Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

_____ŞAİRLERİ UTANDIR_____ (1 Kullanıcı)

Ayser

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
// Sana doğru çağlayan, sevgimdi nehir nehir//
// Kadere hükmederek, sonsuza etme tehir //

Yazan yazmış, silmezmi ki
Eser tufan fırtınalar
En evveli bilmezmi ki
Es, ısınsın tüm kıtalar...

// Bilet kes kullar yazsın, son dönüşü olmayan //
// Tarihi unutulsun, visâl var doyulmayan //

Giden gitmiş, dönmezmi ki
Afv-ı mevcuttur hatalar
Yakan yakmış sönmezmi ki
Dön, şaşırsın tüm rotalar...

// Yer yüzünde tek yıldız, seyyâre zühâlmisin //
// Eşlik etmek isteyen, sevdâma mahâlmisin //

Dün gitmiştir, geri gelmez
Bildik sözler iç tırmalar
Kelâm özel, eller bilmez
Yaz, utansın tüm notalar...

// İster kendi gönlünü, istersen beni kandır //
// Bu sevdâya şiir yaz, şairleri utandır //

Ayser ÖZBAKIR
 

Ayser

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: AH GÖNLÜM

RE: AH GÖNLÜM

Ne yazacağımı tasarlayarak
kalemi aldımsa da elime
yazacaklarımı unutarak
boran tufanı da
düzenimi şaşarak
sen düşersin heceme
ve nutkum yüz üstü
uzanır da uzanır.

şöyle bir içim bakar ki
nice göremediklerini
her nazarında nidâsı
ah! bir anlatır ki edâsı
neler yok ki şu gönülde
bahşolmuş da bahşolmuş
ne biçim bir haldır ki
ben buradayım, buradayım
der der durur
ve kalem elimde dimağım
tıkanır da tıkanır.

ah! sırrına eremediğim gönlüm
bilemezsin, sadece bildiğini
de (di) durdu
yıllların her anında
aklım hep sendeymiş meğer
bilirim varsın ve
hep sende ritimleri atar da
gel, gel, gel demeye değer
utanır da utanır...

Ayser Özbakır
 

Ayser

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: _____Âşk-a Tövbe Olmaz

RE: _____Âşk-a Tövbe Olmaz

Haritanı seç giderken,
bal rengi bakışların değil,
kırgın bakışların moruna bezeli olsun....

Güzergâhın sevdama doğrudur
ardına baka baka giderken,
dertlenme sevginden kaderime,
düşen hüzne...

Bensiz baktığın her şeyi resmet,
delildir diye bensiz yaşadığına...

İşte ozaman bir eşi de
bendeyse,
yakmalı bu morumsu sayfayı
teni yakmak ta olsa ucunda....

Bu öfke durulmazdı
ne var ki; çalındı kulağıma
giderken yâr,
cevahiri güzel olsun istedim
ötesi lazım değil...

Bu direnişe şaşıyorsun, lakin
göreceksin dergâhlarda
kalacak tövbelerin,
tam da hasretimde yanarken
anlayacaksın.......

Âşk-a tövbe olmaz
hırçın bir dil kemiğinin
açtığı bu yaraya,
semada buluşan nazarın merhem
olsun
biri şimâlde bir yangına,
diğeri kubbede ki bir kandile
düşen......

İzlediğin safran denizler
ancak benim gözlerimle
serinler cân,
git ki yüzüne esen rüzgarlar
silsin gönlünde ki kırgınlığı....

Turnalarla haber salarım
sana
üzülmediğimi,
dert etme,üzülmem;
Cevahiri güzel sevdiğim....

Ayser Özbakır
 

desertrose

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
3,480
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
RE: _____ŞAİRLERİ UTANDIR_____

ÇOK GÜZEL ŞİİR KARDEŞİM ELİNE SAĞLIK SAHİDEN SENMİ YAZDIN MERAK ETTİM:eek::eek:

B)B)B)B)B)
 

meftun61

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
3,386
Tepki puanı
5
Puanları
0
RE: _____ŞAİRLERİ UTANDIR_____

Rahmetini umarak
Günahkar bir dille;
Allah Azze ve celle

Ya Rasulallah,
Alemlere rahmet hayatin geçiyor kalbimizden,
Kalbimizden seyrediyoruz seni.

Iste
Bir yasindasin,
Beni Sa'd yurdundasin
Sana süt anne olmadi kadinlar,
Bu yüzden dargin bulutlar,
Bir damla yagmur indirmiyor.
Kitlik hüküm sürüyor beni sa'd yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzünde
Sana asik...
Ayrilmiyor basucundan
Ve insanlar yagmur duasinda...
Hz. Halime kucagina aliyor seni,
Yüzünde bir gölgelik... Seni günesten korumak için.
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun, sana kilitli...
Ve dua eden rahibin kucagindasin
Dünyalar güzeli gözlerine bakiyor rahib.
Kitligi da unutuyor, yagmuru da, duayi da.
Ama sen unutmuyorsun
Ugruna canlarimiz feda o gözlerinle gökyüzüne bakiyorsun.
O minicik bulut ilisiyor bakislarina,
Büyüyor, büyüyor
Sonra nazli nazli yagmur damlalari iniyor buluttan
Fakat çogusu bilmiyor yagmurun gelis sebebini
Çogusu bilmiyor seni.

Alti yasindasin
Medine-i Münevvere yolundasin.
Yaninda aziz annen ve Ümmü Eymen...
Yetimligini hissediyorsun baba kabristaninda
Sonra yolda, Ebva'da öksüzlük karsiliyor seni
Mekke'ye annesiz giriyorsun
Abdülmuttalip bir baska seviyor seni,
Ebu talip bir baska seviyor.
Ya Rasulallah!
Mekke çocuklari, annelerine seslenirler miydi senin yaninda?
Onlar anne deyince sen yere mi bakardin?
Mekke rüzgarlari kaç gece gözyaslarini tasidi Ebva'ya?
Kaç gece anne diye hiçkirdin.
Efendim,
Vallahi senin yerine de anne dedik annemize!
Ama hiçbir öksüzün
Hiçbir yetimin yaninda
Ne anne dedik ne de baba!

Yirmi bes yasindasin...
Ve bambaskasin
Kimse sana denk degil.
Sefkat yayiyor kokun
Güven veriyor sesin
Sen Muhammed-ül Emin'sin.

Ey Medine minberinde
"Ümmetî Ümmetî" diye hüznü giyen sevgili!
Ey Mekke mihrâbinda
Âlemler hesabina "ALLAH!" diyen sevgili!
Bize lütf-u ilâhi bahsedilen kapina
Diz çöktük beyat ettik;
Rabbinden bize ne getirdiysen "amenna!"
Duyduk, itaat ettik!

Iste
Kirk yasindasin
Hira Nur Dagindasin
Cibril iniyor göklerden
Ve nokta nokta her yerden
Salat, selam yükseliyor.
Sen,
Kainatin yüreginden hasretle kopan ahsin
Karanlik gecelerimize sabahsin.
Sen Nebiyyullahsin!
Sen Habibullahsin!
Sen Rasulullahsin!

Esselamu aleyke ya Nebiyyallah!
Esselamu aleyke Ya Habiballah
Esselamü aleyke Ya Rasulallah!

Niye incittiler ki seni sultanim?
Niye iskence yaptilar ki sana?
Ebu talip öldü diye mi bu pervasizca saldirilar.
Himayesiz kaldin diye mi
Kabedeki aglayisin geliyor gözümüzün önüne,
"Amca, yoklugunu ne çabuk hissettirdin" diyisin...
Harem'de Namaz kilisin geliyor aklimiza
Basina pislikler saçiliyor.
Bin bas feda o mübarek basina...
Nasipsizler sana bakip nasilda gülüyorlar?
Biri kosuyor Mekke sokaklarindan sana dogru,
Biri kosuyor ama sanki yere inmis ars-i âlâ
"Bu kosan kimdir?" diye bir soru dolasiyor boslukta.
Ve cevap veriyor biri:
"Muhammed'in kizi Fatima-tüz Zehra!
Velîlerin Anasi.
Yüzünü gözünü siliyor biricik kizin
Sana yeryüzünde en çok benzeyen,
Gülmesi sen, aglamasi sen!
"aglama kizim! diyisin geliyor aklimiza

Niye çikardilar ki yurdundan seni?
Himayesiz kaldin diye mi?
Onlar bilmiyorlar miydi seni himaye edeni!
Seni yetim bulup barindirani!
Seni âlemlere Rahmet kilani!
Onlar deli diyorlardi sana,
Sen susuyordun.
Mecnun diyorlardi
Sair diyorlardi
Sen susuyordun
"Seni bizim elimizden kim kurtaracak?" diyorlardi
Sen
Sen "ALLAH!" diyordun
ALLAH! Azze ve Celle.
Semayi hasyet kapliyordu
Sen "ALLAH!" diyordun
Ars-i ala titriyordu.
Bedirde "Allah!" diyordun
Üçbin melek iniyordu alaca atlarla
O gün aslanlarin adi Hamzaydi, Ömerdi, Aliydi.
Yüz yirmi bes bin sahabi
"anam babam sana feda olsun ya rasulallah!" diyordu


Ya Rasulalah
Medine-i münevvere sokaklarinda yürüyordun hani,
Neccar ogullarinin küçük kizlari seni görünce
Sevinçten ne yapacaklarini bilememislerdi
"Beni seviyor musunuz?" diye sormustun onlara
"Seni çok seviyoruz Ya Habiballah!" demislerdi.
Sen de;
"Allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum!" demistin.
Bu gün yasayan gençler var!
Neccar ogullarinin kizlari degil belki
Ama seni onlar da çok seviyor
Göz yaslarindan belli ki seni canlarindan çok seviyorlar.
Senden baska kimseleri yok.
Allah biliyor ki sen onlari da çok seviyorsun.


Atmis üç yasindasin...
Refîk-i âlâ duasindasin
Senin için
Siyah yünden cizgili bir cübbe dokunmustu
Kenarlari beyazdi.
Onu giyerek ashabinin yanina çikmistin.
Ve mübarek ellerini dizine vurarak:
"Görüyor musunuz ne kadar güzel" demistin
Meclisinde bulunan biri sana seslenmisti:
"Anam babam sana feda olsun Ya Rasulallah, onu bana ver"
Niye istemisti ki senden!sevdigini bile bile
Istendiginde katiyyen hayir demedigini bile bile!
"Peki" dedin o zâta.
Ve sen yine yamali, eski cübbeni giydin.
Dostuna kavusmana bir hafta kalmisti
Ayni cübbeden yine diktiler
Ama giyinmek nasip olmadi.

Bir gün pespese yedi defa bir mustuyu haber vermistin;
"Beni görüp de bana iman edenlere ne mutlu;
Beni görmeyip de bana iman edenlere ne mutlu."

Haberler uçurmustun Ebu Hureyre'nin diliyle:
"Benden sonra öyle kimseler gelecek ki
"Keske Peygamber'i görseydik de ne malimiz ne de evladimiz olsaydi! Diyecekler."
Ve Hz. Enes'le paylasmistin özlemini:
"Beni görmedikleri halde bana iman eden kardeslerimi
Görmeyi çok isterdim." buyurmussun.
Sultanim,
Gözlerinin beyazinda kirmizilik olan sultanim!
Biz gördük kardeslerini
Gözlerine bakinca seni hatirlatiyor,
Senin hasretinle kan canagina dönüyor gözleri
Sessizligi nakis nakis süslüyor hiçkiriklari.

Ey Medine minberinde
"Ümmetî Ümmetî" diye hüznü giyen sevgili!
Ey Mekke mihrâbinda
Âlemler hesabina "ALLAH!" diyen sevgili!
Bize lütf-u ilâhi bahsedilen kapina
diz çöktük beyat ettik;
Rabbinden bize ne getirdiysen "amenna!"
Duyduk, itaat ettik!

Ya Rasûlallah
Sen hâlâ kirk yasindasin
Ve hâlâ ümmetinin basindasin
 

Ayser

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Gönül Alacak Kadar

Gönül Alacak Kadar

Gel ki şah-ı bir adım, göster gârip caddeye
Uğra gönül bağıma, gülüm solacak kadar.
Utanıp kaçan yıllar, düşüversin haddeye
Şu âlemden mahşere, izi kalacak kadar...

Yürekler tatsız tuzsuz, taşınmaz yavan yavan
İklimler üzerinden sevgi sal, elvân elvân
Söyle arı bal yapsın, peteğe kovan kovan
Boşalmış bir yüreğin, içi dolacak kadar...

Âşk süslü niğmetinden, ölmeden ver bir defa
Ver ki gâribin gönlü, bir nebze sürsün sefa
Vakit dardır sevgini, kaldırma tozlu rafa
Yılda iki kez bayram, selâm salacak kadar...

Dört kıtanın yeline, râyihânı kat yolla
Gizemli ânlar olsun, seher yelini kolla
Hedefine ulaşır, dilersen mendil salla
Esen yellerle kokun, gelip bulacak kadar...

Göğsün imân yüklüyse, hazmetmez gururunu
Ziyâ ile dağıtsan, içinde ki nur-unu
Bir çift söylemle kursan, âşk-ın sağlam sur-unu
Şöyle şah-ı bir sevdâ, gönül alacak kadar...

Ayser ÖZBAKIR
 

Ayser

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ara 2006
Mesajlar
7
Tepki puanı
0
Puanları
0
Fetih

Fetih

ÇOĞALMADAN İBARETİZ, FITRATIMIZ BU''

Çağ kapatıp bir başka çağ açmanın nasıl bir his olduğunu hiçbirimiz yaşamadık. Yaşamadığımız birçok şey gibi. İstanbulun fethi bir çok yönden önem arz ediyor olabilir. Taktik ve strateji açısından mesela. Fakat birey olarak beni etkileyen işin manevi kısmı. Tıpkı birçoğumuz gibi.
Denilebilir ki fetih vasıtası ile islam milletleri medeniyet yokuşun da zirveyi görmüştür. Medine ile başlayan medeniyet olma eylemi İstanbul ile doruk noktasına çıkmıştır. O gün bizler millet olarak bu ümmetin en önüne geçtiğimizi tüm dünyaya kanıtlamış olduk.
Bunun üzerine birçok methiye sıralanabilir.
Müthiş bir uyumun eseri fetih. Bir birlikteliğin. Birliktelik olmasa idi çoğalma der miyiz. Irklar üstü bir birliktelik. Ne Türk soran var ne Kürt. Devşirmesi, mezheplisi, ermenisi ve cizvitlisi. Hani bugun hasretine yandığımız o uyum. Adaletimize olan özlem.
İstanbul ne medeniyetler görmüştür ne yazsak beyhude. Bir şehir olarak başlı başına ciltleri kapsar. Yazının bazı anlarında duruyorum, düşünüyorum. Her düşündüğüm de iç çekiyorum. Çıkmaz sokaklarının bile nasıl mistik bir hava içerdiği geliyor aklıma. Fakat diyorum hayır, hayır her ne düşünsem sığ kalıyorum. Üstadlar bize söylenecek söz mü bırakmış diyorum.
Kimileri bu muhteşem fetih olayının öneminin ya idrakin de değiller ya da gözlerini o ait olmak istemedikleri 'uyum' hırsı bürümüş. Sevgililer gününe olan alakalarına bakınca bunu düşünmekten alamıyorum kendimi.
Bir de sitemim var.,
Tarih sayfaların da böylesi mihenk taşı bir fetihi nasıl oluyor da bizlere ve bizden sonrakilere görsel bir şölen olarak sunamıyoruz.
Elin hırsız robin hood u bile kahraman diye itelenmedi mi bizlere.
Utanç duyuyorum utanç bu miskin mana alemimizle.
Çoğalmalıydık hep, nakış gibi örüle örüle. Medeniyetimizi başka milletlere taşıma arzumuz olmalıydı. Onunla barışık bir halde. ''Elin oğlu yapıyor'' klişesinden kurtulmalıydık şimdiye.
Fetih.,
Fetih şekilsel birşey değil. Düşünsel ve hatta zihniyet, inanç fetih.
Hangi birini yazmalı ki. Efendimizin o kutlu hadisini mi. Eyyüb el Ensari'yi mi. Akşemseddin'i mi, Fatih' in namazını mı.Allah Allah diyen Leventleri mi. Yoksa bunca yüzyıl geçmesine rağmen şu kuş kadar kalbimiz de hissettiğimiz duygu fırtınası mı. Baki kalan bunlardır, 3 gülle 5 mancınık değil.
Selam ile.

Ayser Özbakır
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt