HUSEYIN SASMAZ
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eyl 2009
- Mesajlar
- 1,204
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 60
Alarm Sinyali Veriyoruz: Hamas, Fetih'in Ulaştığı Noktaya Doğru Koşuyor Her İkisine de Deriz ki: Filistin, Sizin Mülkünüz Değil Bilakis Kıyamet Gününe Kadar Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'in Ümmetinin Mülküdür
Haber ajansları Vikileaks'in, "Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad Bin Casim'e göre Hamas Hareketi liderliğinin "İsrail'i" tanımaya hazır olduğunu" içeren sızıntılarını aktardılar.
01.12.2010 çarşamba günü bir gurup yabancı gazetecilerle bir araya gelen Hamas Otoritesi Başbakanı İsmail Heniye: "Hükümetinin, Hamas Hareketi'nin ideolojik kanaatlerine aykırı olsa bile İsrail ile herhangi bir anlaşma hakkında Batı Şeria, Gazze Şeridi ve mültecileri kapsayan yapılacak genel bir referandumdan çıkacak her türlü sonucu kabul edeceğini" vurguladı. Ve şöyle ekledi: "Başkenti Kudüs olan 67 sınırları içerisinde bir Filistin devletini, esirlerin serbest bırakılmasını ve mülteciler meselesinin çözümünü kabul ediyoruz. Hamas, ideolojik kanaatlerine ve ilkelerine aykırı olsa bile genel referandumun her türlü sonucuna saygı duyacaktır."
Bu tehlikeli açıklamalara bir yorum olarak deriz ki:
Heniye, gazetecilerle buluşmasında Vikileaks belgelerinde geçenlere karşı çıkmamasına rağmen Hamas liderliğinin Yahudi varlığını tanımaya hazır olduğuna dair geçen ifadeleri yalanlamamıştır. Bilakis gerek hükümetinin, 67 sınırları dahilinde bir Filistin devletini kabul edeceğine gerekse Hamas'ın, ideolojik kanaatlerine ve ilkelerine aykırı olsa bile "İsrail" ile herhangi bir anlaşma hakkında yapılacak genel bir referandumun her türlü sonucunu kabul edeceğine ilişkin sözleri sızıntılarda geçen ifadelerin doğru olduğunu teyit etmektedir.
Heniye, Filistin meselesinin Allah'ın mübarek kıldığı İslami bir arz meselesi olduğunu, Avrupa, Amerika ve Müslümanların beldelerine tamah eden devletlerin genelinin desteği ve İslam dünyasındaki mevcut nizamların ilgisizliği sayesinde Yahudilerin onu gasp ettiğini ve halkını kovduğunu yakinen bilmektedir. Filistin arzı, kıyamet gününe kadar tüm Müslümanların vakfesi olup ne Hamas otoritesi ne Fetih otoritesi ne de İslam dünyasındaki yöneticilerden hiçbir kimse, onun üzerinde müzakere yapma veya bir karışından dahi feragat etme hakkına sahip değildir. Müslümanların onu bir bütün olarak kurtarması gerekir hele hele ki Allah, şu kavli ile bu arzı Müslümanların akidesine raptetmişken: سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلا مِنْ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ "Bir gece, (Muhammed) kulunu Mescid-il Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-il Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir." [el-İsrâ 1]
Alarm sinyali veriyoruz: Çünkü son zamanlarda Hamas Hareketi'nin; aşama aşama ve sabit adımlarla silahlı mücadeleden ve denizden nehre kadar kurtarma sloganından işgalci ile müzakerelere, onu tanımaya ve onun lehine Filistin'in genelinden taviz vermeye ardından da onun güvenliğinin bekçisi olmaya doğru giden Fetih Hareketi'nin -ardından otoritesinin- gittiği yöne doğru koştuğunu görmekteyiz.
Rabb olarak Allah'a, din olarak İslam'a ve Nebi olarak Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e iman eden herkesçe kabul edilmiştir ki tüm insanlar, şeriata aykırı bir iş üzerinde ittifak etseler dahi bu, sahiplerinin yüzüne çarpılması gereken batıl ve merdut bir iştir. Çünkü bu, yasamayı Allah'ın dışında insanlara vermektir. Şimdi bu, İslam sloganları atan Hamas ve otoritesine gizli olan bir şey midir? Allah'ın düşmanı işgalci Yahudilerle yapılacak her anlaşmanın, onların devletlerinin varlığını ve bu devletin mübarek arzın temiz toprakları üzerinde olmasını kabul etmeye dayalı olacağı açık değil midir? Yoksa Yahudi devleti ile yapılacak bu anlaşma, intihar etmek ve kökten yok olmak mı olacak?
Hamas, Fetih ve diğer hareketlerin evlatlarının verdiği kurbanlar ve akıttıkları kanlar da dahil Filistin halkının bu arz uğrunda verdiği kurbanlar ve akıttıkları kanlar, tüm İslam ümmetini Yahudi varlığını kökünden söküp atmaya motive etmelidir. Akıtılan bu kanlar ve verilen bu kurbanlar, şeran haram olan referandum kağıtlarıyla paketlenmiş olsa dahi 67 yılında işgal edilen sınırlar dahilindeki kıytırık bir varlık karşılığında Yahudiler lehine Filistin'in genelinden taviz vermenin bir aracı olarak istismar edilmemelidir.
Hamas Hareketi'nin evlatları, kendilerini daha öncekiler gibi 67 sınırları veya küçük bir kısmının dahilindeki kıytırık bir devlet içerisinde Yahudilerin güvenliğini sağlayan birer bekçi olarak bulmadan önce durumlarının farkına varmalıdırlar. Eğer buna icabet ederlerse dünyanın ve ahiretin izzetine nail olurlar. Lakin kim rıza gösterir ve tabi olursa o başka?!
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ "Ey iman edenler! Allah ve resulü sizi, size hayat verene davet ettiğinde icabet edin." [el-Bakara 183]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Filistin
Medya Bürosu
Haber ajansları Vikileaks'in, "Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Hamad Bin Casim'e göre Hamas Hareketi liderliğinin "İsrail'i" tanımaya hazır olduğunu" içeren sızıntılarını aktardılar.
01.12.2010 çarşamba günü bir gurup yabancı gazetecilerle bir araya gelen Hamas Otoritesi Başbakanı İsmail Heniye: "Hükümetinin, Hamas Hareketi'nin ideolojik kanaatlerine aykırı olsa bile İsrail ile herhangi bir anlaşma hakkında Batı Şeria, Gazze Şeridi ve mültecileri kapsayan yapılacak genel bir referandumdan çıkacak her türlü sonucu kabul edeceğini" vurguladı. Ve şöyle ekledi: "Başkenti Kudüs olan 67 sınırları içerisinde bir Filistin devletini, esirlerin serbest bırakılmasını ve mülteciler meselesinin çözümünü kabul ediyoruz. Hamas, ideolojik kanaatlerine ve ilkelerine aykırı olsa bile genel referandumun her türlü sonucuna saygı duyacaktır."
Bu tehlikeli açıklamalara bir yorum olarak deriz ki:
Heniye, gazetecilerle buluşmasında Vikileaks belgelerinde geçenlere karşı çıkmamasına rağmen Hamas liderliğinin Yahudi varlığını tanımaya hazır olduğuna dair geçen ifadeleri yalanlamamıştır. Bilakis gerek hükümetinin, 67 sınırları dahilinde bir Filistin devletini kabul edeceğine gerekse Hamas'ın, ideolojik kanaatlerine ve ilkelerine aykırı olsa bile "İsrail" ile herhangi bir anlaşma hakkında yapılacak genel bir referandumun her türlü sonucunu kabul edeceğine ilişkin sözleri sızıntılarda geçen ifadelerin doğru olduğunu teyit etmektedir.
Heniye, Filistin meselesinin Allah'ın mübarek kıldığı İslami bir arz meselesi olduğunu, Avrupa, Amerika ve Müslümanların beldelerine tamah eden devletlerin genelinin desteği ve İslam dünyasındaki mevcut nizamların ilgisizliği sayesinde Yahudilerin onu gasp ettiğini ve halkını kovduğunu yakinen bilmektedir. Filistin arzı, kıyamet gününe kadar tüm Müslümanların vakfesi olup ne Hamas otoritesi ne Fetih otoritesi ne de İslam dünyasındaki yöneticilerden hiçbir kimse, onun üzerinde müzakere yapma veya bir karışından dahi feragat etme hakkına sahip değildir. Müslümanların onu bir bütün olarak kurtarması gerekir hele hele ki Allah, şu kavli ile bu arzı Müslümanların akidesine raptetmişken: سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلا مِنْ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ "Bir gece, (Muhammed) kulunu Mescid-il Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-il Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir." [el-İsrâ 1]
Alarm sinyali veriyoruz: Çünkü son zamanlarda Hamas Hareketi'nin; aşama aşama ve sabit adımlarla silahlı mücadeleden ve denizden nehre kadar kurtarma sloganından işgalci ile müzakerelere, onu tanımaya ve onun lehine Filistin'in genelinden taviz vermeye ardından da onun güvenliğinin bekçisi olmaya doğru giden Fetih Hareketi'nin -ardından otoritesinin- gittiği yöne doğru koştuğunu görmekteyiz.
Rabb olarak Allah'a, din olarak İslam'a ve Nebi olarak Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem]'e iman eden herkesçe kabul edilmiştir ki tüm insanlar, şeriata aykırı bir iş üzerinde ittifak etseler dahi bu, sahiplerinin yüzüne çarpılması gereken batıl ve merdut bir iştir. Çünkü bu, yasamayı Allah'ın dışında insanlara vermektir. Şimdi bu, İslam sloganları atan Hamas ve otoritesine gizli olan bir şey midir? Allah'ın düşmanı işgalci Yahudilerle yapılacak her anlaşmanın, onların devletlerinin varlığını ve bu devletin mübarek arzın temiz toprakları üzerinde olmasını kabul etmeye dayalı olacağı açık değil midir? Yoksa Yahudi devleti ile yapılacak bu anlaşma, intihar etmek ve kökten yok olmak mı olacak?
Hamas, Fetih ve diğer hareketlerin evlatlarının verdiği kurbanlar ve akıttıkları kanlar da dahil Filistin halkının bu arz uğrunda verdiği kurbanlar ve akıttıkları kanlar, tüm İslam ümmetini Yahudi varlığını kökünden söküp atmaya motive etmelidir. Akıtılan bu kanlar ve verilen bu kurbanlar, şeran haram olan referandum kağıtlarıyla paketlenmiş olsa dahi 67 yılında işgal edilen sınırlar dahilindeki kıytırık bir varlık karşılığında Yahudiler lehine Filistin'in genelinden taviz vermenin bir aracı olarak istismar edilmemelidir.
Hamas Hareketi'nin evlatları, kendilerini daha öncekiler gibi 67 sınırları veya küçük bir kısmının dahilindeki kıytırık bir devlet içerisinde Yahudilerin güvenliğini sağlayan birer bekçi olarak bulmadan önce durumlarının farkına varmalıdırlar. Eğer buna icabet ederlerse dünyanın ve ahiretin izzetine nail olurlar. Lakin kim rıza gösterir ve tabi olursa o başka?!
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ "Ey iman edenler! Allah ve resulü sizi, size hayat verene davet ettiğinde icabet edin." [el-Bakara 183]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Filistin
Medya Bürosu