Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

*___Günlük hayatımızdaki hurafelerin listesi___* (1 Kullanıcı)

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36

Diyanet,'21. Yüzyıl Türkiyesi'nde Hurafeler" adı altında hazırladığı kitapta, halkın yanlış bildiği inanışları açıkladı.

Diyanet, cenazenin 7., 40., 52. gecesi ile ölüm yıldönümünde hatim ve mevlit okutmayı, türbe ve yatırlardan medet ummayı, yeni doğan çocuğun dindar olması için göbek bağının cami avlusuna bırakılmasını hurafe saydı. Diyanet'e göre nazar boncuğu ve muska takmak, loğusa kadını kırkı çıkana kadar yalnız bırakmamak, cami duvarını öpmek, iki bayram arası nikahı uğursuzluk saymak da hurafe.

"BİLGİSİZLİK, HURAFELERİN TUZAĞINA İTER"

Diyanet İşleri Başkanlığı, hurafelere karşı savaş açtı. Halkı hurafelere karşı bilinçlendirmek için kolları sıvayan Diyanet, bu amaçla "21. Yüzyıl Türkiyesi'nde Hurafeler" adı altında kitap hazırladı. Kitabın giriş bölümünde mantıki tabanı olmayan, gerçek hayatla ilişkisi bulunmayan inanç ve uygulamaların izlerinin tüm dinlerde görülebileceğine işaret edilerek, bilgisizlik, yalnızlık, çaresizlik, zorda kalmışlık, korku, üzüntü, hastalık, sıkıntı ve felaketlerin insanları hurafelerin tuzağına ittiği kaydedildi.

Bilgisizliğin, batıl inanışların, mesnetsiz yorumların ve çarpık anlayışların düşünce dünyasında kök salmasına zemin hazırladığına vurgu yapılan kitapta, "Başkanlığımız, inanç, düşünce ve sosyal hayatımızı etkileyen hurafeler konusuna önem vermiş, toplumu din konusunda ana kaynaklara dayalı doğru bilgi ile aydınlatmayı, dinimizin yasakladığı hurafelerin inançlarımıza karışmaması için gerekli tedbirleri almayı bir sorumluluk kabul etmiştir" denildi.

"NAZAR BONCUĞU HURAFEDİR"

Diyanet, ışıklı ortamların az olduğu zamanda kesilen tırnağın kaybolması ve çocuklar tarafından yutulması, yiyecek-içecek gibi şeylere karışmasının önlenmesi gibi anlamlı gerekçelerle akşamları tırnak kesmenin iyi karşılanmadığını ancak bunun yerini tamamen dini içerikli etmenlere bıraktığını hatırlattı. "Gece tırnak kesenin başına kötü şeyler geleceğini ve günah olduğunu söylemek hurafedir" diyen Diyanet, insanların nazar değmesinden korkarak, nazar boncuğu takmasını, muska taşımasını da hurafe saydı.

"HAYVAN SESİNİ DEPREM HABERCİSİ SAYMAK DA HURAFE"


Kitapta, tabiat olaylarının nedenleri ve eşyaların tabiatındaki özellikler bilinmediği için tabiat olayları veya eşyaya insanlar tarafından farklı anlamlar yüklenildiği ve bazı tepkiler geliştirildiği belirtilerek, "Hayvanların çıkardığı seslerin olumsuzluklara işaret etmesi, ay ve güneş tutulmasının kötülüklere ve gazaba yorumlanması ve bir an önce bu durumun değişmesi için silahla atış yapılması, tenekelere vurularak gürültü çıkarılması da hurafelere önemli derecede kaynaklık etmektedir" denildi.

Diyanet, insanların bazen inanmasalar bile birtakım hurafelere inanıyor görünmelerinin, onları psikolojik olarak rahatlattığını kaydetti. Günlük gazete, haftalık veya aylık olarak yayınlanan aktüel dergilerde mevcut olan fal köşeleri, televizyonda sunulan medyum programlarının, batıl inanç ve hurafelere neden olduğu vurgulandı.

İŞTE DİYANET'İN HURAFE LİSTESİ

Diyanet, toplumda en yaygın olan hurafeleri 'aile, uğur ve uğursuzluğa inanmak, cenaze, şifa, türbe-yatır, hıdrellez, baht açılması, namaz, nazar, dua, adak-kurban, misafir, bayram, sihir-büyü-fal, muska, ay ve güneş tutulması' başlıkları altında açıkladı.

Diyanet'in 'hurafe listesi' şöyle:

- Ateşe su dökülürse cin çarpar, yiyeceklerin ağzı kapatılmadığında gece onlardan cinlerin yediği anlayışı,

- Kuran ve sünnet ile örtüşmediği halde dövme yaptırmak, erkeklerin küpe takması, burçların insan karakterine etkili olduğu inancı,

- Türbe, yatır gibi yerlerden medet ummak. Bir yatırın mezar taşına mum yakıp, dilek tutmak,

- Sünnet olan çocuğun acısının azalacağına inanılarak sünnet olma anında annesi ve diğer hanımlar tarafından oklava çevirmek,

- Yeni doğan çocuğun dindar olması için göbek bağını keserek cami avlusuna bırakmak,

- Konuşmayan çocukların konuşabilmesi için cuma namazından sonra müezzin tarafından cami anahtarını çocuğun ağzına sokup çıkarmak,

- Yürümeyen çocukların ayaklarına ip bağlayarak cuma namazından ilk çıkan kişiye ipi kestirmek,

- Kırkı çıkmamış bir bebeğin tırnakları kesilirse o çocuğun hırsız olacağına inanmak,

- Küçük çocukların üzerinden atlanıldığında boylarının kısa olacağına inanmak,

- Çocuğu olmayanlara çocukları olması için deve dili veya etini yedirmek,

- Çocuk doğan eve 40 gün süre ile et alınmaması gerektiğine inanmak,

- Yeni doğan çocuğun kırkı çıkmadan evden çıkarılmaması gerektiğine inanmak,

- Boyu ölçülen çocuğun cüce kalacağına inanmak,

- Gelinin kucağına erkek çocuk verilince çocuğunun erkek olacağına inanmak,

- Loğusa kadının herhangi bir şeyden zarar görmemesi inancıyla, bulunduğu yere süpürge, soğan, sarımsak asmak, yastığının altına iğne, bıçak gibi şeyler koymak,

- Loğusa kadını kırkı çıkana kadar yalnız bırakmamak,

- Hamile kadınların saçlarını kesmemeleri gerektiğine inanmak,

- Nikah esnasında gelin ve damadın birbirlerinin ayağına bakması halinde, önce basanın sözünün geçeceğine inanmak,

- Gelin ve damadın üzerine para, üzüm, şeker ve leblebi gibi şeyler atıp, kapıda küp kırmak,

- Evlenmeyen genç kızların kısmetinin açılması için müezzine minareden para attırmak, mendil veya eşarp sallatmak,

- Baykuş ötmesi, kara kedinin insanın önünden geçmesi, horozun vakitsiz ötmesi, insanların ve araçların önünden tavşanın geçmesinin uğursuzluk sayılması, karganın ötüşünün o bölgeye gelecek belanın işareti olarak kabul edilmesi,

- İki bayram arasında nikah yapmak, duaların kabulü için mübarek gecelerde ziyaretgahlarda mum yakmak, gece vakti tırnak kesmek, cuma ve arefe günlerinde çamaşır yıkamak, dikiş dikmek, temizlik yapmak, akşam sakız çiğnemeyi ölü eti çiğnemek gibi kabul etmek, gece aynaya bakmak gibi şeylerin uğursuzluk getireceğine inanmak,

- Elden ele sabun, makas, bıçak, iğne ve soğan vermenin uğursuzluğuna inanmak,

- Sağ elinin içi kaşındığında para geleceğine, sol elinin içi kaşındığında da para çıkacağına, ayak altı kaşındığında da yola çıkılacağına inanmak,

- Cam ve porselen gibi eşyanın aniden düşüp kırılmasını, bir belanın defedileceğine işaret saymak,

- Merdiven altından geçmeyi uğursuzluk saymak,

- Cenazenin 7., 40., 52. gecesi ile ölüm yıldönümünde hatim ve mevlit okutmak,

- Cenazenin alkışlanma uğurlanması, cenazenin arkasından slogan atmak ve çiçek serpmek, cenaze için üçüncü

gününde helva ve yemek dağıtmak, kefen arasına dua, ayet ve vasiyetname koymak, ölen kimse için arefe günü kurban kesmek,

- Hastanın başı üzerinde tuz gezdirmek, köz söndürmek, kurşun döktürmek,

- Dileğin kabulü için ağaçlara bez-çaput bağlamak, türbelere adakta bulunmak, türbe ziyaretlerinden şifa beklemek,

- Hıdrellez günü sahile gidilerek kuma veya toprağa ev, araba veya kadın resimleri çizilerek böylece çizilen resimler

sayesinde ileride onlara sahip olunacağına inanmak,

- Camiye girerken cami duvarını öpmek,

- Tekke ve türbelerde kurban kesmek, türbe ve tekkelerden şifa beklemek, mum yakmak, el yüz sürmek,

- Misafirin, askere gidenin veya yola çıkanın arkasından su dökmek,

- Kahve falına bakmak, falcılara, büyücülere gitmek,

- Ay ve güneş tutulmasında silah atmak, teneke çalmak.

 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
42
Konum
İstanbul
Bid’at olmayanlar

Bid’at olmayanlar

Bid’at olmayanlar
Bid’at ehli, aşağıdakileri de hurafe saymışsa da yanlış söyledikleri çeşitli kitaplarda yazılıdır:

Kur'an ve hadiste olmayıp da, icma veya kıyası fukaha ile meydana gelen hükümler bid’at değildir.

İki bayram arasında nikah yapmak caizdir. Peygamber efendimiz, Cuma gününe rastlayan bir bayram günü, namazdan sonra, nikah yapması istenince, (İki bayram arası nikah olmaz) buyurdu. Yani vakit dar, bayramlaştıktan sonra tekrar Cuma namazı için mescide geleceğiz demek istemiştir.

Nazar için kurşun dökmek, nazar boncuğu takmak, tarlaya at kafası takmak bid’at değildir. Bunlara bakılınca, gözlerdeki şua ilk defa oraya gider ve nazar önlenir. (Hindiye)

Ölü işittiği için, ölüye telkin vermek sünnettir.
Devir ve iskat bid’at değildir.
Definden sonra, mezarlıkta, cenaze sahiplerine taziyede bulunmak bid'at değildir.

Peygamber efendimizin âdet olarak yaptığı şeyleri yapmamak [mesela entari giymemek] yahut da yapmadığı şeyleri yapmak, [mesela çatal kaşık kullanmak] bid'at değildir.

Ölmüş evliyaya adak yapmak, yani mübarek bir zatı vesile edip, Allahü teâlâya yalvarmak caizdir. Mesela (Hastam iyi olursa, sevabı Seyyidet Nefise hazretlerine olmak üzere, Allah için, adak olarak bir koyun keseceğim) demek. Burada, Allahü teâlâ için kesilen adağın sevabı Seyyidet Nefise hazretlerine bağışlanıyor, onun şefaati ile, Allahü teâlâ, hastaya şifa veriyor kazayı, belayı gideriyor. Koyunu mezar başında kesmek haramdır. Puta tapanların, put yanında kesmelerine benzememeli. Türbenin avlusu genişse, bir kenarda kesilebilir.

İşleri, Allahü teâlânın yaptığına inanarak, türbelerdeki evliyadan yardım istemek, onların hürmetine dua etmek de bid’at değildir. Hazret-i Mevlana, (Ben ölünce, beni düşünün, imdadınıza yetişirim) buyurdu. Deylemi’nin bildirdiği (Kabirdekiler olmasa, yeryüzündekiler yanardı) hadis-i şerifi de, Allahü teâlânın izni ile, ölülerin dirilere yardım ettiğini göstermektedir.


Falcılık, Bâtıl inanç ve Hurafeler .:.: www.dinimizislam.com :.:.
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Bid’at olmayanlar
Bid’at ehli, aşağıdakileri de hurafe saymışsa da yanlış söyledikleri çeşitli kitaplarda yazılıdır:

Kur'an ve hadiste olmayıp da, icma veya kıyası fukaha ile meydana gelen hükümler bid’at değildir.

İki bayram arasında nikah yapmak caizdir. Peygamber efendimiz, Cuma gününe rastlayan bir bayram günü, namazdan sonra, nikah yapması istenince, (İki bayram arası nikah olmaz) buyurdu. Yani vakit dar, bayramlaştıktan sonra tekrar Cuma namazı için mescide geleceğiz demek istemiştir.

Nazar için kurşun dökmek, nazar boncuğu takmak, tarlaya at kafası takmak bid’at değildir. Bunlara bakılınca, gözlerdeki şua ilk defa oraya gider ve nazar önlenir. (Hindiye)

Ölü işittiği için, ölüye telkin vermek sünnettir.
Devir ve iskat bid’at değildir.
Definden sonra, mezarlıkta, cenaze sahiplerine taziyede bulunmak bid'at değildir.

Peygamber efendimizin âdet olarak yaptığı şeyleri yapmamak [mesela entari giymemek] yahut da yapmadığı şeyleri yapmak, [mesela çatal kaşık kullanmak] bid'at değildir.

Ölmüş evliyaya adak yapmak, yani mübarek bir zatı vesile edip, Allahü teâlâya yalvarmak caizdir. Mesela (Hastam iyi olursa, sevabı Seyyidet Nefise hazretlerine olmak üzere, Allah için, adak olarak bir koyun keseceğim) demek. Burada, Allahü teâlâ için kesilen adağın sevabı Seyyidet Nefise hazretlerine bağışlanıyor, onun şefaati ile, Allahü teâlâ, hastaya şifa veriyor kazayı, belayı gideriyor. Koyunu mezar başında kesmek haramdır. Puta tapanların, put yanında kesmelerine benzememeli. Türbenin avlusu genişse, bir kenarda kesilebilir.

İşleri, Allahü teâlânın yaptığına inanarak, türbelerdeki evliyadan yardım istemek, onların hürmetine dua etmek de bid’at değildir. Hazret-i Mevlana, (Ben ölünce, beni düşünün, imdadınıza yetişirim) buyurdu. Deylemi’nin bildirdiği (Kabirdekiler olmasa, yeryüzündekiler yanardı) hadis-i şerifi de, Allahü teâlânın izni ile, ölülerin dirilere yardım ettiğini göstermektedir.


Falcılık, Bâtıl inanç ve Hurafeler .:.: www.dinimizislam.com :.:.

Kardeşimiz yazıyı okumadan bir şeyler eklemişsiniz...hemen muhalefet olmayınız...hayırlı günler...
 

yalniz_yolcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2008
Mesajlar
634
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
saolasin kardesim gecekten önem verilmesi gereken bir mesele....
 

mutsuzmelek

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2008
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Bilgilendirmenizden dolayı Allah razı olsun.Dilerim herkes bunları unutur ve gerçekten yapmamız gerekenleri yapar.... dua etmek gibi mevlaya dönmek gibi
....
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Bilgilendirmenizden dolayı Allah razı olsun.Dilerim herkes bunları unutur ve gerçekten yapmamız gerekenleri yapar.... dua etmek gibi mevlaya dönmek gibi
....

Selamun aleyküm inşaALLAH kardeşimiz...bunlar saptırıcı ve batıl inançlar...günlük hayatta bu gibi şeylere inanan insanlar oldukça fazla...kapılmamak duası ile...
 

AY-YA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ara 2008
Mesajlar
2,370
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Cenazenin 7., 40., 52. gecesi ile ölüm yıldönümünde hatim ve mevlit okutmak

buda hurafemiymiş bunu bilmiodum selametle..
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
Cenazenin 7., 40., 52. gecesi ile ölüm yıldönümünde hatim ve mevlit okutmak

buda hurafemiymiş bunu bilmiodum selametle..


Bu bir bidattir der alimler,çünkü Efendimiz ve sahabe zamanından kalma bir şey değildir,ve okunan Mevlid den Mevtaya bir şey gitmez,sadece ölü sahipleri bir araya gelmiş Efendimize (s.a.v) salavat getrmiş ve O'nu yaad etmiş olurlar,bunu Ölünün hayrına yaptık demek bir anlam katmaz,bu durumlarda Kur-an I kerim okumak hayırların en iyisidir,yada bir güne veya zamana bağlamadan Ölü adına Ondan kalan Mal ile hayır hasane yapılsa daha efdal olmazmı?
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
..............................güncelleme......................................
 

inam_9

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Nis 2008
Mesajlar
271
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Ey iman edenler!
Size ne oldu ki, "Allah yolunda cihada çıkın." denilince oldugunuz yere yığılıp kaldınız
Yoksa ahiretten vazgeçip dunya hayatina razı mı oldunuz?
Fakat dunya hayatinin zevki ahiretin yanında ancak pek az birseydir
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Ey iman edenler!
Size ne oldu ki, "Allah yolunda cihada çıkın." denilince oldugunuz yere yığılıp kaldınız
Yoksa ahiretten vazgeçip dunya hayatina razı mı oldunuz?
Fakat dunya hayatinin zevki ahiretin yanında ancak pek az birseydir

Faydalı bir eklenti olmuş kardeşimiz Allah razı olsun...selametle...
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
..............................güncelleme......................................
 

HÜZÜNLE DOLUYUM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ocak 2009
Mesajlar
343
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Ey iman edenler!
Size ne oldu ki, "Allah yolunda cihada çıkın." denilince oldugunuz yere yığılıp kaldınız
Yoksa ahiretten vazgeçip dunya hayatina razı mı oldunuz?
Fakat dunya hayatinin zevki ahiretin yanında ancak pek az birseydir

Dinde çıkmış en büyük bidat cihad ve gazada gevşekliktir..ABDÜLHAKİM ARVASİ HAZRETLERİ...ALLAHCC RAZI OLSUN...
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
..............................güncelleme.......... ............................
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
..............................güncelleme.......... ............................
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt