Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah Dostlarını İmtihan Etmek (1 Kullanıcı)

burak_55

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Mar 2009
Mesajlar
352
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
29
Hace Behauddin Nakşibend hazretleri, Buhara köylerinden birine teşrif ettiği bir sırada Şeyh Hüsrev adında muhterem bir zatın hanesine misafir oldu. Şeyh Hüsrev o gece köyün bütün ulemasını ve eşrafını yemeğe davet etti. Herkes geldi, sofralar kuruldu ve yemekler yendi. Yemekten sonra Hace Behauddin hazretleri ev sahibine:

— Git kapıya bak kim var? buyurdu. Şeyh Hüsrev hemen gidip kapıya baktı ki, köy halkından Yusuf isminde bir kimse, elinde bir kap armutla kapıda bekliyor. İçeri girmesine müsaade edilince içeri girip elindeki armut dolu kabı Nakşibend hazretlerinin önüne koydu. Hace hazretleri:

— Bu armutları nereden aldın? diye o köylüye sordu. 0 da “falan kimseden” diye cevap verdi. Hace Behauddin hazretleri ev sahibine:

— Bu armutları büyük bir kaba boşaltıp getir. Dedi. Ev sahibi armutları büyük bir kaba boşaltıp Hace Behauddin hazretlerini önüne koydu. Hace hazretleri armutlardan birini alıp armutları getiren kimseye verdi. Sonra geri kalanlarını, orada bulunanlara taksim edilmesini emretti. Taksimat bitikten sonra Hace Behauddin:

— Hiç kimse hissesini yemesin, buyurdu ve armutları getiren köylüye nazar edip:

— Söyle bakalım! Armutları getirmekteki maksadın nedir? dedi. 0 kimse Hacenin heybetinden ürperdi ve mahcubiyet içinde maksadını açıklamak zorunda kaldı:

— Efendim! Bana ‘köyümüze keşif ve keramet sahibi bir zat geldi’ dediler. Ben de sizi görmekle şereflenmek için, bahçemden bu meyveleri toplayıp size hediye getirdim. Fakat bir edepsizlik edip, Sizi imtihan kastıyla armutlardan birinin içine bir nişan koydum ve onu da en alta yerleştirdim. İçimden de ‘Eğer o zat evliya ise, bu işaretlediğim armudu bulup bana verir.’ Diye düşündüm. Bunun üzerine Şah-ı Nakşibend hazretleri:

— Öyleyse elindeki armuda bir bak. Sana verdiğim işaret koyduğun armut mu? buyurdu. 0 kimse elindeki armuda bakınca şaşkınlığı daha da arttı ve mahcubiyetle:

— Evet efendim. 0 armuttur, dedi. Bundan sonra Nakşibend hazretleri buyurdu ki:

— Cenab-ı hakkın bir dostunu, imtihan etmek uygun değildir.
Fakat işretlediğin armudu bulup sana vermeseydik, Bize karşı olan itikadın bozulurdu. Böylece bizden uzak kalır ve çok zarar görürdün. Peygamber efendimizin sünnetine uyan, onun yolunda bulunan kimseyi de imtihana hacet yoktur.

Bunun üzerine o köylü, yaptığı bu edepsizlikten çok pişman oldu ve Hace hazretlerinden özür dileyip affını istedi.
 

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
allah razı olsun kardeşim
çok güzel bir paylaşım
yüreğine sağlık
selametle
 

gurakarcem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Eki 2008
Mesajlar
210
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
48
Allah razı olsun elinize sağlık paylaşım için teşekkürler
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt