Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ALLAH´IN RESULÜ SEVGiLi TORUNUNA AĞLIYOR (1 Kullanıcı)

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
1- Esma bint-i Ümeys şöyle naklediyor:

“Ben Fatıma (a.s) oğulları Hasan ve Hüseyin’in ebesiydim. Hasan dünyaya geldiğinde...
(Hz. Hasan’ın (a.s) doğumu ile ilgili bir kaç şeyi dile getirdikten sonra şunları ekliyor) :
Hüseyin (a.s) dünyaya geldiğinde, Resulullah (s) yanıma gelerek
“Ey Esma, çocuğumu bana getir.” diye buyurdu.
Ben Hüseyin’i beyaz bir kundağa sararak Resulullah’a (s) verdim.
Resul-i Ekrem (s) sağ kulağına ezan, sol kulağına ikamet okuduktan sonra, Hüseyin’i bana verdi ve ağlamaya başladı.

Esma diyor ki:
“Resulullah’a (s) “Anam, babam sana feda olsun ey Allah’ın Resulü, ağlamanızın sebebi nedir?” diye sorduğumda, alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber
“Bu çocuğuma (ağlıyorum)” diye cevap verdi.
“Bu çocuk dünyaya daha yeni geldi” dediğimde bana
“Ey Esma, bu yavrumu zalim ve azgın bir grup öldürecektir.
Allah-u Teâla benim şefaatimi onlara nasip etmesin.”
diye cevap verdi.

Daha sonra
“Ey Esma, bunu kızım Fatıma’ya söyleme, çünkü o daha yeni doğum yapmıştır
(ve bu haberi duymaya hazırlıklı değildir.)” buyurdu.”



Zehair-ul Ukba, s.119
Maktel-ul İmam-is Sibt-iş Şehid-i Harezmî, c.1, s.87-88
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
2- Hakim Nişaburî şöyle rivayet etmiştir:

“Ümm-ül Fazl Resulullah’ın (saa) yanına gelerek “Ey Allah’ın Resulü, dün kötü bir rüya gördüm.” dedi.
Peygamber ne gördüğünü sorunca, Ümm-ül Fazl
“Çok kötü bir rüya gördüm.
Sanki senin bedeninden bir parça kesilip benim eteğime bırakılıyordu.” diye anlattığında, Resulullah (saa)
“Çok iyi bir rüya görmüşsün. İnşaallah kızım Fatıma yakında bir erkek çocuğu dünyaya getirecek
ve o çocuk da senin eteğinde büyüyecek (sen onun dadısı olacaksın).” dedi.

Böyle de oldu. Hz. Fatıma, Hüseyin’i dünyaya getirdi ve onun dadılık iftiharını bana verdiler.
Bir gün Hüseyin’i Resulullah’ın (saa) yanına götürdüm ve onun kucağına verdim.
Aniden Hz. Peygamber’in yüzünü diğer tarafa çevirerek ağladığını gördüm.
“Ya Resulallah, annem-babam sana feda olsun; size ne oldu?
(Niçin ağlıyorsunuz?)” diye sorduğumda şöyle buyurdu:
“Cebrâil şimdi yanıma gelerek, ümmetimin bu çocuğumu öldüreceğini bana haber verdi.
Cebrâil’e “Bu çocuğumu mu (öldürecekler)?” diye sorduğumda, “Evet” dedi.
Daha sonra Hüseyin’in öldürüleceği yerden kan renginde bir avuç toprak bana getirdi.”



Müstedrek-us Sahihayn, c.3, s.176,
Maktel-ul İmam-is Sibt-iş Şehid-i Harezmî, c.1, s.158
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
3- Harezmî önceki hadisi naklettikten sonra, Ümm-ül Fazl’dan şöyle rivayet etmiştir:

“Ben Hüseyin’i (a.s) Resulullah’ın (saa) yanına götürdüğümde, onu benden alıp ağlamaya koyuldu ve bana onun ölümünü haber verdi.”

Ümm-ül Fazl devamında şunları ekledi:
“Cebrâil bir grup melekle kanatları açık bir halde Resulullah’ın (saa) yanına gelip, hepsi Hz. Hüseyin’in musibetine ağladılar.
Cebrâil, Hz. Hüseyin’in şehit düşeceği yerin toprağından bir avuç getirmişti.
O toprak etrafa misk kokusu saçıyordu.
Toprağı Peygamber’e verdiğinde, “Ey Allah’ın Habibi, bu oğlun Hüseyin’in üzerinde şehit düşeceği topraktandır.
Allah’ın rahmetinden uzak düşen bir grup Kerbela denen yerde oğlunu şehid edeceklerdir.” dedi.
Hz. Peygamber de “Ey benim dostum Cebrâil, benim ve kızım Fatıma’nın oğlunu katleden grup acaba kurtuluşa erer mi?” diye sordu.
Cebrâil “Hayır, Allah onları (bu yaptıklarından sonra) birbirlerine düşürecek ve ömür boyu kalp ve dilleri arasında ayrılık ve nifak bırakacaktır.” dedi.”



Maktel-ül İmam-is Sibt-iş Şehid, c.1, s. 158,
Müstedrek-üs Sahihayn, c.3, s. 176,​
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
4- Hafız Cemaluddin Zerendi, Hilâl ibn-i Hübab’dan şöyle rivayet ediyor:

“Cebrâil Hz. Peygamber’in yanında olduğu bir sırada, Hasan ve Hüseyin Resulullah’ın yanına gelerek Hazretin mübarek sırtına çıkıp onunla oynamaya başladılar.
Resul-i Ekrem (s), anneleri Fatıma’ya (a.s)
“Niçin bunları bir şeyle meşgul etmiyorsun?” dediğinde,
Hz. Fatıma onları aldı, ama çok geçmeden çocuklar annelerinden ayrılıp, Hz. Peygamber’in yanına gelerek onunla tekrar oynamaya başladılar.
Resulullah (s) onları kucağına aldı ve dizleri üzerine oturttu.
Bu sırada Cebrâil arzetti:
“Ey Allah’ın Resulü, yavrularınızı çok sevdiğinizi görüyorum.”

Peygamber Cebrâil’e “Elbetteki çok severim, onlar yaşantımın iki güzel (fesleğen) gülleridir.” diye cevap verdi.
Cebrâil Hüseyin’e işaret ederek şöyle dedi:
“Bil ki ümmetin bu oğlunu öldürecektir.”
Daha sonra kanatlarıyla uçarak elinde biraz toprakla geri döndü ve Resulullah’a “Yavrun bu toprağın üzerinde öldürülecektir.” dedi.
Hz. Muhammed (s) toprağın adını sorduğunda Cebrâil adının “Kerbela” olduğunu söyledi.”


Hilâl devamında şunları söylüyor:

“Hz. Hüseyin (a.s), musibetlere uğrayacağı ve düşmanları tarafından etrafı sarılacağı yere vardığında, yanına yakın bölgede yaşayan birisini getirdiler.
Hz. Hüseyin o şahıstan bulundukları yerin ismini sorduğunda, “Kerbela” cevabını aldı.
Hz. Hüseyin (a.s) “Allah Resulü’nün buyruğu doğrudur.
Burası hüzün ve bela yeridir.” diye buyurdu.
Daha sonra ashabına hitap ederek şöyle buyurdu:
“İnin artık, sefer yükümüzü indireceğimiz ve kanlarımızın döküleceği yer burasıdır.”



Nezm-ud Dürer, s.215
 

erzsalih

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2009
Mesajlar
967
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Allah razı olsun paylaşımın için teşekkür ederim
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Allah razı olsun paylaşımın için teşekkür ederim

Selamün aleyküm;

Asıl ben teşekkür ederim.
Yorumlarınla; desteğinle, yüreğini paylaşıyorsun.
Allah sizden de razı olsun kardeşim.

Bu arada "edam005" kardeşimle Erzurum-İskenderun-Antakya atışması bitti galiba :)
Dikkat edersen araya girmedim :)
Ama gerçekten de Antakya güzel bir yer..

Allah emanet olun kardeşim;
Selamların en güzeli üzerinize olsun.
 

hayri07

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2009
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
RABBİM razı olsun kardeşim selametle tşkr.
 

EHL-İ BEYT

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2009
Mesajlar
731
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
5- İbn-i Sa’d, Resulullah’ın zevcelerinden olan Ayşe’den şöyle rivayet etmiştir:

Resulullah’ın (s) uyuduğu bir sırada, Hüseyin içeriye girdi ve Resul-i Ekrem’e (saa) doğru yürümek istedi.
Ben onu Resulullah’tan (saa) uzaklaştırıp, işimin başına döndüm.
Hüseyin tekrar iki alem serverinin yanına yaklaşınca, Hz. Muhammed (saa) ağlar bir şekilde uyandı.
Ben “Niçin ağlıyorsunuz, bir şey mi oldu?” diye sorduğumda,
“Cebrâil bana Hüseyin’in şehid düşeceği yerin toprağını gösterdi.
Allah’ın gazabı onun kanını dökenlere çok şiddetlidir.” diye buyurdu.
Daha sonra Resulullah (saa) elini açtığında (ince kum) toprağı gördüm.
Resulullah (saa) bana hitaben buyurdu ki:
“Ey Ayşe, canım elinde olan Allah’a andolsun ki, bu olay beni çok üzüyor.
Benden sonra Hüseyin’i ümmetimden kim öldürecek?”



Müsned-i Ahmed ibn-i Hanbel, c.6, s.294,
Savaik-ul Muhrika, s.115,
Hasais-ul Kubra, c.2, s.125,
Mecmau-z Zevaid, c.9, s.187​
 

erzsalih

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2009
Mesajlar
967
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Selamün aleyküm;

Asıl ben teşekkür ederim.
Yorumlarınla; desteğinle, yüreğini paylaşıyorsun.
Allah sizden de razı olsun kardeşim.

Bu arada "edam005" kardeşimle Erzurum-İskenderun-Antakya atışması bitti galiba :)
Dikkat edersen araya girmedim :)
Ama gerçekten de Antakya güzel bir yer..

Allah emanet olun kardeşim;
Selamların en güzeli üzerinize olsun.

cümlemizden inşallah kardesim.
evet atışmamız bitti bos. herkesin memleketi kendine güzeldir.

Antakya güzel sehirdir antakyaya bir dememiştim zaten orada çok gitmişliğimde yoktur ben iskenderundan bahsediyordum:):)
sende Allaha emanet ol
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt