Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Alevilik/ Sünnilik (1 Kullanıcı)

Meryem-Ce

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Şub 2009
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Bir sunninin bir aleviyle evlenmesinde sakinca varmidir?
neden bazi sunniler/aleviler buna karsi cikiyor?
sunni/alevi arasindaki fark nedir?
 

ufuktuncay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2009
Mesajlar
533
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Allah'ın Selamı Rahmeti Bereketi üzerine olsun sevgili kardeşim.
Hayırlı Cuma'lar !
Oldukça geniş ve hassas bir konuda soru sormuşsun ,inşallah seni aydınlatacak arkadaşlar çıkar da merakını giderirsin.
 

theescape

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Web Sitesi
www.imansahibi.com
Bir sunninin bir aleviyle evlenmesinde sakinca varmidir?
neden bazi sunniler/aleviler buna karsi cikiyor?
sunni/alevi arasindaki fark nedir?

değerli din kardeşim, bir sünni ile bir alevinin evlenmesinde elbette sakınca yoktur buna karşı çıkanlar gerçekte ne sünni'dir nede alevidir. Her müslüman aynı zamanda alevidir,hangi müslüman peygamber efendimizin ehl-i beyti'ni yani soyunu ve soyundan olanları sevmez. Her alevi aynı zamanda müslüman değilmidir, müslüman olmadan nasıl alevi olunur. Bu olaylar peygamber efendimizin ölümünden sonra gerçekleşmiş bir takım olaylardır ve bir kısım insanın hz. ali r.a tarafını tutması ve ona yapılan haksızlıklara karşı gelmesinden kaynaklanan ayrışmadır, akabinde hepimizin malumu olan olaylar meydana geliyor ve hz. hasen r.a ile hz. huseny r.a efendimizin şehit edilmesi süreçleri ve bunu izleyen diğer katliamlar. hangi müslüman bunu kabul eder yada üzülmez,acısını yüreğinde hissetmez'ki ama o kadar çok cahil insan var'ki. Ne dinimiz biliyoruz nede neye inandığımızı, imam-ı azam hazretleri yapılan bu haksızlıklara karşı geldiği için zindanlara atılmış ve rivayete göre zehirlenerek öldürülmüştür.
 

Luvi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2009
Mesajlar
1,209
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Rahman ve Rahiym olan ALLAH'ın adıyla,
Müslüman bir hanım ancak müslüman bir kimse ile evlenebileceğinden önce müslümanı tanıtmamız lazımdır. Müslüman, İslâm dininin bütün kesin hükümlerini kabul edip hiç birisini reddetmeyen kimsedir. Yani namaz, oruç, zekât, hac, abdest, gusül ve benzeri emirleriyle; zina, içki, faiz ve benzeri nehiyleri kabul edip onlara inanan kimsedir. Ama zikredilen şeylerin tümünü veya bir kısmını kabul etmeyen kimse müslüman sayılmadığı gibi onunla evlenmek de caiz değildir. Evlenme vaki olduğu takdirde evlilik hayatı gayri meşrudur. Bunun adı ister sünni olsun, ister alevi olsun.

Demek ki evlenmenin ölçüsü İslâm'dır. Maalesef bugün yurt içinde veya dışında birçok müslüman hanım, durumu sormadan ve İslâm'ın hükmünü öğrenmeden müslüman olmayan kimse ile evlenir ve kendini kıyamete kadar Allah'ın lanetine müstahak eder. (Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar II. 119)

Bu konuda bir süreden beri sualler so*rulmakta, cevaplar beklenmektedir. Önce bir hususa işarette bulunmak istiyorum.

Biz Alevî-Sünnî ihtilafını körükleyip ayrılık gayrıhk meydana getirmeye taraftar değiliz. Birlik ve beraberlikten yanayız. İh*tilâfları körüklemekten, farklı anlayışları alevlendirip birliğimizi bozmaktan hiç kim*seye fayda gelmez, ancak hepimize zarar gelir. Bunu böyle biliyor, böyle de inanıyoruz.

Aslında bir Müslüman’ın veya bir tarikatın Hz. Ali muhabbetini meslek ve meşrebine esas almasının dinen hiçbir mahzuru yoktur. Diğer sahabelere tecâvüz etmemek, Kur'an ve Sünnet'in ışığında namazını kılmak, orucunu tutmak ve diğer sorumluluklarını yerine getirmek kaydı ile, Hz. Ali ve Ehl-i Beyt muhabbetini rehber edinmenin hiçbir mahzuru yoktur. Gerçek şu ki, Kitap ve Sünnet'i bilen ve gereği gibi yaşayan hakikî bir Alevî, ancak Allah-ü Teâlâ'yı ma'bûd olarak tanır. Kendisini, İslâmîyet’in bir ferdi olarak bilir, Peygamberimizi, en son Peygamber, Kur'ân-ı Kerîm'i de son semavî kitap kabul eder.

Bu sun’î ayrılığın ortadan kalkmasının tek yolu, Kur'an'ın ışığı altına girmek ve O'nu yegâne ölçü kabul etmektir. Nitekim Cenâb-ı Hak Kur'ân-ı Kerim'de, “Hepiniz Allah'ın ipine sımsıkı sarılınız ve ayrılmayınız.” buyurmakla, bütün Müslümanların Kur'an etrafında toplanmasını emretmektedir.

Bu anlayış içinde sualin cevabını vermeye çalışacağım.

Önce Alevîliğin ne olduğunu belirlememiz gerekir ki, hü*küm vermekte isabet edelim. Gerçekten de Alevîlik nedir? Evet, cevabını aradığımız soru budur. Alevîliğin ne olduğunu belirleyebilsek mesele biter, "Evlenmek uygundur, yahut da değildir" diye cevap verebiliriz. Ne var ki, ülkemizdeki Alevîlik anlayışı tek ve net değildir. Bazı Alevî temsilcilerinin Alevîlik anlayışları*nı dinledim Samanyolu Televizyonu'nda...

Şayet Alevîlik böyleyse dinen evlen*mek de isabetli, akraba olmakla da fayda vardır. Tanışırız, anlaşırız. Bu dedeler diyorlar ki:

- Alevilik Kur'ân'ın dışında ola*maz. Sünnetin zıddına anlaşıla*maz. Peygamber Efendimiz'in ya*şayışına ters şekilde yorumlana*maz, Alevîlik'te namaz, oruç, hac, zekât gibi dinî emirlerin hepsi de vardır ve mevcuttur. Aksini iddia edenler Alevîliği kendi maksatlarına âlet etmek isteyenler*dir. Onların oyununa gelinmemeli, Aleviliği İslâm'ın dışında göstermek isteyenlere itibar edilmemelidir...

Alevîlik böyleyse bir diyeceğimiz olmaz. Din kardeşi anlayı*şı içinde bakarız kendilerine, hatta bir kısım kusur ve noksan*larını da görmezlikten geliriz. Çünkü hepimizde vardır kusur ve amel eksikleri...

Ancak böyle değil de, alevîlik bazılarının iddia ettikleri gibi ise... Yani:

- Namaz, oruç, zekât yoksa; ibadetlerini sadece bir kalb, gönül meselesi telâkki ediyor, beş vakit namazı inkarda bulu*nuyorlarsa: Resulüllah 'ın raşid halifelerine hürmetsizliği esas alıyor, bazı tarihî olayları günümüze taşıyarak düşmanlığı canlı tutmayı düşünüyorlarsa; bilhassa farz olan guslü kabul etmi*yor, cünüblükten sonra yıkanmayı uygun bulmuyorlarsa... bunları kabul etmeyenle edenin bir arada huzurlu bir yuva kur*maları, sevgi içinde mutlu ve bahtiyar olmaları aklen mümkün olmadığı gibi naklen de uygun olmaz. Aynı kültürü paylaşanla*rın bile huzur içinde geçinmelerinde zorluk çıktığı günümüzde ayrı kültürde olanların huzur içinde mutlu bir aile hayatı sür*düreceklerini sanmak, ne derece gerçekçi olur, düşünülsün. Bunun için diyorum ki: “Alevîliği taraflar nasıl anlıyorlar, önce bunu tesbite ihtiyaç vardır!”

Kur'ân'ı kutsal kitabımız olarak esas alıyorlarsa, Kur'ân'ın mânâsının sünnette açıklandığını kabul ediyorlarsa, Resulüllah'ın ve Ehli Beytin yaşayışını Örnek biliyorlarsa aramızda temelde ayrılık yok demektir. Diğer farklılıkları hoşgörmek mümkün olabilir.

Farzları kabul eden kimse mü'mindir. Kabul etmeyen ise in*karcı konumundadır. Bunu tesbit ise, görüşüp konuşmakla mümkün olur. Görüşüp konuşmadan kestirip atmak peşin hü*kümlülük olur.

Bir mühim noktaya daha işaret etmek isterim:

Alevîliği İslâm'ın içinde yorumlayan din (kardeşimiz), dışında anlayan da (vatandaşımız)dır. Biz vatandaşımızla da karşılıklı saygı içinde yaşamak isteriz. Bu, bizim Müslü*manlığımızın da gereğidir.

Alevîlik Kur'ân'm dışında olamaz. Sünnetin zıd*dına anlaşılamaz. Peygamber Efendimiz'in ya*şayışına ters şekilde yorumlanamaz. Alevîlik'te namaz, oruç, hac, zekât gibi dinî emirlerin hepsi de vardır ve mevcuttur. Aksini iddia edenler Alevîli*ği kendi maksatlarına âlet etmek isteyenlerdir. Onla*rın oyununa gelinmemeli, Alevîliği İslâm'ın dışında gös*termek isteyenlere itibar edilmemelidir... Resûlüllah'ın damat ve kayınpederliğe lâyık bulduklarını sevmek ve saymak bizim görevimizdir.

(Ahmet Şahin, Aile İlmihali, Cihan Yayınları'ndan alıntıdır)

Selam ve dua ile...
 

cemaldurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Nis 2008
Mesajlar
1,142
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Selamun Aleyküm,
Sevgili kardeşler; bu çok önemli ve hassas konunun anlaşılabilmesi için İslam ve mezhepler konusunu biraz da detaylı olarak incelemek gerekir.

Ben kısaca şöyle özetleyebilirim:
İslam dünyasında ortaya çıkan mezhepler öncelikle 3 ana kategoriye ayrılabilir:
1-Fıkhi mezhepler
2-İtikadi mezhepler
3-Siyasi mezhepler.

Bunlardan 1- Fıkhi mezhepler, hepimizin bildiği Hanefi, Şafi, Maliki ve Hanbeli mezhepleridir.
2- İtikadi mezhepler ise çok sayıda ortaya çıkmış olup Ehl-i Sünnet (bizim de mensup olduğumuz Maturidiyye ve Eş'ariyye), Mu'tezile, Murcie, Kaderiyye, Cebriyye v.s.
3-Siyasi mezhepler ise, Şia, Hariciyye, Selefiyye gibi mezheplerdir...

Bu örnekler haricinde de birçok mezhepler zaman zaman ortaya çıkmış, kimi ortadan kaybolmuş kimi de az yada çok taraftar bularak varlığını devam ettirmiştir.

Şimdi bizce önemli olan kısım şudur:
Bu mezhepler içinde özellikle İtikadi ve Siyasi mezhepler içinde bazı mezhepler Hak üzeredir, bazıları dalalette olan mezheplerdir ve bazıları ise küfürdedir.
Özellikle Şia çerçevesi içinde yer alan Caferiyye, Zeydiyye, İsna aşeriyye, İmamiyye v.s. gibi alt mezhepler ortaya çıkmıştır. İşte Türkiye'deki Alevi dediğimiz kesim de bu muhtelif alt mezhep guruplarına mensup kesimlerdendir.
Burada önemli olan husus ise; Bu alt mezhep guruplarından da kimisi bizim inancımıza çok yakın olmakla beraber, kimisi ise Gulat-ı Şia denilen ve Şia içinde aşırılığa kaçan ve küfre düşen guruplara mensuptur. Bu gurupların inançlarındaki farklılıklara şimdilik girmek mümkün değil ama bizim dikkat edeceğimiz nokta muhatap olacağımız Alevi kişi ya da kesim acaba mutedil inanca sahip olanlardan mı yoksa Gulat kesiminden mi bunu araştırıp iyice belirlemek zorundayız. Eğer Gulat kesiminden ise asla evlilik caiz olmaz.
Bunu nasıl anlayabiliriz derseniz öncelikle mezhepler konusunu iyi öğrenmek sonrada muhatabımız olan kişi ya da kişilerin sosyal ve dinî yaşantılarını inceleyebiliriz.
Bu konu daha çoook uzar ama şimdilik bu kadar yeter...

Allah'a emanet olun...
 

ufuktuncay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2009
Mesajlar
533
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Hayırlı Cuma'lar !
"Luvi" , Allah senden razı olsun ,çok güzel özetlemişsin konuyu.
Allah'a emanet olun.
 

yarensin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eyl 2008
Mesajlar
978
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Luvi kardeşim emeğine sağlık açıklamaların süper....allah rrazı olsun...
 

Luvi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Ocak 2009
Mesajlar
1,209
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Hayırlı Cuma'lar !
"Luvi" , Allah senden razı olsun ,çok güzel özetlemişsin konuyu.
Allah'a emanet olun.

Luvi kardeşim emeğine sağlık açıklamaların süper....allah rrazı olsun...

Rahman ve Rahiym olan ALLAH'ın adıyla,
İyi dilekleriniz için Yüce ALLAHUTEALA cc sizden de razı olsun kardeşlerim. Biz bir şey yapmadık, Yüce ALLAHUTEALA cc'nun izin verdiği ve şu bilgi okyanusunda çok şükür bizede düşen 1-2 damla kelimeyi paylaştık sadece. Yüce ALLAHUTEALA cc bizi öğrenmeyi ve öğretmeyi bilen kullarından eylesin (Amin).

Hayırlı cumalar...

Selam ve dua ile...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt