Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ABDÜLHAKÎM-İ ARVÂSÎ "KUDDİSE SİRRUH" 27 Kasım 1943 de Ankara'da vefât etti... (1 Kullanıcı)

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
ABDÜLHAKÎM ARVÂSÎ

27 Kasım 1943 de Ankara'da vefât etti...

Bahçıvan, bir gül için bin dikene su verir.

ABDÜLHAKÎM-İ ARVÂSÎ "KUDDİSE SİRRUH"


Son asırda yetişen, zahir ve batın ilimlerinde kamil ve dört mezhebin fıkıh bilgilerinde mahir, büyük âlim ve ruh bilgilerinin mütehassısı büyük velidir. Silsile-i aliyyenin otuz dördüncüsüdür. Babası Seyyid Mustafa Efendidir. 1865 yılında Van'ın Başkale kazasında doğdu. 1943'de Ankara'da vefat etti. Kabirleri Ankara'nın Bağlum nahiyesindedir.

Babası Seyyid Mustafa Efendi ve bütün dedeleri, zamanlarının âlim ve fadılları idiler. İmam-ı Ali Rıza bin Musa Kazım soyundan olup, seyyid oldukları Irak'taki şer'i mahkeme defterlerinde yazılıdır. Arvasi ailesi, altı yüz seneden beri ilim yaymakla ve en üstün insanlık meziyetlerinde numune olmakla tanınmış ve halk arasındaki ayrılıkları gidermekte, milli birliği sağlamakta büyük vazifeler üstlenmiş ve bunları devam ettiregelmişlerdir.

Ağlasın, kan ağlasın her müslimân!
Çünki, seyyid Abdülhakîm terk etdi cân,
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
-Hazreti Ömer radıyallahü anh ömreye giderken, peygamber efendimiz sallallahü aleyhi vesellem efendimiz, "ya Ömer banada dua et" buyurunca, hazreti Ömer radıyallahü anh sizinde duaya ihtiyacınızmı var diyerek şaşkınlığını belirtince, buyurmuşlarki;
"sen dua et'de faydası edenemi, edilenemi olur, sonra anlarsın"...
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Kur'ân-ı kerîm şifâdır. Fakat şifâ, suyun geldiği boruya tâbidir. Pis borudan şifâ gelmez.
(ABDÜLHAKÎM-İ ARVÂSÎ "KUDDİSE SİRRUH")



Gerçek kerâmet, kerâmetin gizlenmesidir. Bunun dışında görünenler, velînin irâde ve ihtiyârı ile değildir. İlâhî hikmet öyle gerektiriyor demektir.
(ABDÜLHAKÎM-İ ARVÂSÎ "KUDDİSE SİRRUH")


Her vesîle ile sohbetlerinde namazdan bahsederlerdi. "Namaz, aman namaz, nerede ve ne şart altında olursa olsun mutlaka namaz kılın." buyururdu.
(ABDÜLHAKÎM-İ ARVÂSÎ "KUDDİSE SİRRUH")


"Bizler o büyüklerin yanında hazır olsak sorulmayız, gâib olsak aranmayız." ve;"Bizler o büyüklerin yazılarını anlayamayız. Ancak bereketlenmek için okuruz." buyururdu. Halbuki kendisi bu bilgilerin mütehassısı idi.
(ABDÜLHAKÎM-İ ARVÂSÎ "KUDDİSE SİRRUH")


Ağlasın, kan ağlasın her müslimân!
Çünki, seyyid Abdülhakîm terk etdi cân,


 

T.Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
939
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
güzel bir paylaşım allah razı olsun
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
güzel bir paylaşım allah razı olsun

Amin, Allahü teala cümlemizden razı olsun.

Bu paylaşımın güzelliği ancak peygamber efendimiz sallallahü aleyhi vesellem efendimizin buyurduğu "sen dua et'de faydası edenemi, edilenemi olur, sonra anlarsın"... sözünü idrak etmemizle anlaşılır.
 

islamoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Kas 2006
Mesajlar
233
Tepki puanı
0
Puanları
0
Esselamu aleykum ellerine sağlık kardeşim,Unutulmaması gereken bir mübarek zat Arvasî

(k.s) hazretleri.Allah (c.c) razı olsun senden.
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
ve aleyküm selam, amin, Allahü teala cümlemizden razı olsun



B)



Bir müslüman, bir İslam âliminin veya evliyanın ruhuna,


ömründe bir kere bile olsa,bir Fatiha okuyup


hediye etse, o zat, bu iyiliğin altında kalmaz.


Mutlaka o kimseye şefaat eder.

Ehl-i sünnet itikadını, ehl-i sünnet âlimlerinin doğru yolunu yaymak,




yani insanlara ulaştırmak Allahü teâlânın en büyük nimetlerindendir.


Bu büyük nimete, ne ibadetle kavuşulur, ne de başka


bir şeyle. Sadece Allahü teâlânın ihsanıyla, seçmesiyle olur.

Bahçıvan bir gül için bin diken yetiştirir. 1 kişi dememek lazım.

Ehl-i sünnet âlimlerine saldıran




din düşmanının hakikatte asıl hedefi bu mübarek zatlar değildir.


Onlar için (Vârislerim) buyuran Resulullah efendimizdir. Sallallahü aleyhi ve sellem
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
"UNUTMAZSAN, UNUTMAZLAR, BIRAKMAZSAN, BIRAKMAZLAR."


"sen dua et" de faydası edenemi, edilenemi olur, sonra anlarsın"...

 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Buyurdular ki:

Allahü teâlâ sırrını eminine verir. Bilen söylemez, söyleyen bilmez.

Ahmaklık, hatâda ısrar etmektir.

Hak'tan ve Hak yolundan başka her ne düşünülürse, hepsi ayrılık ve perişanlık yoludur.

Din bilgileri, dünyâda ve âhirette, huzûru, seâdeti kazandıran bilgilerdir.

Bütün üstünlükler, faydalı şeyler, İslâmiyetin içindedir.

Hakk'ı sevmedikçe, Hak teâlâyı hâkim bilip, ona kulluk etmedikçe, insanlar birbiri ile sevişemez.

Kavuştuğunuz her nîmet; hep hakka îmânın hâsıl ettiği kardeşliğin neticesi ve Allahü teâlânın ihsânıdır.

Temiz ve yeni elbise giyiniz. Gittiğiniz yerlerde, ahlâkınızla, sözlerinizle, giyinişinizle İslâmın vekârını, kıymetini gösteriniz.

Gördüğünüz her musîbet ve felâket, kızgınlığın, zulüm ve haksızlık etmenin cezâsıdır.

Beşeriyet ne kadar uğraşırsa uğraşsın, sevip sevilmedikçe; ızdırap ve felâketten kurtulamaz.

Allahü teâlâ dilediğini yapar. İster sebepli ister sebepsiz, dilediği gibi azap veya lütfeder. Güzel ve doğru onun dilediğidir.

Allahü teâlâ bize fadlı, ihsânı ile tecelli etsin; bizi fadlı ile korusun! Adliyle tecelli ederse, yanarız.

Riyâ olmasın diye cemâatten kaçanlar ayrı bir riyâ içindedirler.

Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür.

İlim cehli izale eder, yok eder, ahmaklığı değil.

Cemiyetteki ruh hastalıklarının sebebi, îmân eksikliğidir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt