Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Altin Erkeklere Neden Haram (1 Kullanıcı)

gulefsan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Nis 2007
Mesajlar
449
Tepki puanı
3
Puanları
0
ALTIN KULLANMAK



İslâm dini
süslenmeyi mübah görmüş, ve hatta bazen ve gerektiği yerlerde teşvik etmiştir.

Cenâb-ı
Hak; "De ki ALLAH'ın kulları için yarattığı ziynet ve temiz rızıkları haram kılan kimdir?" (el-A'râf
7/32) buyurmuştur.

Fakat bunların yanında erkeklere haram, kadınlara da helâl gördüğü
ziynet eşyaları da vardır. Erkeklere haram olan ziynet eşyaları, altın ve saf ipektir. Hz. Ali ibn
Ebu Talib (r.a.)'dan rivayet edilen bir hadisde Resulullah Hz. Muhammed (s.a.s.) şöyle
buyurmuşlardır:

"Resulullah (s.a.s.), ipeği sağ eline, altını da sol eline alarak
buyurdu:

"Bu ikisi ümmetimin erkeklerine haramdır." (Tirmîzî, Libâs 1; İbn Mace Libâs
19).

Yine bir gün, bir adamın elinde altın yüzük gördüğü zaman, onu çıkarıp attı ve
buyurdu ki:

"Herhangi biriniz tutuşmuş bir ateş parçasını eline almaya yeltenir mi
hiç?"

Resulullah (s.a.s.) oradan ayrıldıktan sonra adama, yüzüğü alıp ondan
faydalanmasını söylediler. Bunun üzerine adam: "Resulullah onu alıp attıktan sonra vALLAHi
almam" dedi. (Müslim, Libâs 52).

İsrafa dalanların yanında gördüğümüz, altın kalem,
altın saat, altın çakmak altın sigara kutusu, altın ağızlık ve benzerleri de fakihlerce altın yüzük
gibi görülmüştür. Gümüş yüzük kullanmayı ise İslâm helâl görmüştü.

Abdullah ibn
Ömer'den rivayet edilen bir sünnette, "Resulullah gümüşten bir yüzük edinmiş ve eline
takmıştı" (Ebû Dâvud, Hatem 4; Tirmîzî, Libâs 43). Ayrıca sahabe-i kirâmın gümüş yüzükleri
vardı.

İslâm, altını erkeklere haram kılmakla, ahlâkî ve terbiyevî yüce bir hedefe
yönelmiştir. İslâm, erkeğin erkekliğinin korunması gerektiğini, zayıflığın ve başkasının önünde
eğilmenin doğru olmadığını belirtmek ister. Perişan olmanın belirtilerinden erkeği muhafaza eder.
ALLAH'ın, kadının terkibinden daha başka bir uzvî bir terkiple yarattığı erkeğe, kadınlara
benzemek ve çeşitli süslerle öğünmek yakışmaz. Bu haramlaştırmanın arkasında ayrıca sosyal
bir hedef de yatmaktadır.

Altın ve gümüş eşyanın kullanılması keyfiyeti, İslâm'ın genel
olarak israfa karşı açtığı savaşa ait programın bir parçasıdır. Kur'an nazarında israf, milletleri
helâk oluşla tehdit eden çözülme ve bozulmanın bir benzeridir. Zira israf sosyal bozulmanın
başlangıcıdır. israf hayırlı ve doğru bütün yolların, prensiplerin düşmanıdır. Kur'an-l
Kerim'de:

"Bir memleketi yok etmek istediğimiz zaman nimet ve refahdan şımarmış ele
başlarına emir veriniz Ama onlar yoldan çıkarlar. Artık o memleket yok olmayı hak eder. Biz de
onu yerle bir ederiz. " (el-İsrâ 17/16).

İslâm, müslümanın hayatındaki israfın bütün
belirtilerini haram kılmıştır. Erkeklere altın ve ipekli giymeyi haram kıldığı gibi, erkek ve kadın
bütün müslümanlara altın ve gümüş kap kullanmayı da haram kılmıştır.

Bundan başka
bu hükmün değerli bir iktisadî yönü vardır. Altın, dünya piyasalarında en önemli bir maddedir.
Bunun için onun erkeklerin kadınlar gibi süs eşyası veya kap-kacak olarak kullanmasını doğru
bulmamıştır.

İslâm, kadının doğuştan süse ve ziynet eşyasına karşı meyilli olduğunu
gözönüne alarak erkekleri sapıtma ve şehveti kamçılama yolunda kullanmamak şartıyla,
yukarda belirtilen haramlaştırma hükmünden kadınları istisna etmiştir.



ALINTI
 

DuaLar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2008
Mesajlar
1,107
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
Bilimsel bir araştırmadada altının erkeklerde zararlı oldugu ortaya çıkmış.
 

sudelet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Ara 2007
Mesajlar
236
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Birtakım giyim ve süs eşyaları vardır ki, bazı hikmet ve sebeplerden dolayı kullanılmaları ve giyilmeleri erkekler için caiz görülmemiştir. Fakat yaradılışları icabı ziyneti ve süsü seven kadınlar için helâldir. Bunlardan birisi ipekten yapılmış giyim eşyaları, diğeri de altındır.

Bu husustaki hadis-i şerif gayet açıktır. Hazret-i Ali’nin rivayetine göre, bir defasında Peygamberimiz (a.s.m.) ipek bir kumaşı sol eline, bir parça altını da sağ eline aldı. Sonra bunları elleriyle yukarı kaldırdı, orada bulunanlara gösterdi ve şöyle buyurdu:
“Şu iki şey ümmetimin erkeklerine haram, kadınlarına helâldir.”1

Peygamberimiz, yasaklanan ve haram kılınan bazı şeyleri insanlara anlatmak, onları, alışageldikleri ve uzun müddet kullandıkları doğru olmayan şeylerden vazgeçirmek için farklı metodlar tatbik eder, muhatabın anlayış ve kavrayış seviyesine göre muamele ederdi. Sahabîler de Peygamberimizin kesin kararı karşısında hiç itiraz etmez, büyük bir teslimiyet içinde kabul ederlerdi. Peygamberimiz, devlet başkanları, kabile reisleri gibi yüksek seviyedeki kimselere islâm ve iman hakikatlerini anlattığı gibi, bütün hayatı çölde geçmiş olan bedevîlerle de muhatap olur, onlarda gördüğü eksikleri düzeltmeye çalışırdı.

Abdullah bin Abbas’ın rivayetine göre Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.) bir zatın elinde altından bir yüzük gördü ve onu parmağından çıkardı, attı. Daha sonra şöyle buyurdu:
“Sizden biriniz ateşten bir kor alıyor da, onu eline koyuyor.”

Resulullah (a.s.m.) gittikten sonra orada bulunanlar yüzük sahibine, “Yüzüğünü yerden al da onunla faydalanırsın” dediler. Fakat o zat, “Hayır, vallahi onu ebediyyen almam. Çünkü onu Resulullah (a.s.m.) attı” dedi.2

Bu hâdisede iki husus dikkati çekmektedir. Birisi, Peygamberimiz yasaklamış olduğu ve dinen haram sayılan altın yüzük gibi birşeyi Sahabîsinin parmağında görmüş, “münker” sayılan bu durumu def etmek ve onun hiçbir şekilde kullanılmamasını anlatmak istemişti. Onu eliyle men etmeye gücü yettiği ve muhatabın da kırılmayacağını tahmin ettiği için, bizzat kendi eliyle yüzüğü çıkarıp atmıştır. Bu davranışıyla ayrıca erkeklerin altından yapılmış zinet eşyasını kullanmasının kesinlikle yasak olduğunu orada hazır bulunanlara anlatmış oluyordu.

O zatın yerdeki yüzüğü almamasının sebebi ise, hem Resulullaha olan hürmetinin bir ifadesiydi, hem de fakir bir Müslümanın onu alıp istifade etmesini temin düşüncesiydi. Nitekim daha sonra fakir bir Sahabî onu almış ve bir ihtiyacı için kullanmıştı.
Bu mevzuda bazı hadislerin mealleri de şöyledir:

Eş’as İbn Suleym’in bir rivayetine göre “Resulullah bizleri altın yüzük, yahut altın halka takınmaktan nehyetti.”3

Hz. Abdullah’ın rivayeti de şöyledir:

“Resulullah evvelâ altından bir mühür yüzük yaptırdı. Bunu takındığı zaman yazılı kaşını avucunun içine alırdı. Peygamberin elinde yüzük gören herkes kuyumculara koşarak bir altın yüzük yaptırıp parmaklarına taktılar. Kısa bir müddet sonra Resulullah minber üzerine oturdu ve elindeki yüzüğü çıkardı. Müteakiben, ‘Ben bu mühür yüzüğü takınıyorum. Yazılı kaşını da iç tarafta tutuyorum’ buyurdu ve bu yüzüğü elinden attı. Sonra da, ‘Vallahi bu altından mühür yüzüğü ebediyyen takınmam’ buyurdu. Bunun üzerine parmaklarına altın yüzük takmış olan Sahabîler de kendi yüzüklerini çıkarıp attılar.”4

Bu mesele hakkında üç hadisi verdikten sonar, değişik şekilde rivayet edilen hadisleri burada zikretmeye, aynı mealde oldukları için, ihtiyaç duymuyoruz.

İslâmiyetin haram kıldığı meselelerde şüphesiz, birçok hikmetler vardır. Ancak haramlığın hikmet ciheti, illet yerine geçmez. Yani birşeyin haram kılınışında asıl sebep, Allah’ın onu yasaklamış olmasıdır. Yasaklanış hikmetleri için, Allah yasakladığı için o haramdan sakınmamız gerekir. Hikmetlerin araştırılması bu temel prensibin anlaşılmasından sonra gelmelidir. Bu çerçevede, altın yüzüğün erkeklere haram oluşunun bir hikmeti şu olabilir:

Altın ticarî bir madendir. Piyasada tedavülde olan en mühim bir maldır. Eğer altın yüzük takmakta bir beis olmayıp sünnet olsaydı, bugün hemen hemen her Müslüman erkek takmaya gayret gösterecekti. Bu da iktisadî hayatın önemli bir parçası olan altının büyük bir kısmının tedavülden kalkıp faydasız olarak insanların parmağında âtıl kalmasını netice verecek ki, iktisadî hayata menfî yönde tesir edecekti. Nitekim Peygamberimizin bizzat altın yüzüğü parmağından çıkararak atması, iktisadî yönden müsbet gelişmeleri netice vermiştir.

Ayrıca, altın kadına ait süs eşyası olduğundan, erkeğin şahsiyeti üzerinde menfî tesiri düşünülebilir. Nasıl ki kadının erkek elbisesi giymesiyle kadınlık şahsiyetinde menfî değişmeler oluyorsa, erkeğin de kadınlara ait kıyafet ve süs eşyalarını giyip takmasıyla da erkeklik şahsiyetinde menfî tesir bıraktığı psikolojik bir gerçektir.

Altın dışındaki birtakım madenlerden yapılan yüzüğü de aynı şekilde erkek ve kadının takınması caiz değildir. Demir, bakır ve tunç gibi madenler bu kabildendir. Bu mevzuda bazı hadisler zikredilmektedir. Abdullah İbni Berid’den rivayet edildiğine göre, “Sahabîlerden bir zat Resulullaha geldi. Elinde tunçtan bir yüzük vardı. Resulullah ona hitaben, ‘Ne oluyor, sende putların kokusunu seziyorum’ buyurdu. Bunun üzerine o zat elindeki yüzüğü attı. Sonra parmağında demirden bir yüzük olduğu halde geldi. Peygamberimiz, ‘Ne oluyor, senin üzerinde Cehennem ehlinin zinetini görüyorum’ buyurunca, o zat parmağındaki yüzüğü fırlattı. Bunun üzerine o zat, ‘Ya Resulallah, nasıl bir yüzük takayım?’ diye sordu ve Peygamberimiz de ‘gümüşten bir yüzük tak, bu da miskali (yaklaşık 3,5 gramı) geçmesin’ buyurdu.5

İbni Âbidin Reddü’l-Muhtar isimli eserinde bu hadisi zikrettikten sonra şöyle der:
“Gümüşten yapılmış yüzük takmak helâl; altın, demir ve tunççan yapılmış olan yüzüğü takmak ise haramdır.”

Cevhere isimli fetva kitabından yaptığı bir nakilde ise, kadınlar için de, erkekler için de demirden, tunçtan, bakırdan ve kurşundan yapılmış yüzüklerin caiz olmayıp tahrimen mekruh olduğunu zikreder. Esas metinde ise, gümüşün haricindeki bütün madenlerden yapılan yüzükleri takmanın haram olduğu ifade edilmektedir.6

Gümüşten yapılan yüzüğü takmak mubah, aynı zamanda sünnettir. Bu hususta Enes bin Mâlik’ten gelen rivayet şöyledir:

“Resulullahın (a.s.m.) mühür yüzüğü gümüşten idi. Bu yüzüğün kaşı da Habeşî (akik taşı) idi.”7

Yukarıda mealini zikrettiğimiz hadis-i şeriflerden hüküm çıkaran bütün mezhep imamlarına göre, erkeklerin başta yüzük olmak üzere altından yapılmış süs eşyalarını takınmaları da caiz değildir.

Altın ve gümüşten yapılmış kaplardan birşey yeyip içmek hem erkekler için, hem de kadınlar için caiz değildir. Bunun hikmeti de bir hadis-i şerifte şöyle beyan edilir:
“Altın ve gümüş kaptan su içmeyin. İbrişim ve ipeği de giymeyin. Çünkü bunlar dünyada onların (kâfirlerin), âhirette, kıyamet gününde ise sizindir.”8

Hadiste de ifade edildiği gibi, altın ve gümüş kaplar, Cennet nimetlerinden sayılmakta, mü’minlerin dünyada iken onları fâni bir surette kullanmaları istenmektedir. Fakat altın ve gümüşten yapılmış kap ve süs eşyalarını evde bulundurmanın bir mahzuru bulunmamaktadır.

Altından yapılmış bir yüzük takan kimsenin günah ve mes’uliyeti sadece kendisinedir. O günah bir başkasına sirayet etmez. Meselâ parmağında altın yüzük bulunan bir kimsenin aynı safta namaz kılması, yanında bulunan kimselerin namazına zarar vermez. Zaten altın yüzük takmak, takan kimsenin namazına da bir eksiklik getirmez. Sadece o yüzüğü takmakla bir haram işlemiş olur, ibadeti bâtıl olmaz.

Bununla beraber, parmağında altın yüzük bulunan birisine, bir haram işlediği için “yan gözle” bakmak da doğru değildir. Bize düşen, münasip bir zamanını ve yerini bulunca onu takmanın caiz olmadığını hatırlatmaktır.

1. İbni Mâce, Libas: 19.
2. Müslim, Libas ve’z-zînet: 53.
3. Müslim, Libas ve’z-zînet: 2.
4. A.g.e.
5. Ebû Davud, Hâtem: 4.
6. Reddü’l-Muhtar, 5: 229.
7. Müslim, Libas ve’z-zînet: 15.
8. A.g.e.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt