Güzel ahlâk, peygamberlerin, salihlerin sıfatı ve hâlidir: Ahlâk güzelliği insanı Allah’a (cc) yaklaştıran ve sayısız nimetlere ulaştıran bir kapıdır.
Sabır, şükür, korku ve ümit, cömertlik, merhamet, tevazu, hoşgörü, takva, ihlâs, sıdk vb. hasletler güzel ahlâkı meydana getirir ki, ahlâk güzelliği üstün bir fazilet olarak Kur’an’da övülmüş ve Peygamberimiz’in (sav) karakteri, güzel ahlâka misal olarak gösterilmiştir:
“Şüphesiz Sen büyük bir ahlâk üzere gönderildin” (Kalem: 4).
Güzel huy hadis–i şeriflerde övülmüş ve teşvik edilmiştir:
“Güzel ahlâk, gelmeyene gitmen, vermeyene vermen ve sana kötülük edeni affetmendir” (Beyhakî).
“Kıyamet günü mizana konan iyiliklerin en ağırı takva ve güzel ahlâktır” (Ebû Davud, Tirmizî).
“Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim” (Ahmed b. Hanbel) buyuran Hz. Muhammed (sav)’de, ahlâkî faziletlerin her türlüsü mevcuttu. Tevazuu, cömertliği, merhameti, sabrı, ibadeti, kanaati doruk noktadaydı. Kendisi her zaman şu duayı yapardı: “Allah’ım Senden sıhhat, afiyet ve güzel ahlâk isterim”.
Huy güzelliği insanın mertebesini yükselten ve Allah’a (cc) yaklaştıran bir fazilet olduğu gibi, kötü ahlâk da amelleri bozan bir eksikliktir. Peygamberimiz, “Sirkenin balı bozduğu gibi kötü ahlâk da amelleri bozar” (İbn Hibban) buyurmuştur.
İnsan ibadet ve kulluk yoluyla Allah’a yaklaştıkça, ahlâk–i zemime denilen kötü ahlâka ait özellikler kaybolur ve kul “Allah’ın ahlâkı ile ahlâklanır.” Zira hadis–i şerifte beyan edildiği üzere “Ahlâk güzelliği, Allah–ü Teala’ın güzel ahlâkıdır” (Taberanî).
Demek oluyor ki, ahlâka ulaşmanın yolu samimiyet ve ihlâsla ibadet etmek ve kullukta ısrarlı olmaktır.
Sabır, şükür, korku ve ümit, cömertlik, merhamet, tevazu, hoşgörü, takva, ihlâs, sıdk vb. hasletler güzel ahlâkı meydana getirir ki, ahlâk güzelliği üstün bir fazilet olarak Kur’an’da övülmüş ve Peygamberimiz’in (sav) karakteri, güzel ahlâka misal olarak gösterilmiştir:
“Şüphesiz Sen büyük bir ahlâk üzere gönderildin” (Kalem: 4).
Güzel huy hadis–i şeriflerde övülmüş ve teşvik edilmiştir:
“Güzel ahlâk, gelmeyene gitmen, vermeyene vermen ve sana kötülük edeni affetmendir” (Beyhakî).
“Kıyamet günü mizana konan iyiliklerin en ağırı takva ve güzel ahlâktır” (Ebû Davud, Tirmizî).
“Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim” (Ahmed b. Hanbel) buyuran Hz. Muhammed (sav)’de, ahlâkî faziletlerin her türlüsü mevcuttu. Tevazuu, cömertliği, merhameti, sabrı, ibadeti, kanaati doruk noktadaydı. Kendisi her zaman şu duayı yapardı: “Allah’ım Senden sıhhat, afiyet ve güzel ahlâk isterim”.
Huy güzelliği insanın mertebesini yükselten ve Allah’a (cc) yaklaştıran bir fazilet olduğu gibi, kötü ahlâk da amelleri bozan bir eksikliktir. Peygamberimiz, “Sirkenin balı bozduğu gibi kötü ahlâk da amelleri bozar” (İbn Hibban) buyurmuştur.
İnsan ibadet ve kulluk yoluyla Allah’a yaklaştıkça, ahlâk–i zemime denilen kötü ahlâka ait özellikler kaybolur ve kul “Allah’ın ahlâkı ile ahlâklanır.” Zira hadis–i şerifte beyan edildiği üzere “Ahlâk güzelliği, Allah–ü Teala’ın güzel ahlâkıdır” (Taberanî).
Demek oluyor ki, ahlâka ulaşmanın yolu samimiyet ve ihlâsla ibadet etmek ve kullukta ısrarlı olmaktır.