Nur_u Secde
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 5 Eki 2007
- Mesajlar
- 5,266
- Tepki puanı
- 3,644
- Puanları
- 163
- Yaş
- 47
Affetmenin Müjdesi
Hz. Enes (r.a.) anlatıyor:
“Rasulüllah (s.a.v.) ile beraber bulunuyorduk. Bir ara azı dişleri gülünecek şekilde gülümsedi. Sebebini sorduğumuzda şöyle buyurdular:
“Ümmetimden iki kişi ALLAH (c.c.) ‘ın huzuruna gelirler.
Birisi:
-Ya Rab, benim bunda hakkım var; hakkımı bundan al, bana ver. ALLAHü Teâlâ da ötekine:
- Hakkını ver, buyurur.
Adam:
-Yâ Rab, bende sevap nâmına bir şey kalmadı, der.
Cenâb-ı Hak:
- Baksana, bu adamın sevabı kalmadı, ne dersin? Buyurur.
Adamcağız:
- O halde benim günahlarımdan alsın der.
Rasullah Efendimiz (s.a.v.) bunu anlatırken gözleri yaşardı ve “O gün büyük bir gündür. İnsan günahının alınmasını ister” dedi.
Bunun üzerine ALLAHü Teâlâ hak sahibine:
- Başını kaldır ve cennete bak, buyurur.
Adamcağız:
-Yâ Rab, inci ile işlenmiş, gümüşten apartmanlar ve altından köşkler görüyorum. Bunlar hangi peygamber, hangi sıddîk veya hangi şehitler içindir? der.
ALLAHü Teâlâ:
- Bunlar, bana ücretlerini verenler içindir, buyurur.
Adamcağız:
-Bunların hakkını kim ödeyebilir? Der.
Hz. ALLAH:
-Sen istersen bunlara sahip olabilirsin, buyurur.
Adam,
-Nasıl olur yâ Rab ? deyince,
Cenâb-ı Hak:
- Hakkını bu adama bağışlamakla, buyurur.
Adam:
-O halde ben bunu affettim, der.
ALLAHü Teâlâ :
-Arkadaşını al, beraberce cennete girin, buyurur.
Sonra Resulüllah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“ALLAH’tan korkun,
ALLAH’tan korkun ve siz de kendi aranızı düzeltin.
Bakınız, bizzat Hz. ALLAH mü’minlerin arasını buluyor”
Hadis-i Şerif
“Rasulüllah (s.a.v.) ile beraber bulunuyorduk. Bir ara azı dişleri gülünecek şekilde gülümsedi. Sebebini sorduğumuzda şöyle buyurdular:
“Ümmetimden iki kişi ALLAH (c.c.) ‘ın huzuruna gelirler.
Birisi:
-Ya Rab, benim bunda hakkım var; hakkımı bundan al, bana ver. ALLAHü Teâlâ da ötekine:
- Hakkını ver, buyurur.
Adam:
-Yâ Rab, bende sevap nâmına bir şey kalmadı, der.
Cenâb-ı Hak:
- Baksana, bu adamın sevabı kalmadı, ne dersin? Buyurur.
Adamcağız:
- O halde benim günahlarımdan alsın der.
Rasullah Efendimiz (s.a.v.) bunu anlatırken gözleri yaşardı ve “O gün büyük bir gündür. İnsan günahının alınmasını ister” dedi.
Bunun üzerine ALLAHü Teâlâ hak sahibine:
- Başını kaldır ve cennete bak, buyurur.
Adamcağız:
-Yâ Rab, inci ile işlenmiş, gümüşten apartmanlar ve altından köşkler görüyorum. Bunlar hangi peygamber, hangi sıddîk veya hangi şehitler içindir? der.
ALLAHü Teâlâ:
- Bunlar, bana ücretlerini verenler içindir, buyurur.
Adamcağız:
-Bunların hakkını kim ödeyebilir? Der.
Hz. ALLAH:
-Sen istersen bunlara sahip olabilirsin, buyurur.
Adam,
-Nasıl olur yâ Rab ? deyince,
Cenâb-ı Hak:
- Hakkını bu adama bağışlamakla, buyurur.
Adam:
-O halde ben bunu affettim, der.
ALLAHü Teâlâ :
-Arkadaşını al, beraberce cennete girin, buyurur.
Sonra Resulüllah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“ALLAH’tan korkun,
ALLAH’tan korkun ve siz de kendi aranızı düzeltin.
Bakınız, bizzat Hz. ALLAH mü’minlerin arasını buluyor”
Hadis-i Şerif