"Müminleri de teşvik et! Umulur ki Allah, Kafirlerin gücünü kırar. Allah'ın gücü daha çetin ve cezası daha şiddetlidir."
Nisa 84
"Ey peygamber! Müminleri savaşa teşvik et!"
Enfal 65
"Ey iman edenler! (ey Allah'ın kanunlarını her işlerinde yön verici ve belirleyici olarakkabul edenler) Size, sizi acı azaptan kurtaracak bir ticaret göstereyim mi? Allah'a Rasulune inanır, mallarınızla canlarınızla Allah yolunda CİHAD edersiniz. İşte bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır."
Saff 10-11
- "Usame b. zeyd radıyallahu anhum'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
"Cennet için kolları sıvayacak yok mu ? Şüphesiz ki cennet vasıflanamaz. Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki o, parlayan bir nur, sallanıp dalgalanan güzel kokulu bir yeşillik, mamur bir köşk, şırıl şırıl akan bir nehir, olgun bir ürün, güzel ve hoş bir zevce, çok ziynet, ebedi ve esenlik yurdunda bir yer, taze meyve, yüce ve güzel yerde güzel hayattır." Dediler ki:
"Evet ey Allah'ın Rasulu ! Biz cennet için kolları sıvıyoruz."
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
"İnşallah deyin" buyurdu. onlarda:
"İnşallah" deyince, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'de Cihattan bahsetti ve o'na teşvik etti."
(İbni Mace/ Zühd: 2/1448)
- "Ebu Mes'ud El Ensari radıyallahu anhum'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
"Kim bir iyiliğe /hayra sebeb olursa ona da bunu yapanın sevabı kadar vardır."
(Müslim/ İmara: 133)
"Abdullah bin Amr radıyallahu anhum'um öyle dediği rivayet edilmişitir:
"Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bana :
"Ümmetimden cennete girecek ilk zümreyi biliyormusun? dedi. Ben:
"Allah ve Rasulu daha iyi bilir." dedim bunu üzerine şöyle dedi:
"Allah yolunda evini barkını terk edenler kıyamet günü cennetin kapılarına gelirler. Kapıların açılmasını isterler. Bekçiler:
"Yoksa hesap mı gördünüz?" derler. Onlar:
"Hangi şeyle hesap görelim? Oysa kılıçlarımız Allah yolunda omuzlarımızdaydı." derler. Sonra Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:
"Bunu üzerine kapılar onlara açılır. İnsanlar oaraya girmeden kırk yıl önce orada kalırlar."
(Ahmed: 2/167; Hakimin Müstedreki: 2/70)
"Said bin Hilal, Süleyman bin Eban'dan rivayet ettiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Bedir'e çıktığında Sa'd bin Hayseme ve babası birlikte çıkmak istediler. Bunu Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e söylediler. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem sadece ikisinin birine izin verdi. Okla kura çektiler. Sa'd'ın oku çıktı. Babası:
"Ogulcazım bu hususta beni tercih et!" deyince oğlu:
"Babacığım! O Cennettir. eğer başka bir şey olsaydı mutlaka seni tercih ederdim." Dedi.
"Sa'd radıyallahu anhum savaşa Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte çıktı ve Bedir'de şehit düştü. Ertesi yıl, Uhud günü, babası Hayseme radıyallau anhum şehit oldu.
(İbn mubarek/ Kitabu'l-Cihad: 77; Said ibni Mansur'un Süneni/ Cihad/ Fazlu'ş Şehade:2/232)
"Fedale bin Ubeyd radıyallahu anhum'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
"Örneğiniz ve önderiniz benim. Bana iman edip, Müslüman olup hicret ederseniz Cennetin kıyılarından ve ortasından bir ev verileceğine kefilim. Ve yine ben, bana inanıp benim yolumdan giden ve cihad edenede yine Cennetin kıyılarında ve ortasından ve Cennetin en üst derecesinden bir köşk verileceğine kefilim. Kim böyle bir iş yaparsa elde etmedik bir hayr bırakmamış, kaçınmadık bir şer de bırakmamış sayılır. Nerede ölürse çlsün farketmez."
(Nesai/ Cihad: 6/21;Hakimin müstedreki: 2/81)
"Abdullah bin Kays Radıyallau anhum'un oğlu Ebu Bekir'den şöyle demiştir:
"Düşmanla karşı karşıya iken, babama:
"Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Şüphesiz ki Cennet kapıları kılıçların gölgesi altındadır." buyurmuştur." derken işittim. Derken üstü başı dağınık bir kimse ayağa kalktı ve: "Ey Ebu Musa! Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'i böyle buyururken bizzat sen işittin mi? dedi. O da: "Evet" dedi. Bunun arkasından o kimse arkadaşlarının yanına döndü ve:
"Size: 'Es Selamu Aleykum' diyorum." dedi, arkasından kılıcının kınını kırıp bir kenara attı, düşmana doğru yürüyüp ölene kadar kılıcıyla vuruştu."
(Müslim/ İmara: 146; Tirmizi/ Cihad: 23)
Kaynak
Nisa 84
"Ey peygamber! Müminleri savaşa teşvik et!"
Enfal 65
"Ey iman edenler! (ey Allah'ın kanunlarını her işlerinde yön verici ve belirleyici olarakkabul edenler) Size, sizi acı azaptan kurtaracak bir ticaret göstereyim mi? Allah'a Rasulune inanır, mallarınızla canlarınızla Allah yolunda CİHAD edersiniz. İşte bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır."
Saff 10-11
- "Usame b. zeyd radıyallahu anhum'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
"Cennet için kolları sıvayacak yok mu ? Şüphesiz ki cennet vasıflanamaz. Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki o, parlayan bir nur, sallanıp dalgalanan güzel kokulu bir yeşillik, mamur bir köşk, şırıl şırıl akan bir nehir, olgun bir ürün, güzel ve hoş bir zevce, çok ziynet, ebedi ve esenlik yurdunda bir yer, taze meyve, yüce ve güzel yerde güzel hayattır." Dediler ki:
"Evet ey Allah'ın Rasulu ! Biz cennet için kolları sıvıyoruz."
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem:
"İnşallah deyin" buyurdu. onlarda:
"İnşallah" deyince, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'de Cihattan bahsetti ve o'na teşvik etti."
(İbni Mace/ Zühd: 2/1448)
- "Ebu Mes'ud El Ensari radıyallahu anhum'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
"Kim bir iyiliğe /hayra sebeb olursa ona da bunu yapanın sevabı kadar vardır."
(Müslim/ İmara: 133)
"Abdullah bin Amr radıyallahu anhum'um öyle dediği rivayet edilmişitir:
"Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem bana :
"Ümmetimden cennete girecek ilk zümreyi biliyormusun? dedi. Ben:
"Allah ve Rasulu daha iyi bilir." dedim bunu üzerine şöyle dedi:
"Allah yolunda evini barkını terk edenler kıyamet günü cennetin kapılarına gelirler. Kapıların açılmasını isterler. Bekçiler:
"Yoksa hesap mı gördünüz?" derler. Onlar:
"Hangi şeyle hesap görelim? Oysa kılıçlarımız Allah yolunda omuzlarımızdaydı." derler. Sonra Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular:
"Bunu üzerine kapılar onlara açılır. İnsanlar oaraya girmeden kırk yıl önce orada kalırlar."
(Ahmed: 2/167; Hakimin Müstedreki: 2/70)
"Said bin Hilal, Süleyman bin Eban'dan rivayet ettiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Bedir'e çıktığında Sa'd bin Hayseme ve babası birlikte çıkmak istediler. Bunu Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'e söylediler. Bunun üzerine Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem sadece ikisinin birine izin verdi. Okla kura çektiler. Sa'd'ın oku çıktı. Babası:
"Ogulcazım bu hususta beni tercih et!" deyince oğlu:
"Babacığım! O Cennettir. eğer başka bir şey olsaydı mutlaka seni tercih ederdim." Dedi.
"Sa'd radıyallahu anhum savaşa Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte çıktı ve Bedir'de şehit düştü. Ertesi yıl, Uhud günü, babası Hayseme radıyallau anhum şehit oldu.
(İbn mubarek/ Kitabu'l-Cihad: 77; Said ibni Mansur'un Süneni/ Cihad/ Fazlu'ş Şehade:2/232)
"Fedale bin Ubeyd radıyallahu anhum'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuşlardır:
"Örneğiniz ve önderiniz benim. Bana iman edip, Müslüman olup hicret ederseniz Cennetin kıyılarından ve ortasından bir ev verileceğine kefilim. Ve yine ben, bana inanıp benim yolumdan giden ve cihad edenede yine Cennetin kıyılarında ve ortasından ve Cennetin en üst derecesinden bir köşk verileceğine kefilim. Kim böyle bir iş yaparsa elde etmedik bir hayr bırakmamış, kaçınmadık bir şer de bırakmamış sayılır. Nerede ölürse çlsün farketmez."
(Nesai/ Cihad: 6/21;Hakimin müstedreki: 2/81)
"Abdullah bin Kays Radıyallau anhum'un oğlu Ebu Bekir'den şöyle demiştir:
"Düşmanla karşı karşıya iken, babama:
"Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem: "Şüphesiz ki Cennet kapıları kılıçların gölgesi altındadır." buyurmuştur." derken işittim. Derken üstü başı dağınık bir kimse ayağa kalktı ve: "Ey Ebu Musa! Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'i böyle buyururken bizzat sen işittin mi? dedi. O da: "Evet" dedi. Bunun arkasından o kimse arkadaşlarının yanına döndü ve:
"Size: 'Es Selamu Aleykum' diyorum." dedi, arkasından kılıcının kınını kırıp bir kenara attı, düşmana doğru yürüyüp ölene kadar kılıcıyla vuruştu."
(Müslim/ İmara: 146; Tirmizi/ Cihad: 23)
Kaynak