büşra aslıhan
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 23 Kas 2012
- Mesajlar
- 110
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 29
Hayatıyla bize en büyük bir rehber, en büyük bir nümune olan Yüce Peygamberimiz (a.s.m.), "Allah, gayr-i meşrû şehvet peşinde olmayan genci pek beğenir" (Müsned, 4:151) buyurmaktadır.
Bu hadiste, hayatının en fırtınalı ve en tehlikeli dönemlerini yaşayan gençler için çok büyük bir müjde vardır: Allah'ın beğenmesi.
Bu öyle bir müjdedir ki, insanın tüm sevdiklerinden, beğenisini kazanmak istediği bütün şahıslardan daha değerli, daha yücedir.
Çünkü Bedîüzzaman Hazretlerinin dediği gibi, "Kim Allah'a yâr ise her şey yârdır, her şey yarar."
Meşhur Hikem-i Atâiyye, "Cenâb-ı Hakkı bulan neyi kaybeder? Ve onu kaybeden neyi kazanır?" demiştir. Yâni "Onu bulan her şeyi bulur, Onu bulmayan hiçbir şey bulmaz. Bulsa da başına belâ bulur."
İşte dünyalara bedel olan Allah'ın beğenisini kazanmanın yolu gayri meşru şehvet peşinde olmamaktır.
Yine gençlerle ilgili hadislerde, "Allah'ın gayri meşrû şehvetini terk eden genci meleklerin bazısı gibi gördüğü" belirtilmektedir.
O kadar ki, Câbir'den (r.a.) rivâyet edilen bir hadiste meâlen, "Hangi delikanlı ki, genç yaşında evlenirse, onun şeytanı şöyle bağırır: 'Eyvah, dinini benden korudu'" (Ramûzu-l Ehâdis, c.1 s.179) buyrulmaktadır.
Yine Yüce Efendimiz (a.s.m.), "En şerliniz, bekârlarınızdır" (Keşfü-l Hafâ, 2:6) buyurarak, çok mühim olan bu konuya ayrıca dikkat çekmiştir.
Acaba şehvet konusunun ehemmiyeti nereden kaynaklanmaktadır ki, onu bırakmak Allah'ın sevgisini kazandırmakta ve gençleri melekleştirmektedir?
Evlenerek şehvetini gayri meşrû fiillerden korumak neden "dini şeytandan korumak"la eş tutulmaktadır?
Ve neden insanların en şerlileri bekârlardır?
Hemen şunu da belirtelim ki, son hadisteki hüküm genel değildir. Bu hadiste, bekâr olup da iffetini koruyamayanlar kast edilmektedir. Yoksa ashab-ı suffadan çok bekâr sahabe vardı. Birçok İslâm kahramanı hiç evlenmemiştir. Bekâr olup da iffet ve namusunu koruyan, gayri meşrû şehvet peşinde koşmayan kimseler elbette bu hadisteki hükmün dışındadırlar. Aksine onlar sırf İslâma hizmete daha fazla zaman ayırmak için evlenmiyorlarsa, tebrik ve takdire lâyıktırlar.
Çünkü, aslolan iffetin korunmasıdır. Evlilik ise onun vasıtasıdır. Eğer bir kişi evlendiği halde iffetini korumuyorsa, o bekâr bir gençten daha şerlidir.
Bu hadiste, hayatının en fırtınalı ve en tehlikeli dönemlerini yaşayan gençler için çok büyük bir müjde vardır: Allah'ın beğenmesi.
Bu öyle bir müjdedir ki, insanın tüm sevdiklerinden, beğenisini kazanmak istediği bütün şahıslardan daha değerli, daha yücedir.
Çünkü Bedîüzzaman Hazretlerinin dediği gibi, "Kim Allah'a yâr ise her şey yârdır, her şey yarar."
Meşhur Hikem-i Atâiyye, "Cenâb-ı Hakkı bulan neyi kaybeder? Ve onu kaybeden neyi kazanır?" demiştir. Yâni "Onu bulan her şeyi bulur, Onu bulmayan hiçbir şey bulmaz. Bulsa da başına belâ bulur."
İşte dünyalara bedel olan Allah'ın beğenisini kazanmanın yolu gayri meşru şehvet peşinde olmamaktır.
Yine gençlerle ilgili hadislerde, "Allah'ın gayri meşrû şehvetini terk eden genci meleklerin bazısı gibi gördüğü" belirtilmektedir.
O kadar ki, Câbir'den (r.a.) rivâyet edilen bir hadiste meâlen, "Hangi delikanlı ki, genç yaşında evlenirse, onun şeytanı şöyle bağırır: 'Eyvah, dinini benden korudu'" (Ramûzu-l Ehâdis, c.1 s.179) buyrulmaktadır.
Yine Yüce Efendimiz (a.s.m.), "En şerliniz, bekârlarınızdır" (Keşfü-l Hafâ, 2:6) buyurarak, çok mühim olan bu konuya ayrıca dikkat çekmiştir.
Acaba şehvet konusunun ehemmiyeti nereden kaynaklanmaktadır ki, onu bırakmak Allah'ın sevgisini kazandırmakta ve gençleri melekleştirmektedir?
Evlenerek şehvetini gayri meşrû fiillerden korumak neden "dini şeytandan korumak"la eş tutulmaktadır?
Ve neden insanların en şerlileri bekârlardır?
Hemen şunu da belirtelim ki, son hadisteki hüküm genel değildir. Bu hadiste, bekâr olup da iffetini koruyamayanlar kast edilmektedir. Yoksa ashab-ı suffadan çok bekâr sahabe vardı. Birçok İslâm kahramanı hiç evlenmemiştir. Bekâr olup da iffet ve namusunu koruyan, gayri meşrû şehvet peşinde koşmayan kimseler elbette bu hadisteki hükmün dışındadırlar. Aksine onlar sırf İslâma hizmete daha fazla zaman ayırmak için evlenmiyorlarsa, tebrik ve takdire lâyıktırlar.
Çünkü, aslolan iffetin korunmasıdır. Evlilik ise onun vasıtasıdır. Eğer bir kişi evlendiği halde iffetini korumuyorsa, o bekâr bir gençten daha şerlidir.