Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah rizasi icin yardim edin ne olur (1 Kullanıcı)

nur85

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Nis 2009
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Selamun aleykum herkese. Ben 5 yil oncesine kadar namazini kilan ancak daha sonra seytana uyup birakan ama 1 ay once Allah’in izniyle tekrar namaza baslayan biriyim. Allah rizasi icin bana yardim edin.
Namazlarimi kilarken korkuyorum Allah’im sana siginiyorum korkularimdan koru beni ya Rabbim diyorum tam o anda husu ya erecekken evdeki sagda soldaki esyalar gozum secdede oldugu icin bana baska biseymis gibi gozukmeye basliyor. Bakmami istiyor bakmiyorum gerci , ama cok rahatsiz oluyorum . sonra o anda namazin hususundan ciktigimi dusunuyorum pisman oluyorum yani Rabbimin huzurunda oldugumu en fazla 1 rekatta 3 – 5 sn dusunebilyorum korkularim icin hep dua okuyorum bi an gidiyor, ama gene geliyor.
Yatsi namazimdan sonra Allah kabul ederse teberake suresini, son nefeste imanli olmek icin okunan duayi, seytani yakan mahveden dualari okuyup tevbe estagfurullah cekiyorum. Bunu yaparken de cok hoslaniyorum. Ama iste yatsi namazimdayken sanki namazimi cabuk kikip onlari hemen okumam gerekiyomus gibi hissediyorum. diyorum ki kendime; bak sakin namazini cabuk kilma namaz farz olan onlari tabi oku ama once namaz sonra namazim bitiyor kitabi elime aliyorum okumak icin bu sefer basliyorum aglamaya diyor ki icimdeki ses gene cabuk kildin ( kilmadim halbuki ) namazini dua okucam diye, namaz daha onemli daha . diyor valla Allah’ima donup agliyorum secdede. tam namaz kilamadigimi dusunuyorum icimi sikinti kapliyo Allah'in beni sevmedigini dusunmeye basliyorum sonra diyorum ki seni sevmese sen onun huzurunda olur musun durma devam et diyorum. Ama Allah rizasi icin bana yardim edin ne olur. Ayetel Kursiyi , Nas’ I hep okuyorum Allah’ima siginiyorum ne yapmam gerek baska dua var midir baska ? benim cevremde ogrenebilecegim kimse yok internetten arastiyorum bir de kitap aldim dua kitabi ordan okuyorum ne olur yardim edin.
Hakkinizi da helal edin insallah

Allah cumlemize merhamet etsin insallah
 

HÜSEYİN ÇULHA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Nis 2009
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
merhaba kardeşim ben yeni üye oldum bu siteye ilk senin yazını gördüm durumunu anladım
inşallah rabbim seninle beraberdir bunlar hepsi vesvesedir aldırma bu şekilde devam et
o şeytanın belini kıracaksın inşallah
birde imkanın varsa namazlarını boş bir odada kıl ve seccadenin üzerinde resim çizgi şekil vs.. bulunmasın her namazda kendini rabbinew teslim et
allaha emanet ol..
 

nur85

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Nis 2009
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah ( c.c ) senden razi olsun kardesim. ben de bugun uye oldum artik birilerine anlatip biraz yardim almam gerekiyordu. insallah Allah'imin izniyle yardimiyla kiracagim onun belini.
dediklerini de yapicam eve gider gitmez calisiyorum oglen ile ikindiyi kilamiyorum :(
kaza yapiyorum :( Allah 'im affeder insallah

Allah'a emanet ol insallah
 

sınan_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
466
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
kardeşim öncelikle namazlarına devam et bırakma şeytamn seninle ugrasır ama unutmaki seytan seninle ugrasıyosa hayırlı bir iş yapıosun ki ugarsıyo bunu aklından cıkarma kardesım senin için 200 nas suresi okudum rabbim yardım etsin sana kardeşim allaha emanet ol....
 

nur85

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Nis 2009
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah'ım senden razı olsun ne muradın varsa versın. Çok teşekkür ederim. yemin ederim çok duygulandım Allah razı olsun. korkularımı yenmek için sürekli ilim öğreniyorum ve ilk defa bugun hiç korkmadım ALLAH razı olsun ya ne muradın varsa versin. Allah beni ve tüm inananları bu yoldan ayırmasın inşallah.
eğer benim de senin için bi derdin için okumamı istediğin bir şey varsa ne olur söyle hakkını da helal et inşallah. Allah'ıma emanet ol.
 

sınan_06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
466
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
helal olsun kardeşim ne demek eger bi yardımım dokunduysa bu bana yeter.rabbim verir mükafatını inşallah allaha emanet ol bi sıkıntın oldumu yaz kardeşim elimizden geldigi kadarıyla allahın izniyle ben ve arkadslarım yardım eder allaha emanet ol...
 

nur85

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Nis 2009
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah cümlenizden razı olsun. İnanır mısınız korkum kalmadı dedim ki az önce korkularım sizden büyük Allah'ım var. Dualarınızın sayesinde ALLAH bana bu cümleyi nasip etti ve uçup gitti. hiç korkmadan aklıma hiç bişi gelmeden kıldım namazımı. Allah hep böyle nasip etsin inşallah. Cümlenizden razı olsun cümlenizden cennetini nasip etsin ihlaslı olmayı salih ameller işlemeyi nasip etsin inşallah.
 

metin4u

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Nis 2009
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
Arkadasim senin icin bunu bir siteden buldum. sen sadece Allahi an ve sadece ibadetine devam et. kafani takma ve etrafindaki hic bir seyi umursama ..

Kalbimiz, bir tür misafirhane gibidir. Hayat boyu meydana gelen iç ve dış tesirlere ev sahipliği yapar durur. Bu tesirlerin en önemlisi de, irade dışı meydana gelen iç fısıltılardan oluşur. Bu fısıltıların bir kısmı iyi huylu, bir kısmı kötüdür. Bu durumda ev sahibine düşen; iyileri ağırlayıp, kötüleri uğurlamaktır.

Kalbimiz, düşünce ve eylemlerimizi şekillendiren bazı iç fısıltıların adeta harman olduğu bir alandır. Pek de isteğimize bağlı olmayan bu seslere “hâtır” adı verilir. (Hatıra kelimesi de buradan gelir. Fakat Türkçe’de hatıra kelimesi burada dediğimiz anlamında kullanılmaz.)
Hâtırlar, iç dünyamızda yankılanan etkili telkin unsurlarıdır ve iradeyi yönlendirme gücüne sahiptir. Birçok hareketimiz kalbimize doğan bu sesin somutlaşmış halidir. Denilir ki: Her iç ses, karşılık gördüğü nispette arzuya dönüşür. Arzu azmi, azim niyeti, niyetse azaları harekete geçirir.

İlham ve vesvese Islâm alimleri arzu ve yönelmeyi kamçılayan iç sesleri iki kısımda incelerler. Bir kısmı, kötülüğe, şerre davet ederken, diğer bir kısmı iyiliğe, hayra davet eder. Bu seslerin, vicdan ve sağduyu diye de adlandırılan hayra davet edici türüne “ilham”, şerre davet eden türüne “vesvese” denir. İlham melek tarafından, vesvese ise şeytan tarafından telkin edilir.

Büyük hadis alimimiz Tirmizî Hazret-leri’nin rivayetine göre Hz. Peygamber s.a.v. Efendimiz buyurmuştur ki:
“Şeytan da melek de insanoğluna sokularak onun kalbine birtakım şeyler atarlar. Şeytanın işi kötülüğe çağırmak, sonu fena ve zararlı olan şeylere teşvik etmek ve hakkı yalanlamak, haktan uzaklaştırmaktır. Meleğin işi, hayra çağırmak ve hakkı doğrulamaktır.
Kim içinde hakka, hayra, iyiliğe çağıran bir ses duyarsa, bilsin ki bu Allah’tandır ve hemen Allah Tealâ’ya hamd etsin. Kim de içinde şer ve inkâra çağıran bir fısıltı duyarsa ondan uzaklaşsın ve hemen şeytandan Allah’a sığınsın.”

Efendimiz s.a.v. böyle buyurduktan sonra şu ayet-i kerimeyi okumuştur: “Şeytan sizi fakirlikle korkutur. Size kötülüğü emreder.” (Bakara, 26

Şeytanın tek silahıBilindiği üzere şeytanın tek gayesi insanı kendisi gibi cehenneme sürüklemektir. O, bu gayesine ulaşmak için Cenab-ı Hak’tan izin almış ve şöyle demiştir: “Öyleyse beni azdırmana karşılık yemin ederim ki ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. Sonra onların önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de çoğunu şükredenlerden bulmayacaksın.” (A’raf, 16-17)
Şeytan, gelecek endişesine sevk etmekle dünya tutkusunu artırır. Olan bitenle aldatarak dinde şüpheye düşürür. Günah ve kötülükleri güzel gösterir ve böylece yaklaşır.
Ancak şeytan bunların hiçbirini kendini göstererek yapmaz. Çünkü o vakit hiç kimse ona uymaz. Hal böyle olunca çeşitli hile ve aldatmalara başvurur. Gizlenmiş, maskelenmiş bir şekilde siner, durmadan fısıldar.

Sevgili Peygamberimiz s.a.v. şeytanın nasıl bir hilebaz, ne tür bir vesveseci olduğunu şöyle bildiriyor: “Muhakkak ki şeytan, ademoğlunun bütün yollarında oturur. Önce İslâm yolu üzerinde oturur ve ona (vesvese vererek) der ki: ‘Ananın babanın dinini terk edip müslüman mı olmak istiyorsun?’ Kul onu dinlemez müslüman olursa, bu sefer de (İslâm uğruna hicret etmesini önlemek için) hicret yolu üzerine oturur ve ona (yine vesvese verip) der ki; ‘Şu vatanını, şu havayı terk edip nereye gideceksin?’ Eğer onu dinlemez de hicret ederse, bu sefer cihat yolu üzerine oturur. Der ki: ‘Savaşmak, öldürmek ve nihayet ölmek değil mi? Sonuçta ailen ve servetin başkalarına kalacak değil mi?’ Kim şeytanın vesvesesine kapılmadan cihada gider de ölürse, onu cennetine koymak, Allah Tealâ üzerine hak olur. Eğer düşman tarafından öldürülürse, cennetlik ve şehit olur. Cihada giderken hayvanından düşüp ölse dahi Allah onu cennetine koyar.” (Ahmed b. Hanbel, Neseî)

İlk vesvese
Kur’an-ı Kerim, şeytanın vesvesesine maruz kalan ilk insanların atamız Hz. Adem ile Hz. Havva annemizin (selam üzerlerine olsun) olduğunu şöyle kaydeder: “Derken, şeytan onların kendilerinden gizli kalan çirkin yerlerini açmak için ikisine de vesvese verdi ve şöyle dedi: Sizi Rabbiniz başka bir şey için değil, sırf melek olacağınız yahut ebedi şekilde kalanlardan olacağınız için bu ağaçtan uzak tuttu.” (A’raf, 20)
Halbuki Cenab-ı Hak: “Ey Adem! Şüphesiz bu (İblis) sana ve eşine düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, sonra bedbaht olursun.” (Tâhâ,117) diye uyarmıştı. Buna rağmen şeytan vesvesesini kullanarak onları bu ağacın meyvesinden yemeye ikna etti. Bu da onların cennetten çıkarılmalarına sebep oldu.

Şeytanın apaçık düşman olduğu konusunda Hz. Adem Aleyhisselam’dan günümüze kadar tüm insanlar uyarılmışlardır. Cenab-ı Hak bunu şu ayet-i kerimesiyle teyit eder: “Ey ademoğulları! Şeytana kulluk etmeyin, çünkü o sizin apaçık bir düşmanınızdır demedim mi?” (Yasin, 60)

Vesveselerden sorumlu muyuz?
Aklımıza şu soru gelebilir: Vesvese kötü bir şey olduğuna göre, kalbimize gelen vesveselerden acaba hesaba çekilecek miyiz?
Bu soruyu doğru cevaplayabilmek için bir iş gerçekleşmeden önce kalpte cereyan eden dört aşamadan söz etmek gerekir: Bunlardan ilki kalbe bir hâtırın gelmesi, bir sözün, düşüncenin kalpte harekete geçmesidir. İkincisi buna karşılık bir meyil olması, heyecan duyup, rağbet edilmesidir. Üçüncüsü, kalbin bu işi yapma üzerine hükmetmesi, son kararını vermesidir. Dördüncüsü ise azmetmek, ameli hayata geçirmek için kalben niyet etmektir.
Kalbin ilk iki hali olan hâtır ile meyil irade dışı meydana geldikleri için bir sorumluluğa yol açmazlar. Sevgili Peygamberimiz’in: “Allah Tealâ ümmetimi, hatırlarına gelen şeyleri yapmadıkları veya konuşmadıkları sürece o şey yüzünden hesaba çekmeyecektir.” (Buharî) hadisi buna delildir.
Gelelim karar ve azmetmeye... Bunların her ikisi de kasıtlı ve isteyerek meydana geldikleri için mesuliyet gerektirir. Cenab-ı Hakk’ın: “Allah sizi, kasıtsız olarak yaptığınız yeminlerinizden sorumlu tutmaz. Fakat kasıtlı yaptığınız yeminleriniz yüzünden sizi sorumlu tutar.” (Maide, 89) ayeti ile Efendimiz s.a.v.’in “İnsanlar niyetleri üzere haşrolurlar.” (İbn Mace) hadisi buna delil gösterilebilir.
Fakat her şeye rağmen Allah’ın merhameti galiptir ve bir kalp, kötülükte karar kılıp, bu kötülüğü yapmaya azmettiği zaman bile melekler kulun o kötülükten dönme ihtimalini göz önünde bulundurarak hemen günah yazmazlar. Bu süre içerisinde insan Allah’tan korkup kötülükten vazgeçerse kendisine bir sevap yazılır.
Buharî ve Müslim Hazretlerinin rivayet ettiğine göre, Allah Tealâ meleklerine şöyle emreder: “Kulum kötü bir amel yapmaya karar verdiği zaman, onu yapmadıkça yazmayın. Şayet o günahı işlerse ona bir günah yazın. Eğer kulum o ameli yapmayı benim rızam için terk ederse, ona bir sevap yazın. Şayet iyilik yaparsa en az on misli olmak üzere, yedi yüz misline kadar ona sevap yazın.”

Vesveseden kimler etkilenir?
Vesvese ancak şeytanı dost edinen kimseleri etkiler. Bu durum Kur’an-ı Kerim’de şöyle dile getirilmiştir: “Şeytanın nüfuzu, ancak onu dost edinenlere ve Allah’a ortak koşanlaradır.” (Nahl, 100)
Şeytanın salih kullar üzerinde hiçbir etkisi bulunmamaktadır. Nitekim Cenab-ı Hak şöyle buyurur: “Benim gerçek kullarım (var ya), senin onlar üzerinde hiçbir hakimiyetin yoktur.” (İsra, 65). Diğer yandan, iman edip Rablerine tevekkül eden kimselerin, kalplerine gelen vesveselerden etkilenmedikleri şöyle haber verilir: “İman edip Rablerine tevekkül edenler üzerinde şeytanın hiçbir nüfuzu yoktur.” (Nahl, 99)

Buradan anlaşılıyor ki, şeytanın vesvesesi ancak Rahman’ın yolunu terk edenleri, onu umursamayıp nefsini arkadaş edinenleri etkileyebilir. Cabir b. Ubeyd k.s. diyor ki: Alâ b. Ziyad’a içimdeki vesveseden şikayet ettim. Dedi ki: “Kalp, uğranılan bir ev gibidir. Bir şey varsa alır, yoksa bırakıp gider. Yani heva ve heves olmayan gönüle şeytan girmez.” (İhya, III/62)

Şeytanın vesveseleri de her insana göre farklıdır. Tıpkı bir düşmanın, her savaş için farklı stratejiler kullanması gibi... Bu vesveselerin belki de en tehlikeli olanı, şeytanın kalbe şüphe tohumları atıp inancı sarsmaya çalışmasıdır. Şeytan bu yöntemi, daha çok dini yeni yeni tanımaya başlayan veya kulaktan dolma bilgilerle yürümeye çabalayan insanlar üzerinde tatbik eder.
Eğer kişi kalbine gelen şüphe karşısında sıkı durur da Alah Tealâ’nın izniyle def etmeyi başarırsa, bu defa küfür veya edep dışı sayılacak düşünceleri akla getirmeye çalışır. Öyle ki insan, “keşke ölseydim de aklıma böyle şeyler gelmeseydi” der. Sonra, aklından geçen o şeyden dolayı çok büyük günaha girdiğini zannederek inanılmaz derecede üzülür.
Şeytanın istediği de budur: Onu telaşlandırıp dinden çıkmakla korkutmak... Çünkü kişi dinden çıktığına inandığında: “Zaten ben mahvolmuş biriyim, artık günah işlesem ne olur, işlemesem ne olur” ruh hâlini yaşayacaktır. Halbuki böyle durumlarda endişeye kapılmamak gerekir. Çünkü bu vesveseler insana ait değildir.

Vesveseden korunmak için
Kalbe gelen düşünceleri dinî ölçülerle karşılaştırıp ona göre hareket etmek doğru ve kolay bir yoldur. Yoksa, kalbe gelen şeyleri hemen kabullenip dinî hükmünü öğrenmeden hareket etmek yanlıştır.
Bu arada kalbe gelen vesvesenin üzerinde durmak, onu gözde büyütmek de anlamsızdır. Vesveseden korunmanın en etkili yolu ise Allah Tealâ’yı anmak, zikretmektir. Şeytanın giriş yolu kalp olduğuna göre, kalbin güçlenerek heva ve hevesi üzerinden atması şeytanın yolunu kapatacaktır. Zaten tasavvuftaki eğitimin gayelerinden biri de işte bu şekilde kalbi şeytanın cirit attığı bir meydan olmaktan çıkarıp Allah Tealâ’ya ait kılmaktır.
Allah anıldığı zaman şeytan susar. O nedenle kul, Kerim olan Rabbini her fırsatta anmalı, şeytanın vesvesesini savması için O’na sığınmalıdır. A’raf suresi 200. ayette şöyle buyurulur: “Eğer şeytandan bir fit (bir vesvese) gelip seni dürterse, hemen Allah’a sığın. Çünkü O hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir.”
“De ki: Rabbim, şeytanların kışkırtmasından sana sığınırım. Rabbim, onların yanımda bulunmalarından da sana sığınırım.” (Mü’minûn, 97-9
rahman.fw.nu/resulullah.com.tr
 

metin4u

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Nis 2009
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
Vesvese nin iki türlüsü vardır: Şeytan dan ve nefisten.
Şeytandan olanı dua ile kaybolur çok cılızdır. Nefsin vesvesesi ise çok şiddetli ve ısrarcıdır.Tıpkı söz dinlemeyen şımarık çocuk misalidir. Örneğin itikadi konularda (Allah ver mı? Kuran gerçek mi) gibi konularda nefs vesvese verir. Ama telaş a gerek yok çünkü Rabbimiz in kuran da buyurduğu gibi Allah a sığınıp ,düşündüğün taktirde gerçeği anında görürsün. Ama nefs hala ısrarına devam eder.Üstelik bu ısrarını yaparken senin kendi düşüncenmiş gibi his verir. Ayrıca o hissi vermekle kalmaz o hisse inanıyormuşssun gibi çok gizli bir his daha verir.Bunların hepsi vesveseye yakalnan insanlarda olur. Size bir müjde vereyim Daha doğrusu ipucu Rabbimizin varlığına o kadar işaretler var ki düşünmekle bitmez.... Ama aksi hali ise hiç yoktur yani nefsin isnadı delili yoktur sadece kuruntu verir . delili yoktur.Asla yılmaz ısrarcılığı can sıkar. Bir ip ucu daha Bakın bakalım etrafınıza insanın yüzleri nasıl farklı farklı,gelmiş geçmiş ve gelicek insanların yüzleri de farklı olucaktır. Ama rabbimizin bir merhameti olarak ise her insana nefsin saldırma yöntemi,saldırdığı konular ve saldırırken izlediği taktikler ise hiç değişmez hep aynıdır. Adem a. s dan günümüze gelen insanın nefsi hep aynı şekilde saldırmıştır. Ya farklı yüzler gibi her insana farklı taktikle nefs saldırsa idi ne olurdu halimiz? Tedavisi çarelerini insanlar birbirine diyemezdi çünkü nefis her insana farklı saldırmış olucaktı. Ama bakın ki her insan aynı tarz ve aynı konularda saldırıyor bu RABBİMİZ İN BÜYÜK BİR LÜTFU VE MERHAMETİDİR. böylece o nefs sıkıntısını yaşamış insan diğer insana yol gösterebilir. Nefsin saldırdığı bölümler çok net ve açıktır. nefs iman ile alaklı olan her şey e saldırır. Allah ,peygamberimiz e , kurana... çünkü nefs bilir ki bu konularda insanı şüpheye düşürürse imanlı kişi onlardan soğur bıkar usanır uzaklaşır., ve nefsi te böylece rahat eder onu sıkan şeylerden uzaklaşmış olur var gücü ile o insanı haram a zevk ü sefa ya yani kısacası Allah tan uzaklaştıracak her şey e yönelterek kendini rahatlatır.

Nefsin insan vücudunda hedef aldığı yerler ise ilk önce aklı sonra kalptir. akılı devre dışı bırakırsa insan nefse karşı savunma yapamayacaktır. sonra kalptir kalp vesvese ye uğradığında daralır sıkılr.Nefs şeytan ın avukatıdır.Vesvesenin kaynağı şeytandır ama nefs şiddetle kötülüğü emrettiği için hemen şeytan ın bu yalanına kulak verip gerçekmiş gibi alırp kabullenir sonra onu daha da süsleyip büyütüp insana vesvese olarak verir. böylece insan kendi düşüncesi sanarak üzülür. Nefsin ve şeytan ın vesvsesi aslında size yol gösterir bir bakın bakalım hangi konuda size vesvese veriyor... işte konu da sizin imanınız güçlü ama ilminiz ve bilginiz az demektir

Allah a sığınırsanız Allah size o vesvese yi bertaraf edecek ilmi öğretir kalp o konuda mutmain olur ve vesvese artık insana işlemez. Nefs in vesvese ilacı az yemek az içmek,tefekkür,ilim,zikirdir. Cümlemizi rabbimiz hidayetine erdirir inşaallah.

(Alintidir - Metin)
 

nur85

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Nis 2009
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
ALLAH senden razı olsun. çok yararlı bilgiler oldu benim için. Şimdi bir kere daha okuyacağım. İlgilendiğin için yardım ettiğin için RABBİM senden razı olsun ne muradın versın. inanır mısınız çok çok ama çok iyi geliyor bu bilgiler bu dualar. Allah cümlenizden razı olsun.

hem bu dünyada hem ahirette afiyet nasip etsin inşallah.
 

ismaile

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
1,872
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
39
Rabbim ferahlık versin nişALLAH
 

seydo87

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 May 2009
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
arkadaşlar bunlar şeytanın vesveseleridir benzer şeyler bende de oluyor.namazı bitirdikten sonra acaba namazı yarım mı kıldım diye şüphe düşüyor.vesveseler den kurtulmak için dualar var onu okuyalım
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt