delinin biri
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 16 Tem 2009
- Mesajlar
- 135
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
- Web Sitesi
- delininbiriyimiste.tr.gg
--ahir zaman geldiğinde, ümmetimin erkeklerine, peştemalla bile olsa hamama girmeleri haram olur,. dediler: ‘’ya Resullullah, bu nedendir? buyurdu ki: zira onlar çıplak insanların üzerine girerler veya onların üzerine çıplak insanlar girer. agah olunuz ki, ALLAHU TAALA bakana da kendisine baktırana da lanet etmiştir. (ravi: Hz.Zahri Radıyallahu Anhuma)
ahir zaman geldiğinde, ümmetin erkelerine peştemalla bile olsa hamama girmeleri haram olur. bu hamamlar nelerdir. ilk olarak televizyondur. televizyon öyle bir hamamdır ki, suretlerin hareketli halleri gösterilir. fotoğrafdan daha ağırdır hükmü. her türlü zina işlenir, göz zinası, kalp zinası. saçı başı açık kadınları bırakın, anadan doğma soyunanları bile var. kendi evlerimizi bile hamam haline getirmişiz, kendi evimize girerken bile hamama giriyoruz. evimize girerken zina yuvasına giriyoruz. kulaklarımız ve gözlerimiz her türlü zinayı işliyor. birde açık saçık sahneler daha çok ilgi çeker ya, o yüzden sanatçılar açık saçık giyinir. ama dini programlar yapanlarda var değil mi? bırakın saçının bir tutamının açık olduğu kadınları, ahlaksız sahnelerin olduğu programlardan, filmlerden sonra dini programlar yapıyorlar. peştemalla bile olsa girmeleri haram olur. her türlü girilmesi, boy gösterilmesi suret olduğu için haramdır, daha da önemlisi, gözler ve kulaklar zina işler. şeytanın ezanlarını sürekli çalan kanalları bırakın, dini programlarda bile müzik çalınıyor değil mi? fon müzikleri, ney’ler. ama o kadar bilginler, alimler, imamlar bunları nasıl bilmiyorlar. hem dinimizi öğreniyoruz.
günümüzün en büyük alimleri diye nitelendirdiklerimiz bile yaptıkları programlardan ücret alıyor. dini öğretmeleri karşılığında. eski alimlerin bırakmış olduğu kitaplardan edindikleri, derme çatma bilgilerle, bir çok hükmü hiçe sayarak dinlerini dünya karşılında yiyerek. ama ilimleri var değil mi? akılları var, ilimlerine bedel ücret almaları onların da hakkı. dini konuları öğrendikleri eski alimlerin, onlardan daha fazla ilmi olmalarına rağmen, ücret talep etmeyi bırakın; dini, islamı; öğrencilerine öğretebilmek için, islama hizmet için, bütün öğrencilerinin geçimlerini temin eden alimlerden öğrendikleri kıt bilgileri halka öğretme süsüyle ücret alan bizim alim dediğimiz sahtekarlar.
--insanlar üzerine bir zaman gelecek ki, onların hepsi kur’an okur, ibadete çalışırlar ve ehli bid’atle meşgul olurlar.lakin bilmedikleri cihetten müşrik olurlar ve okumalarına ve ilimlerine bedel rızık alırlar ve dünyayı din karşılında yerler.işte bunlar kör deccalin avanesi olacaklardır. (ravi: Hz.ibn-i Mesud Radıyallahu Anhüma)
bizler hepimiz kör deccalın avanesiyiz.
birde çizgi filmler, animasyon filmler var; çocukların vazgeçilmezi. resim ve suretlerin hareketli hali, üstüne hayvanların bile seslendirildiği.
--Ebu sadi Radıyallahu Anh anlatıyor: ‘’Resulullah Aleyhisselatu Vesselam buyurdular ki: ‘’ruhumu kudret elinde tutan zat-ı zülcelal’e yemin olsun ki, vahşi hayvanlar insanlarla konuşmadıkça,. (kutubu sitte)
kıyamet alametlerinden biri de, hayvanların insanlarla konuşmaları. vahşi hayvanlar, yani evcil olmayan hayvanlardan. sadece bunlarda konuşmuyor ama, hayali yaratıklarda konuşturuluyor.
sihir, lügatte gizli, üstü kapalı şey demek olup, aldatmak, göz bağcılık ve gözboyacılığı yapmak suretiyle insanları aldatmak demektir. çok güzel konuşarak aldatmaya da sihir denilir. (Buhari, Tıb,51)de, ‘’nice sözler vardır ki, sihir gibi etkilidir’’ buyurulur. (Riyazu’s-Salihin İmam Nevevi)
olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek, yani var olmayan bir şeyi, canlı olmayan bir şeyi canlıymış gibi hareketlendirip seslendirmek de sihirdir. suret oldukları için can verin denilecek çizgi filmler, sihir olduğu için dinde haram olması. ama bir çok filmlerde montaj bile yapılıyor artık. montaj yapılmayan filmlere film demeyenler bile var. canlı gibi hareket edip, canlı gibi konuşuyorlar, daha nasıl canlandırılabilir ki? nefes almıyorlar ama, yiyip içmiyorlar. gerçekte yoklar. elle tutulmuyorlar, cdlerde tutuluyor ama değil mi?
islamı isimlerle, islami kelimelerle alay edilen, dinin istismar edildiği filmler programlar. inek şaban’lar. çok mağfiret ve merhamet eden, suçları en çok affeden manasında ki ALLAHU TAALA’nın isimlerinden olan Gaffur. psikopat gaffurlar. dini film olmadığı halde, dini bozmak için islami değerleri farklı gösteren filmler. eee tabi dini çizgi filmler, dini filmler bile var. islama hizmet için yapılıyorlar yapanlara göre; karşılığında para alıyorlar ama. ya televizyonu izliyoruz, elektrik faturasından da para alacak değiller ya. reklamlarda gösterilen ürünleri alırken verdiğiniz paranın %50inden fazlası reklam gideri olarak ürünleri kullananlara ödettiriliyor. hangisinin iyi, hangisinin kötü olduğunu biliyoruz ama bu şekilde. laf. hangi malın reklamı daha çok yapılıyorsa onu seçiyoruz. reklamı yapıldığına göre iyidir diyoruz. parayı veren reklamı yaptırıyor ama.
--Ebu hureyre Radıyallahu Anhum’ dan rivayet edildiğine göre, Aleyhisselatu Vesselam efendimiz şöyle buyurdu:
‘’insanı helake sürükleyen yedi şeyden sakınınız.’’ sahabiler:
-ya Resulullah! bu yedi şey nedir? diye sordular. Aleyhisselatu Vesselam şöyle buyurdu:
‘’ALLAH’a şirk koşmak, sihir ve büyü yapmak, ALLAH’ın öldürülmesini haram kıldığı bir insanı öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, düşmana hücum sırasında harpden kaçmak, evli olup hiçbir şeyden haberi olmayan namusuna düşkün müslüman kadınları zinayla suçlamak.’’ (Buhari, Vasaya 23,Tıb 48, Hudud 44; Müslim, İman 145. Ebu Davud, Vesaya 10; Nesai, Vasaya 12; Riyazu’s-Salihin İmam Nevevi.)
kıyamet gününde ALLAHU TAALA’nın yarattığı gibi resim ve heykel yapmak suretiyle yaşatmaya kalkışanlardan daha zalim kim vardır diye buyurulacak olan resimlerin, fotoğrafların, görüntülerin olduğu televizyonlar.
ALLAHU TAALA’nın haram kıldığı şeyleri başka sebepler öne sürerek, yani Kuran’ın ve peygamberin sünnetine zıt düşen şeylerin yapıldığı için şirke sebep olan, ve üstelik sihir yaparak cansızların hareketlendirilip, seslendirildiği çizgi filmler, animasyonların olduğu, canlıların da suretlerinin ve seslerinin bulunduğu filmlerin olduğu televizyonlar. üstüne bir de her evde televizyon olmasına, şirke, sihre, zinaya, dini istismara, dini kullanarak menfaat elde etmeye, maddi kazanç sağlamaya sebep olan televizyonların bulunduğu evlerde namaz kılıp, ibadet etmeye çalışanlar. hem şirk, hem küfür hem de ibadet.
--Abdurrahman ibnu Sa’d ibnu Zürare’nin anlattığına göre, kendisine, Rasulullah Aleyhisselatu Vesselam’ın zevcelerinden Hz. Hafsa Radıyallahu Anhum’un müdebber kıldığı bir cariyesi, kendisine sihir yaptığı için, sihri sebebiyle öldürtmüştür.’’ (Muvatta, Ukûl 14,(2,871) Kutubu Sitte 4900. hadis.)
bu hükme göre sihri yapanları öldürmemiz gerekirken, hoşumuza gidip, vaktimizi çaldığı için, bize cehenneme sürüklediği için sevdiğimiz, vazgeçemediğimiz televizyonlar. ve bu televizyonlara çıkıp program yapanlar.
bir de futbol sevdalıları var. futbolun nasıl ortaya çıkmıştır? ingilizler müslümanların başını kestikten sonra, karşılıklı durarak; kestikleri müslümanların başlarını tekmeleyerek birbirlerine atarlarmış. üç sayı yapınca hat-trick derlermiş. işte biz müslümanların aşağılanarak ortaya çıkartılan bir oyunla, futbolla geçiriyoruz günlerimizi. futboldan başka bir şey konuşmayanlar geziyor ortalarda. herkesin tuttuğu takım en büyük. kiminin en büyüğü fenerbahçe, kiminin en büyüğü galatasaray, kiminin en büyüğü beşiktaş. en büyük yalnızca ALLAH Azze ve Celle’dir bilir misiniz? ya onu biliyoruz. bunlar takımlar arasındaki en büyükler. doğru ya bizim için her şey ayrı, din ayrı, spor ayrı, sanat ayrı, yaşayış ayrı; islam her yönüyle bütündür ama. islam bütün şartları uygulanarak yaşanır. müslümanlık islamdaki kurallar uygulanarak yaşanır.
ya islamın bütün şartlarını hakkıyla yerine getir, ya da aksi halde, ‘’ben müslümanım,’’ deme. (Abdülkadir Geylani, Fethur Rabbani)
kim uyguluyor ki biz uygulayalım. Her şeyimizi çevremizdekilere göre ayarlıyoruz. herkes yapıyorsa normaldir. normal olmasa kimse yapmazdı.
bir taraftan da susuz hamam olur mu? televizyonların suları nelerdir? ağzımızdan akan salyalardır, bağırıp çağırırken, kahkahalarla gülerken ağzımızdan saçılan tükürüklerdir. duygusal konularda ağlayanların gözyaşlarıdır.
hamamsa ne güzel işte yıkanıyoruz sürekli.. doğru yıkanıyoruz. amel defterlerimizde ki; günahlarımızın yanında sayılamayacak kadar az olan sevaplarımızdan yıkanıyoruz. sevaplarımızdan arınıyoruz. günah üstüne günah işleyerek; cehenneme doğru, cehennemliklerin en şiddetli azaba uğrayanları arasında yerimizi almaya hazırlanıyoruz. cehennem ateşinde yanabilmek için her şeyi yapıyoruz.
normal resimlerin, her türlü açık saçık, ahlaksız resimlerin olduğu, gazeteler, dergiler. bir sayfasında dini bir hükmün, bir sayfasında hayattan bir konunun, başka bir sayfasında fallardan bahsedilen. yaptıkları dolayısıyla; insanlıktan nasibini almamış; hayvanlardan daha aşağılık durumda olduğu halde; biz münafıkların baş tacı ettiği sanatçıların, mankenlerin, zenginlerin hakkında yazılar bulunan hamamlar.
bu ülkenin; sadece saçının açık olması bile zina olması halde, üstüne bedenlerini teşhir eden kıyafetleri giyen, vücut hatlarını ortaya çıkaran kıyafetleri giyen kadınların bulunduğu sokakları, televizyon bulunan evleri, daha ilk okul sırasında saçının bir tutamının bile mahrem olduğu halde, saçı açık okula getirttirilen, ve saçı açık okula gönderilen kız çocuklarının erkeklerle aynı sınıflarda okutulduğu okulları, bütün vücudunu sergilemek pahasına, sadece iki parça bez parçasıyla, bütün vücudunu teşhir eden kadınların bulunduğu, havuzlar, deniz kenarları. bu ülkenin her yeri hamam.
örtüleri, dinleri imanları para olan, bir de üstüne üstelik müslüman olduklarını iddia eden, hiçbir hükmü, uygulamadıkları gibi; dini hiç bir hükmü bilmemelerine rağmen, para için, şan için, şöhret için, kiminle düşüp kalktığı belli olmayanların bedenlerinin her yerini teşhir ettikleri, filmlerin bulundukları sinemalar, afiş bulunan caddeler. bu ülkenin her yeri hamam. sözde müslüman, özde kafir, müşrik memleketimiz. kendi elimizle her yerini hamama çevirdiğimiz memleketimiz. öldürülmeleri gerektiği halde; öldürmediğimiz, üstüne her branşta ayrı ayrı bir hayranımızın bulunduğu sanat adı altında, önüne gelenle ilişkiye giren, kiminle düşüp kalktığı belli olmayan, bedenlerinin her yerini teşhir etmekten sakınmayan kadınların, şeytanın ezanı olan; kasideleri, ilahileri, şarkıları, türküleri söyleyen şarkıcıların. şeytanın okuma kitabı olan şiirleri seslendirenler, okutturanlar, yazanlar. üstüne biz gafillerin bunları dinlemeleri, seyretmeleri. bazıları içinse birbirlerini yemeleri. bizim sanat camiası dediğimiz ortamlardaki modern ………...
--o devir de halkı cehennem kapılarına çağıracak olan birtakım davetçiler (propagandacı,çığırtkanlar) olacaktır. her kim o çığırtkanların davetine icabet ederse onu cehenneme atacaklar.
cehennem bizi bekliyor. cehennem. biz ki bu dünya da yapılan; gelmiş, geçmiş sapıklıkların hepsini bir arada yapıyoruz. üstüne yenilerini ekliyoruz. bizler cehennemlik bir nesiliz. cehennem ateşini harlamak için kütük lazım millet!!. bizi kütük niyetine ateşe atacaklar. cız-bız çevirecekler. etlerimiz ateşin içinde cızır cızır edecek. susadığımız zaman; başımızdan aşağı dökülen kaynar suyun eritmiş olduğu organlarımızın irin haline getirilmiş halini içirecekler. mis gibi.
--kıyamet yaklaşınca. kadınla yolun ortasında cinsel münasebette bulunacak kadar haya ortadan kalkar. erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla yetindiklerinde kıyamet yaklaşmış olacaktır. (son zamanlarla ilgili hadisler, sayfa 97)
kadınla yolun ortasında cinsel münasebette bulunacak kadar haya ortadan kalkar. bırakın sokakları, evlerimizde bile başkalarının öpüşmelerini, sevişmelerini yayınlayan televizyonlar var. yolun ortasını bırakın, televizyon olan evlerimizde. dizilerde filmlerde, ayrı aktörlerle oynayan aktristlerin öpüştükleri, her biriyle ilişkiye girdikleri, ne halt yedikleri belli olmayan, lafa gelince halka mâl olduklarını söyleyen; gerçekte şeytana mâl olmuş kadınların, her önüne gelenle yatağa giren, öpüşen, sevişen kadınların olduğu filmler.
erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla. ahlaksız sahnelerin olduğu sahneleri bırakın; tamamen çıplak olup, birbirleriyle ilişkiye girenlerin bulunduğu, insanların cinselliğinin her yönden teşhir edildiği porno filmler. erkek erkeğe ilişkiye giren gayler, homoseksüeller, bizim lügatımızda ipneler. kadın kadına ilişkiye giren lezbiyenler, kadın kadına öpüşenler. bizim üzerimize her yönden, her yandan necaset, pislik yağıyor millet. cehennem bizi çağırıyor millet. cehennem bizi çağırıyor. şehvetlerine yenik düşen şehvetperetsler memleketimiz. kafirler, putperetsler, kadınların teşhir edildiği, cinselliğin teşhir edildiği, ahlaksız sahnelerin bulunduğu filmleri yayınlayan televizyonlar, ve bu televizyondaki programlara bakıp zamanını geçiren, şevke gelen p………. memleketimiz.
--benden sonra hamamlar olacak.bunlarda kadınlar için hayır yoktur, örtüsü ile girse bile.hiç bir kadın yoktur ki, evinden başka yerde başını açsın da, ALLAHU TAALA arasındaki kerameti kaybolmasın. (ravi: Hz.Aişe Raduyallahu Anha)
bebeklerin bile saçları kapatılmıyor!! okullarda her kızın saçları açtırılıyor. büyüyünce zaten hiçbiri kapanma taraftarı değil. neden, kapanma gericilerin işi. onların vücutlarını sergilemeye hakları var. onlara güzellik verilmiş. istediklerini yapmakta serbestler çünkü. modernler çünkü, medeniler. bizim medeniyet dediğimiz, kafirlikten, müşriklikten, dinsizlikten, zinazadelikten, şehvetperestlikten, kalp gözümüzü kör edip, gerçek gözümüze perde çeken şeytana tapmaktan geçiyor.
şeytan perestler memleketimiz! bizim en medeni müslüman ülke dediğimiz, neyin üzerine olduğunu, neye inandığını bilmeyen insanlarımızın olduğu, üstüne bir de müslüman olduğunu iddia eden kafirler memleketimiz.!!
ahir zaman geldiğinde, ümmetin erkelerine peştemalla bile olsa hamama girmeleri haram olur. bu hamamlar nelerdir. ilk olarak televizyondur. televizyon öyle bir hamamdır ki, suretlerin hareketli halleri gösterilir. fotoğrafdan daha ağırdır hükmü. her türlü zina işlenir, göz zinası, kalp zinası. saçı başı açık kadınları bırakın, anadan doğma soyunanları bile var. kendi evlerimizi bile hamam haline getirmişiz, kendi evimize girerken bile hamama giriyoruz. evimize girerken zina yuvasına giriyoruz. kulaklarımız ve gözlerimiz her türlü zinayı işliyor. birde açık saçık sahneler daha çok ilgi çeker ya, o yüzden sanatçılar açık saçık giyinir. ama dini programlar yapanlarda var değil mi? bırakın saçının bir tutamının açık olduğu kadınları, ahlaksız sahnelerin olduğu programlardan, filmlerden sonra dini programlar yapıyorlar. peştemalla bile olsa girmeleri haram olur. her türlü girilmesi, boy gösterilmesi suret olduğu için haramdır, daha da önemlisi, gözler ve kulaklar zina işler. şeytanın ezanlarını sürekli çalan kanalları bırakın, dini programlarda bile müzik çalınıyor değil mi? fon müzikleri, ney’ler. ama o kadar bilginler, alimler, imamlar bunları nasıl bilmiyorlar. hem dinimizi öğreniyoruz.
günümüzün en büyük alimleri diye nitelendirdiklerimiz bile yaptıkları programlardan ücret alıyor. dini öğretmeleri karşılığında. eski alimlerin bırakmış olduğu kitaplardan edindikleri, derme çatma bilgilerle, bir çok hükmü hiçe sayarak dinlerini dünya karşılında yiyerek. ama ilimleri var değil mi? akılları var, ilimlerine bedel ücret almaları onların da hakkı. dini konuları öğrendikleri eski alimlerin, onlardan daha fazla ilmi olmalarına rağmen, ücret talep etmeyi bırakın; dini, islamı; öğrencilerine öğretebilmek için, islama hizmet için, bütün öğrencilerinin geçimlerini temin eden alimlerden öğrendikleri kıt bilgileri halka öğretme süsüyle ücret alan bizim alim dediğimiz sahtekarlar.
--insanlar üzerine bir zaman gelecek ki, onların hepsi kur’an okur, ibadete çalışırlar ve ehli bid’atle meşgul olurlar.lakin bilmedikleri cihetten müşrik olurlar ve okumalarına ve ilimlerine bedel rızık alırlar ve dünyayı din karşılında yerler.işte bunlar kör deccalin avanesi olacaklardır. (ravi: Hz.ibn-i Mesud Radıyallahu Anhüma)
bizler hepimiz kör deccalın avanesiyiz.
birde çizgi filmler, animasyon filmler var; çocukların vazgeçilmezi. resim ve suretlerin hareketli hali, üstüne hayvanların bile seslendirildiği.
--Ebu sadi Radıyallahu Anh anlatıyor: ‘’Resulullah Aleyhisselatu Vesselam buyurdular ki: ‘’ruhumu kudret elinde tutan zat-ı zülcelal’e yemin olsun ki, vahşi hayvanlar insanlarla konuşmadıkça,. (kutubu sitte)
kıyamet alametlerinden biri de, hayvanların insanlarla konuşmaları. vahşi hayvanlar, yani evcil olmayan hayvanlardan. sadece bunlarda konuşmuyor ama, hayali yaratıklarda konuşturuluyor.
sihir, lügatte gizli, üstü kapalı şey demek olup, aldatmak, göz bağcılık ve gözboyacılığı yapmak suretiyle insanları aldatmak demektir. çok güzel konuşarak aldatmaya da sihir denilir. (Buhari, Tıb,51)de, ‘’nice sözler vardır ki, sihir gibi etkilidir’’ buyurulur. (Riyazu’s-Salihin İmam Nevevi)
olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek, yani var olmayan bir şeyi, canlı olmayan bir şeyi canlıymış gibi hareketlendirip seslendirmek de sihirdir. suret oldukları için can verin denilecek çizgi filmler, sihir olduğu için dinde haram olması. ama bir çok filmlerde montaj bile yapılıyor artık. montaj yapılmayan filmlere film demeyenler bile var. canlı gibi hareket edip, canlı gibi konuşuyorlar, daha nasıl canlandırılabilir ki? nefes almıyorlar ama, yiyip içmiyorlar. gerçekte yoklar. elle tutulmuyorlar, cdlerde tutuluyor ama değil mi?
islamı isimlerle, islami kelimelerle alay edilen, dinin istismar edildiği filmler programlar. inek şaban’lar. çok mağfiret ve merhamet eden, suçları en çok affeden manasında ki ALLAHU TAALA’nın isimlerinden olan Gaffur. psikopat gaffurlar. dini film olmadığı halde, dini bozmak için islami değerleri farklı gösteren filmler. eee tabi dini çizgi filmler, dini filmler bile var. islama hizmet için yapılıyorlar yapanlara göre; karşılığında para alıyorlar ama. ya televizyonu izliyoruz, elektrik faturasından da para alacak değiller ya. reklamlarda gösterilen ürünleri alırken verdiğiniz paranın %50inden fazlası reklam gideri olarak ürünleri kullananlara ödettiriliyor. hangisinin iyi, hangisinin kötü olduğunu biliyoruz ama bu şekilde. laf. hangi malın reklamı daha çok yapılıyorsa onu seçiyoruz. reklamı yapıldığına göre iyidir diyoruz. parayı veren reklamı yaptırıyor ama.
--Ebu hureyre Radıyallahu Anhum’ dan rivayet edildiğine göre, Aleyhisselatu Vesselam efendimiz şöyle buyurdu:
‘’insanı helake sürükleyen yedi şeyden sakınınız.’’ sahabiler:
-ya Resulullah! bu yedi şey nedir? diye sordular. Aleyhisselatu Vesselam şöyle buyurdu:
‘’ALLAH’a şirk koşmak, sihir ve büyü yapmak, ALLAH’ın öldürülmesini haram kıldığı bir insanı öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, düşmana hücum sırasında harpden kaçmak, evli olup hiçbir şeyden haberi olmayan namusuna düşkün müslüman kadınları zinayla suçlamak.’’ (Buhari, Vasaya 23,Tıb 48, Hudud 44; Müslim, İman 145. Ebu Davud, Vesaya 10; Nesai, Vasaya 12; Riyazu’s-Salihin İmam Nevevi.)
kıyamet gününde ALLAHU TAALA’nın yarattığı gibi resim ve heykel yapmak suretiyle yaşatmaya kalkışanlardan daha zalim kim vardır diye buyurulacak olan resimlerin, fotoğrafların, görüntülerin olduğu televizyonlar.
ALLAHU TAALA’nın haram kıldığı şeyleri başka sebepler öne sürerek, yani Kuran’ın ve peygamberin sünnetine zıt düşen şeylerin yapıldığı için şirke sebep olan, ve üstelik sihir yaparak cansızların hareketlendirilip, seslendirildiği çizgi filmler, animasyonların olduğu, canlıların da suretlerinin ve seslerinin bulunduğu filmlerin olduğu televizyonlar. üstüne bir de her evde televizyon olmasına, şirke, sihre, zinaya, dini istismara, dini kullanarak menfaat elde etmeye, maddi kazanç sağlamaya sebep olan televizyonların bulunduğu evlerde namaz kılıp, ibadet etmeye çalışanlar. hem şirk, hem küfür hem de ibadet.
--Abdurrahman ibnu Sa’d ibnu Zürare’nin anlattığına göre, kendisine, Rasulullah Aleyhisselatu Vesselam’ın zevcelerinden Hz. Hafsa Radıyallahu Anhum’un müdebber kıldığı bir cariyesi, kendisine sihir yaptığı için, sihri sebebiyle öldürtmüştür.’’ (Muvatta, Ukûl 14,(2,871) Kutubu Sitte 4900. hadis.)
bu hükme göre sihri yapanları öldürmemiz gerekirken, hoşumuza gidip, vaktimizi çaldığı için, bize cehenneme sürüklediği için sevdiğimiz, vazgeçemediğimiz televizyonlar. ve bu televizyonlara çıkıp program yapanlar.
bir de futbol sevdalıları var. futbolun nasıl ortaya çıkmıştır? ingilizler müslümanların başını kestikten sonra, karşılıklı durarak; kestikleri müslümanların başlarını tekmeleyerek birbirlerine atarlarmış. üç sayı yapınca hat-trick derlermiş. işte biz müslümanların aşağılanarak ortaya çıkartılan bir oyunla, futbolla geçiriyoruz günlerimizi. futboldan başka bir şey konuşmayanlar geziyor ortalarda. herkesin tuttuğu takım en büyük. kiminin en büyüğü fenerbahçe, kiminin en büyüğü galatasaray, kiminin en büyüğü beşiktaş. en büyük yalnızca ALLAH Azze ve Celle’dir bilir misiniz? ya onu biliyoruz. bunlar takımlar arasındaki en büyükler. doğru ya bizim için her şey ayrı, din ayrı, spor ayrı, sanat ayrı, yaşayış ayrı; islam her yönüyle bütündür ama. islam bütün şartları uygulanarak yaşanır. müslümanlık islamdaki kurallar uygulanarak yaşanır.
ya islamın bütün şartlarını hakkıyla yerine getir, ya da aksi halde, ‘’ben müslümanım,’’ deme. (Abdülkadir Geylani, Fethur Rabbani)
kim uyguluyor ki biz uygulayalım. Her şeyimizi çevremizdekilere göre ayarlıyoruz. herkes yapıyorsa normaldir. normal olmasa kimse yapmazdı.
bir taraftan da susuz hamam olur mu? televizyonların suları nelerdir? ağzımızdan akan salyalardır, bağırıp çağırırken, kahkahalarla gülerken ağzımızdan saçılan tükürüklerdir. duygusal konularda ağlayanların gözyaşlarıdır.
hamamsa ne güzel işte yıkanıyoruz sürekli.. doğru yıkanıyoruz. amel defterlerimizde ki; günahlarımızın yanında sayılamayacak kadar az olan sevaplarımızdan yıkanıyoruz. sevaplarımızdan arınıyoruz. günah üstüne günah işleyerek; cehenneme doğru, cehennemliklerin en şiddetli azaba uğrayanları arasında yerimizi almaya hazırlanıyoruz. cehennem ateşinde yanabilmek için her şeyi yapıyoruz.
normal resimlerin, her türlü açık saçık, ahlaksız resimlerin olduğu, gazeteler, dergiler. bir sayfasında dini bir hükmün, bir sayfasında hayattan bir konunun, başka bir sayfasında fallardan bahsedilen. yaptıkları dolayısıyla; insanlıktan nasibini almamış; hayvanlardan daha aşağılık durumda olduğu halde; biz münafıkların baş tacı ettiği sanatçıların, mankenlerin, zenginlerin hakkında yazılar bulunan hamamlar.
bu ülkenin; sadece saçının açık olması bile zina olması halde, üstüne bedenlerini teşhir eden kıyafetleri giyen, vücut hatlarını ortaya çıkaran kıyafetleri giyen kadınların bulunduğu sokakları, televizyon bulunan evleri, daha ilk okul sırasında saçının bir tutamının bile mahrem olduğu halde, saçı açık okula getirttirilen, ve saçı açık okula gönderilen kız çocuklarının erkeklerle aynı sınıflarda okutulduğu okulları, bütün vücudunu sergilemek pahasına, sadece iki parça bez parçasıyla, bütün vücudunu teşhir eden kadınların bulunduğu, havuzlar, deniz kenarları. bu ülkenin her yeri hamam.
örtüleri, dinleri imanları para olan, bir de üstüne üstelik müslüman olduklarını iddia eden, hiçbir hükmü, uygulamadıkları gibi; dini hiç bir hükmü bilmemelerine rağmen, para için, şan için, şöhret için, kiminle düşüp kalktığı belli olmayanların bedenlerinin her yerini teşhir ettikleri, filmlerin bulundukları sinemalar, afiş bulunan caddeler. bu ülkenin her yeri hamam. sözde müslüman, özde kafir, müşrik memleketimiz. kendi elimizle her yerini hamama çevirdiğimiz memleketimiz. öldürülmeleri gerektiği halde; öldürmediğimiz, üstüne her branşta ayrı ayrı bir hayranımızın bulunduğu sanat adı altında, önüne gelenle ilişkiye giren, kiminle düşüp kalktığı belli olmayan, bedenlerinin her yerini teşhir etmekten sakınmayan kadınların, şeytanın ezanı olan; kasideleri, ilahileri, şarkıları, türküleri söyleyen şarkıcıların. şeytanın okuma kitabı olan şiirleri seslendirenler, okutturanlar, yazanlar. üstüne biz gafillerin bunları dinlemeleri, seyretmeleri. bazıları içinse birbirlerini yemeleri. bizim sanat camiası dediğimiz ortamlardaki modern ………...
--o devir de halkı cehennem kapılarına çağıracak olan birtakım davetçiler (propagandacı,çığırtkanlar) olacaktır. her kim o çığırtkanların davetine icabet ederse onu cehenneme atacaklar.
cehennem bizi bekliyor. cehennem. biz ki bu dünya da yapılan; gelmiş, geçmiş sapıklıkların hepsini bir arada yapıyoruz. üstüne yenilerini ekliyoruz. bizler cehennemlik bir nesiliz. cehennem ateşini harlamak için kütük lazım millet!!. bizi kütük niyetine ateşe atacaklar. cız-bız çevirecekler. etlerimiz ateşin içinde cızır cızır edecek. susadığımız zaman; başımızdan aşağı dökülen kaynar suyun eritmiş olduğu organlarımızın irin haline getirilmiş halini içirecekler. mis gibi.
--kıyamet yaklaşınca. kadınla yolun ortasında cinsel münasebette bulunacak kadar haya ortadan kalkar. erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla yetindiklerinde kıyamet yaklaşmış olacaktır. (son zamanlarla ilgili hadisler, sayfa 97)
kadınla yolun ortasında cinsel münasebette bulunacak kadar haya ortadan kalkar. bırakın sokakları, evlerimizde bile başkalarının öpüşmelerini, sevişmelerini yayınlayan televizyonlar var. yolun ortasını bırakın, televizyon olan evlerimizde. dizilerde filmlerde, ayrı aktörlerle oynayan aktristlerin öpüştükleri, her biriyle ilişkiye girdikleri, ne halt yedikleri belli olmayan, lafa gelince halka mâl olduklarını söyleyen; gerçekte şeytana mâl olmuş kadınların, her önüne gelenle yatağa giren, öpüşen, sevişen kadınların olduğu filmler.
erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla. ahlaksız sahnelerin olduğu sahneleri bırakın; tamamen çıplak olup, birbirleriyle ilişkiye girenlerin bulunduğu, insanların cinselliğinin her yönden teşhir edildiği porno filmler. erkek erkeğe ilişkiye giren gayler, homoseksüeller, bizim lügatımızda ipneler. kadın kadına ilişkiye giren lezbiyenler, kadın kadına öpüşenler. bizim üzerimize her yönden, her yandan necaset, pislik yağıyor millet. cehennem bizi çağırıyor millet. cehennem bizi çağırıyor. şehvetlerine yenik düşen şehvetperetsler memleketimiz. kafirler, putperetsler, kadınların teşhir edildiği, cinselliğin teşhir edildiği, ahlaksız sahnelerin bulunduğu filmleri yayınlayan televizyonlar, ve bu televizyondaki programlara bakıp zamanını geçiren, şevke gelen p………. memleketimiz.
--benden sonra hamamlar olacak.bunlarda kadınlar için hayır yoktur, örtüsü ile girse bile.hiç bir kadın yoktur ki, evinden başka yerde başını açsın da, ALLAHU TAALA arasındaki kerameti kaybolmasın. (ravi: Hz.Aişe Raduyallahu Anha)
bebeklerin bile saçları kapatılmıyor!! okullarda her kızın saçları açtırılıyor. büyüyünce zaten hiçbiri kapanma taraftarı değil. neden, kapanma gericilerin işi. onların vücutlarını sergilemeye hakları var. onlara güzellik verilmiş. istediklerini yapmakta serbestler çünkü. modernler çünkü, medeniler. bizim medeniyet dediğimiz, kafirlikten, müşriklikten, dinsizlikten, zinazadelikten, şehvetperestlikten, kalp gözümüzü kör edip, gerçek gözümüze perde çeken şeytana tapmaktan geçiyor.
şeytan perestler memleketimiz! bizim en medeni müslüman ülke dediğimiz, neyin üzerine olduğunu, neye inandığını bilmeyen insanlarımızın olduğu, üstüne bir de müslüman olduğunu iddia eden kafirler memleketimiz.!!