEN DEVAM

Fırsatları kaçırma

Ey oğul!

Fayda sağlayacak fırsatları kaçırma. Muhtaç olduğun şeylere iyice sahip çık. Görülmesini acele ettiğin işlerinde dikkatini başka taraflara dağıtma.

İçinde bulunduğun toplumun âdet ve geleneklerine saygılı ol.

Âhirette seni rüsvay edecek çirkin âdet ve geleneklerden sakın.

Birşeyin neticesini iyice düşünüp hesaba katmadan yapmakta acele etme.



Soysuz adamlarla tartışma

Ey oğul!

Soysuz adamlarla tartışma. Sonra onun kötü arzularını kendine çekmiş olursun.

Namus ve şerefini koruyan insanlara herkes izzet ve ikramda bulunur. Böyle kimseler halk tarafından itibar görür. Hakkı bilmek, doğruluktan gelen bir fazilettir.

Kendini zavallı ve fakir göstermeye çalışan kimse hakarete uğrar.

Az kelime ile çok şey anlat

Ey oğul!

Bir meseleyi yazarken gereksiz kelime kullanma. Az kelimeyle çok şey anlatmaya çalış.

Sonu gelmeyecek arzular peşinde koşmak, sapıklıktır.

Başkasını kınayan ve hep kusur söyleyen adamın dostu olmaz.

Din süslerin en güzelidir.

Kuru gürültü, boş yere vakit harcamaktır.

Sarhoşluk insanlıktan uzaklaşıp şeytanlaşmaktır.

Yapılan bir akdi bozan kimse sırtına bir kin yüklenmiş olur.

Yumuşak söz büyüklerin ahlâkındandır.


Evlenmek istediğin kızı iyi seç

Ey oğul!

İnsanın hanımı huzur ve sükûnet kaynağıdır. Bir kızla evlenmek istediğinde ailesini iyice araştır ve öğren. Çünkü temiz ve asil bir aile tatlı meyveler yetiştirir.

Bilmiş ol ki kadınlar parmaklarımız kadar birbirinden farklıdırlar.

Şirret ve karaktersiz kadından sakın. Onların dış görünüşlerine aldanma, böyleleri kocasına karşı kaba ve hırçındır.

Kocası kendisine saygılı olduğu zaman bunu bir üstünlük sanar. Hiçbir iyiliğe karşı teşekkür etmesini bilmez. Az şeye de hiç kanaat etmez.
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
S.A.
iMAM GAZALİDEN

Dostunu iyi seç

Ey oğul!

İki çeşit dost ve kardeş vardır. Birisi, başına bir bela geldiği zaman seni korur; diğeri de mutluluk ve ikbal günlerinde senin dostundur.

Belâ gelip ikbalden düştüğünde dostluk yüzünü gösteren kardeşi hakiki kardeş ve dost bil ve dostluğunu korumaya çalış.

Saadet günlerindeki dosta pek güvenme. Sıkıntılı günlerinde dostluk bağını uzatmıyorsa, onu düşmanların düşmanı bil.



İnsanları iyi tanı

Ey oğul!

Heveslerine ve nefsine uyan aşağılık çukuruna yuvarlanır. Zarif görünümlü insanlar fazla ilgini çekmesin, dış görünüşe pek aldanma. Çünkü insan, kalbiyle, düşüncesiyle ve diliyle adamdır, kıyafetiyle değil.

Benzi sarı, zayıf kimseleri hor görme. Çünkü insan iki küçük et parçasıyla ölçülür: Kalbi ve dili. Öyleyse insanların bu iki değerinden faydalanmaya çalış; gerisi et, kan ve kemiktir.



Fitneden sakın

Ey oğul!

Düşman ülkesinde de olsan fitne ve fesat çıkarmaktan sakın.

Kendinden aşağı kimselere karşı çoluk çocuğunu, şeref ve itibarını yaygı yapma.

Malını kendinden fazla kıymetli ve üstün tutma.



Fazla konuşma

Ey oğul!

Fazla konuşma. Sonra bulunduğun toplulukta taşınması güç bir yük olursun.

Seninle beraber oturana karşı alicenap davran. Yanına oturmak isteyene güzel, nazik, hareket et.

Başkasının gözüne dikkatle bakıp durma.

Fazla lügat parçalayıp yaldızlı söz söyleme. Çünkü bu sözlerin dış görünüşü belki güzel sayılabilir, fakat gerçekte güzel değildir.



Kendinden fazla söz etme

Ey oğul!

Çocuğunu çok beğendiğini başkalarına anlatma.

Hizmetçinin çok hünerli olduğundan başkalarına söz etme.

Atından ve kılıcından bahsetme.

Gördüğün rüyaları her yerde anlatmaya kalkışma. Çünkü gördüğün rüyadan sevinç duyduğunu belirttiğin zaman beyinsiz ve seviyesiz insanlar bu konuda seni rahatsız etmeye başlarlar.
 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
selamunaleykum kardeşim
her bır öğüt o kadar güzel ki
emeğınıze sağlık
allah daıma doğru davranmayı
doğrularla karşılaşmayı nasıp etsın
allah a emanet olun
selam ve duaıle
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
selamunaleykum kardeşim
her bır öğüt o kadar güzel ki
emeğınıze sağlık
allah daıma doğru davranmayı
doğrularla karşılaşmayı nasıp etsın
allah a emanet olun
selam ve duaıle


vealeykum selam verahmetullah,
ALLAH C.C. razı olsun okuduğunuz için, duanızada binlerce amin diyorum.
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
SELAMUNALEYKUM
İMAM GAZALİ ;
Kişiliğini korumak için şunlara dikkat et

Ey oğul!

1. Saçını sakalını tarayıp öyle sokağa çık.

2. Beyaz kılları koparmaya kalkma.

3. Lüzumundan fazla güzel kokulu şeyler sürünme.

4. Bir ihtiyacını dile getirirken üzerinde ısrarla durma.

5. Birtakım arzularının yerine gelmesi için küçülme.

6. Servetinin tam listesini, mevcut paranın tam rakamım çoluk çocuğuna verme. Çünkü bunlar onu az görecek olurlarsa kendilerini zayıf sanarlar. Çok görecek olurlarsa yaşayışlarında değişiklik yapmak isterler. Onları hırpalamadan belli ölçüde idare etmeye çalış.
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
55
Konum
istanbul
"selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü"
allah razı olsun.çok güzel öğütler.bunları hakkıyla yerine getirmeyi rabbım nasip eder inşallah...
Selametle kalın...emeğinize sağlık.allaha emanet olun.
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
"selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü"
allah razı olsun.çok güzel öğütler.bunları hakkıyla yerine getirmeyi rabbım nasip eder inşallah...
Selametle kalın...emeğinize sağlık.allaha emanet olun.

vealeykum selam verahmetullahi vebereketuhu ebeden
ALLAH C.C. sizdende razı olsun , inş uyanlardan oluruz
 

Ahmed_1907

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Tem 2006
Mesajlar
992
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
TOKAT
Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü
ellerinize sağlık bu öğütlerin hepsini yapmak lazım ama içlerinden bir kaç tanesini bile tam anlamıyla yapsak yeterde artar bize değilmi arkadaşlar
alllah razı olsun vesile olanlardan
sağlıcakla kalın
selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü
 

Emir Sadullayev

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
90
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
EsSelamu Aleyküm,

Allah Celle Celâluhu razı olsun ömrü hayatımızda uygulayabilmek duası ile...
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü
ellerinize sağlık bu öğütlerin hepsini yapmak lazım ama içlerinden bir kaç tanesini bile tam anlamıyla yapsak yeterde artar bize değilmi arkadaşlar
alllah razı olsun vesile olanlardan
sağlıcakla kalın
selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü
vealeykum selamverahmetullahi vebereketühü,
ALLAH C.C. sizdende razı olsun,inşallah uyanlardan oluruz
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt