Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

AKILLI İNSANLARIN HALİ BASKA! (1 Kullanıcı)

aysa123456

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Anlatıldığına göre, nefisle mücadele eden bir zat, bir meyve ağacının yanından geçerken, onun nefsi o meyveden yemek istedi. O da nefsine hitaben: "Eğer bir sene oruç tutarsan, sana bu meyveden yediririm." dedi. Bunun üzerine tam bir sene oruç tuttu. Ve sonunda, nefsine söz verdiği için geldi ve ağaçtan düşmüş olan yerdeki meyveleri toplayıp yedi. Nefsi ona dedi ki: "Ağacın üzerinde daha güzelleri var, onları ye!"

O zaman o kişi şöyle dedi: "Ben sana meyve yiyeceğim dediğim zaman, iyilerini yiyeceğim diye söz vermedim ki? Ben dedim ki bu ağaçtan meyve yiyeceğim. Ve bu ağaçtan meyve yedim işte!" Böyle söyleyerek yine nefsinin istediği gibi yapmadı.

İşte onlar ebedü'l-ebed baki olan ahiret hayatlarını temin edebilmek için kısa olan dünya hayatlarında, bu şekilde meşakkat çekiyorlardı. Çünkü onlar akıllı idiler.

ALLAH-u Zülcelal insanları akıllı olarak yaratmış ve mükellef kılmıştır. Fakat maalesef İslam tarihine baktığımız zaman, bazen hayvanların, taşların, ALLAH-u Zülcelal'i daha iyi tanıdığını ve insanlardan daha fazla ALLAH-u Zülcelal'i zikrettiğini görüyoruz.

Şeyh Amir (r.aleyh) isminde bir zat tövbe etmesinin sebebini şöyle anlatmıştır: "Ben bir gün beş tane güvercin gördüm. O güvercinlerden bir tanesi: "Bütün hazinelerin elinde olduğu ALLAH-u Zülcelal'e hamd olsun." diye ALLAH-u Zülcelal'i zikrediyordu.

İkincisi: "Herşeyi veren ve hidayeti de veren ALLAH-u Zülcelal'e hamdolsun." diye zikrediyordu. Üçüncüsü: "Peygamberlerini kendi kullarının üzerine delil olarak gönderen zata hamdolsun." diye zikrediyordu.

Yani, eğer ALLAH-u Zülcelal kullarına Peygamberlerini göndermeseydi, kıyamet gününde: "Ya Rabbi! Biz bilmiyorduk, Sana ibadet yapmayı bilmediğimiz için bizi mazur gör" diyeceklerdi. İşte ALLAH-u Zülcelal, bu özrü ortadan kaldırmak için delil olarak kullarına Peygamberlerini göndermiştir.

Dördüncüsü: "Dünyadaki olan şeylerin hepsi bâtıldır. Yalnız ALLAH için ve onun Resulü için olanlar müstesna!" diye zikrediyordu.

Beşincisi ise: "Kalkın ve Kerim olan Rabbinize doğru gidin. O çok büyük şeyler verir ve çok büyük günahları affeder." diye zikrediyordu.

Bu güvercinlerin böyle zikrettiklerini duyunca bayılmışım. Bir müddet sonra kendime geldiğim zaman, kendi kendime dedim ki: "Bir mürşidin yanına gidip tövbe edeceğim ve tamamen ALLAH-u Zülcelal'e yöneleceğim. O zaman baktım dünya muhabbeti tamamı ile kalbimden silindi ve ALLAH-u Zülcelal'e bağlandı. O güvercinlerin zikirleri ile tedavi oldum. Ve bir mürşid aramak için yola çıktım.r1;

r0;Yolda, nur yüzlü, ak sakallı bir ihtiyara rastladım. Ona: "ALLAH için kim olduğunu bana söyle!" dedim. "Ben Hızır'ım!" cevabını verdi. Ve bana şöyle dedi: "Ben Şeyh Abdülkadir Geylani'nin yanındaydım. Bana dedi ki: "İlahi bir cezbe ALLAH-u Zülcelal'in bir kuluna nasip oldu. Göklerden ona şöyle nida geldi: "Ya kulum! Merhaba sana!" Ve o kimse de, ben bir mürşidin yanına gideceğim, o mürşid beni ALLAH'a kavuştursun, diye ALLAH-u Zülcelal'e söz verdi. Ya Hızır! Git onu bana getir." Ben de seni onun yanına götürmek için geldim. Sana tavsiyem, doğrudan doğruya hemen onun yanına gitmendir."

Hızır (aleyhisselam) bana böyle söyleyince, ben de kalkıp Şeyh Abdülkadir Geylani Hazretlerinin yanına geldim. Şeyh Abdülkadir Geylani (kaddesALLAHu sırrahu) bana şöyle dedi: "ALLAH-u Zülcelal'in ilahi cezbe gönderip, kuşların dili ile hidayete erdirdiği şahsa merhaba!" ALLAH-u Zülcelal, Şeyh Abdulkadir Geylani'ye onun halini bildirmişti.

İşte bakın! Hayvanlar dahi sanki ALLAH-u Zülcelal'i insanlardan daha iyi tanıyorlar. ALLAH-u Zülcelal'e taat ediyorlar, O'nu zikrediyorlar. Oysa ALLAH-u Zülcelal insana akıl verdiği halde, dünya eğlencesi ve şeytanın vesveseleri onu ALLAH-u Zülcelal'in taatinden, zikrinden geri bırakmaktadır. Yoksa akıl, insanın geri kalmasını kabul etmez
 

BERRAKNAZ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 May 2007
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: AKILLI İNSANLARIN HALİ BASKA!

.............. slm alykm ÇOK HARİKA Bİ KISSA eline sağlıkB)B)B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt