-Yalancı_Dünya-
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 20 Kas 2007
- Mesajlar
- 1,470
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 36
Evlenmedeki Sorumluluk
Evlenmeden Sonraki Sorumluluk
Ebeveynin (Ana-Babanın) Çocuk Terbiyesindeki Sorumluluğu
İslâm`a mensub olmam, hayat hakkında bir mesaj sunmamı gerektiriyor. Hatta yaşamımın, bütün yönleriyle bu mesaja göre yönlendirilmesini gerektiriyor. İslâm dinine mensub olmama, nefsimde inanç, ibadet ve ahlâk açısından müslüman olmamı farz kıldığı gibi, içinde yaşadığım toplumu, gerçek bir İslâm toplumu haline getirmek için çalışmamı da bana farz kılıyor.
Çevremdeki insanlarla ilgilenmeden yalnız başına müslüman olmam yetmiyor. Çünkü İslâmiyet`in gönderdiği ve -şayet bir kimse iman eder ve dinî vazifelerini iyi yaparsa insanlığın ruhuna aşıladığı emirlerden birçoğu, diğer insanlarla ilgilenmeyi, onları İslâm`a çağırmayı, onlara öğüt vermeyi ve kötülük yapmalarına razı olmamayı emrediyor. Hz. Peygamber`in (s.a v) şu hadisine uygun olarak;
"Kim müslümanların işleriyle ilgilenmeden akşamlarsa gerçek müslümanlardan değildir."
yeni bir sorumluluk yükü altına girmiş olurum. O da, İslâm toplumunu kurmak ve İslâm`ı topluma götürmek sorumluluğudur.
Bu sahada atılacak ilk adım ki o da normal bir adımdır ev halkımın müslüman olmasını sağlamak için İslâm`ın mesajım, (küçük toplumuma) aileme, eşime ve çocuklarıma götürmem lazımdır. Sonra İslâm`ı, sırasıyla en yakın akrabalarına götürmem gerekir. Bu metod, Hz. Peygamber`in (s.a.v) İslâm`a davet etmeye başlarken takip ettiği metoddur.
"O halde, sakın Allah île beraber diğer bir ilaha ibadet etme! Sonra azap edileceklerden olursun... (Önce) en yakın akrabanı uyar ve mü`minlerden sana uyanlara kanadını indir. (Onlara karşı mütevazi ve şefkatli davran.)" (Şuarâ, 213-215)
Bundan sonra kendi nefsinden başka müslümandan bizzat yapılması istenen ilk şey; ailesi; evi;ve çocukları hakkındaki sorumluluklarını yerine getirmesidir. Yüce Allah`ın şu âyeti bunun en açık delilidir:
"Ey iman edenler, kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, şiddetli, Allah`ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildikleri şeyi yapan melekler vardır." (Tahrîm, 6)
Evlenmedeki Sorumluluk
Müslüman bir yuva kurmada başarılı olabilmem için İslâm bana yol göstermiştir. Vazifemi kolaylaştırmak ve gayemi gerçekleştirmeye yardım edecek bazı işlere ve sebeplere işaret etmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
Evlenmem Allah için olmalıdır. Yani müslüman bir yuva kurmak için olmalıdır.
Emaneti taşıyabilen, irşadın çoğalıp devam etmesini gerçekleştirebilen, asil ve şerefli bir nesil meydana.getirmek için evlenmeliyim. Yüce Allah neslin önemine işaret ederek şöyle buyurmuştur:
"Bu peygamberler, birbirinden türeyen bir nesildir." (Âl-i imrân, 34) . Evlenmemin en büyük gayesi, gözlerini haramdan sakınmak, avretimi korumak ve Rabb`imin azabından korkmak olmalıdır. Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyuruyor:
"Üç kişi vardır ki, onlara yardım etmek Allah`ın üzerine hak (vacip)tir. Bunlar, Allah yolunda cihad eden, kölelikten kurtulmak için efendisine borcunu ödemek isteyen köle ve zinadan korunmak kastı ile evlenen kimsedir." (Tirmizi: Fedâilü`1-Cihâd, 20)
Diğer bir hadiste ise;
"Kim evlenirse dininin yarısını tamamlamış olur. Diğer yarısı için de Allah`tan korksun." buyurmuştur. (Taberânî: Mu`cemü`1-Evsât)
Eşimi, hayat ortağımı ve yoldaşımı iyi seçmeliyim. Çünkü Hz. Peygamber (s.av) bu konuda şöyle buyurmuştur: "Kadınların en hayırlısıyla evlenmeye bakınız Çünkü çocuk, soyundan bir`damara çeker."
Başka bir rivayette de; "Çünkü damar irsîdir" Diğer bir rivayette de;
"Emsaliniz olan kadınlarla evlenin ve emsallerinizin kızlarını isteyin." buyurulmuştur. (İbn Mâce: Nikâh, 46)
Evlenmeden Sonraki Sorumluluk
Ebeveynin (Ana-Babanın) Çocuk Terbiyesindeki Sorumluluğu
İslâm`a mensub olmam, hayat hakkında bir mesaj sunmamı gerektiriyor. Hatta yaşamımın, bütün yönleriyle bu mesaja göre yönlendirilmesini gerektiriyor. İslâm dinine mensub olmama, nefsimde inanç, ibadet ve ahlâk açısından müslüman olmamı farz kıldığı gibi, içinde yaşadığım toplumu, gerçek bir İslâm toplumu haline getirmek için çalışmamı da bana farz kılıyor.
Çevremdeki insanlarla ilgilenmeden yalnız başına müslüman olmam yetmiyor. Çünkü İslâmiyet`in gönderdiği ve -şayet bir kimse iman eder ve dinî vazifelerini iyi yaparsa insanlığın ruhuna aşıladığı emirlerden birçoğu, diğer insanlarla ilgilenmeyi, onları İslâm`a çağırmayı, onlara öğüt vermeyi ve kötülük yapmalarına razı olmamayı emrediyor. Hz. Peygamber`in (s.a v) şu hadisine uygun olarak;
"Kim müslümanların işleriyle ilgilenmeden akşamlarsa gerçek müslümanlardan değildir."
yeni bir sorumluluk yükü altına girmiş olurum. O da, İslâm toplumunu kurmak ve İslâm`ı topluma götürmek sorumluluğudur.
Bu sahada atılacak ilk adım ki o da normal bir adımdır ev halkımın müslüman olmasını sağlamak için İslâm`ın mesajım, (küçük toplumuma) aileme, eşime ve çocuklarıma götürmem lazımdır. Sonra İslâm`ı, sırasıyla en yakın akrabalarına götürmem gerekir. Bu metod, Hz. Peygamber`in (s.a.v) İslâm`a davet etmeye başlarken takip ettiği metoddur.
"O halde, sakın Allah île beraber diğer bir ilaha ibadet etme! Sonra azap edileceklerden olursun... (Önce) en yakın akrabanı uyar ve mü`minlerden sana uyanlara kanadını indir. (Onlara karşı mütevazi ve şefkatli davran.)" (Şuarâ, 213-215)
Bundan sonra kendi nefsinden başka müslümandan bizzat yapılması istenen ilk şey; ailesi; evi;ve çocukları hakkındaki sorumluluklarını yerine getirmesidir. Yüce Allah`ın şu âyeti bunun en açık delilidir:
"Ey iman edenler, kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, şiddetli, Allah`ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildikleri şeyi yapan melekler vardır." (Tahrîm, 6)
Evlenmedeki Sorumluluk
Müslüman bir yuva kurmada başarılı olabilmem için İslâm bana yol göstermiştir. Vazifemi kolaylaştırmak ve gayemi gerçekleştirmeye yardım edecek bazı işlere ve sebeplere işaret etmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
Evlenmem Allah için olmalıdır. Yani müslüman bir yuva kurmak için olmalıdır.
Emaneti taşıyabilen, irşadın çoğalıp devam etmesini gerçekleştirebilen, asil ve şerefli bir nesil meydana.getirmek için evlenmeliyim. Yüce Allah neslin önemine işaret ederek şöyle buyurmuştur:
"Bu peygamberler, birbirinden türeyen bir nesildir." (Âl-i imrân, 34) . Evlenmemin en büyük gayesi, gözlerini haramdan sakınmak, avretimi korumak ve Rabb`imin azabından korkmak olmalıdır. Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyuruyor:
"Üç kişi vardır ki, onlara yardım etmek Allah`ın üzerine hak (vacip)tir. Bunlar, Allah yolunda cihad eden, kölelikten kurtulmak için efendisine borcunu ödemek isteyen köle ve zinadan korunmak kastı ile evlenen kimsedir." (Tirmizi: Fedâilü`1-Cihâd, 20)
Diğer bir hadiste ise;
"Kim evlenirse dininin yarısını tamamlamış olur. Diğer yarısı için de Allah`tan korksun." buyurmuştur. (Taberânî: Mu`cemü`1-Evsât)
Eşimi, hayat ortağımı ve yoldaşımı iyi seçmeliyim. Çünkü Hz. Peygamber (s.av) bu konuda şöyle buyurmuştur: "Kadınların en hayırlısıyla evlenmeye bakınız Çünkü çocuk, soyundan bir`damara çeker."
Başka bir rivayette de; "Çünkü damar irsîdir" Diğer bir rivayette de;
"Emsaliniz olan kadınlarla evlenin ve emsallerinizin kızlarını isteyin." buyurulmuştur. (İbn Mâce: Nikâh, 46)