ÂHİR zaman başka zamanlara benzemez. Cycle’ın sonuna doğru alametler belirir. Bunların bazılarını anlatayım:
(1) Zaman hızlı akmaya başlar; günler, haftalar, aylar ve yıllar çok çabuk geçer. Bunu anlayan anlar, anlayamayan fark etmez.
(2) Bina ve zina çoğalır. Dünkü deve çobanları birbirleriyle “Senin binan mı daha yüksek benimki mi?” diyerek nisbet yapar.
(3) Mesafe nefhumu kaybolur, eskiden 14 günde gidilen yere 45 dakikada gidilir.
(4) Cinayetler, adam öldürmeler anormal şekilde artar, tavuk gibi insan boğazlanır.
(5) Haramlar helal, helaller haram olur.
(6) İnsanların bir kısmı din konusunda o kadar cahil bırakılır ki, Müslümanım diyen bazı kişiler Kelime-i Şehadet’i okuyamazlar.
(7) Müslümanların sayısı çok olur, lakin ağırlıkları, güçleri, tesirleri olmaz; sel suyunun geriye bıraktığı köpük ve süprüntü gibi olurlar.
(8) Ayaklar baş, başlar ayak olur.
(9) Tâzimi gereken şeyler tahkir edilir, tahkiri gereken şeyler ululanır.
(10) Zır cahil bazı kişiler, “Biz Müslümanız ama Şeriata karşıyız” diye zırva laflar edip dinden çıkarlar.
(11) Riba ticaretin önüne geçer.
(12) Anneler köleleşir, efendilerini doğurur.
(13) Müslümanlar gayr-i müslimleri öylesine taklid ederler ki, onlar sıçan deliğine girseler Müslümanlar da girer.
(14) Zelzeleler, tsunamiler, yanardağ indifaları (patlamaları), kasırga ve tayfunlar, taşmalar ve seller dünyayı kasıp kavurur, insanlığı perişan eder.
(15) Savaşlar çoğalır ve çok tahripkâr, çok öldürücü, çok yıkıcı olur.
(16) Küçük ve orta Deccallardan sonra büyük Deccal zuhur eder ve cihanı fitne ve fesat ile doldurur.
(17) Müslümanlar içinde reformcu ve değişimciler adında bir fırka peydah olur; Kitabullahı kendi heva ve re’yleri ile tefsir ederek küfran-ı nimet ederler, kimisi küfre düşer.
(18) Öyle bozukluklar meydana çıkar ki, bir fırka ‘Tevhid ile Teslis’i aynı kefeye koyar.
(19) Hahamlar, papazlar, sarıklı hocalar Ramazanlarda birlikte can ciğer kuzu sarması birlikte iftar ederler.
(20) Yine birtakım kimseler kendi cemaat ve tarikat büyüklerini erbab haline getirerek putlaştırırlar.
(21) Camiler son derece ziynetli, süslü, altın yaldızlı, konforlu lüks olur, fakat günlük namazlarda içlerinde yeterli cemaat bulunmaz.
(22) Tefsir, hadîs, fıkıh, kelam, akaid, tasavvuf kitapları ticaret için yazılır ve yayınlanır.
(23) Para en büyük değer haline gelir; araç olmaktan çıkar amaç olur.
(24) Lüks, konfor ve ihtişam o derecelere varır ki, bazı zenginler evlerindeki helaların madenî aksamını (kısımlarını) altınla kaplatırlar.
25) Fırat nehrinin yatağından altın çıkar. Altınperestler (altına tapanlar) deliler gibi, çılgınlar gibi, kudurmuşlar gibi oraya koşar ve helâk olurlar.
(26) Takvalı ve salih Müslümanlar dinlerini koruyabilmek için dağdan dağa vahşi hayvanlar gibi seğirtirler.
(27) Dinini muhafaza etmek, Şeriat ahkamı ile amel etmek avucunda kor tutmak gibi zor ve zahmetli bir hale gelir.
(28) Uğursuz bir taife zuhur eder, onların dinleri para, kıbleleri karıları olur.
(29) (.......) şehri küffar eline geçer, sonra korkunç savaşlar olur ve Müslümanlar tarafından tekrar feth edilir.
(30) Kefere ve fecerenin icad etmiş oldukları akıllara hayret veren makinalar, aletler, cihazlar çalışmaz hale gelir ve bunlara mübtela olan fasıklar büyük ıztıraba duçar olur.
(31) Atom silahları kullanılır, dünya harap olur, büyük sayıda insan ölür.
(32) Haram yiyiciler, iddihar temiş (yığmış, biriktirmiş) oldukları büyük servetleri nerelerde ve nasıl saklayacakları konusunda şaşırır; dünyanın öbür ucunda edinmiş oldukları müzeyyen malikanelere kaçmaya fırsat bulamazlar.
(33) Allah’ın kitabına, Resulullahın Sünnetine, Şeriat-ı garra-yı Ahmediyyeye sımsıkı yapışanlar ölseler de kalsalar da mes’ud olurlar.
34) Dünyada şimdiye kadar görülmemiş korkunç ve esrarlı hastalıklar zuhur eder.
35) Etrafı, zehirli ve mikroplu-virüslü böcekler istila eder.
(36) Mehdi zuhur eder, birtakım nasipsizler onu inkar ve tekzib eder.
(37) İsa aleyhisselam nüzul eder, Müslümanların arasında yer alır.
(38) Siyon ehlinden zulm edenler, yeryüzünü fesada verenler, masum çocukları katl edenler feci bir akıbete duçar olurlar. (Onların bazı bilgeleri/hahamları yapmayın diyorlar ama laf anlatamıyorlar.)
(39) Büyük bir süper devlet gümbür gümbür yıkılır.
(40) İnsanlığın kurtarıcısı, Resul-i Kibriya efendimize haşa terörist diyen azgın Haçlılar mağlub ve muzmahil olurlar.
(41) Ahir zaman fırtına, zelzele ve kasırgaları içinde nice kilise ehli, nice ruhban, Garbın nice hükema ve filozofu ihtida eder, İslâm ile şeref bulur.
(42) Siyah sarıklı, taylasanlı, yeşil bayraklı gayb orduları Müslümanların yardımına koşar.
(43) Kendi şahsî menfaatleri, nüfuzları, prestijleri, riyasetleri uğrunda küffar ile ittifak eden, işbirliği yapan münafıklar rezil ve makhur olurlar.
Her şeyin en doğrusunu Allah bilir.
(1) Zaman hızlı akmaya başlar; günler, haftalar, aylar ve yıllar çok çabuk geçer. Bunu anlayan anlar, anlayamayan fark etmez.
(2) Bina ve zina çoğalır. Dünkü deve çobanları birbirleriyle “Senin binan mı daha yüksek benimki mi?” diyerek nisbet yapar.
(3) Mesafe nefhumu kaybolur, eskiden 14 günde gidilen yere 45 dakikada gidilir.
(4) Cinayetler, adam öldürmeler anormal şekilde artar, tavuk gibi insan boğazlanır.
(5) Haramlar helal, helaller haram olur.
(6) İnsanların bir kısmı din konusunda o kadar cahil bırakılır ki, Müslümanım diyen bazı kişiler Kelime-i Şehadet’i okuyamazlar.
(7) Müslümanların sayısı çok olur, lakin ağırlıkları, güçleri, tesirleri olmaz; sel suyunun geriye bıraktığı köpük ve süprüntü gibi olurlar.
(8) Ayaklar baş, başlar ayak olur.
(9) Tâzimi gereken şeyler tahkir edilir, tahkiri gereken şeyler ululanır.
(10) Zır cahil bazı kişiler, “Biz Müslümanız ama Şeriata karşıyız” diye zırva laflar edip dinden çıkarlar.
(11) Riba ticaretin önüne geçer.
(12) Anneler köleleşir, efendilerini doğurur.
(13) Müslümanlar gayr-i müslimleri öylesine taklid ederler ki, onlar sıçan deliğine girseler Müslümanlar da girer.
(14) Zelzeleler, tsunamiler, yanardağ indifaları (patlamaları), kasırga ve tayfunlar, taşmalar ve seller dünyayı kasıp kavurur, insanlığı perişan eder.
(15) Savaşlar çoğalır ve çok tahripkâr, çok öldürücü, çok yıkıcı olur.
(16) Küçük ve orta Deccallardan sonra büyük Deccal zuhur eder ve cihanı fitne ve fesat ile doldurur.
(17) Müslümanlar içinde reformcu ve değişimciler adında bir fırka peydah olur; Kitabullahı kendi heva ve re’yleri ile tefsir ederek küfran-ı nimet ederler, kimisi küfre düşer.
(18) Öyle bozukluklar meydana çıkar ki, bir fırka ‘Tevhid ile Teslis’i aynı kefeye koyar.
(19) Hahamlar, papazlar, sarıklı hocalar Ramazanlarda birlikte can ciğer kuzu sarması birlikte iftar ederler.
(20) Yine birtakım kimseler kendi cemaat ve tarikat büyüklerini erbab haline getirerek putlaştırırlar.
(21) Camiler son derece ziynetli, süslü, altın yaldızlı, konforlu lüks olur, fakat günlük namazlarda içlerinde yeterli cemaat bulunmaz.
(22) Tefsir, hadîs, fıkıh, kelam, akaid, tasavvuf kitapları ticaret için yazılır ve yayınlanır.
(23) Para en büyük değer haline gelir; araç olmaktan çıkar amaç olur.
(24) Lüks, konfor ve ihtişam o derecelere varır ki, bazı zenginler evlerindeki helaların madenî aksamını (kısımlarını) altınla kaplatırlar.
25) Fırat nehrinin yatağından altın çıkar. Altınperestler (altına tapanlar) deliler gibi, çılgınlar gibi, kudurmuşlar gibi oraya koşar ve helâk olurlar.
(26) Takvalı ve salih Müslümanlar dinlerini koruyabilmek için dağdan dağa vahşi hayvanlar gibi seğirtirler.
(27) Dinini muhafaza etmek, Şeriat ahkamı ile amel etmek avucunda kor tutmak gibi zor ve zahmetli bir hale gelir.
(28) Uğursuz bir taife zuhur eder, onların dinleri para, kıbleleri karıları olur.
(29) (.......) şehri küffar eline geçer, sonra korkunç savaşlar olur ve Müslümanlar tarafından tekrar feth edilir.
(30) Kefere ve fecerenin icad etmiş oldukları akıllara hayret veren makinalar, aletler, cihazlar çalışmaz hale gelir ve bunlara mübtela olan fasıklar büyük ıztıraba duçar olur.
(31) Atom silahları kullanılır, dünya harap olur, büyük sayıda insan ölür.
(32) Haram yiyiciler, iddihar temiş (yığmış, biriktirmiş) oldukları büyük servetleri nerelerde ve nasıl saklayacakları konusunda şaşırır; dünyanın öbür ucunda edinmiş oldukları müzeyyen malikanelere kaçmaya fırsat bulamazlar.
(33) Allah’ın kitabına, Resulullahın Sünnetine, Şeriat-ı garra-yı Ahmediyyeye sımsıkı yapışanlar ölseler de kalsalar da mes’ud olurlar.
34) Dünyada şimdiye kadar görülmemiş korkunç ve esrarlı hastalıklar zuhur eder.
35) Etrafı, zehirli ve mikroplu-virüslü böcekler istila eder.
(36) Mehdi zuhur eder, birtakım nasipsizler onu inkar ve tekzib eder.
(37) İsa aleyhisselam nüzul eder, Müslümanların arasında yer alır.
(38) Siyon ehlinden zulm edenler, yeryüzünü fesada verenler, masum çocukları katl edenler feci bir akıbete duçar olurlar. (Onların bazı bilgeleri/hahamları yapmayın diyorlar ama laf anlatamıyorlar.)
(39) Büyük bir süper devlet gümbür gümbür yıkılır.
(40) İnsanlığın kurtarıcısı, Resul-i Kibriya efendimize haşa terörist diyen azgın Haçlılar mağlub ve muzmahil olurlar.
(41) Ahir zaman fırtına, zelzele ve kasırgaları içinde nice kilise ehli, nice ruhban, Garbın nice hükema ve filozofu ihtida eder, İslâm ile şeref bulur.
(42) Siyah sarıklı, taylasanlı, yeşil bayraklı gayb orduları Müslümanların yardımına koşar.
(43) Kendi şahsî menfaatleri, nüfuzları, prestijleri, riyasetleri uğrunda küffar ile ittifak eden, işbirliği yapan münafıklar rezil ve makhur olurlar.
Her şeyin en doğrusunu Allah bilir.