Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Akaid ile uğraşanlar (1 Kullanıcı)

şafakvakti

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2009
Mesajlar
121
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Arkadaşlar hepinize birkaç sorum olacak akaidi sorular bunlar Kafanızı karıştırmak istemem fakat soracağım sorular tarih boyu tartışmalara yol açmış bir çok mezheblerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.bu soruları aslında lütfi özbey kardeşime sordum ancak cevap alamadım.Sorulara lütfen felsefe yapmadan cevap verin Zira islam akıl dini değil nakil dinidir.Sorularım şunlar! 1_Henüz akıl baliğ olmadan ölen kafir çocuklarının durumu 2-Akıl baliğ olmadan ölen müslüman çocukların durumu 3_Deli olarak doğmuş deli olarak ölmüş kişilerin durumu 4-Mürtekibi kebira(yani büyük günah işleyen kişilerin durumu Acele etmeden düşünerek cevap verin delilsiz mesnetsiz cevap yazmayın lütfen
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
s.a. kardeşim,
Çocuklarla ilgili olan kısma bi parça cevap vermek isterim,

Hadisin meali: Hz. Ayşe anlatıyor: Bir çocuk öldü, ben de: “Ne mutlu ona, cennet kuşlarından bir kuştur” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber(a.s.m): “Bilmiyor musun ki; Allah cenneti de yaratmış, cehennemi de yaratmıştır. Bunun da halkı var, onun da halkı var”(Müslim, Kader, 6, h.no:30, 31).



Evvela bu hadiste, çocukların cennete girmeyeceğine dair herhangi bir ifade bulunmamaktadır.



Efendimizin Hz. Ayşe’nin sözlerine karşı çıkmasının hikmeti, rast gele bir tarzda ölen kimseler hakkında, bazı belirtilere dayanarak, bu cennetliktir veya cehennemliktir gibi kesin bir hükme varmalarının yanlış olacağına dikkat çekmektir.



Bazı alimlere göre, Hz. Peygamber(a.s.m)’in bu sözleri söylediği zaman, çocukların durumu hakkında kesin bir bilgiye sahip olmayabileceğine dikkat çekmişler. Nitekim, bir çok hadiste Müslümanların çocuklarının cennete gireceğine dair bilgiler yer almaktadır. Örneğin, bir hadiste Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Bir müslümanın üç çocuğu -erginlik çağına gelmeden- ölürse, Allah’a onlara yaptığı rahmeti sayesinde onu da cennete koyacaktır”(bk. Buharî, cenaiz, 91; Nevevî, Şerhu Müslim, ilgili hadisin şerhi).



Kaldı ki, İslam alimlerinin muhakkiklerine göre, müşriklerin/gayr-ı müslimlarin çocukları da cennete gidecektir. Çünkü, Kur’an’da “Biz bir peygamber göndermedikçe, kimseye azap etmeyeceğiz”( İsrâ, 17:15) mealindeki ayette açıkça, cehenneme girmek için bir peygamberin tebliğinden haberdar olma öngörülmektedir. Çocuklar, akıl-baliğ olmadıklarından dolayı, duysalar bile, böyle bir mesajı algılamaları söz konusu değildir. Zaten bu yüzdendir ki, çocuklar mükellef tutulmamıştır.



Ayrıca, bu konuda sahih hadisler de vardır. Nitekim, Buharî’nin rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber(a.s.m) “ Hz. İbrahim’i –bütün insanlara ait çocukların etrafını sardığı bir halde- cennette görmüştür.” Bir rivayette; oradakilerin: “Ey Allah’ın Resulü! Müşriklerin çocukları da mı cennetteler?” şeklindeki sorularına, “Evet müşriklerin çocukları da…”diye buyurdu” (Cenaiz, 93, Tabir, 48; bk.Nevevî, Şerhu Müslim).
 

CAFERİ_TAYYAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2009
Mesajlar
385
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
s.a.
3_Deli olarak doğmuş deli olarak ölmüş kişilerin durumu

Arasât, mahşer gününde toplanılan yer; yani kıyâmet gününde dirilişten hemen sonra toplanılan haşir ve neşir meydânıdır. Tüm insanlar ve tüm cinler Arasât Meydânında Allah’ın emriyle ve izniyle toplanacaklar. Akıllısıyla, delisiyle, kâfiriyle, Müslümanıyla, zâlimiyle, mazlûmuyla. Büyük Muhâsebenin yapılacağı, Mahkeme-i Kübrâ’nın kurulacağı, haşir ve neşir için hazırlanan büyük meydan. Dünyâdan, zâlim izzetinde, mazlûm zilletinde kalarak göçüp gidiyor çoğu zaman. Zâlimin zillet içinde, mazlûmun da izzet içinde haşredilip neşredileceği, muhâkeme göreceği, hesap sorulacağı ve adâlet-i mutlakanın tahakkuk edeceği bir gün gelecek, bir meydan Allah’ın emriyle ve irâdesiyle açılacak.1

A’râf ise, lûgatte yüksekliklerin zirvesi, tepelerin, burçların ve sûrların yüksek kısımları demektir. Konumuzla ilgili olarak A’râf, Cennet ile Cehennem arasında bulunan yüksek kısımların, burçların, tepelerin ve sûrların yüksek yerleridir. Bu mânâ ile “A’râf”, Kur’ân’da A’râf Sûresinde geçen bir tâbirdir. Bu sûrede “a’râf” hakkında bilgi verildiğinden sûreye de ad olmuştur. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: “İki taraf (Cennet ile Cehennem) arasında bir perde vardır; (burada) A’râf üzerinde her iki tarafı da sîmâlarından tanıyan adamlar vardır. Cennetliklere: “Size selâm olsun!” derler. Bunlar henüz Cennet’e girmeyen ve fakat orayı uman kimselerdir. Gözleri Cehennemlikler üzerine çevrilince de: “Rabbimiz! Bizi zâlimlerle berâber bulundurma!” derler. A’râf ehli, sîmâlarından tanıdıkları (Cehennem’deki) bir takım adamlara derler ki: “Ne çokluğunuz ve ne de taslamakta olduğunuz büyüklük size hiçbir fayda sağlamadı. Allah’ın kendilerine hiçbir fayda erdirmeyeceğine dâir yemin ettiğiniz kimseler bunlar mı?” (Sonra Cennet ehline dönerek): “Girin Cennet’e! Artık size ne korku, ne de hüzün yoktur!” (derler.)”2

A’râf ehli kimlerdir? A’râf’ta hangi vasıftaki insanlar bulunacaklardır? Ve A’râf’ta ne kadar kalınacaktır?

İyi ameli olanlar Cennet’e, kötü ameli olanlar da Cehennem’e girmiş olduklarına göre, A’râf ehlinin kimler olduklarını tahmin etmek sanırım daha kolaydır; A’râf ehli, ortada olanlardır.

Amel bakımından ortada nasıl olunur?

Hiçbir peygamberin tebliğini duymamış olarak ölenler bu gruba girebileceği gibi; küçük iken ölen müşrik ve kâfir çocuklarının da bu grupta oldukları söylenmiştir. İyi ve kötü amelleri eşit olan mü’minler de a’râf ehlindendir. Dünyada hiç teklifle muhatap olmamış sırf mecnun ve delilerin de A’râf ehlinden olduğu görüşleri mevcuttur. Yani kalbinde Allah’a îman ve mârifet bulunmayan, ama inkâr da etmemiş olanlar; ibâdeti olmadığı gibi, isyanı da bulunmayanlar; sevapları da, günahları da olmayan veya eşit olanların A’râf ehlinden oldukları tahmin edilmektedir. Yine de “A’râf” tâbirini müteşâbih kabul etmek ve doğrusunu ve hakîkatını Allah’ın ilmine ve takdirine bırakmak daha doğru olacaktır. Çünkü A’râf ehlinin kimler olacağı hususunda net bir nass bulunmamaktadır. Yukarıda zikrettiğimiz âyetlerde de A’râf ehlinin kimler olacağı açıklanmamıştır. Sâdece A’râf’ın mevcûdiyeti kesindir ve Cennet’le Cehennem arasında bir mevki olduğu da şüphe götürmez.

Ancak A’râf ehlinin, böyle amel bakımından ortada bulunanlardan müteşekkil olduğunu kabul eden âlimler de, burada Arâf ehlinin fazla kalmayacağını söylerler. İmam-ı Gazâlî’ye göre A’râf ehli, ehl-i necâttır; Cehennem azabından kurtulmuşlardır; bu kimseler bir müddet burada tutulacaklar, nihâyet Cenâb-ı Hak inşaallah onları da Cennet’ine alacaktır. Çünkü kıyâmet gününde Cennet ile Cehennem’den başka bir makam yoktur.3

Âyet ve hadislerde, ehl-i Cehennemin bir kısmının da günahları kadar yandıktan sonra Cehennem’den çıkarılacağı ve Cennet’e girecekleri müjdelenmiştir. Meselâ Buhârî ve Müslim’in zikrettiği bir İbn-i Mes’ud (ra) hadîsinde Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) Cehennemden çıkıp da Cennet’e gireceklerin en sonuncusunun ahvâlini beyan eder. Bu adam emekleyerek Cehennem’den çıkar. Azîz ve Celîl olan Allah, bu kimseye: “Git Cennet’e gir!” buyurur. Adam Cennet’e varır, ama Cennet’i dolu olarak görür. Bunun üzerine: “Yâ Rabbi! Cennet’i dolu olarak gördüm!” der. Cenâb-ı Hak: “Cennet’e gir! Sana dünyanın on mislisi kadar Cennet vardır!” der. O kul şaşırır, hayretinden: “Yâ Rabbi! Sen âlemlerin Melik’i olduğun halde bana gülüyor musun? Benimle alay mı ediyorsun?” der.”

İbn-i Mes’ud der ki: “And olsun ki ben Allah Resûlünün (asm) bunu anlattıktan sonra azı dişleri görününceye kadar güldüğünü gördüm. Şöyle diyordu: ‘İşte bu, Cennet ehlinin makamca en düşük olanıdır!’”4

Cehennemden en son çıkan birisine, dünyanın on katı büyüklüğünde bir Cennet verileceği müjdelendiğine göre; hiç Cehennem’e girmemiş ve Allah’ın gazabına uğramamış A’râf ehli daha evlâ olarak, inşaallah ehl-i Cennettirler.

Dolayısıyla deliler de nihâyet, Allah’ın lütfuyla ve izniyle Cennet’e girerler.

Dipnot:
1- Sözler, 54;
2- A’râf Sûresi, 7/46-49;
3- İhyâ, 4/57; 4- R.Sâlihîn, 188
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Arkadaşlar hepinize birkaç sorum olacak akaidi sorular bunlar Kafanızı karıştırmak istemem fakat soracağım sorular tarih boyu tartışmalara yol açmış bir çok mezheblerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur.bu soruları aslında lütfi özbey kardeşime sordum ancak cevap alamadım.Sorulara lütfen felsefe yapmadan cevap verin

Zira islam akıl dini değil nakil dinidir.

Allahü teala razı olsun kardeşim.Doğru söze ne hacet.
Sorularım şunlar!
1_Henüz akıl baliğ olmadan ölen kafir çocuklarının durumu
Sual: Akıl baliğ olmadan önce ölen kâfir çocukları, Cennete girecekler mi, girmeyecekler mi?
CEVAP
Bu konuda, İslam âlimleri yedi farklı kavil bildirmişlerdir. Bunlar şöyledir:

1- Akıl-baliğ olmadan ölen kâfir çocukları, Cennete girer. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cennette İbrahim aleyhisselamın etrafında çocuklar dolaşır. Bunların içinde müşriklerin küçükken ölen çocukları da bulunur.) [Buhari]

(Rabbimden, müşrik çocuklarını bağışlamasını diledim, kabul edip Cennete soktu.) [E.Nuaym]

(Her çocuk İslam fıtratı üzere [İslama elverişli olarak] doğar.) [Buhari]

2- Kâfir çocukları Cennette müminlere hizmetçi olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Rabbimden, küçükken ölen müşrik çocuklarının Cennette müminlere hizmet etmelerini istedim, kabul etti.) [Hakim-i Tirmizi]

(Müşriklerin çocukları Cennet ehlinin hizmetçileridir.) [Taberani]

3- Ana babalarına tâbi olur. Ana babasından biri, Cennete giderse, çocuk da Cennete gider. İkisi de Cehenneme giderse, çocukları da Cehenneme gider. Küçükken ölen müşrik çocuklarının ahiretteki durumları sorulunca Resulullah efendimiz (Babalarına tâbidirler) buyurdu. Hiçbir amel işlemeden nasıl babalarına tâbi olur denilince, şöyle buyurdu:
(Büyüseydiler, ne amel işleyeceklerini Allah elbette bilir.) [Ebu Davud]

İki hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Müşrikler de, çocukları da Cehennemliktir.) [İ.Ahmed]

(Kız çocuğunu diri diri gömen de, gömülen de Cehennemdedir.) [Ebu Davud]

[Günahsız çocuğun Cehenneme gideceği yedi kavilden biridir. Kendi aklına göre bu hadis-i şeriflere uydurma diyen kimse, hadislerin ve kavillerin ne olduğu bilmeyen cahildir. Farklı hadis-i şeriflerden dolayı farklı mezhepler meydana çıkmıştır. İmam arkasında Fatiha okumak Şafiide farz iken Hanefide harama yakın mekruhtur. İki hükmün birbirine bu kadar zıt olması, Resulullah efendimizin farklı bildirmesindendir. Peygamber efendimiz de, ümmetine rahmet olması için farklı bildirmiştir. Bunun için bir kişi kendi mezhebine göre yapamadığı işi, sıkıntı olunca başka hak mezhebe göre yapmakta, farklı kavildeki rahmetten istifade etmektedir.]

4- Kâfirlerin çocukları, büyüseydi mümin veya kâfir olacaktı. Bu ise ilm-i ilahide bilindiğine göre, hüküm de ona göredir. Yani kâfir olacaklar Cehenneme, Müslüman olacaklar ise Cennete gider. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Akıl-baliğ olsalardı, ne amel işleyeceklerini Allah elbette bilir.) [Buhari, Müslim, Nesai]

5- Cennete de, Cehenneme de girmez. Araf denilen bir yerde kalır. Fakat burası da devamlı değildir. Çünkü kıyamette Cennet ile Cehennemden başka yer yoktur. Hatta, (Ahirette imtihan olurlar, kazananlar Cennete, kaybedenler Cehenneme gider) diyen âlimler de olmuştur.

6- Kâfir çocukları toprak olacaktır. Cennete gitmek için imanlı olmak, Cehennemde ebedi kalmak için de imansız olmak şarttır. Kâfirlerin çocukları ne imanlı, ne de imansızdır. Bunlar yok olacaktır. Dağ, orman, mağara veya çölde yaşayıp da dinden haberi olmayanlar da, imanlı olmadıkları için Cennete girmez, Allah'ı, Cenneti, Cehennemi duymadığı ve inkâr etmediği için Cehenneme de girmez, hayvanlar gibi yok edilir.

7- Bazı âlimler, farklı hadisi şerifler karşısında susmuşlar, bir şey dememişlerdir. [Bu bilgiler, Mektubat-ı Rabbani, Feraid-ül fevaid ve Tac gibi muteber eserlerden alınmıştır.]

2-Akıl baliğ olmadan ölen müslüman çocukların durumu
Çocuk anne babaya tabidir.
3_Deli olarak doğmuş deli olarak ölmüş kişilerin durumu
Deli Cennete gider mi?
Sual: Deli, ahirette nereye gider? Doğuştan deli ise veya sonradan delirmişse ne olur?
CEVAP
Allahü teâlâ, iman ve ibadette kullarından gücü yetmediği şeyleri istememiştir. Bunun için, Müslüman iken deli olan, uykuda iken ölen kimse, bu halinde imanlı olduğunu tasdik etmiyorsa da, Müslümanlığı devam etmektedir. Kâfir iken deliren de küfrünü ilan etmiyorsa da, önceki küfür hâli devam etmektedir.

Doğuştan deli olan Müslüman evladı Cennete gider. Kâfir çocukları için yedi tane farklı kavil vardır. O kavillerden birisi onlar da Cennete gidecektir. O kavillerin birine göre de, hesaptan sonra toprak olacaktır.
4-Mürtekibi kebira(yani büyük günah işleyen kişilerin durumu
Tövbe kapısı açıktır.O halde tövbesiz cehenneme giderse demek istediyseniz.
Günahı çok Müslümanlar, affa ve şefaate kavuşamazsa, cezası kadar Cehennemde kalacaktır. Herkes Cehenneme girer, kimi hiç azap çekmeden çıkar; kimi az, kimi çok, kimi de sonsuz olarak kalır. Bir âyet-i kerime meali:
(İçinizde Cehenneme uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin hükmüdür. Allah'tan sakınanları kurtarır; zalimleri [kâfirleri] de dizüstü çökmüş olarak orada bırakırız.) [Meryem 71, 72]

Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Allahü teâlâ iman sahiplerine, Cehennemde, günahları kadar azap eder. Sonra imanları sebebiyle ebedi olarak Cennete sevk eder.) [Ebu Nuaym]

(Cehennem ehlinin bir kısmı ne ölür, ne azaptan kurtulur, ne de hayata kavuşur. Bir kısmı da, ölür kömür halini alır. O zaman şefaat izni çıkar. Onlar Cennet kıyılarına kadar getirilir, Cennet ehline Bunları hayat ırmaklarında yıkayın denir. Yıkandıktan sonra yeni bitmiş taze ot gibi hayat bulurlar.) [Müslim, İbni Mace, Darimi]

(Tevhid ehlinden bazıları günahları sebebiyle Cehenneme girince, puta tapanların onlara, Allah'a inanmanız size yarar sağlamadı demeleri üzerine, Allahü teâlâ gazap eder. İman ehlini Cehennemden çıkarıp hayat ırmağında yıkatır. Temiz halde Cennete girerler.) [Ebu Nuaym]

(İyi kötü herkes Cehenneme girer. Yalnız mümine, serin ve selamet olur, İbrahim'e ateşin serin olduğu gibi. Allah takva ehlini kurtarır, zalimleri ise orada yüzüstü bırakır.) [İbni Mace]

(Şefaat etmeye devam ederim ve şefaatim de kabul olunur. Ya Rabbi lâ ilahe illallah Muhammedün Resulullah diyen herkese şefaatimi kabul et derim. Böylece zerre imanı olan hiç kimse Cehennemde kalmaz.) [Deylemi]

(Sayısız insan Cehenneme girer. Bana da şefaat izni verilir. Secdeye kapanıp şefaat isterim. O zaman Kaldır başını, şefaatin kabul olundu buyurulur.) [Taberani]

(Vallahi Cehenneme giren mümin, orada seksen yıl kalmayınca çıkamaz.) [Deylemi]

İmam-ı Rabbani hazretleri de, (İman ehli, günahları dolayısıyla Cehenneme girince yüzleri kara olmaz ve zincire vurulmaz. Cezalarını çekince Cehennemden çıkarılır) buyurdu. (2/67)
Acele etmeden düşünerek cevap verin delilsiz mesnetsiz cevap yazmayın lütfen

Altlarında delilleri mevcuttur.Dualarınızı istirham ederiz.
 

şafakvakti

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2009
Mesajlar
121
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
kafir çocukları

kafir çocukları


Altlarında delilleri mevcuttur.Dualarınızı istirham ederiz.

çok teşekkür ederim ilim ehli olduğunuz belli fakat ben kafir çocuklarının durumu konusunda mutmain olamadım zaten sizde kesin bir şey demediniz yedi kavilden hangisi doğru anlamak zor
 

şafakvakti

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2009
Mesajlar
121
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
s.a. kardeşim,
Çocuklarla ilgili olan kısma bi parça cevap vermek isterim,

Hadisin meali: Hz. Ayşe anlatıyor: Bir çocuk öldü, ben de: “Ne mutlu ona, cennet kuşlarından bir kuştur” dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber(a.s.m): “Bilmiyor musun ki; Allah cenneti de yaratmış, cehennemi de yaratmıştır. Bunun da halkı var, onun da halkı var”(Müslim, Kader, 6, h.no:30, 31).



Evvela bu hadiste, çocukların cennete girmeyeceğine dair herhangi bir ifade bulunmamaktadır.



Efendimizin Hz. Ayşe’nin sözlerine karşı çıkmasının hikmeti, rast gele bir tarzda ölen kimseler hakkında, bazı belirtilere dayanarak, bu cennetliktir veya cehennemliktir gibi kesin bir hükme varmalarının yanlış olacağına dikkat çekmektir.



Bazı alimlere göre, Hz. Peygamber(a.s.m)’in bu sözleri söylediği zaman, çocukların durumu hakkında kesin bir bilgiye sahip olmayabileceğine dikkat çekmişler. Nitekim, bir çok hadiste Müslümanların çocuklarının cennete gireceğine dair bilgiler yer almaktadır. Örneğin, bir hadiste Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Bir müslümanın üç çocuğu -erginlik çağına gelmeden- ölürse, Allah’a onlara yaptığı rahmeti sayesinde onu da cennete koyacaktır”(bk. Buharî, cenaiz, 91; Nevevî, Şerhu Müslim, ilgili hadisin şerhi).



Kaldı ki, İslam alimlerinin muhakkiklerine göre, müşriklerin/gayr-ı müslimlarin çocukları da cennete gidecektir. Çünkü, Kur’an’da “Biz bir peygamber göndermedikçe, kimseye azap etmeyeceğiz”( İsrâ, 17:15) mealindeki ayette açıkça, cehenneme girmek için bir peygamberin tebliğinden haberdar olma öngörülmektedir. Çocuklar, akıl-baliğ olmadıklarından dolayı, duysalar bile, böyle bir mesajı algılamaları söz konusu değildir. Zaten bu yüzdendir ki, çocuklar mükellef tutulmamıştır.



Ayrıca, bu konuda sahih hadisler de vardır. Nitekim, Buharî’nin rivayet ettiğine göre, Hz. Peygamber(a.s.m) “ Hz. İbrahim’i –bütün insanlara ait çocukların etrafını sardığı bir halde- cennette görmüştür.” Bir rivayette; oradakilerin: “Ey Allah’ın Resulü! Müşriklerin çocukları da mı cennetteler?” şeklindeki sorularına, “Evet müşriklerin çocukları da…”diye buyurdu” (Cenaiz, 93, Tabir, 48; bk.Nevevî, Şerhu Müslim).
teşekkür ederim sizde güzel hazırlamişsınız özellikle isra süresindeki ayetlerin tefsirine bakacacağım
 

ebuzer25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
1,845
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
mehmet abi ben delilsiz konuşacam ama ölen kafir cocuklar henuz ergenlik cagına gelmedikleri için tıpki ölen müslüman cocukları gibi cennete gireceklerini biliyorum.sadece bu konuyu bir hoca efendinin sohbetinde dinlemiştim.ama siz yinede benim sözlerimi pek dikkate almayın cünkü bu sözlerim sadece kulaktan duyma..selametle kal
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
çok teşekkür ederim ilim ehli olduğunuz belli fakat ben kafir çocuklarının durumu konusunda mutmain olamadım zaten sizde kesin bir şey demediniz yedi kavilden hangisi doğru anlamak zor

Estağfirullah.Biz teşekkür ederiz.Bu konu üzerinde fazla yorum yapmak doğru olmaz.İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Bu fakire göre, dağda yetişip, hiçbir din duymayıp, puta tapan müşrikler, Cennete ve Cehenneme girmeyecekler, hesap yapılırken, zulümleri kadar azap çekeceklerdir. Sonra hayvanlar gibi, yok edileceklerdir. Küçük iken ölen kâfir çocukları ve Peygamberlerden haberi olmayanlar da böyle olacaklardır. (1/259)

Bu konudaki kavillerden bunu tercih eden alimlerimiz çoğunluktadır.Selametle kalın kardeşim.
 

şafakvakti

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2009
Mesajlar
121
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
mehmet abi ben delilsiz konuşacam ama ölen kafir cocuklar henuz ergenlik cagına gelmedikleri için tıpki ölen müslüman cocukları gibi cennete gireceklerini biliyorum.sadece bu konuyu bir hoca efendinin sohbetinde dinlemiştim.ama siz yinede benim sözlerimi pek dikkate almayın cünkü bu sözlerim sadece kulaktan duyma..selametle kal

aslında kime sorsanız bu şekilde cevap verir Asıl kafaları karıştıran delil diye kabul ettiğimiz zatların görüşleridir.mesela arkadaşımızın belirttiğine göre İmamı rabbani gibi bir zat bunların belli bir zaman ceza görüp sonra toprak olacağını savunuyormuş mektubatta yerini buldum Peki madem toprak olacak ceza çekmesi niçin
 

şafakvakti

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2009
Mesajlar
121
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Estağfirullah.Biz teşekkür ederiz.Bu konu üzerinde fazla yorum yapmak doğru olmaz.İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Bu fakire göre, dağda yetişip, hiçbir din duymayıp, puta tapan müşrikler, Cennete ve Cehenneme girmeyecekler, hesap yapılırken, zulümleri kadar azap çekeceklerdir. Sonra hayvanlar gibi, yok edileceklerdir. Küçük iken ölen kâfir çocukları ve Peygamberlerden haberi olmayanlar da böyle olacaklardır. (1/259)

Bu konudaki kavillerden bunu tercih eden alimlerimiz çoğunluktadır.Selametle kalın kardeşim.

size şöyle bir soru sormak istiyorum dağ başında yaşamış allahı tanımamış bir insanın toprak olacağını söylüyorsunuz Peki aynı şekilde dağda yaşamış kendisine peygamberin tebliği ulaşmamış ancak kendi aklı ile allahı bulup sadece kainatın bir yaratıcısı olduğuna inanan fakat ameli olmayan kişinin durumu nedir cevabınızı tahmin edebiliyorum vereceğiniz cevaba göre size son bir soru soracağım
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
Bu konuda konuşmak kullugumuza hiç bir etkisi olmaz.Söylenebilecek yanlış şeyler küfre bile düşülmesine sebep olabilir.O nedenle ihtilaf olmuş konuların kafanızda kurcalanması şeytanın vesveseleridir.İnsan kendi durumunun akıbeti ile uğraşmalı kendi hatalarını yanlışlarını durumunu anlamaya çalışmalı ve bu doğrultuda hareket etmeli bizim burda yapmamız gereken konunun Kur'an ve sünnetteki yerini anlamalı gerisini kurcalamamalı eğer kur'an ve sünnet bu konuda birşey söylememişse bizim birşeyler söylememiz yersiz olur.
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
size şöyle bir soru sormak istiyorum dağ başında yaşamış allahı tanımamış bir insanın toprak olacağını söylüyorsunuz Peki aynı şekilde dağda yaşamış kendisine peygamberin tebliği ulaşmamış ancak kendi aklı ile allahı bulup sadece kainatın bir yaratıcısı olduğuna inanan fakat ameli olmayan kişinin durumu nedir cevabınızı tahmin edebiliyorum vereceğiniz cevaba göre size son bir soru soracağım

Sorduğunuz sorulara kendimiz boş kafamızdan cevap vermedik kardeşim nakildir hepsi.Son sualinize gelince islam alimleri bu hususda buyuruyor ki;
Sual: Dağda, çölde, mağarada, ormanda veya ıssız bir adada kalıp din, peygamber diye bir şey işitmemiş kimse, akılla Allah’ın varlığını bulursa veya bulamazsa, hükmü nedir?
CEVAP
Denilen yerlerin birinde yaşayıp da, dinden haberi olmayanlar, imanlı olmadıkları için Cennete girmezler. Allah’ı, Cenneti, Cehennemi duymadığı ve inkâr etmediği için Cehenneme de girmezler. Dirildikten ve hesaptan sonra, bütün hayvanlar gibi, bunlar da yok edilir, bir yerde sonsuz kalmazlar. (Mektubat-ı Rabbanî, Feraid-ül fevaid)

Dağda, çölde yaşayıp da Peygamberleri işitmemiş olana Şahik-ul-cebel denir. Bunlar mazurdur. Peygamberlere inanmaları emredilmedi. (İsbat-ün-nübüvve)

Peygamberi işitmeyen kimse, Allahü teâlânın var ve bir olduğunu düşünüp, yalnız buna iman eder ve Peygamberi işitmeden ölürse, Cennete girer. (H.L.O. İman)

Buhara âlimleri, İmam-ı Eşari’nin bildirdiği gibi, (Peygamber gönderilmeden, tebliğ yapılmadan önce teklif yapılmaz) dediler. Tercih edilen kavil de budur. Bu âlimler, (Yerleri ve gökleri ve kendini gören, aklı başında bir kimsenin Allahü teâlânın varlığını anlamaması özür olmaz) sözünden maksat, Peygamberlerin sözlerini işittikten sonra, anlamaması özür olmaz demektir, dediler. (Redd-ül-muhtar)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Akılla Allahü teâlânın varlığını, birliğini bilmek gerektiğini söyleyen âlimler olmuştur. Allahü teâlâ, aklı, hakkı batıldan ayırmak için yaratmışsa da, hak yol bildirilmedikçe akıl, bunu yalnız başına bulamaz. Peygamberleri duymamış kimse, ahirette kabahati kadar mahşer yerinde azap görür, herkesin hakkı verildikten sonra, bütün hayvanlar gibi yok edilir. (1/259)

Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Biz, bir resul göndermeden [dini tebliğ etmeden] önce azap etmeyiz.) [İsra 15]
 

şafakvakti

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2009
Mesajlar
121
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Sorduğunuz sorulara kendimiz boş kafamızdan cevap vermedik kardeşim nakildir hepsi.Son sualinize gelince islam alimleri bu hususda buyuruyor ki;
Sual: Dağda, çölde, mağarada, ormanda veya ıssız bir adada kalıp din, peygamber diye bir şey işitmemiş kimse, akılla Allah’ın varlığını bulursa veya bulamazsa, hükmü nedir?
CEVAP
Denilen yerlerin birinde yaşayıp da, dinden haberi olmayanlar, imanlı olmadıkları için Cennete girmezler. Allah’ı, Cenneti, Cehennemi duymadığı ve inkâr etmediği için Cehenneme de girmezler. Dirildikten ve hesaptan sonra, bütün hayvanlar gibi, bunlar da yok edilir, bir yerde sonsuz kalmazlar. (Mektubat-ı Rabbanî, Feraid-ül fevaid)

Dağda, çölde yaşayıp da Peygamberleri işitmemiş olana Şahik-ul-cebel denir. Bunlar mazurdur. Peygamberlere inanmaları emredilmedi. (İsbat-ün-nübüvve)

Peygamberi işitmeyen kimse, Allahü teâlânın var ve bir olduğunu düşünüp, yalnız buna iman eder ve Peygamberi işitmeden ölürse, Cennete girer. (H.L.O. İman)

Buhara âlimleri, İmam-ı Eşari’nin bildirdiği gibi, (Peygamber gönderilmeden, tebliğ yapılmadan önce teklif yapılmaz) dediler. Tercih edilen kavil de budur. Bu âlimler, (Yerleri ve gökleri ve kendini gören, aklı başında bir kimsenin Allahü teâlânın varlığını anlamaması özür olmaz) sözünden maksat, Peygamberlerin sözlerini işittikten sonra, anlamaması özür olmaz demektir, dediler. (Redd-ül-muhtar)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Akılla Allahü teâlânın varlığını, birliğini bilmek gerektiğini söyleyen âlimler olmuştur. Allahü teâlâ, aklı, hakkı batıldan ayırmak için yaratmışsa da, hak yol bildirilmedikçe akıl, bunu yalnız başına bulamaz. Peygamberleri duymamış kimse, ahirette kabahati kadar mahşer yerinde azap görür, herkesin hakkı verildikten sonra, bütün hayvanlar gibi yok edilir. (1/259)

Bir âyet-i kerime meali de şöyledir:
(Biz, bir resul göndermeden [dini tebliğ etmeden] önce azap etmeyiz.) [İsra 15]

hocam ben yazmış olduğunuz görüşleri araştırdım okudum aynen anlattığınız gibi.İmamı rabbani hazretlerinin büyüklüğü kesinlikle tartışılmaz hele hele bizim gibi tasavvufla uğraşanlar için imamı rabbani hazratlerinin yeri doldurulmaz biridir Ancak ben yusuf kardeşimizin dediği gibi allahü eğlem deyip geçmeyi düşünüyorum Ancak mektubaatla uğraşan birisi olduğunuz için sizden farklı konularda yardım isteyeceğim Her şey için teşekkür ederim
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
hocam ben yazmış olduğunuz görüşleri araştırdım okudum aynen anlattığınız gibi.İmamı rabbani hazretlerinin büyüklüğü kesinlikle tartışılmaz hele hele bizim gibi tasavvufla uğraşanlar için imamı rabbani hazratlerinin yeri doldurulmaz biridir Ancak ben yusuf kardeşimizin dediği gibi allahü eğlem deyip geçmeyi düşünüyorum Ancak mektubaatla uğraşan birisi olduğunuz için sizden farklı konularda yardım isteyeceğim Her şey için teşekkür ederim

Estağfirullah kardeşim hocalık kim biz kim.Tekrar söylüyorum kıymetli abicim bizim kendi görüşlerimiz değil aynen alıp size naklettik.İmam-ı Rabbani ahmed faruk-i serhendi müceddidi elf-i sani (Kuddise Sirruh)zaten silsilelerin hepsinde tam ortadadır.İttifakla ikinci bin yılın yenileyicisidir.Tasavvuf'la uğraşıp Onu tanımamak zaten boşa kürek çekmek olur tabiri caizse.Kıymetli yusuf abi doğru söylüyor.Üzerimize vacip olan işlerle uğraşmak her zaman daha mühimdir.Allahü teala razı olsun.
Bildiğimiz olursa yardımcı olmaya çalışırız.Ancak bizim hakkımızda yanlış bir izlenime kapılmayın kardeşim.Selametle kalın.Dualarınızı istirham ederiz.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
İmam-ı Rabbani ahmed faruk-i serhendi müceddidi elf-i sani (Kuddise Sirruh)zaten silsilelerin hepsinde tam ortadadır.İttifakla ikinci bin yılın yenileyicisidir.Tasavvuf'la uğraşıp Onu tanımamak zaten boşa kürek çekmek olur tabiri caizse.
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
İmam-ı Rabbani ahmed faruk-i serhendi müceddidi elf-i sani (Kuddise Sirruh)zaten silsilelerin hepsinde tam ortadadır.İttifakla ikinci bin yılın yenileyicisidir.Tasavvuf'la uğraşıp Onu tanımamak zaten boşa kürek çekmek olur tabiri caizse.

Allahü teala razı olsun kıymetli abicim.Dualarını eksik etme İnşallah.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt