RE: _____ŞAİRLERİ UTANDIR_____
Rahmetini umarak
Günahkar bir dille;
Allah Azze ve celle
Ya Rasulallah,
Alemlere rahmet hayatin geçiyor kalbimizden,
Kalbimizden seyrediyoruz seni.
Iste
Bir yasindasin,
Beni Sa'd yurdundasin
Sana süt anne olmadi kadinlar,
Bu yüzden dargin bulutlar,
Bir damla yagmur indirmiyor.
Kitlik hüküm sürüyor beni sa'd yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzünde
Sana asik...
Ayrilmiyor basucundan
Ve insanlar yagmur duasinda...
Hz. Halime kucagina aliyor seni,
Yüzünde bir gölgelik... Seni günesten korumak için.
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun, sana kilitli...
Ve dua eden rahibin kucagindasin
Dünyalar güzeli gözlerine bakiyor rahib.
Kitligi da unutuyor, yagmuru da, duayi da.
Ama sen unutmuyorsun
Ugruna canlarimiz feda o gözlerinle gökyüzüne bakiyorsun.
O minicik bulut ilisiyor bakislarina,
Büyüyor, büyüyor
Sonra nazli nazli yagmur damlalari iniyor buluttan
Fakat çogusu bilmiyor yagmurun gelis sebebini
Çogusu bilmiyor seni.
Alti yasindasin
Medine-i Münevvere yolundasin.
Yaninda aziz annen ve Ümmü Eymen...
Yetimligini hissediyorsun baba kabristaninda
Sonra yolda, Ebva'da öksüzlük karsiliyor seni
Mekke'ye annesiz giriyorsun
Abdülmuttalip bir baska seviyor seni,
Ebu talip bir baska seviyor.
Ya Rasulallah!
Mekke çocuklari, annelerine seslenirler miydi senin yaninda?
Onlar anne deyince sen yere mi bakardin?
Mekke rüzgarlari kaç gece gözyaslarini tasidi Ebva'ya?
Kaç gece anne diye hiçkirdin.
Efendim,
Vallahi senin yerine de anne dedik annemize!
Ama hiçbir öksüzün
Hiçbir yetimin yaninda
Ne anne dedik ne de baba!
Yirmi bes yasindasin...
Ve bambaskasin
Kimse sana denk degil.
Sefkat yayiyor kokun
Güven veriyor sesin
Sen Muhammed-ül Emin'sin.
Ey Medine minberinde
"Ümmetî Ümmetî" diye hüznü giyen sevgili!
Ey Mekke mihrâbinda
Âlemler hesabina "ALLAH!" diyen sevgili!
Bize lütf-u ilâhi bahsedilen kapina
Diz çöktük beyat ettik;
Rabbinden bize ne getirdiysen "amenna!"
Duyduk, itaat ettik!
Iste
Kirk yasindasin
Hira Nur Dagindasin
Cibril iniyor göklerden
Ve nokta nokta her yerden
Salat, selam yükseliyor.
Sen,
Kainatin yüreginden hasretle kopan ahsin
Karanlik gecelerimize sabahsin.
Sen Nebiyyullahsin!
Sen Habibullahsin!
Sen Rasulullahsin!
Esselamu aleyke ya Nebiyyallah!
Esselamu aleyke Ya Habiballah
Esselamü aleyke Ya Rasulallah!
Niye incittiler ki seni sultanim?
Niye iskence yaptilar ki sana?
Ebu talip öldü diye mi bu pervasizca saldirilar.
Himayesiz kaldin diye mi
Kabedeki aglayisin geliyor gözümüzün önüne,
"Amca, yoklugunu ne çabuk hissettirdin" diyisin...
Harem'de Namaz kilisin geliyor aklimiza
Basina pislikler saçiliyor.
Bin bas feda o mübarek basina...
Nasipsizler sana bakip nasilda gülüyorlar?
Biri kosuyor Mekke sokaklarindan sana dogru,
Biri kosuyor ama sanki yere inmis ars-i âlâ
"Bu kosan kimdir?" diye bir soru dolasiyor boslukta.
Ve cevap veriyor biri:
"Muhammed'in kizi Fatima-tüz Zehra!
