Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah Rasulü bu evliliğe karşı çıktı ! (1 Kullanıcı)

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com


ALLAH Rasulü bu evliliğe karşı çıktı !

Peygamber'imizin ( sav ) karşı çıktığı evlilik hangisi biliyor musunuz?

4362.jpg

“Hocam, Peygamberimiz, Hz. Ali’nin Ebu Cehil’in kızıyla evlenmesine neden karşı çıktı? Asıl sebep neydi? Konuyu açıklar mısınız?”

Böyle evliliğe karşı çıkmasının altında önemli sebepler yatıyordu.

Şöyle ki: İslam’ın ilk yıllarında Mekkeliler davasından vazgeçirmek için Peygamberimize yalvarıp yakardılar, her türlü imkanı vadettiler. Bir sonuç alamayınca akla hayale gelmedik baskı, tehdit, zulüm ve işkence metotlarını uyguladılar.

Peygamberimiz ise onların hiçbir isteklerine uymadı. Hızlarını alamayınca bu sefer suikast tertibinde bulundular. Fakat buna da güçleri yetmedi. Efendimiz Medine’ye hicret etti. Peygamberimizi ellerinden kaçırmışlardı. Bu defa daha farklı hile ve tuzaklara başvurdular.

Bu tuzaklardan birisi de, dolaylı yollarla Peygamberimizi rahatsız etmek, huzurunu kaçırmaktı. Kalktılar, Medine’ye gittiler. Peygamberimizle görüşmek istediler. Müsaade alınca niyetlerini açığa vurdular. Başta İslam düşmanı Ebu Cehil’in kızı olmak üzere kendi kızlarını Hz. Ali’ye vermek, onunla nikâhlamak istediler. Hz. Ali Peygamberimizin amcasının oğluydu ve aynı zamanda damadıydı.

Hz. Fatıma ile evliydi. Mesele ciddiydi. Peygamberimiz hiç zaman geçirmedi. İleride duyulduğu zaman herhangi bir dedikoduya meydan verilmemesi için Mescid’in minberine çıktı, sahabileri topladı ve durumdan onları haberdar etti:

“Gerçek şu ki, Hişam bin Muğire oğulları kızlarını Ali bin Ebî Talib’e nikâhlamak için benden izin istediler. Ben onlara izin vermiyorum. Sonra yine ben onlara izin vermiyorum. Sonra yine ben onlara izin vermiyorum. “Meğer ki, Ebû Talib’in oğlu benim kızımı boşayıp onların kızını almak isteye.

Çünkü kızım Fâtıma benden bir parçadır. Onu şüpheye düşüren beni de şüpheye düşürür. Ona eziyet veren şey bana da eziyet verir. “Ben ancak ve ancak onu belâya sokmalarından endişe ediyorum. Ben ne helâli haram kılarım, ne de haramı helâl. VALLAHi, Resulullah’ın kızı ile ALLAH düşmanının kızı, bir adamın yanında kesin olarak bir araya gelemez.”1

Evet, Peygamberimizin de açıkça dile getirdiği gibi, Resulullahın (a.s.m.) bu evliliğe razı olmayışının iki mühim sebebi vardı: Birisi ve en önemlisi, İki Cihan Güneşinin biricik kızıyla Ebû Cehil gibi bir ALLAH ve Peygamber düşmanının kızının bir araya gelmesinin mümkün olmadığıdır.

Çünkü böyle bir evlilikte Hz. Fâtıma’nın rahatsız olacağı, sıkıntı çekeceği, eziyet göre≠ceği kaçınılmazdı. Hz. Fâtıma’ya verilen eziyet aynı şekilde Peygamberimize verilmiş sayılır ki; bu hem haramdır, hem de eziyet verenin helâk olmasına sebeptir. Peygamberimiz, Hz. Ali ile Hz. Fâtıma’ya duyduğu sonsuz şefkatten ve yakınlıktan dolayı böyle bir evliliği kabul etmemiştir.

İkinci sebep de, kıskançlıktan dolayı bir geçimsizliğin, bir fitnenin meydana gelmesidir. Hz. Fâtıma validemiz her ne kadar çok üstün özelliklere ve meziyetlere sahip seçkin bir insan olsa da, her kadın gibi o da kıskançlık duygusu taşıyordu. İşte Peygamberimiz, Hz. Fâtıma’nın kıskançlık göstererek başına bir fitnenin geleceğini bildiği için bu evliliğe razı olmamıştır.

Diğer taraftan Peygamber Efendimiz, Ebû Cehil’in kızı ile Hz. Fâtıma’nın bir nikâh altında bulunmasını haram kılıyor değildi. ALLAH’ın lütfu ve bildirmesiyle bunların geçinemeyeceklerini biliyor, onun için uygun görmüyordu. Bu meseleyi başka türlü anlamaya, bir mü’mine yakışmayacak şekilde yanlış yorumlama yoluna gitmemelidir. Çünkü Peygamberimiz (a.s.m.) her meselede ALLAH’ın rızasını esas alıyor ve o doğrultuda hareket ediyordu.


1. Müslim, Fedailü’s-Sahabe: 93-96; el-Fethu’r-Rabbânî (Müsned Şerhi), 22:94.

Mehmet Paksu











 

anatolia

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Mar 2009
Mesajlar
15
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Allah razı olsun.Daha önce hiç duymadığım bilmediğim bir konu idi vesilenizle öğrenmek nasip oldu.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt