Aklınıza Gelen Şey, Rahmani mi Şeytani mi; Anlamak İster misiniz?
Aklınıza Gelen Şey, Rahmani mi Şeytani mi; Anlamak İster misiniz?
Akliniza gelen sey Rahmani mi seytani mi, anlamak ister misiniz?
"Isteriz!" diyorsaniz size soracagim soru sudur: Akliniza gelen sey, ask ve sevkinizi artiriyor mu, azaltiyor mu? Tespiti gereken konu budur.
Diyelim ki, hayatinizda bazen siyah noktalar olusmus, gunah kirlenmelerine maruz kalmissiniz. Bu manevi kirlenmeler sizi uzuyor, vicdanen azap cekiyor olabilirsiniz. Hatta olmalisiniz da... Hayat yolculuguna cikan insanin yolda bazen ayagi surcup dusmesi kacinilmazdir. Sokakta lagim patlamissa siz de hedefinize dogru bu sokakta yurumeye mecbursaniz mutlaka kirli sularin sicramasina maruz kalacaksiniz
Burada muhim olan tuzaga dusmemektir!..
Tuzaga nasil mi dusulur?..
Seytan hassas insana iste boyle ayak surcme sirasinda, manevi kirlenme devresinde yaklasir, dogru dusunce telkin ediyormus gibi aklina, kalbine, hayaline vesvese vermeye baslar. Der ki:
-Goruyorsun ya, Islami hayat yasayip hizmetlerde bulunmak bu zamanda, bu yasta, hele senin gibi gunahkarlar icin kolay degildir. O, seckin kimselerin isidir. Sen kim Islami hayat ve hizmet kim? Bekle, yasin basin biraz daha ilerleyip olgunlasasin. Ortam musait duruma gelsin. Senin gibileri tutunamaz bu hayatta ve bu ortamda... Civisi cikmis dunyayi sen mi duzelteceksin? Simdilik hayatini yasa. Hem boyle gunahlara maruz kalacaksin, surcup duseceksin, hem de dinî hayatta israr edecek, hizmet etme azminde ve kararinda olacaksin. Olmaz boyle tutarsizliklar!..
Iste seytanin tuzagina dusmek uzere oldugun anlardir bu duygu ve dusuncelerin kalbine, gonlune, hayaline hucum ettigi anlar. Tam bir seytani telkinin istilasina maruz kalma hali!..
Nereden mi belli bu dusuncelerin seytani telkin ve dusunceler oldugu?
Cunku kalbe, hayale gelen bir dusunce seni Islami hayattan uzaklasmaya tesvik ediyorsa hic suphen olmasin seytani telkindir. Rahmani ilham degildir!
Fikir gibi gorunen seyin Rahmani ilham mi, yoksa seytani telkin mi oldugunu anlamaniz pek kolay ve cok mumkundur bu olcu ile... Terazi elinizde, olcu gonlunuzdedir...
Eger gelen dusunce Rahmani olsaydi sizi Islami hayattan sogutmayacak, daha da ileriye gitmenizi, daha cok ibadet edip hizmette bulunmanizi telkin ederek diyecekti ki:
-Evet, bazen ayagim surcuyor, dusuyorum, manen kirlendigim anlar, devreler oluyor; boylece sirtima gunah kamburlari yuklenmis oluyorum. Ama bunun caresi, Islami hayat ve hizmetten busbutun uzaklasarak kambur ustune kambur yuklenmek degildir. Cunku Islami hayat ve hizmetten soguyup uzaklasmak, maruz kaldigim gunahi azaltmaz, aksine daha da artirir. Halbuki, dinî hayatta daha da derinlesmeli, daha cok sevap kazanmak, daha cok hizmet etmeliyim ki, maruz kaldigim gunahlarin etkisini azaltayim, bir gunaha bircok sevapla karsi koyarak affimi saglayayim.
Boyle davranmakla maruz kalinan bunca gunahin vebalinden kurtulmak kabil mi?
Hic supheniz olmasin. Baska cikar yolunuz da yoktur zaten... Isterseniz Hud Sûresi'ndeki 114. ayeti hatirlayiniz. Rabbimiz soyle buyuruyor:
-Namazlarinizi kiliniz, iyiliklerinizi cogaltiniz. Cunku cogalan iyilikler azinlikta kalan gunahlari silip, yok eder...
Evet, cogalan sevaplar azinlikta kalan gunahlari silip yok eder, etkisiz hale getirebilir. Nitekim bu ayetin tefsiri olan hadise de baktigimizda su ikaz ve mujdeyi gormekteyiz. Efendimiz buyuruyor ki:
-Nerede olursan ol, ne durumda olursan ol Allah'tan korkmaya devam et! Her gunahin arkasindan onu silip yok edecek bircok sevabi sirala ki, cogalan sevaplar azinlikta kalan gunahlari silip yok etsin!..
Oyle ise, hayat yolculugumuz boyunca maruz kaldigimiz ayak surcmeleri, manevi kirlenmeler bize sevksizlik vermemeli, istikametli yolculugumuzdan alikoymamalidir. Bilmeliyiz ki, sevksizlik ve umitsizlik veren dusunce Rahmani degil seytanidir. Tam aksine: "Sevaplar gunahlari giderir. Bir gunahi bircok sevapla silip yok etmeliyiz!" diye dusunerek daha cok sevap kazanmaya yonelmeli, Islami hayatta daha da derinlesme ask ve sevkine girmeli ki, ayetin, hadisin kurtarici ikazina kulak vermis, seytanin umitsizlik telkin eden tuzagina dusmemis olalim... Bence bu Rahmani mi, seytani mi incelemesi dusunmeye deger bir olay!..
Aklınıza Gelen Şey, Rahmani mi Şeytani mi; Anlamak İster misiniz?
Akliniza gelen sey Rahmani mi seytani mi, anlamak ister misiniz?
"Isteriz!" diyorsaniz size soracagim soru sudur: Akliniza gelen sey, ask ve sevkinizi artiriyor mu, azaltiyor mu? Tespiti gereken konu budur.
Diyelim ki, hayatinizda bazen siyah noktalar olusmus, gunah kirlenmelerine maruz kalmissiniz. Bu manevi kirlenmeler sizi uzuyor, vicdanen azap cekiyor olabilirsiniz. Hatta olmalisiniz da... Hayat yolculuguna cikan insanin yolda bazen ayagi surcup dusmesi kacinilmazdir. Sokakta lagim patlamissa siz de hedefinize dogru bu sokakta yurumeye mecbursaniz mutlaka kirli sularin sicramasina maruz kalacaksiniz
Burada muhim olan tuzaga dusmemektir!..
Tuzaga nasil mi dusulur?..
Seytan hassas insana iste boyle ayak surcme sirasinda, manevi kirlenme devresinde yaklasir, dogru dusunce telkin ediyormus gibi aklina, kalbine, hayaline vesvese vermeye baslar. Der ki:
-Goruyorsun ya, Islami hayat yasayip hizmetlerde bulunmak bu zamanda, bu yasta, hele senin gibi gunahkarlar icin kolay degildir. O, seckin kimselerin isidir. Sen kim Islami hayat ve hizmet kim? Bekle, yasin basin biraz daha ilerleyip olgunlasasin. Ortam musait duruma gelsin. Senin gibileri tutunamaz bu hayatta ve bu ortamda... Civisi cikmis dunyayi sen mi duzelteceksin? Simdilik hayatini yasa. Hem boyle gunahlara maruz kalacaksin, surcup duseceksin, hem de dinî hayatta israr edecek, hizmet etme azminde ve kararinda olacaksin. Olmaz boyle tutarsizliklar!..
Iste seytanin tuzagina dusmek uzere oldugun anlardir bu duygu ve dusuncelerin kalbine, gonlune, hayaline hucum ettigi anlar. Tam bir seytani telkinin istilasina maruz kalma hali!..
Nereden mi belli bu dusuncelerin seytani telkin ve dusunceler oldugu?
Cunku kalbe, hayale gelen bir dusunce seni Islami hayattan uzaklasmaya tesvik ediyorsa hic suphen olmasin seytani telkindir. Rahmani ilham degildir!
Fikir gibi gorunen seyin Rahmani ilham mi, yoksa seytani telkin mi oldugunu anlamaniz pek kolay ve cok mumkundur bu olcu ile... Terazi elinizde, olcu gonlunuzdedir...
Eger gelen dusunce Rahmani olsaydi sizi Islami hayattan sogutmayacak, daha da ileriye gitmenizi, daha cok ibadet edip hizmette bulunmanizi telkin ederek diyecekti ki:
-Evet, bazen ayagim surcuyor, dusuyorum, manen kirlendigim anlar, devreler oluyor; boylece sirtima gunah kamburlari yuklenmis oluyorum. Ama bunun caresi, Islami hayat ve hizmetten busbutun uzaklasarak kambur ustune kambur yuklenmek degildir. Cunku Islami hayat ve hizmetten soguyup uzaklasmak, maruz kaldigim gunahi azaltmaz, aksine daha da artirir. Halbuki, dinî hayatta daha da derinlesmeli, daha cok sevap kazanmak, daha cok hizmet etmeliyim ki, maruz kaldigim gunahlarin etkisini azaltayim, bir gunaha bircok sevapla karsi koyarak affimi saglayayim.
Boyle davranmakla maruz kalinan bunca gunahin vebalinden kurtulmak kabil mi?
Hic supheniz olmasin. Baska cikar yolunuz da yoktur zaten... Isterseniz Hud Sûresi'ndeki 114. ayeti hatirlayiniz. Rabbimiz soyle buyuruyor:
-Namazlarinizi kiliniz, iyiliklerinizi cogaltiniz. Cunku cogalan iyilikler azinlikta kalan gunahlari silip, yok eder...
Evet, cogalan sevaplar azinlikta kalan gunahlari silip yok eder, etkisiz hale getirebilir. Nitekim bu ayetin tefsiri olan hadise de baktigimizda su ikaz ve mujdeyi gormekteyiz. Efendimiz buyuruyor ki:
-Nerede olursan ol, ne durumda olursan ol Allah'tan korkmaya devam et! Her gunahin arkasindan onu silip yok edecek bircok sevabi sirala ki, cogalan sevaplar azinlikta kalan gunahlari silip yok etsin!..
Oyle ise, hayat yolculugumuz boyunca maruz kaldigimiz ayak surcmeleri, manevi kirlenmeler bize sevksizlik vermemeli, istikametli yolculugumuzdan alikoymamalidir. Bilmeliyiz ki, sevksizlik ve umitsizlik veren dusunce Rahmani degil seytanidir. Tam aksine: "Sevaplar gunahlari giderir. Bir gunahi bircok sevapla silip yok etmeliyiz!" diye dusunerek daha cok sevap kazanmaya yonelmeli, Islami hayatta daha da derinlesme ask ve sevkine girmeli ki, ayetin, hadisin kurtarici ikazina kulak vermis, seytanin umitsizlik telkin eden tuzagina dusmemis olalim... Bence bu Rahmani mi, seytani mi incelemesi dusunmeye deger bir olay!..