Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ALLAH demenin hesabını vereceksin (1 Kullanıcı)

VaVeyla

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
11,102
Tepki puanı
22
Puanları
38
Konum
Mevlana diyarı
Abdulkadir Geylani hazretleri bir toplantıda vaaz ederken, bir ara öyle derin konulara daldı ki, cemaat kendinden geçer gibi oldu. İşte bu esna da cemaatin içerisinden bir ses '' Allah '' diye feryat ediyordu. Bunu duyan büyük veli biraz durakladı, feryat eden adama karşı döndü ve dedi ki:

-Yarın Allah'ın huzurunda bu Allah demenin hesabını vereceksin. Kimileri anladı bunun manasını, kimileri ise anlamayarak hayretle sordu:


- Bu nasıl iş. Allah demenin de hesabı mı olur? Büyük veli izah etti durumu:

- Evet, bu Allah feryadınında hesabı vardır. Niçin Allah dedi. İtibar kazanıp menfaat elde etmek için mi, yoksa Allah için, ihlas ile mi?

Evet bütün mesele burada. Yaptığımız işi, konuştuğumuz sözü Allah için mi söylüyor veya yapıyoruz, yoksa gösteriş için desinler diye mi?

Adamın biri elinde tesbih, dilinde zikirle meşhur demirci Hafsı Haddad'ın huzuruna girer. Hem konuşur, hem de Allah Allah diye zikreder. Hafsı Haddad adamın Allah deyişindeki sahteliği, ağzından aşağı inmeyişini hisseder. Bir ara kendisini zaptedemez ve derki:

- Yalan söyleme birader, yalan söyleme... Adam karşılık verir:
- Bunun doğrusu nasıl olur, göster de görelim. Bunun üzerine elindeki demir çekici atan büyük veli, koca demir örsün üzerine çıkar, Allah Allah diye öyle bir feryat eder ki, ayağının altındaki koca demirin eridiği görülür.

Fakat Hafsı Haddat yine üzgün ve şöyle der:

- Eyvah bende yalan söylemişim. Şayet doğru söylemiş olsaydım... ihlas ile Allah deseydim, ayağımın altındaki demirden önce benim kendim erimem gerekirdi....

Evet dindarlığımız böyle olmalı. Sözde, ağızda kalmamalı,gönüle inmeli, lafta kalmamalı yaşayışımıza sirayet etmelidir...

Sunuda unutmayalım ki ; Eğer biz, inandığımız gibi yaşamazsak, yaşadığımız gibi inanmaya başlarız...
____________alıntı
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt