ehli_sunnet
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 13 Eyl 2006
- Mesajlar
- 11
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
Muhammed Abduh, 1849'da Mısır'da doğdu. 1905'te yine burada öldü. 1899'da ingilizlerin desteği ile Mısır müftüsü oldu. Müftülüğü hiçbir zaman Osmanlı Devleti'nin tasdikinden geçmemiştir.
• Cemâleddin Efgânî'nin tesiriyle dinde reformcu bir görüş benimsedi. İbn-i Teymiye'nin Ehl-i Sünnet'e aykırı fikirlerine sıkı bir bağlılığı yardı.
• Avrupalı müsteşriklerin ve felsefî fikir ve yorumlarla yazılmış kitapların tesirinde kaldı.
• islâm âlimlerinin nakli (kitap ve sünneti) esas alan, aklı naklin hizmetine yeren yolundan ayrılarak dînî meselelerde kendi düşüncelerine göre konuşmaya ve hüküm vermeye başladı.
• Yazdığı yazıların Arap milliyetçiliği fikirlerinin uyan-dırılmasında büyük tesiri oldu. Bu şekilde Mısır ile bazı Arap ülkelerinin Osmanlı Devleti'nden ayrılmasında -kısmen de olsa- rol oynamıştır.
• Hocası Efgânî gibi mason olup masonluğun Ezher'e girmesini temin etti.
• Mezheb imamlarını taklit etmeyi bırakıp serbest bir akılla hareket edilmesini istedi ve mezhepsizliği körükledi.
• Âyet-i kerîmelere, batılılaşmaya uyacak şekilde kendi aklına göre mânâ vererek Ehl-i Sünnet âlimlerine muhâlefet etti.
• R1 Sûresi (âyet 3)'nde bildirilen ebâbil kuşlarına "sivrisinek", attıkları taşlara "mikrop" dedi.
• Zilzâl Sûresi'nin 7. âyetindeki "Zerre ağırlığında hayır yapan, karşılığına kavuşur." meâlindeki âyet-i kerîmeyi tefsir ederken; "Müslüman olsun, kâfir olsun, sâlih (iyi) amel işleyen herkes Cennet'e girecektir." diyerek Ehl-i Sünnet âlimlerinden ayrıldı.
• Nisâ Sûresl'nin 157 ve 158. âyetleri ile göğe çıkarıldığı bildirilen Hz, İsâ'nın öldüğünü ve rûhunun göğe çıka-rıldığını iddiâ etti.
• Reformcu fikirler!, Selefîlik adıyla talebeleri ve sevenleri tarafından günümüze kadar devâm ettirilmiştir. Bugün, mezhepleri birleştirmek ve mezhep sâhibi âlimler gibi dinde kendilerini yetkili görmek, Abduh ve hayranlarının en bâriz husûsiyetlerindendir.
• Cemâleddin Efgânî'nin tesiriyle dinde reformcu bir görüş benimsedi. İbn-i Teymiye'nin Ehl-i Sünnet'e aykırı fikirlerine sıkı bir bağlılığı yardı.
• Avrupalı müsteşriklerin ve felsefî fikir ve yorumlarla yazılmış kitapların tesirinde kaldı.
• islâm âlimlerinin nakli (kitap ve sünneti) esas alan, aklı naklin hizmetine yeren yolundan ayrılarak dînî meselelerde kendi düşüncelerine göre konuşmaya ve hüküm vermeye başladı.
• Yazdığı yazıların Arap milliyetçiliği fikirlerinin uyan-dırılmasında büyük tesiri oldu. Bu şekilde Mısır ile bazı Arap ülkelerinin Osmanlı Devleti'nden ayrılmasında -kısmen de olsa- rol oynamıştır.
• Hocası Efgânî gibi mason olup masonluğun Ezher'e girmesini temin etti.
• Mezheb imamlarını taklit etmeyi bırakıp serbest bir akılla hareket edilmesini istedi ve mezhepsizliği körükledi.
• Âyet-i kerîmelere, batılılaşmaya uyacak şekilde kendi aklına göre mânâ vererek Ehl-i Sünnet âlimlerine muhâlefet etti.
• R1 Sûresi (âyet 3)'nde bildirilen ebâbil kuşlarına "sivrisinek", attıkları taşlara "mikrop" dedi.
• Zilzâl Sûresi'nin 7. âyetindeki "Zerre ağırlığında hayır yapan, karşılığına kavuşur." meâlindeki âyet-i kerîmeyi tefsir ederken; "Müslüman olsun, kâfir olsun, sâlih (iyi) amel işleyen herkes Cennet'e girecektir." diyerek Ehl-i Sünnet âlimlerinden ayrıldı.
• Nisâ Sûresl'nin 157 ve 158. âyetleri ile göğe çıkarıldığı bildirilen Hz, İsâ'nın öldüğünü ve rûhunun göğe çıka-rıldığını iddiâ etti.
• Reformcu fikirler!, Selefîlik adıyla talebeleri ve sevenleri tarafından günümüze kadar devâm ettirilmiştir. Bugün, mezhepleri birleştirmek ve mezhep sâhibi âlimler gibi dinde kendilerini yetkili görmek, Abduh ve hayranlarının en bâriz husûsiyetlerindendir.