1. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Ben, güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Mâlik.
2. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"iman bakımından müminlerin en mükemmeli, ahlâkça en güzel olanlar ve ailesine en güzel davrananlardır."
Aişe radıyallahu anha. Tirmizî.
3. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kıyamet günü, müminin terazisinde, güzel ahlâktan daha ağır bir şey yoktur. Allah teâlâ, çirkin konuşan ve ne konuştuğunu bilmeyenlerden nefret eder."
Ebû Derda radıyallahu anh. Tirmizî.
4. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"içinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde mevki bakımından bana en yakın olanlarınız, ahlâkça en güzel olanlarınızdır.
En nefret ettiklerim ve kıyamet gününde benden en uzak olanlarınız ise, gevezeler, lafazanlar ve yüksekten atanlardır. Onlar büyüklük taslayan kimselerdir."
Câbir radıyallahu anh. Tirmizî.
5. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Haya îmandandır, îman ise cennettedir. Utanmazlık cefadandır, cefa ise cehennemdedir."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.
6. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Haya ve gerekeni konuşmak îmanın, açık saçık ve lüzumsuz konuşmak ise münafıklığın kısımlarındandır."
Ebû Ümâme radıyallahu anh. Tirmizî.
7. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Geçmiş peygamberlerin, sonraki insanlara ulaşan sözlerinden birisi de şudur:
"Utanmadıktan sonra ne istersen yap!"
Ebû Mesûd radıyallahu anh. Buhârî.
8. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem örtüsü içindeki bakire kızdan daha fazla haya sahibiydi.
Hoşlanmadığı bir şey gördüğü zaman, biz onu yüzünden anlardık.
Ebû Saîd radıyallahu anh. Buhârî.
9. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Merhamet edenlere Rahman da merhamet eder. Yeryüzündekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin."
İbn Amr radıyallahu anh. Tirmizî.
10. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, torunu Hasanı öptü.
O sırada bir adam:
"Benim on çocuğum var, daha bugüne kadar hiçbirini öpmedim," dedi.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona baktı ve sonra şöyle buyurdu:
"Merhamet etmeyene merhamet olunmaz!"
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
11. Bir bedevi, Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme gelip dedi ki:
"Siz çocuklarınızı öpüyorsunuz, biz öpmeyiz."
Şöyle buyurdu:
"Allah sizin kalbinizden merhameti çıkarmışsa ben ne yapabilirim ki?"
Aişe radıyallahu anha. Buhârî.
12. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah, mahlukatı yaratınca, Arş üstünde bulunan kitabına şunu yazdı:
"Merhametim öfkemi geçmiştir."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
13. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allahın yüz merhameti vardır. Bir tanesini yeryüzüne indirmiştir ki, cinler, insanlar, hayvanlar ve zararlı sürüngenler aralarında onun sayesinde birbirlerine acıyıp merhamet ederler. Yabanî hayvanlar, onunla yavrularına şefkat gösterirler.
Geride kalan doksandokuz merhametini kıyamet gününe ertelemiştir ki, âhirette kullarına onunla davranacaktır."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
14. Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme esirler getirildi. Aralarında memeleri sütle dolmuş bir de kadın vardı, esirler arasında bulduğu bir çocuğu kapıp bağrına bastı ve onu doyasıya emzirmeye başladı.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
"Ne dersiniz, bu kadın, bu çocuğunu ateşe atar mı?"
"Hayır, vallahi atmaz!" dediler.
"Allahın kullarına olan şefkati, bu kadının çocuğuna olan şefkatinden daha çoktur."
Ömer radıyallahu anh. Buhârî.
15. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Günahkâr bir kadın, sıcak bir günde, dilini dışarı çıkarmış susuzluktan soluyan bir köpek gördü. Hemen ayakkabısını çıkararak kuyudan su çekti, ona içirdi.
Bu sebeple Allah onu bağışladı."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
16. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bir kadın, kedi yüzünden cehenneme girdi. Kediyi eve hapsetmiş, yiyecek bir şey vermemiş, üstelik gidip yiyecek araması için onu serbest de bırakmamıştı."
İbn Ömer radıyallahu anh. Buhârî.
17. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Müminler, birbirlerini sevmekte, merhamet etmekte, şefkat göstermekte tek vücut gibidirler. O vücudun bir organı rahatsız olursa, diğer organlar da acı çekip uykusuz kalır."
Nûman radıyallahu anh. Buhârî.
18. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kişi, müslüman kardeşini severse, onu sevdiğini kendisine bildirsin."
Mikdam radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
19. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Sevdiğini ölçülü sev! Çünkü o, bir gün nefret ettiğin kişi olabilir.
Nefret ettiğinden de ölçülü nefret et! Çünkü o, bir gün sevgili dostun olabilir."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.
20. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Yumuşaklık, bulunduğu şeyi süsler, bulunmadığı şeyi ise çirkinleştirir."
Aişe radıyallahu anha. Müslim.
21. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Beni, Allahın bana verdiği mevkiden daha yukarı çıkartmanızı istemiyorum. Ben, Abdullahın oğlu Muhammedim. Allahın kulu ve elçisiyim."
Enes radıyallahu anh. Rezîn.
22. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kıyamet gününde Allah teâlâ şöyle buyuracak:
"Celâlim hakkı için, birbirlerini sevenler nerede? Bugün onları, gölgemden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı şu anda, gölgemde gölgelendireceğim."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Müslim.
23. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah teâlâ buyurdu:
"Benim rızam için birbirlerini sevenlere, birbirlerini ziyaret edenlere ve birbirlerine ikram edenlere muhabbetim vacip olmuştur."
Ebû idris radıyallahu anh. Mâlik.
24. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Amellerin en üstünü, Allah için sevmek, Allah için nefret etmektir."
Ebû Zer radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
25. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allahın kullarından birtakım insanlar vardır ki, ne peygamberdirler ve ne de şehîddirler. Lâkin Allah katındaki mevkilerinden dolayı, onlara, hem peygamberler, hem de şehîdler gıpta edeceklerdir.
Onlar, akraba olmadıkları ve maddi yönden hiçbir çıkarları da bulunmadığı hâlde, birbirlerini yalnız Allah için sevenlerdir.
Vallahi, onların yüzleri nurdur, şüphesiz onlar nur üzere olacaklardır. insanlar korktukları zaman onlar korkmayacak, üzüldükleri zaman onlar üzülmeyeceklerdir."
Sonra şu âyeti okudu: "Haberiniz olsun. Allahın velîleri var ya, onlar için ne korku vardır ve ne de mahzun olacaklardır."
Ömer radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
=NAMAZ=
1. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bu ümmetten ilk kaldırılacak olan şey şûdur. Kalbinde korku ile karışık bir saygı duya duya namaz kılan görülemeyecektir."
Ebû Derda radıyallahu anh. Taberânî.
2. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Fatiha suresine bir şey eklersen daha iyi olur, onunla yetinirsen sana yeter."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Müslim.
3. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"imam, "âmin" dediği zaman siz de "âmin" deyin! Çünkü, kimin âmini meleklerinkine rastlarsa, geçmişteki günahları başlanır."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
4. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, öğle namazının ilk iki rekatında fatiha ile iki sûre okurdu, son iki rekatında sadece fatiha okurdu. Bazen bize duyururdu. Birincisinde, ikincisindekinden uzun okurdu. ikindi namazında da böyle yapardı.
Ebû Katâde radıyallahu anh. Buhârî.
5. Namazda, sessizce beklenecek iki sekte yeri ezberledim. Birisi, imam tekbir alıp okumaya başlayıncaya kadar geçen sessizlik, ikincisi Fatiha ile bir sûreyi okuduktan sonra, rükû için eğilinceye kadar olan sessizlik.
Semûre radıyallahu anh. Tirmizî.
6. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"En üstün namaz, ayakta durma süresi uzun olan namazdır."
Câbir radıyallahu anh. Müslim.
7. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"En kötü hırsızlık, namazdan çalmaktır."
"Kişi namazından nasıl çalar?" dediler.
"Rükû ve secdesini tam yapmamakla çalar," buyurdu.
Nûman radıyallahu anh. Mâlik.
8. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellemden daha mükemmel ve daha kısa namaz kıldıran birinin arkasında hiç namaz kılmadım.
"Semiallahu limen hamideh," dedikten sonra o kadar ayakta dururdu ki, galiba yanıldı, derdin.
Sonra tekbir alıp secdeye vatırır. iki secde arasında o kadar uzun otururdu ki, galiba yanıldı, diye düşünebilirdin.
Enes radıyallahu anh. Buhârî.
10. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bana dedi ki:
"Oğulcuğum, namazda sağa sola bakma! Çünkü, namazda sağa sola bakmak, helâk olmaktır."
Enes radıyallahu anh. Tirmizî.
11. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Biriniz namaza durduğu zaman, gözlerini yummasın!"
İbn Abbas raıyallahu anh. Taberânî.
12. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, avuçlarıı avuçlarına alarak, sûre öğretir gibi, bana "teşehhüd"ü öğretti:
"Ettahiyyâtü lillâhi vessalâvatü vettayyibâtü. Esselâmü aleyke eyyühen nebiyyü ve rahmetullahi ve berekatüh. Esselâmü aleyna ve âlâ ibadillahis salihîn. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve Resûlüh."
"Bunu söylediğin zaman namazını tamamlamış olur. Ondan sonra istersen kalkabilirsin, istersen oturabilirsin."
İbn Mesûd radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
13. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin en çok yaptığı şudur:
"Allahümme âtinâ fiddünya haseneten ve filâhireti haseneten ve kınâ azâbennâr."
Enes radıyallahu anh. Buhârî.
14. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim bana salâtüselâm getirmeyi unutup ihmal ederse, cennet yolunu şaşırır."
İbn Abbas raıyallahu anh. İbn Mâce.
15. "Ey Allahın Resulü! Sana nasıl selâm vereceğimizi biliyoruz, fakat sana nasıl salâvat getireceğiz?" diye soruldu.
"şöyle deyin!" buyurdu:
"Allahümme salli âlâ Muhammedin ve âlâ âli Muhammed. Kema salleyte âlâ ibrahime. inneke Hamîdün Mecîd. Allahümme bârik âlâ Muhammedin ve âlâ âli Muhammed. Kema bârekte âlâ ibrahime. inneke Hamîdün Mecîd."
İbn Ebî Leylâ. Buharî.
16. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, sağına ve soluna şöyle selâm verirdi:
"Esselâmü aleyküm ve rahmetullah. Esselâmü aleyküm ve rahmetullah."
Selâm verirken, yanağının beyaz yeri arkadan görünürdü.
İbn Mesûd radıyallahu anh. Nesêî.
"Ben, güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Mâlik.
2. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"iman bakımından müminlerin en mükemmeli, ahlâkça en güzel olanlar ve ailesine en güzel davrananlardır."
Aişe radıyallahu anha. Tirmizî.
3. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kıyamet günü, müminin terazisinde, güzel ahlâktan daha ağır bir şey yoktur. Allah teâlâ, çirkin konuşan ve ne konuştuğunu bilmeyenlerden nefret eder."
Ebû Derda radıyallahu anh. Tirmizî.
4. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"içinizden en çok sevdiklerim ve kıyamet gününde mevki bakımından bana en yakın olanlarınız, ahlâkça en güzel olanlarınızdır.
En nefret ettiklerim ve kıyamet gününde benden en uzak olanlarınız ise, gevezeler, lafazanlar ve yüksekten atanlardır. Onlar büyüklük taslayan kimselerdir."
Câbir radıyallahu anh. Tirmizî.
5. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Haya îmandandır, îman ise cennettedir. Utanmazlık cefadandır, cefa ise cehennemdedir."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.
6. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Haya ve gerekeni konuşmak îmanın, açık saçık ve lüzumsuz konuşmak ise münafıklığın kısımlarındandır."
Ebû Ümâme radıyallahu anh. Tirmizî.
7. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Geçmiş peygamberlerin, sonraki insanlara ulaşan sözlerinden birisi de şudur:
"Utanmadıktan sonra ne istersen yap!"
Ebû Mesûd radıyallahu anh. Buhârî.
8. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem örtüsü içindeki bakire kızdan daha fazla haya sahibiydi.
Hoşlanmadığı bir şey gördüğü zaman, biz onu yüzünden anlardık.
Ebû Saîd radıyallahu anh. Buhârî.
9. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Merhamet edenlere Rahman da merhamet eder. Yeryüzündekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin."
İbn Amr radıyallahu anh. Tirmizî.
10. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, torunu Hasanı öptü.
O sırada bir adam:
"Benim on çocuğum var, daha bugüne kadar hiçbirini öpmedim," dedi.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona baktı ve sonra şöyle buyurdu:
"Merhamet etmeyene merhamet olunmaz!"
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
11. Bir bedevi, Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme gelip dedi ki:
"Siz çocuklarınızı öpüyorsunuz, biz öpmeyiz."
Şöyle buyurdu:
"Allah sizin kalbinizden merhameti çıkarmışsa ben ne yapabilirim ki?"
Aişe radıyallahu anha. Buhârî.
12. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah, mahlukatı yaratınca, Arş üstünde bulunan kitabına şunu yazdı:
"Merhametim öfkemi geçmiştir."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
13. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allahın yüz merhameti vardır. Bir tanesini yeryüzüne indirmiştir ki, cinler, insanlar, hayvanlar ve zararlı sürüngenler aralarında onun sayesinde birbirlerine acıyıp merhamet ederler. Yabanî hayvanlar, onunla yavrularına şefkat gösterirler.
Geride kalan doksandokuz merhametini kıyamet gününe ertelemiştir ki, âhirette kullarına onunla davranacaktır."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
14. Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme esirler getirildi. Aralarında memeleri sütle dolmuş bir de kadın vardı, esirler arasında bulduğu bir çocuğu kapıp bağrına bastı ve onu doyasıya emzirmeye başladı.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
"Ne dersiniz, bu kadın, bu çocuğunu ateşe atar mı?"
"Hayır, vallahi atmaz!" dediler.
"Allahın kullarına olan şefkati, bu kadının çocuğuna olan şefkatinden daha çoktur."
Ömer radıyallahu anh. Buhârî.
15. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Günahkâr bir kadın, sıcak bir günde, dilini dışarı çıkarmış susuzluktan soluyan bir köpek gördü. Hemen ayakkabısını çıkararak kuyudan su çekti, ona içirdi.
Bu sebeple Allah onu bağışladı."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
16. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bir kadın, kedi yüzünden cehenneme girdi. Kediyi eve hapsetmiş, yiyecek bir şey vermemiş, üstelik gidip yiyecek araması için onu serbest de bırakmamıştı."
İbn Ömer radıyallahu anh. Buhârî.
17. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Müminler, birbirlerini sevmekte, merhamet etmekte, şefkat göstermekte tek vücut gibidirler. O vücudun bir organı rahatsız olursa, diğer organlar da acı çekip uykusuz kalır."
Nûman radıyallahu anh. Buhârî.
18. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kişi, müslüman kardeşini severse, onu sevdiğini kendisine bildirsin."
Mikdam radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
19. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Sevdiğini ölçülü sev! Çünkü o, bir gün nefret ettiğin kişi olabilir.
Nefret ettiğinden de ölçülü nefret et! Çünkü o, bir gün sevgili dostun olabilir."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.
20. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Yumuşaklık, bulunduğu şeyi süsler, bulunmadığı şeyi ise çirkinleştirir."
Aişe radıyallahu anha. Müslim.
21. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Beni, Allahın bana verdiği mevkiden daha yukarı çıkartmanızı istemiyorum. Ben, Abdullahın oğlu Muhammedim. Allahın kulu ve elçisiyim."
Enes radıyallahu anh. Rezîn.
22. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kıyamet gününde Allah teâlâ şöyle buyuracak:
"Celâlim hakkı için, birbirlerini sevenler nerede? Bugün onları, gölgemden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı şu anda, gölgemde gölgelendireceğim."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Müslim.
23. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allah teâlâ buyurdu:
"Benim rızam için birbirlerini sevenlere, birbirlerini ziyaret edenlere ve birbirlerine ikram edenlere muhabbetim vacip olmuştur."
Ebû idris radıyallahu anh. Mâlik.
24. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Amellerin en üstünü, Allah için sevmek, Allah için nefret etmektir."
Ebû Zer radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
25. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Allahın kullarından birtakım insanlar vardır ki, ne peygamberdirler ve ne de şehîddirler. Lâkin Allah katındaki mevkilerinden dolayı, onlara, hem peygamberler, hem de şehîdler gıpta edeceklerdir.
Onlar, akraba olmadıkları ve maddi yönden hiçbir çıkarları da bulunmadığı hâlde, birbirlerini yalnız Allah için sevenlerdir.
Vallahi, onların yüzleri nurdur, şüphesiz onlar nur üzere olacaklardır. insanlar korktukları zaman onlar korkmayacak, üzüldükleri zaman onlar üzülmeyeceklerdir."
Sonra şu âyeti okudu: "Haberiniz olsun. Allahın velîleri var ya, onlar için ne korku vardır ve ne de mahzun olacaklardır."
Ömer radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
=NAMAZ=
1. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Bu ümmetten ilk kaldırılacak olan şey şûdur. Kalbinde korku ile karışık bir saygı duya duya namaz kılan görülemeyecektir."
Ebû Derda radıyallahu anh. Taberânî.
2. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Fatiha suresine bir şey eklersen daha iyi olur, onunla yetinirsen sana yeter."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Müslim.
3. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"imam, "âmin" dediği zaman siz de "âmin" deyin! Çünkü, kimin âmini meleklerinkine rastlarsa, geçmişteki günahları başlanır."
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
4. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, öğle namazının ilk iki rekatında fatiha ile iki sûre okurdu, son iki rekatında sadece fatiha okurdu. Bazen bize duyururdu. Birincisinde, ikincisindekinden uzun okurdu. ikindi namazında da böyle yapardı.
Ebû Katâde radıyallahu anh. Buhârî.
5. Namazda, sessizce beklenecek iki sekte yeri ezberledim. Birisi, imam tekbir alıp okumaya başlayıncaya kadar geçen sessizlik, ikincisi Fatiha ile bir sûreyi okuduktan sonra, rükû için eğilinceye kadar olan sessizlik.
Semûre radıyallahu anh. Tirmizî.
6. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"En üstün namaz, ayakta durma süresi uzun olan namazdır."
Câbir radıyallahu anh. Müslim.
7. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"En kötü hırsızlık, namazdan çalmaktır."
"Kişi namazından nasıl çalar?" dediler.
"Rükû ve secdesini tam yapmamakla çalar," buyurdu.
Nûman radıyallahu anh. Mâlik.
8. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellemden daha mükemmel ve daha kısa namaz kıldıran birinin arkasında hiç namaz kılmadım.
"Semiallahu limen hamideh," dedikten sonra o kadar ayakta dururdu ki, galiba yanıldı, derdin.
Sonra tekbir alıp secdeye vatırır. iki secde arasında o kadar uzun otururdu ki, galiba yanıldı, diye düşünebilirdin.
Enes radıyallahu anh. Buhârî.
10. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bana dedi ki:
"Oğulcuğum, namazda sağa sola bakma! Çünkü, namazda sağa sola bakmak, helâk olmaktır."
Enes radıyallahu anh. Tirmizî.
11. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Biriniz namaza durduğu zaman, gözlerini yummasın!"
İbn Abbas raıyallahu anh. Taberânî.
12. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, avuçlarıı avuçlarına alarak, sûre öğretir gibi, bana "teşehhüd"ü öğretti:
"Ettahiyyâtü lillâhi vessalâvatü vettayyibâtü. Esselâmü aleyke eyyühen nebiyyü ve rahmetullahi ve berekatüh. Esselâmü aleyna ve âlâ ibadillahis salihîn. Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve Resûlüh."
"Bunu söylediğin zaman namazını tamamlamış olur. Ondan sonra istersen kalkabilirsin, istersen oturabilirsin."
İbn Mesûd radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
13. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin en çok yaptığı şudur:
"Allahümme âtinâ fiddünya haseneten ve filâhireti haseneten ve kınâ azâbennâr."
Enes radıyallahu anh. Buhârî.
14. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
"Kim bana salâtüselâm getirmeyi unutup ihmal ederse, cennet yolunu şaşırır."
İbn Abbas raıyallahu anh. İbn Mâce.
15. "Ey Allahın Resulü! Sana nasıl selâm vereceğimizi biliyoruz, fakat sana nasıl salâvat getireceğiz?" diye soruldu.
"şöyle deyin!" buyurdu:
"Allahümme salli âlâ Muhammedin ve âlâ âli Muhammed. Kema salleyte âlâ ibrahime. inneke Hamîdün Mecîd. Allahümme bârik âlâ Muhammedin ve âlâ âli Muhammed. Kema bârekte âlâ ibrahime. inneke Hamîdün Mecîd."
İbn Ebî Leylâ. Buharî.
16. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, sağına ve soluna şöyle selâm verirdi:
"Esselâmü aleyküm ve rahmetullah. Esselâmü aleyküm ve rahmetullah."
Selâm verirken, yanağının beyaz yeri arkadan görünürdü.
İbn Mesûd radıyallahu anh. Nesêî.