Al Sana Leyla
Arayan belasını da, Mevlasını da bulur derler. Aramak, ihlasla istemek, buna kavuşmak için azimle çalışmak demektir. Bir şeyi iyi yapmak, onu çok ve devamlı yapmakla mümkündür. İnsan zamanla o işin ustası olur. Allah yolunda azimle çalışan da, Allahü teâlânın rızasına kavuşur. İnsan sevdiğini çok anar. Çok anınca, ikisi arasında bilmediğimiz bir şekilde, muhabbet hasıl olur. Onun için, neyi aradığımıza, neyi çok andığımıza, dikkat etmeli.
Delikanlının biri, ilk görüşte bir kıza âşık olmuş, kızın haberi yok. Kızın evini öğrenir, gider babasına kızıyla evlenmek istediğini söyler. Bunu ne kız tanır, ne annesi tanır, ne de, babası. Dolayısıyla adam kovar bunu.
Delikanlı, o bölgede yaşayan, evliya bir zata gidip, durumu anlatmış:
- Ben, o kıza ilk görüşte âşık oldum, gittim istedim, beni kovdular. Ne olur, bu işe bir çare bulun, beni o kızla evlendirin.
- Dediklerimi yaparsan, bu çok kolay.
- Efendim ne isterseniz yaparım, yeter ki o kızla evleneyim.
- Kızın adı ne?
- Leyla.
Bunun üzerine, o mübarek zat, genci bir odaya kapatır. Ona der ki:
- Burada, Leyla Leyla diye bağır. Namaz, abdest, yemek haricinde, bu odadan çıkma ve devamlı Leyla Leyla diye bağır; sevgi ve talebinde samimi isen merak etme Leyla'ya kavuşursun.
Âşık genç, inanamamış ama; başka çare olmadığı için bağırmaya devam etmiş.
Üçüncü gün, genç bir kız, dergaha gelir. Hoca efendiyle görüşmek istediğini söyler ve der ki:
- Efendim, üç gün önce, bize bir genç geldi, beni çok sevmiş, evlenmek istiyordu. Onu hiç tanımıyorduk, ben de, dahil olmak üzere, ailece kovduk gitti. Sonra ne olduysa, yavaş yavaş o gence kalbim meyletmeye başladı, derken ben de, ona aşık oldum. Ben de, şimdi onunla evlenmek istiyorum; ama kimdir, nerdedir, hiç tanımıyoruz. Onu bulmanız için, yardım etmeniz için geldim.
Bunun üzerine mübarek zat, gencin bulunduğu odanın kapısını açar, al sana Leyla der.
Delikanlı, bakar ki, gerçekten Leyla gelmiş. Demek ki başka şey isteseydim ona da kavuşacaktım diyerek, Leyla'dan vazgeçip hocanın talebesi olur.:B
__________________
Arayan belasını da, Mevlasını da bulur derler. Aramak, ihlasla istemek, buna kavuşmak için azimle çalışmak demektir. Bir şeyi iyi yapmak, onu çok ve devamlı yapmakla mümkündür. İnsan zamanla o işin ustası olur. Allah yolunda azimle çalışan da, Allahü teâlânın rızasına kavuşur. İnsan sevdiğini çok anar. Çok anınca, ikisi arasında bilmediğimiz bir şekilde, muhabbet hasıl olur. Onun için, neyi aradığımıza, neyi çok andığımıza, dikkat etmeli.
Delikanlının biri, ilk görüşte bir kıza âşık olmuş, kızın haberi yok. Kızın evini öğrenir, gider babasına kızıyla evlenmek istediğini söyler. Bunu ne kız tanır, ne annesi tanır, ne de, babası. Dolayısıyla adam kovar bunu.
Delikanlı, o bölgede yaşayan, evliya bir zata gidip, durumu anlatmış:
- Ben, o kıza ilk görüşte âşık oldum, gittim istedim, beni kovdular. Ne olur, bu işe bir çare bulun, beni o kızla evlendirin.
- Dediklerimi yaparsan, bu çok kolay.
- Efendim ne isterseniz yaparım, yeter ki o kızla evleneyim.
- Kızın adı ne?
- Leyla.
Bunun üzerine, o mübarek zat, genci bir odaya kapatır. Ona der ki:
- Burada, Leyla Leyla diye bağır. Namaz, abdest, yemek haricinde, bu odadan çıkma ve devamlı Leyla Leyla diye bağır; sevgi ve talebinde samimi isen merak etme Leyla'ya kavuşursun.
Âşık genç, inanamamış ama; başka çare olmadığı için bağırmaya devam etmiş.
Üçüncü gün, genç bir kız, dergaha gelir. Hoca efendiyle görüşmek istediğini söyler ve der ki:
- Efendim, üç gün önce, bize bir genç geldi, beni çok sevmiş, evlenmek istiyordu. Onu hiç tanımıyorduk, ben de, dahil olmak üzere, ailece kovduk gitti. Sonra ne olduysa, yavaş yavaş o gence kalbim meyletmeye başladı, derken ben de, ona aşık oldum. Ben de, şimdi onunla evlenmek istiyorum; ama kimdir, nerdedir, hiç tanımıyoruz. Onu bulmanız için, yardım etmeniz için geldim.
Bunun üzerine mübarek zat, gencin bulunduğu odanın kapısını açar, al sana Leyla der.
Delikanlı, bakar ki, gerçekten Leyla gelmiş. Demek ki başka şey isteseydim ona da kavuşacaktım diyerek, Leyla'dan vazgeçip hocanın talebesi olur.:B
__________________