Velîlerin Anasi.
Yüzünü gözünü siliyor biricik kizin
Sana yeryüzünde en çok benzeyen,
Gülmesi sen, aglamasi sen!
"aglama kizim! diyisin geliyor aklimiza
Niye çikardilar ki yurdundan seni?
Himayesiz kaldin diye mi?
Onlar bilmiyorlar miydi seni himaye edeni!
Seni yetim bulup barindirani!
Seni âlemlere Rahmet kilani!
Onlar deli diyorlardi sana,
Sen susuyordun.
Mecnun diyorlardi
Sair diyorlardi
Sen susuyordun
"Seni bizim elimizden kim kurtaracak?" diyorlardi
Sen
Sen "ALLAH!" diyordun
ALLAH! Azze ve Celle.
Semayi hasyet kapliyordu
Sen "ALLAH!" diyordun
Ars-i ala titriyordu.
Bedirde "Allah!" diyordun
Üçbin melek iniyordu alaca atlarla
O gün aslanlarin adi Hamzaydi, Ömerdi, Aliydi.
Yüz yirmi bes bin sahabi
"anam babam sana feda olsun ya rasulallah!" diyordu
Ya Rasulalah
Medine-i münevvere sokaklarinda yürüyordun hani,
Neccar ogullarinin küçük kizlari seni görünce
Sevinçten ne yapacaklarini bilememislerdi
"Beni seviyor musunuz?" diye sormustun onlara
"Seni çok seviyoruz Ya Habiballah!" demislerdi.
Sen de;
"Allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum!" demistin.
Bu gün yasayan gençler var!
Neccar ogullarinin kizlari degil belki
Ama seni onlar da çok seviyor
Göz yaslarindan belli ki seni canlarindan çok seviyorlar.
Senden baska kimseleri yok.
Allah biliyor ki sen onlari da çok seviyorsun.
Atmis üç yasindasin...
Refîk-i âlâ duasindasin
Senin için
Siyah yünden cizgili bir cübbe dokunmustu
Kenarlari beyazdi.
Onu giyerek ashabinin yanina çikmistin.
Ve mübarek ellerini dizine vurarak:
"Görüyor musunuz ne kadar güzel" demistin
Meclisinde bulunan biri sana seslenmisti:
"Anam babam sana feda olsun Ya Rasulallah, onu bana ver"
Niye istemisti ki senden!sevdigini bile bile
Istendiginde katiyyen hayir demedigini bile bile!
"Peki" dedin o zâta.
Ve sen yine yamali, eski cübbeni giydin.
Dostuna kavusmana bir hafta kalmisti
Ayni cübbeden yine diktiler
Ama giyinmek nasip olmadi.
Bir gün pespese yedi defa bir mustuyu haber vermistin;
"Beni görüp de bana iman edenlere ne mutlu;
Beni görmeyip de bana iman edenlere ne mutlu."
Haberler uçurmustun Ebu Hureyre'nin diliyle:
"Benden sonra öyle kimseler gelecek ki
"Keske Peygamber'i görseydik de ne malimiz ne de evladimiz olsaydi! Diyecekler."
Ve Hz. Enes'le paylasmistin özlemini:
"Beni görmedikleri halde bana iman eden kardeslerimi
Görmeyi çok isterdim." buyurmussun.
Sultanim,
Gözlerinin beyazinda kirmizilik olan sultanim!
Biz gördük kardeslerini
Gözlerine bakinca seni hatirlatiyor,
Senin hasretinle kan canagina dönüyor gözleri
Sessizligi nakis nakis süslüyor hiçkiriklari.
Ey Medine minberinde
"Ümmetî Ümmetî" diye hüznü giyen sevgili!
Ey Mekke mihrâbinda
Âlemler hesabina "ALLAH!" diyen sevgili!
Bize lütf-u ilâhi bahsedilen kapina
diz çöktük beyat ettik;
Rabbinden bize ne getirdiysen "amenna!"
Duyduk, itaat ettik!
Ya Rasûlallah
Sen hâlâ kirk yasindasin
Ve hâlâ ümmetinin basindasin