Aşk-ı Hicab
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 15 Şub 2009
- Mesajlar
- 12,148
- Tepki puanı
- 25
- Puanları
- 38
- Yaş
- 40
İyilik yapmış sayılman için sana yüksek çıtalar koyarlar.
Öyle kolay değildir;herkesin gözüne girmek.
İyilik ve incelik için ölçü olarak belirlenen o yüksek çıtanın üzerinden atlaman gerekir.
Çıtanın altından geçtiğin atlayışları saymazlar.
Kolayca iyiler arasına almazlar seni.
Başarılı sayılmak için bedeller ödemen gerek.
Sınavları geçmen,dereceye girmen,en yakın arkadaşlarını rakibin bellemen,en dişli rakiplerini geride bırakman gerek.
Oysa, Rabbin bir zerre kadar bile olsa,iyiliğini görüyor.
Kalbine gelen en küçücük bir iyilik kıpırtısını bile biliyor,hesaba katıyor.
Senin yüksek çıtalardan atlamanı beklemiyor.
İyiliğe niyetlenmeni bile iyilik sayıyor.
Kötülüğe niyetlenip vazgeçmeni bile kahramanlığına yoruyor.
Bir keresinde,O'nun kutlu elçisi Hz.Muhammed(a.s.m)iyilikleri şöyle saymıştı:
"Bir kuyudan su çekerken,senin kovandan kardeşinin kovasına su dökülmesi iyiliktir.
Kardeşine tebessüm etmen iyiliktir.
Bir yol üzerindeki dikenli dalı kaldırıp kenara koyman iyiliktir."
Kuyudan su çekerken senin kovandan kardeşinin kovasına,sen farketmeden,sen istemeden bir kaç damla suyun dökülmesi kimin umrundadır ki?
Rabbin bunu bile umursuyor,senin için "iyilik" yazdırıyor katında.
Bir dostunu gördüğünde yüzünün bütün kıvrımlarına oturan o tatlı,o sıcacık gülücük hangi kurumca önemsenir ki?
Rabbin gülücüğünü bile önemsiyor,iyilik sayıyor katında.
Hem sonra,kimseler görmezken yoldan bir çöpü kaldırıp atman,kaldırımdaki taşı ayağınla kenara itmen kimsenin farkedemeyeceği,farketse de önemsemeyeceği kadar küçük bir iştir;belki de lüzumsuzluktur,enayiliktir onlara göre.
Rabbin senin inceliklerini binle çarpıp not defterine puan olarak kaydeden müşfik bir öğretmen gibidir.
İnceliklerini senden önce farkeder,seni de iyiliklerini önemser,önemle altını çizer.
Senai Demirci
Öyle kolay değildir;herkesin gözüne girmek.
İyilik ve incelik için ölçü olarak belirlenen o yüksek çıtanın üzerinden atlaman gerekir.
Çıtanın altından geçtiğin atlayışları saymazlar.
Kolayca iyiler arasına almazlar seni.
Başarılı sayılmak için bedeller ödemen gerek.
Sınavları geçmen,dereceye girmen,en yakın arkadaşlarını rakibin bellemen,en dişli rakiplerini geride bırakman gerek.
Oysa, Rabbin bir zerre kadar bile olsa,iyiliğini görüyor.
Kalbine gelen en küçücük bir iyilik kıpırtısını bile biliyor,hesaba katıyor.
Senin yüksek çıtalardan atlamanı beklemiyor.
İyiliğe niyetlenmeni bile iyilik sayıyor.
Kötülüğe niyetlenip vazgeçmeni bile kahramanlığına yoruyor.
Bir keresinde,O'nun kutlu elçisi Hz.Muhammed(a.s.m)iyilikleri şöyle saymıştı:
"Bir kuyudan su çekerken,senin kovandan kardeşinin kovasına su dökülmesi iyiliktir.
Kardeşine tebessüm etmen iyiliktir.
Bir yol üzerindeki dikenli dalı kaldırıp kenara koyman iyiliktir."
Kuyudan su çekerken senin kovandan kardeşinin kovasına,sen farketmeden,sen istemeden bir kaç damla suyun dökülmesi kimin umrundadır ki?
Rabbin bunu bile umursuyor,senin için "iyilik" yazdırıyor katında.
Bir dostunu gördüğünde yüzünün bütün kıvrımlarına oturan o tatlı,o sıcacık gülücük hangi kurumca önemsenir ki?
Rabbin gülücüğünü bile önemsiyor,iyilik sayıyor katında.
Hem sonra,kimseler görmezken yoldan bir çöpü kaldırıp atman,kaldırımdaki taşı ayağınla kenara itmen kimsenin farkedemeyeceği,farketse de önemsemeyeceği kadar küçük bir iştir;belki de lüzumsuzluktur,enayiliktir onlara göre.
Rabbin senin inceliklerini binle çarpıp not defterine puan olarak kaydeden müşfik bir öğretmen gibidir.
İnceliklerini senden önce farkeder,seni de iyiliklerini önemser,önemle altını çizer.
Senai Demirci