Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ALEMLER O'NUNLA ŞEREFLENDİ (1 Kullanıcı)

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
ALEMLER O‘NUNLA ŞEREFLENDİ

Bütün peygamberler sırasıyla gönderilmiş, insanlığa hakkı ve hakikati tebliğ etmişlerdi.

Fakat aradan geçen zaman, insanlığı tekrar haktan ve hakikatten uzaklaştırıyordu.

Hatırlanan son peygamber Hz. İsa a.s.‘ın da risaleti daha kaynağında boğulmak istenmiş, onun güzel ve kutsal hayatına kastedilmiş, fakat o Yüce Rabbi tarafından göklere kaldırılmıştı.
Aradan asırlar geçmiş, insanlık sapıklıkta ve şaşkınlıkta zirveye ulaşmıştı.

O kadar sapıtmışlardı ki, kendilerine gönderilen peygamberi -hâşâ- Allah‘ın oğlu diye tanımlamaya başlamışlardı.

O kadar şaşırmışlardı ki, az önce kendi elleriyle yaptıkları putlara, bizi siz yarattınız diye tapınmaya başlamışlardı.

O kadar aşırı gitmişlerdi ki, kız çocuğuna sahip olmayı ayıp kabul etmişler, onları diri diri gömmeye başlamışlardı.

Artık dünya kocamaya yüz tutmuş, insanlık son kurtarıcısını beklemeye koyulmuştu.

Zihinlerin dağınıklıktan kurtulmaya ihtiyacı vardı.

Gönüllerin şirkten arınmaya ihtiyacı ardı.

Kâbe‘nin putlardan temizlenmeye ihtiyacı vardı.

İnsanların hakka ve hakikate ihtiyacı vardı.

İnsanlığın, O‘na ihtiyacı vardı.

Teşrif-i Nebi

Ve nihayet beklenen Nebi dünyayı teşrif etti.

Rahmeti sonsuz olan Yüce Rab, insanlığa rahmetini bir daha tecelli ettirdi. En sevdiği ve en sona bıraktığı en büyük peygamberini nihayet gönderdi.

Bütün alemlere rahmet olarak.

Susayan gönüllere nisan yağmuru gibi serperek.

Şirkin temellerini sarsarak.

Bin yıldır yanmakta olan mecusilik ateşini söndürerek.

Kisra‘nın sarayını saltanatını titreterek.

Bizans‘ı ürküterek.

Yeri göğü inleterek.

O gelmişti, O geliyordu...

Bu gelişe direnmeye çalışan bâtıl, çok kısa bir sürede zail oldu.

Yirmi üç sene gibi kısa bir zamanda hak güneşi kemale erdi. Allahu Tealâ İslâm nimetini tamamladı.

“Bugün dininizi kemale erdirdim. Üzerinize nimetimi tamamladım. Sizin için din olarak İslâm‘ı seçtim.” (Maide, 3) ayetinin nazil olmasıyla, o yüce Peygamber, en büyük, en ulvi vazifeyi tamamlamanın mutluluğu içerisinde dünyaya veda etti ve beka yurdunu teşrif etti. Çünkü herkes ölümü tadacaktı.

Dönüm noktası

O büyük peygamberin dünyayı şereflendirdiği yıllar tarihte bir dönüm noktası oluşturur. O dönem Asr-ı Saadet ünvanını kazanır ve insanlık tarihine altın harflerle nakşolunur.

O zamana kadar dünya tarihinde hiçbir varlık gösterememiş olan Araplar, tebliğ ve cihad ruhuyla bu İslâm emanetini bütün insanlığın idrakine sunarlar.

Çok kısa bir sürede, İran Mecusiliği tarihten silinir. Bizans ile yüz yüze gelinir.

Bir asırdan kısa bir sürede, doğuda Hindistan‘a ve Orta Asya‘ya; batıda Atlas Okyanusu‘na kadar ulaşılır. Hıristiyanlık, Arap topraklarından ve hatta Afrika‘dan sürülür. Doğudan ve batıdan, yani Anadolu‘dan ve İspanya‘dan kıskaca alınır.

Birkaç asır içinde büyük bir İslâm medeniyeti oluşur.

İslâm yeni sancaktarlarla tanışır. Dönemin en büyük imparatorluğu olan Bizans fethedilir. Bir çağ kapatılır, yeni bir çağ başlar. İslâm bütün dünyaya hakim olur.

İnsanlık İslâm medeniyetinin bütün kaynaklarından kana kana içer. Ondan aldığı güç ile medeniyetler tarihinin doruklarına tırmanır.

İkindi güneşi

Fakat Allah‘ın bir kanunu vardı.

Her zirvenin bir zevali vardı.

Her çıkışın bir inişi vardı.

Peygamberlerden uzun süre ayrı kalmak, onların aydınlatıcı ışığından git gide mahrum bırakıyordu kalpleri, onların ulvi değerlerinden uzaklaştırıyordu insanlığı.

Kıyamete kadar baki kalacak bir nübüvvet ve onun ışığıyla aydınlanan bir medeniyet, gitgide zayıflıyor kıyamete doğru.

Çünkü insanlık yaratılış gayesinden, kulluktan ve ibadetten uzaklaşıyor.

Çünkü insanlığın zevali yaklaşıyor.

Çünkü dünyanın sonu yaklaşıyor.

* * *

Tabii ki ümitsizlik yakışmaz mümine. Hiçbir olumsuzluk yıldıramaz onu. Hiçbir engel cehdden, cihaddan alıkoyamaz onu.

Her zaman ve her yerde, bütün gücüyle insanlığa haykıracak gerçeği.

Zaten cihadın tarifi açık değil mi?

Kişi ile Rabbi arasındaki engelleri aşmaya çalışmak değil mi?

Peygamber‘in bize öğrettiği tılsım bu değil mi?

Her zaman ve her yerde cehd ü gayret, yani cihad değil mi?

* * *

Evet, Cehd ü gayret göstermek.

Canı ile başı ile,

Malı ile mülkü ile,

Kalemiyle kağıdıyla...

Evet Cihad etmek.

Varıyla yoğuyla

Cihadın her türlüsüyle.

Büyüğüyle küçüğüyle...

Ta ki bâtıl tamamiyle yok oluncaya kadar.

Ya da mümin, Rabbi‘ne kavuşuncaya kadar.

Kevserinin başında ümmetini bekleyen

O büyük Nebi‘ye kavuşuncaya kadar...
ARİF GEZER
 

_Resul_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ocak 2007
Mesajlar
8,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ALEMLER O'NUNLA ŞEREFLENDİ

:(:(:( Çok kötü dönem..Allah razı olsun...B)B)B)
 

sert

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
2,045
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Konum
İzmir
RE: ALEMLER O'NUNLA ŞEREFLENDİ

İnsanın insanlığını unuttuğu zamanımızda yapılacak en doğru şey Peygamber Efendimizin(s.a.v.) yolunu izlemek ve kötülüklerden uzak durmaya çalışmak olsa gerek.Allah(C.C.)razı olsun B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt