Cenâb-ı Hak bir âyet-i kerîmede şöyle buyurur:
“(Ey Muhammed!) Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ, 107)
Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- zaman zaman hitâbelerinde:
“Ey insanlar! Ben ancak (âlemlere) hediye edilmiş rahmet peygamberiyim!” buyururdu.” (Dârimî, Mukaddime, 3)
İbn-i Abbâs -radıyallahü anh- bu âyet-i kerime hakkında şöyle buyurmuştur:
“Allah’a ve Rasûlü’ne îman edenler, dünyada ve âhirette tam olarak rahmete nâil olurlar. Allah’a ve Rasûlü’ne îman etmeyenler de sırf Peygamber Efendimiz’in devrinde yaşadıkları ve onun ümmeti oldukları için önceki kavimlerin dünyada uğradığı «yerin dibine geçme», «maymuna çevrilme», «üzerlerine taş yağdırılması» gibi ilâhî azaplardan korunurlar. Bu, onların, Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- sâyesinde nâil oldukları dünyevî rahmettir.” (Beyhakî, Delâilü’n-nübüvve, V, 486; Heysemî, VII, 69)
“(Ey Muhammed!) Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ, 107)
* * *
“Ey insanlar! Ben ancak (âlemlere) hediye edilmiş rahmet peygamberiyim!” buyururdu.” (Dârimî, Mukaddime, 3)
* * *
“Allah’a ve Rasûlü’ne îman edenler, dünyada ve âhirette tam olarak rahmete nâil olurlar. Allah’a ve Rasûlü’ne îman etmeyenler de sırf Peygamber Efendimiz’in devrinde yaşadıkları ve onun ümmeti oldukları için önceki kavimlerin dünyada uğradığı «yerin dibine geçme», «maymuna çevrilme», «üzerlerine taş yağdırılması» gibi ilâhî azaplardan korunurlar. Bu, onların, Allah Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem- sâyesinde nâil oldukları dünyevî rahmettir.” (Beyhakî, Delâilü’n-nübüvve, V, 486; Heysemî, VII, 69)