Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Allah Adalet ediyor Osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor (1 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Ey İbn Ziyad! Senin bastonunla dürttüğün o dudak, o burun ve o gözleri Kâinatın Efendisi'nin öptüğünü bizzat gördüm…" Bu tepkiyi koyması, onun da sonunu getirdi, o ihtiyar da şehit edildi. Bu hâdise sadece İbn Ziyad'ın yaptığı bir hâdise değildir.


Cihan hükümdarının secde ettiği yerde
edepsiz coninin pis çizmeleri
Amerika, yanı başımızda tarihin en büyük zulüm ve insan kıyımlarından birini gerçekleştiriyor. Amerika bu insanlık dışı hâdiseyi yaparken, biz Müslümanlar olarak hangi pozisyondayız, ne yapıyoruz ya da ne yapmamız lâzım gelir? Bunu düşüneceğiz. Amerika ile kavga etmeden önce kendi konumuzu gözden geçireceğiz. Bu yazımızda konumuzla ilgili olarak önce sorular soracağız, sonra da bu soruları cevaplayacağız. Anlatmak istediğimiz şey, kolay anlaşılsın diye bu metodu seçtik.

Allah Celle Celâluhu
intikam alır mı?
Evet, alır hem de en âdil bir şekilde mazlumun intikamını alır. İntikamını hem bu dünyada hem de mahşerde alır. Şöyle buyruluyor
"Daha evvel, nâsa hidâyet olarak Furkan'ı da inzal buyurdu. O kimseler ki, Allah Teâlâ'nın âyetlerini inkâr ettiler, onlar için şüphe yok ki, şedid bir azap vardır. Ve Allah Teâlâ Azîz'dir, intikam sahibidir." (Ali İmran, 4)


Irakta yaşananların Allahın intikam alması ile

nasıl bir bağlantısı var?
Hiç şüphesiz önemli bir bağlantısı var. Bir defa şunu bilmeliyiz ki, Mevlâ'mız kuluna zulmetmez, kul işlediği fillerle belâsını Allah'tan talep eder, Mevlâ'mız da kulunun talebi üzerine belâyı indirir. Bugün Amerika ve Yahudi zulmü altında inleyen topraklarda yaşayan insanların atalarının yaptıkları, Mevlâ'dan belâ talebiydi. Mevlâ'mız da onların atalarının taleplerini yerine getirdi ve tarihin değişik zamanlarında yağmur misali bu topraklar üzerine belâ ve musibetler yağdı. Belâ'yı davet eden hâdisenin ne olduğuna gelecek olursak, bir hâdise ile karşılaşırız. Ancak en önemlisi, bütün mahlûkatın gözyaşı döktüğü hâdise, Kâinatın Efendisi'nin torununa yapılan muameledir. Hz. Hüseyin Radıyallahu Anh Efendimize reva görülen muamele'nin bedelinin bu dünyada ödenmesi mümkün değildir. O öyle bir zulümdür ki, akıllara durgunluk verir, kundaktaki bebekleri yerlerinden hoplatır.
O Hüseyin ki, Kâinatın Efendisi'nin canı, biricik sevdiği, "Ben Hüseyin'denim, Hüseyin de bendendir." buyurduğu güzel insan ile birlikte onlarca ehlibeyt, Kerbela'da şehit ediliyor. Şehit edilenler arasında kadınlar var, yaşlılar var, bir de çocuklar var. Rivayet ediliyor ki, kundaktan yeni çıkmış, Resûlullah'ın henüz tomurcuk evlâtları vardır.
Onları şehit edenler, Hz. Hüseyin'i Irak'a davet eden Iraklılardır. Hem davet ediyorlar, hem de pusu kurarak evladı Resûlü katlediyorlar. Rivayet edilir ki, Hz. Hüseyin'in mübarek başı kesilmiş, vâli İbn Ziyad'a götürülmüş. İbn Ziyad önünde duran kesik başa elindeki bastonuyla dürter. Hz. Hüseyin'in mübarek burnuna, ağzına bastonunu sokar. Orada bulunan, yaşı oldukça ilerlemiş, Kâinatın Efendisi'ne sahâbe olma şerefine erişmiş bir zat bu manzara karşısında dayanamaz, ağlayarak İbn Ziyad'a çıkışır
"Ey İbn Ziyad! Senin bastonunla dürttüğün o dudak, o burun ve o gözleri Kâinatın Efendisi'nin öptüğünü bizzat gördüm…" Bu tepkiyi koyması, onun da sonunu getirdi, o ihtiyar da şehit edildi. Bu hâdise sadece İbn Ziyad'ın yaptığı bir hâdise değildir. Yüz binlere varan, bir kalabalık bu olaya seyirci kaldı, ses çıkarmadı.

Bundan 1350 yıl önce meydana gelen
bu hâdisenin sorumlusu bugünkü
Iraklılar olabilir mi?
Ameller niyetlere göredir. 1350 yıl önce Kerbela'da, Kâinatın Efendisi'nin torunu katledilirken seyirci makamında oturanlar, Hz. Hüseyin ve aile efradı, Kerbela'da susuzluktan kırılırken, evlerinde sularını zevk içinde yudumlayanlar, o günün hâdisesinden ne kadar sorumlu iseler, bugün aynı duygu ve düşünceyi paylaşanlar da Kerbela hâdisesinden o kadar sorumludurlar. Nasıl ki, Ebû Cehil öldü; ama Ebû Cehil mantığı hâlâ yaşıyorsa, Kerbela tarihin tozlu sayfalarına kalmış olsa da, o gün Kerbela'ya sebep olanlar, Kerbela'ya seyirci olanlarla aynı düşünceyi, aynı mantığı paylaşanlar bugün de olsalar, bundan sonra da olsalar, bunun hesabını vereceklerdir.


İsrail ile ticaret
yapan filistinli
yöneticiler
Şu İsrail'in yaptığı meşhur bir duvar var. Filistinlileri âdeta açık cezaevine koyan duvar. Bu duvarın inşaatında kullanılan malzemeleri Filistinli firmalar temin ediyor. Bu firmaların sahiplerinin aynı zamanda üst düzey Filistinli yöneticiler oldukları da acıgerçeklerdir. Filistinli üst düzey yöneticilerin çoğunluğu, dolar milyoneridir, hatta dolar milyarderi olanları bile varmış. Bunları değil Abdülhamit'le kıyaslamak, bütün Filistin'i toplasan, Abdülhamit'in tırnağı dahi olamazlar.
Aynı durum Irak'ta da yaşandı. Amerika tarafından İşgal edilmeden önce akıl almaz zulüm ve işkenceler yapan Saddam iktidarını halkın büyük çoğunluğu destekliyordu. Hatırlayanlar bilecektir ki, Bağdat sokaklarında milyonları aşan katılımla Saddam'a destek mitingleri yapılıyor, katılımcılar kendilerinden geçercesine Saddam'a desteklerini bildiriyorlardı. Zalime destek olan bu kalabalıklara hiç kimse masum diyemez. Aradan bin yıl da geçse, zulüm mantığını kafasında taşıyan ve fırsat buldukça zulme destek veren herkes işlenen günahın ortağı olur.

Türkiye de tarihi
vebalin bedelini
ödüyor
Şöyle aklıselim bir şekilde Osmanlı coğrafyasına bakacak olursak, çok enteresan bir durumla karşı karşıya kalırız. Osmanlı coğrafyası üzerindeki devletlerin hiçbirinde huzur ve mutlu bir yaşam göremezsiniz. Bu durum her ne kadar tek bir sebebe dayandırılamazsa da, inanç sahipleri için en önemli sebebi, yapılan ihanetin bedelinin ödenmesidir.
Biz Osmanlı coğrafyasının değişik bölgelerinde ihanete uğradığımızı anlatırız da kendi yaptığımız ihanetleri pek konuşmayız. Osmanlıya atmadığımız iftira, söylemediğimiz küfür kalmadı. Vatanı, milleti sattıkları, zevku sefa içinde saltanat sürdükleri, cinsel sapıklıklarına varıncaya kadar Osmanlı'yı karalamak için her söz söylendi.
Bir Osman Gazi, bir Murat, bir Yıldırım, bir Fatih, bir Yavuz nasıl olur da vatan, millet haini olabilir? Zevk ve sefasına düşkün olmakla, süt banyoları yapmakla suçlanabilir? Bu cihan hükümdarları bir sefere çıktıkları zaman bu sefer altı ay, bir yıl hatta bazen daha fazla sürdüğü de olurdu. Sefere çıkmak var; ama geri gelmenin garantisi yok. Nihayet sefere çıkıp da geri dönemeyen hükümdarlar da olmuştur. Bu nasıl zevku sefadır ki, canını dahi verebiliyor?
Yakın tarihte son Osmanlı sultanına bile birçok iftira atıldı. Bizim nesil de bu iftiraları destekledi, desteklemeyenler de ses çıkarmadılar. Sultan Vahdettin, vatanı satmışmış, vatan haini imiş (!) Ne vatan haini imiş ki, İstanbul'dan ayrılmak mecburiyetinde bırakılırken, yanında dünyalık olarak hiçbir meta yoktur. İstanbul'dan öyle götürülmüştür ki, bir iki yıl sonra İtalya'da fakru zarurete düşecek, kaldığı eve İtalyan icrası gelecektir. Haber verilmiştir ki, öldüğünde tabutuna bile haciz koymuşlar.
Oysa İstanbul'dan ayrılırken, yanına alacağı, eli ile taşıyabileceği bir iki değerli eşya ömrünün son günlerini çok rahat geçirmesini sağlayacaktı. O bunu dahi yapmadı. O, adam gibi adam olduğunu tarihe gösterdi. Ama biz onu anlayamadık, ona atılan iftiralara ya destek olduk ya da ses çıkarmadık.
Sultan Vahdettin'i vatan hainliği ile suçlayanlara hiçbir akıl sahibi şu soruyu sormayı akıl edemedi
1915 yılında yedi düveli yanına alan İngilizler, Çanakkale'de büyük bir mağlubiyete uğradılar, çok büyük maddî ve mânevî kayıp vererek çekilip gittiler. Aradan dört yıl geçti, ellerini kollarını sallayarak İstanbul'u işgal ettiler. İstanbul'a niçin geldiler? Sonra kendi hâllerinde İstanbul'dan niçin çıktılar? İngilizler niçin geldiler ve niçin gittiler? Sultan Vahdettin'e vatan haini diyenler, bu sorunun cevabını vermelidirler. 20. yüzyılın ilk yıllarında hasta Osmanlı'yı yıkma gayreti içinde olan düşmanları bile bazen insafa gelir. Örneğin bir İtalyan profesör der ki
"Dünyayı gezdim. Görmediğim medeniyet, incelemediğim millet kalmadı. Sizin kadar geçmişine düşman ve geçmişine küfreden başka bir millet görmedim."
İşte biz bunun bedelini ödüyoruz ve ödemeye de devam edeceğiz, ta ki tevbe edip, ecdattan af dileyene kadar.Bugün ülkemizde Amerikan ve İsrail karşıtlığı, aleyhtarlığı yapılmakta, başta Irak ve Filistin'de yapılanlar kınanmaktadır. Amerika'nın yaptıklarını kınayanlar, bunu miting meydanlarında, konferans salonlarında, gazete manşetlerinde, radyo ve televizyon kanallarında, velhâsıl her türlü kamuoyu plâtformunda timsah gözyaşlarıyla kınayarak yapıyorlar. Evet, yanlış duymadınız timsah gözyaşları dedik.



IRAK'TA YAŞANANLAR İLÂHÎ
ADALETİN BİR TECELLİSİ MİDİR?

Cuma hutbesi Osmanlı sultanı Yavuz Sultan Selim'in adına okunmaktadır, hutbeyi irad eden hocaefendi cihan hükümdarı Yavuz'un sıfatlarını saymaktadır, biraz da yağcılık olsun diye abartarak sayar ve hilâfet makamını alması sebebiyle de şu ilâveyi yapar
"Hâkimü'lHarameyn" yani "Mekke ve Medine'nin Hâkimi" der. Bu yakıştırmayı duyan cihan hükümdarı, oturduğu yerden hatibe döner ve hiddetle bağırır.

Hiç şüphesiz ilâhî adaletin tecellisidir. Bu ihanet ve zulümler Kerbela ile sınırlı kalmadı, ondan sonra da devam etti. Allah Celle Celâluhu, yaptıkları yanlışlardan dolayı onlardan hükümdarlığı aldı. Onlar ceddimiz Osmanlı'ya da yanlış yaptılar, yeri geldi kâfirle işbirliği yaptılar, Osmanlı'yı arkadan vurdular. Bütün Arap halkları bunun farkındadırlar. Yaptıklarının bedelini ödüyorlar ve ödemeye de devam edecekler. Tarih 1515… Yer bugün Suriye olarak anılan topraklar… Büyük hükümdar Yavuz Sultan Selim Han Çaldıran'dan sonra Mercidabık zaferini de kazanmış, halifelik makamını teslim almıştır. Günlerden cuma günüdür. Koca Yavuz, Suriye topraklarında bir camide Cuma namazını eda edecektir. İmam cuma hutbesini irad etmektedir.
Cuma hutbesi Osmanlı sultanı Yavuz Sultan Selim'in adına okunmaktadır. Hutbeyi irad eden hocaefendi, cihan hükümdarı Yavuz'un sıfatlarını saymaktadır. Biraz da yağcılık olsun diye abartarak sayar ve hilâfet makamını alması sebebiyle de şu ilâveyi yapar
"Hâkimü'lHarameyn" yani "Mekke ve Medine'nin Hâkimi" der. Bu yakıştırmayı duyan cihan hükümdarı, oturduğu yerden hatibe döner ve hiddetle bağırır:
"Be gafil! Hâkimü'lHaremeyn olmak ne haddimize. O mübarek yerlerin biz olsak olsak Hâdimü'lHaremeyni oluruz." Yani "Ne haddimize Mekke ve Medine'nin hâkimi olmak, biz oraların olsak olsak hizmetçisi oluruz." Tarihçilerin anlattığına göre, bu tepkinin akabinde Yavuz, önündeki hasırı kaldırır ve toprağa secde eder. İmamın yaptığı bu edepsizlikten dolayı Mevlâ'dan af diler.
İşte Osmanlı… İşte iman erleri
Bu iman erlerine yapılan ihanet intikamsız kalmaz.



BUGÜN YAŞANANLARIN OSMANLI İLE BAĞLANTISI

Olmaz mı? Tarih boyunca yapılan ihanet ve zulümlerin faturaları ödeniyor. Cihan hükümdarı Yavuz'un secde ettiği yerleri bugün Coni denen ****lerin çizmeleri çiğniyor. Şu resimde gördüğünüz camide, ceddimiz Yavuz, Rabbinden af dilemek için secde etmişti. Aynı yere şimdi hayvandan da aşağı mahlûkların pis ayakları basıyor. Bu utanç, bu ayıp, bu aşağılanma, bütün Müslümanlara yeter de artar bile…
Osmanlı'yı arkadan vurarak, başta İngilizler olmak üzere kâfirlerle işbirliği yapanlar elbetteki bunun hesabını bir şekilde ödeyecekler. Filistin'de yaşananlar da bir hakkın teslimi, bir ihanetin bedelinin ödenmesidir. Yaklaşık elli senedir Filistin sıkıntı ve zulüm altında inliyor. Bunca sıkıntıya rağmen ne ders alınmış, ne de daldıkları uykudan uyanmışlardır. Hâlâ aynı kafa ve mantıkla yolarına devam ediyorlar. Sultan Abdülhamit Han, hükümdarlığının elinden gitmesi pahasına, Filistin'den Yahudi'ye bir karış toprak vermedi. Para teklif ettiler, hatta o kadar ileri gittiler ki, Osmanlı'nın bütün dış borcunu ödemeyi dahi teklif ettiler. Abdülhamit'in cevabı yine "Hayır!" oldu. Sultan Abdülhamit bu yüce tavır ve davranışının karşılığını tahttan indirilerek aldı. Sonraki yıllarda, oralarda yaşayan Araplar başta İngilizlerle olmak üzere yabancılarla gizli anlaşmalar ve ittifaklar yaparak Osmanlı askerini arkadan vurdular. Sonra da oyuna gelerek, topraklarını para karşılığında Yahudilere satmaya başladılar. Bugün bile bu savaşın ortasında, İsrail ile işbirliği yapan Filistinli üst düzey idareciler var.



AMERİKA VE İSRAİL
NASIL LÂNETLENİR?

Geçenlerde mail yolu ile bize gelen bir araştırmayı sizinle paylaşacağım.
Dünyadaki toplam nüfus: 6.5 milyar
Dünyadaki toplam Müslüman nüfus: 2 milyar
Sigara içen insan sayısı: 1 milyar 150 milyon
Sigara içen Müslüman sayısı: 400 milyon
En büyük sigara üreticisi hangi kuruluş?
Dünyanın en büyük şirketlerinden ABD'li Phillip Morris. O, her gün içilen Mallboro, Parlament, LM gibi sayısız sigara çeşidinin üreticisi.
Phillip Morris'in Müslümanlardan elde ettiği kazanç ne kadar dersiniz? İşte Amerika gizli servisinin yanıtı: Aylık, evet, aylık 800 milyon dolar!
Peki, bu şirket, kazancının yüzde 12'sini hangi ülkeye aktarıyor?
Amerika gizli servisinin cevabı:
Phillip Morris kazancının yüzde 12'sini İsrail'e gönderiyor!
Yer, ABD'ye lânet, Felluceye destek mitingi Hava oldukça soğuk, yaklaşık her iki ya da üç kişiden biri sigara içiyor. Havanın soğuk olması, sigaraları peşpeşe yaktırıyor. Konuşmalar henüz başlamamış, sinirler gergin. Soğuktan ve gerginlikten dolayı sigara üstüne sigara yakılıyor, Amerika ve İsrail'e lânet ediliyor.
Sigara içen üç kişiden en az biri, maalesef Phillip Morris'in ürettiği sigaraları içiyordu. Bir yanda Amerika ve İsrail'e lânet mitingine katılacaksın, bağırıp çağıracaksın, diğer yanda içtiğin her sigaradan elde edilen gelir, o küfrettiklerinin kasasına girecek. Daha iyi anlaşılması için şöyle bir misal verelim
Soğuk ve asabiyetle ciğerlerine kadar çektiğin her dumanı gökyüzüne üflerken, havaya çıkan duman İsrail'e gidiyor, Irak'a Amerika askerlerinin bulunduğu yere gidiyor. Katillerin silahlarına mermi olarak giriyor ve masumların kanını döküyor.
Ey ahmak kişi! Bağır bağırabildiğin kadar. Senin içtiğin sigara onların güçüne güç katıyor…!! Ha gayret bağır, kurtaracaksın Filistin'i, Felluceyi.!
Başka mı? Siyonist Yahudi destekçisi medyaya destek verenlerden…
Başörtülü bacılarım! Başlarınıza Siyonist Yahudi'ye destek veren firmaların örtülerini örtmeyin
Her fırsatta dinimize, milletimize, devletimize düşmanlığını kusan, 120 yıldır kiliselerinin bir kapısını kapalı tutan ve "Bu kapı, burada bir Türk büyüğü asılıncaya kadar kapalı kalacaktır" kararını almış olan alçakların elini öpen iş adamlarının ürettikleri ürünleri evlerinize sokmayın.
Amerika, İsrail ve yandaşlarının ürünlerini protesto edin! Zorunluluk olmadan kullanmayın.
Yemenizden giyiminize kadar her hâl ve hareketinize dikkat edin. Bu alçakların ürettikleri ürünleri kullanmayın. Bunu yapmanız, Amerika, İsrail ve yandaşlarına yapacağınız en büyük darbedir. Siz bunu yapmazsanız, hangi mitinge katılırsanız katılın, ne kadar bağırırsanız bağırın, sorumluluktan kendinizi kurtaramazsınız.
Bir âyeti kerime ile bağlayalım
"Bir de öyle bir fitneden sakının ki, o, içinizde sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz (umuma sirayet ve hepsini perişan eder). Biliniz ki, Allah'ın azabı şiddetlidir." (Enfal, 25)
Öyle bir belâ, musibet ve azaptan haber veriyor ki, sadece zulmedenleri, isyan edenleri muhatap almaz, zalim, mazlum ayırt etmeden herkesi kuşatır. Peki, zülüm, isyan ve fitne çıkarmayıp sessiz duranın ne suçu var denilecek olursa, deriz ki: Zalime karşı ses çıkarmamak, onun yaptığına ortak olmak gibidir. Amerika ve İsrail, zulüm ve işkencelerine devam ettikçe, sen onların ürünlerini kullanarak onlara ekonomik destek vermekle onlarla ortak hareket etmiş olursun. O zaman da âyette geçen belâyı bekleyin.KAYNAK:BEYAN DERGİSİ
 

Siyahgulsevdalisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
2,046
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: kalbdenkalbe mesajlar(allah adalet ediyor osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor)çok önemli

RE: kalbdenkalbe mesajlar(allah adalet ediyor osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor)çok önemli

s.a. sevgili ablacıgım yazınızda çok haklı noktalar var evet bizler yapılanların cezasını çekiyoruz... Şöyle bi ayet vardır. tam metni aklımda degil ama insanlar yoldan çıkarlarsa başlarına ogle insanlar gelir ve onları yola getirir allah c.c. zulmedici degil adaleti sağlıyandır. Ve ALLAH c.c. intikam alıcıların en hayırlısıdır. Irakta yaşanılanlar Birebir Kerbela ile ilgilidir ve emin olun orda islam bayragını sallayan islam sacagını saglayan bir osmanlı ruhu olmadıkca kan orda hiç durmayacaktır. Zerda abla Filistin ile ilgili Duvarın yapımı ile ilgili konu çok iyi anlatıyor olayı birde unutmayalım ki onlar satarken topraklarını bizim ecladımız Abdulhamit han hz.leri o yahudi siyonistlere atalarımın kanıyla sulanan yerleri bir parçasını bile vermem buyurmuş tabi ki fizikte olan etkiye tepki kanunu gibi yapılan soysuzluga da cevap verilir. yaşanılanların hepsi bunlarla ilgili. ama şunuda unutmamalıyız ki bize ayrılık yapılanların muhasebesi tabi kide ders almak için gerekli ama şimdi yapılması gereken o kardeşlerimize yardım etmek diye düşünüyorum ve bu maddi manevi her türlü olmalı maddi imkanı olanlar maddi açıdan aydım etmeli manevi olarak hepmiz etmeliyiz dua dua dua inş. rabbim dualarımızı kabul eder. s.a. sevgilerimle Zerda Ablama abla yazdıgın her cümleye her kelimesine katılıyorum ve seni destekliyorum görüşlerin benim görüşlerime bire bir uyuyor abla...
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: kalbdenkalbe mesajlar(allah adalet ediyor osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor)çok önemli

RE: kalbdenkalbe mesajlar(allah adalet ediyor osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor)çok önemli

s a değerli kardeşim çok tşk ederim bu acizane ablana katıldığın için duaşarın içinde çok sağol allah razı olsun sizlerde benim dualarımdasınız allaha emanet ol rabbim yolunu açık etsin
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: kalbdenkalbe mesajlar(allah adalet ediyor osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor)çok önemli

RE: kalbdenkalbe mesajlar(allah adalet ediyor osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor)çok önemli

s a müslüman alemi uyurken şuanda dünyanın bazı kesimlerinde müslüman kanı akıyorrr en azından uyanık olup dua etsek ne güzel olurdu ama bizzz 24 saat uyuyan millet olarak ve halaa uyuyoruz rabbim aniden uyandırmasın
 

tuba20

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ağu 2006
Mesajlar
87
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: SA

RE: SA

SİZİN YZINIZA EN İÇTEN DUYGULARLA KATILIYORUM DUADAN BAŞKA ÇAREMİZ YOK.RABBİM ŞERLERDEN KORUSUN KORKTUKLARIMIZDAN EMİN UMDUKLARIMIZA NAİL EYLESİNN AMİN.
 

balkes1064

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ağu 2006
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: kalbdenkalbe mesajlar(allah adalet ediyor osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor)çok önemli

RE: kalbdenkalbe mesajlar(allah adalet ediyor osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor)çok önemli

böylesine güzel bir yazıyla karşılaşıcağımı sanmıyordum,bütün hislerimi ve anlatmak istediklerimi yazmışsın ALLAH SENDEN VE SENİN GİBİ GÖRENLERDEN RAZI OLSUN
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: kalbdenkalbe mesajlar(allah adalet ediyor osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor)çok önemli

RE: kalbdenkalbe mesajlar(allah adalet ediyor osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor)çok önemli

S A İNANIRMISIN BİR YAZI BENİM DUYGULARIMI ANCAK BUKADAR ANLATIR SİZİNLE AYNI FİKİRLERİ PAYLAŞMAK GÜZEL ALLAHA EMANET OLUN HAKKIMIZDA HAYIRLISI OLSUN BİZLERDE HANGİ BEDELİ ÖDEMEMİZ GEREKİYORSA ZAMANI GELİNCE ÖDEYECEĞİMİZ MUHAKKAK RABBİM İMAN GÜCÜ İLE SABIR ETMEYİ NASİP ETSİN
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: kalbdenkalbe mesajlar(allah adalet ediyor osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor)çok önemli

RE: kalbdenkalbe mesajlar(allah adalet ediyor osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor)çok önemli

S A TUBA KARDEŞİM SENİ BURDA GÖRMEK NEKADAR GÜZEL ÖZELLİKLE SENİNLE AYNI FİKİRDE OLMAK DAHA DA GÜZEL RABBİM YAR VE YARDIMCIN OLSUN YOLUN AÇIK OLSUN CANIM ALLAHA EMANET OL
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: Allah Adalet ediyor Osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor

A.S.ALLAH RAZI OLSUN.ALLAH KULLARINA ZULMETMEZ.HERKES ELİYLE KAZANIR.A.E.O.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
RE: Allah Adalet ediyor Osmanlı coğrafyası ihanetin bedelini ödüyor

Avukat yazdı:
A.S.ALLAH RAZI OLSUN.ALLAH KULLARINA ZULMETMEZ.HERKES ELİYLE KAZANIR.A.E.O.
Rabbim sizdende razı olsun ablacım evet doğrudur ablam dua ile
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
"Bir de öyle bir fitneden sakının ki, o, içinizde sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz (umuma sirayet ve hepsini perişan eder). Biliniz ki, Allah'ın azabı şiddetlidir." (Enfal, 25)
Öyle bir belâ, musibet ve azaptan haber veriyor ki, sadece zulmedenleri, isyan edenleri muhatap almaz, zalim, mazlum ayırt etmeden herkesi kuşatır. Peki, zülüm, isyan ve fitne çıkarmayıp sessiz duranın ne suçu var denilecek olursa, deriz ki: Zalime karşı ses çıkarmamak, onun yaptığına ortak olmak gibidir. Amerika ve İsrail, zulüm ve işkencelerine devam ettikçe, sen onların ürünlerini kullanarak onlara ekonomik destek vermekle onlarla ortak hareket etmiş olursun. O zaman da âyette geçen belâyı bekleyin
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt