gurbette
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eki 2008
- Mesajlar
- 2,850
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 51
Bismillahirrahmanirrahim
"Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah'tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çokça zikreden erkekler ve (Allah'ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır. " ( Ahzab Suresi 35)
Gerçekten müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, Allah'ın hükmüne boyun eğip selâmete giren, ikrar veren erkekler ve kadınlar ve mümin erkekler ve mümin kadınlar, tasdiki vacip olan şeyleri ikrar ile birlikte kalben de tasdik eden erkekler ve kadınlar; bununla birlikte boyun eğen erkekler ve boyun eğen kadınlar, divan durup itaate devam üzere bulunan itaatli erkekler ve kadınlar; bununla birlikte doğru erkekler ve doğru kadınlar, sözünde ve işinde içtenlikle doğruluk yapan erkekler ve kadınlar; bununla birlikte sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, sabırlı olan, gerek itaate ve gerek günahlara sabreden erkekler ve kadınlar; bununla birlikte mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, kalpleri ve organları ile alçak gönüllü olan erkekler ve kadınlar; bunun yanında sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar; bunun yanında Oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, farz oruçları tutan erkekler ve kadınlar; bunun yanında ırzlarını haramdan muhafaza edip koruyan erkekler ve kadınlar; bunun yanında Allah'ı çok zikreden, gerek kalbi ve gerek dili ile anıp unutmayan erkekler ve kadınlar bunların hepsine, bu iyilikleri yapıp bir araya getirenlere Allah, bir bağış, insanlık hali arada sırada meydana gelen küçük günahları örtecek bir mağfiret ve itaatlerine karşılık büyük bir ecir hazırlamıştır ki, onun şimdi tasavvuru mümkün değildir.
Bu şekilde bu ayet, hem ehli beyte, hem de onlar gibi bu güzel ahlak ve nitelikleri kendilerine huy edinenlere bir vaad ve müjdedir. Deniliyor ki, Peygamberin hanımları hakkında o ayetler nazil olduğu zaman müminlerin kadınları "Bizim hakkımızda bir şey nazil olmadı" demişlerdi. Bu ayet bu sebeple nâzil oldu. Diğer bir rivayette, Peygamberin hanımları demişlerdi ki: "Ya Resulullah! Allah Kur'ân'da erkekleri zikrediyor, demek ki bizim zikrolunacak hiçbir iyiliğimiz yok, bizden hiçbir itaat kabul buyurulmayacak diye korkuyoruz." Bu ayet bunun üzerine nazil oldu.
Rabbim bizleride razi oldugu sevdigi kullarinin arasina dahil eylesin.
"Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah'a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah'tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çokça zikreden erkekler ve (Allah'ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır. " ( Ahzab Suresi 35)
Gerçekten müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, Allah'ın hükmüne boyun eğip selâmete giren, ikrar veren erkekler ve kadınlar ve mümin erkekler ve mümin kadınlar, tasdiki vacip olan şeyleri ikrar ile birlikte kalben de tasdik eden erkekler ve kadınlar; bununla birlikte boyun eğen erkekler ve boyun eğen kadınlar, divan durup itaate devam üzere bulunan itaatli erkekler ve kadınlar; bununla birlikte doğru erkekler ve doğru kadınlar, sözünde ve işinde içtenlikle doğruluk yapan erkekler ve kadınlar; bununla birlikte sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, sabırlı olan, gerek itaate ve gerek günahlara sabreden erkekler ve kadınlar; bununla birlikte mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, kalpleri ve organları ile alçak gönüllü olan erkekler ve kadınlar; bunun yanında sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar; bunun yanında Oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, farz oruçları tutan erkekler ve kadınlar; bunun yanında ırzlarını haramdan muhafaza edip koruyan erkekler ve kadınlar; bunun yanında Allah'ı çok zikreden, gerek kalbi ve gerek dili ile anıp unutmayan erkekler ve kadınlar bunların hepsine, bu iyilikleri yapıp bir araya getirenlere Allah, bir bağış, insanlık hali arada sırada meydana gelen küçük günahları örtecek bir mağfiret ve itaatlerine karşılık büyük bir ecir hazırlamıştır ki, onun şimdi tasavvuru mümkün değildir.
Bu şekilde bu ayet, hem ehli beyte, hem de onlar gibi bu güzel ahlak ve nitelikleri kendilerine huy edinenlere bir vaad ve müjdedir. Deniliyor ki, Peygamberin hanımları hakkında o ayetler nazil olduğu zaman müminlerin kadınları "Bizim hakkımızda bir şey nazil olmadı" demişlerdi. Bu ayet bu sebeple nâzil oldu. Diğer bir rivayette, Peygamberin hanımları demişlerdi ki: "Ya Resulullah! Allah Kur'ân'da erkekleri zikrediyor, demek ki bizim zikrolunacak hiçbir iyiliğimiz yok, bizden hiçbir itaat kabul buyurulmayacak diye korkuyoruz." Bu ayet bunun üzerine nazil oldu.
Rabbim bizleride razi oldugu sevdigi kullarinin arasina dahil eylesin.