Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

>>Ağzındaki Taşın Hikmeti<< (1 Kullanıcı)

gecemavisi_s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Nis 2008
Mesajlar
23
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Birgün hazret-i Ebû Bekr 'r.a.', hazret-i Fahr-i âlem seyyid-i veled-i âdem Nebiyyi muhterem ve habîb-i mükerremin 's.a.v.' huzûr-ı şerîflerinde, se'âdetle otururlarken; Bir bedbaht kötü huylu kimse; bir edebsizlik edip, Ebû Bekre dil uzatıp, yakışıksız sözler söyledi. Hazret-i Server-i kâinât; o edebsiz, Ebû Bekre edebsizlik etdikce; birşey söylemez, ba'zan da tebessüm eder idi. Hazret-i Ebû Bekr; o bedbaht ve edebsizin edebsizliği haddi aşınca; zarûrî olarak gadaba gelip, birkaç söz söyleyince; hazret-i Fahr-i kâinât, se'âdetle ve devletle yerinden kalkıp, gitdi. Hazret-i Ebû Bekr 'radıyALLAHü teâlâ anh' Sultân-ı Enbiyânın ardına düşüp, yetişdi ve dedi ki:

- Yâ ResûlALLAH! Niçin, bir hayâsız, edebsizlik edip, gönül incitirken, susu, birşey söylemediniz. Şimdi, ben ona söyleyince, kalkıp, gitdiniz; sebebi nedir.

Hazret-i Fahr-i kevneyn ve Resûl-i sakaleyn 's.a.v.' buyurdu ki:

- Yâ Sıddîk! O hayâsız ve bedbaht sana dil uzatmağa başladığı zemân, ALLAHü teâlâ bir melek gönderdi ki, o kimseyi karşılayıp, kovacak idi. Sen, hemen gadaba geldin; söylemeğe başladın. O melek gidip, yerine iblîs geldi. İblîs-i la'înin olduğu yerde, ben durmam.

Hazret-i Ebû Bekr-i Sıddîk 'r.a.' ondan sonra, vaktli vaktsiz söz söylememek için, mubârek ağzına bir taş koyar idi. Ne zemân söz söylemek lâzım gelse, evvelâ fikr ederdi. Bir söz söyliyeceği zemân, o sözü kendi kendine nice zemân düşünür, tefekkürden sonra, mubârek ağzından o taş parçasını çıkarıp, ne söz söyliyecek ise söyler idi. Sonra o taş parçasını mubârek ağzına alıp, tesbîh ve tehlîl ile meşgûl olurdu. Kimseye, hayrdan ve şerden dünyâ kelâmı söylemez, eğer kat'î lâzım ise ve çok efdal ise, söylerdi. Yoksa, gecede ve gündüzde tesbîh ve tehlîl ile meşgûl idi.
 

s.y.h

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Kas 2007
Mesajlar
82
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
offf offff bizler kızınca üzülünce birinin dediği dokununca celalleniyoruz aynı şekilde karşılık veriyoruz işte böyle hassasiyetler lazım bizede günümüzde uygulamak zor tabi de ağza taş koymayı keşke yapabilsek susabilsek o mekandan uzaklaşabilsek olmuyor nefis :S
 

bulut___36

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Eyl 2008
Mesajlar
13
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Emeğıne sağlık ALLAH razı olsun.....
Peygamber efendimiz, (Az konuşmak imandan, çok söz nifaktandır) buyurmaktadır.
Söz insanın terazisidir. Fazlası ziyan, azı vakardır.
Az konuşan kınanmaz, üstelik itibarı çok olur.
Şaka, alay ve boş konuşmak belaya yol açar.
 

abı_hayat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
5,186
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
41
malesef bende sinirlendiğinde kendini tutamayanlardanım.. .
 

pinar1988

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 May 2008
Mesajlar
322
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Emeğine sağlik allah razi olsun. Ama bende sinirlendiğimde dilimi tutamayanlardanim..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt