Aldatmak Üzerine...
“Karımı 1998´in sonbaharında kaybettim...
Yedi senelik evliliğimizin son iki senesini kanser tedavisi için hastanelerde geçirmiştik.
Karım, her evlilik yıldönümümüzde ikimizin fotoğrafını çerçeveler,
“Bunlar bizim hayatımızın gölgeleri” derdi...
Öldüğünde, yedi tane resmimiz vardı.
1997´nin bir gecesinde onu aldattım.
Oysa ona sürekli onu ne kadar sevdiğimi ve sonsuza dek sadık kalacağımı söylerdim.
Ölmeden iki hafta önce yine aynı şeyleri tekrarladım.
Tuhaf bir gülümsemeyle baktı bana ve sadece “Biliyorum!” dedi.
*
İzmir´e kar yağdığı gün, yani bir ay önce, evdeydim.
Fotoğraflarımıza bakıyordum yine. Her çerçevenin altında bir harf olduğunu ilk kez o gün farkettim.
A
R
K
A
S
I
N
Gerisi için yıllar yetmemişti...
Ama sanırım “arkasına bak” filan yazmaya niyetlenmişti...
Hemen çerçevelerin arkasına baktım. Hiç bir şey yoktu. Sonra bir şey dürttü beni ve hepsini teker teker söktüm...
*
İnanabiliyor musunuz, her birinin arkasından bir mektup çıktı!
Geçirdiğimiz her sene için sevgi dolu sözler yazmıştı...
1997 deki resmimizin içinden çıkan zarf ise simsiyahtı. Ve içinden şu sözler çıktı :
“14 Mart 1997 / Gözlerin bana başka birine dokunmuş gibi baktı. Söylemene gerek yok, biliyorum...”
*
2002´deyiz.
Onu kaybedeli dört, aldatalı beş yıl oluyor...
İçim acıyor şimdi...
Sadece paylaşmak istedim...
ALINTI
“Karımı 1998´in sonbaharında kaybettim...
Yedi senelik evliliğimizin son iki senesini kanser tedavisi için hastanelerde geçirmiştik.
Karım, her evlilik yıldönümümüzde ikimizin fotoğrafını çerçeveler,
“Bunlar bizim hayatımızın gölgeleri” derdi...
Öldüğünde, yedi tane resmimiz vardı.
1997´nin bir gecesinde onu aldattım.
Oysa ona sürekli onu ne kadar sevdiğimi ve sonsuza dek sadık kalacağımı söylerdim.
Ölmeden iki hafta önce yine aynı şeyleri tekrarladım.
Tuhaf bir gülümsemeyle baktı bana ve sadece “Biliyorum!” dedi.
*
İzmir´e kar yağdığı gün, yani bir ay önce, evdeydim.
Fotoğraflarımıza bakıyordum yine. Her çerçevenin altında bir harf olduğunu ilk kez o gün farkettim.
A
R
K
A
S
I
N
Gerisi için yıllar yetmemişti...
Ama sanırım “arkasına bak” filan yazmaya niyetlenmişti...
Hemen çerçevelerin arkasına baktım. Hiç bir şey yoktu. Sonra bir şey dürttü beni ve hepsini teker teker söktüm...
*
İnanabiliyor musunuz, her birinin arkasından bir mektup çıktı!
Geçirdiğimiz her sene için sevgi dolu sözler yazmıştı...
1997 deki resmimizin içinden çıkan zarf ise simsiyahtı. Ve içinden şu sözler çıktı :
“14 Mart 1997 / Gözlerin bana başka birine dokunmuş gibi baktı. Söylemene gerek yok, biliyorum...”
*
2002´deyiz.
Onu kaybedeli dört, aldatalı beş yıl oluyor...
İçim acıyor şimdi...
Sadece paylaşmak istedim...
ALINTI