Deniz, hava, kara “”ÖL””yağdırırken,
Çocuk kalplere ölüm sığdırırken
Görüntüleri seyreden çıldırırken
Merak etmeyin Abbas Bey keyifli.
İstanbul’da yaptı birazcık selfi.
Kare, kare pozlar güncel basında.
Kimler yok ki yanında ve arkasında.
Menü güzelmiş iftar sofrasında.
Merak etmeyin Abbas Bey keyifli.
İstanbul’da yaptı birazcık selfi.
Komşusu aç toklar değildir bizden.
Ümit kesmeyiniz mücadelenizden.
Bir kabul görmesin özrü sizden
Merak etmeyin Abbas Bey keyifli.
İstanbul’da yaptı birazcık selfi.
Yapıldı elbette sık görüşmeler.
Bayat beyanatlar, dert bölüşmeler.
Mutluluk içinde hep gülüşmeler.
Merak etmeyin Abbas Bey keyifli.
İstanbul’da yaptı birazcık selfi.
Müneccimlik değil alt iki mısra.
Anlatmış başında Süre-i İsra.
Gazze sana düşen, hep İkra, İkra
Merak etmeyin Abbas Bey keyifli.
İstanbul’da yaptı birazcık selfi.
ORHAN AFACAN-
İSRA SÜRESİ-4
وَقَضَيْنَا إِلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ فِي الْكِتَابِ لَتُفْسِدُنَّ فِي الأَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْلُنَّ عُلُوًّا كَبِيرًا
Ve kadaynâ ilâ benî isrâîle fîl kitâbi le tufsidunne fîl ardı merreteyni ve le ta’lunne uluvven kebîrâ(kebîren).
İsrailoğullarına kitapta (Tevrat'ta), “Yeryüzünde iki kere fesat çıkaracaksınız.” diye bildirdik. Ve gerçekten, büyük bir üstünlükle gâlip geleceksiniz.
-İSRA-5-
فَإِذَا جَاء وَعْدُ أُولاهُمَا بَعَثْنَا عَلَيْكُمْ عِبَادًا لَّنَا أُوْلِي بَأْسٍ شَدِيدٍ فَجَاسُواْ خِلاَلَ الدِّيَارِ وَكَانَ وَعْدًا مَّفْعُولاً
Fe izâ câe va’du ûlâhumâ beasnâ aleykum ibâden lenâ ulîbe’sin şedîdin fe câsû hılâled diyâr(diyâri), ve kâne va’den mef’ûlâ(mef’ûlen).
Artık ikisinden birincisinin vadesi (zamanı) geldiği zaman, (çok çetin) kuvvet sahibi kullarımızı sizin üzerinize gönderdik. Böylece evlerin aralarına girip (sizi) aradılar ve vaadedilen, yapılmış oldu.
Çocuk kalplere ölüm sığdırırken
Görüntüleri seyreden çıldırırken
Merak etmeyin Abbas Bey keyifli.
İstanbul’da yaptı birazcık selfi.
Kare, kare pozlar güncel basında.
Kimler yok ki yanında ve arkasında.
Menü güzelmiş iftar sofrasında.
Merak etmeyin Abbas Bey keyifli.
İstanbul’da yaptı birazcık selfi.
Komşusu aç toklar değildir bizden.
Ümit kesmeyiniz mücadelenizden.
Bir kabul görmesin özrü sizden
Merak etmeyin Abbas Bey keyifli.
İstanbul’da yaptı birazcık selfi.
Yapıldı elbette sık görüşmeler.
Bayat beyanatlar, dert bölüşmeler.
Mutluluk içinde hep gülüşmeler.
Merak etmeyin Abbas Bey keyifli.
İstanbul’da yaptı birazcık selfi.
Müneccimlik değil alt iki mısra.
Anlatmış başında Süre-i İsra.
Gazze sana düşen, hep İkra, İkra
Merak etmeyin Abbas Bey keyifli.
İstanbul’da yaptı birazcık selfi.
ORHAN AFACAN-
İSRA SÜRESİ-4
وَقَضَيْنَا إِلَى بَنِي إِسْرَائِيلَ فِي الْكِتَابِ لَتُفْسِدُنَّ فِي الأَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْلُنَّ عُلُوًّا كَبِيرًا
Ve kadaynâ ilâ benî isrâîle fîl kitâbi le tufsidunne fîl ardı merreteyni ve le ta’lunne uluvven kebîrâ(kebîren).
İsrailoğullarına kitapta (Tevrat'ta), “Yeryüzünde iki kere fesat çıkaracaksınız.” diye bildirdik. Ve gerçekten, büyük bir üstünlükle gâlip geleceksiniz.
-İSRA-5-
فَإِذَا جَاء وَعْدُ أُولاهُمَا بَعَثْنَا عَلَيْكُمْ عِبَادًا لَّنَا أُوْلِي بَأْسٍ شَدِيدٍ فَجَاسُواْ خِلاَلَ الدِّيَارِ وَكَانَ وَعْدًا مَّفْعُولاً
Fe izâ câe va’du ûlâhumâ beasnâ aleykum ibâden lenâ ulîbe’sin şedîdin fe câsû hılâled diyâr(diyâri), ve kâne va’den mef’ûlâ(mef’ûlen).
Artık ikisinden birincisinin vadesi (zamanı) geldiği zaman, (çok çetin) kuvvet sahibi kullarımızı sizin üzerinize gönderdik. Böylece evlerin aralarına girip (sizi) aradılar ve vaadedilen, yapılmış oldu.