Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

8 Mart Sizin Olsun Ey Dünya(lık) Kadınları (1 Kullanıcı)

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
profil.jpg
Serpil Memişoğlu

8 Mart dünya kadınlar günü 1857’de New York’ta grev esnasında fabrikada çıkan yangında hayatını kaybeden kadın işçileri anma ve emekçi kadınları desteklemek için başlayan ve dünyaca kutlanması karar alınan bir gündür. O gün ki miladi olarak 20 yüzyıl (öncesini saymazsak) gecikmiş ve sanki kadına insan gibi davranmak, onlara haklarını vermek o fabrika yangınından sonra olmuş gibi gösterilmiştir. 8 Mart 1857’den önce kadın hakları yok muydu? Yada daha önce kimsenin aklına gelmemişmiydi?

Elbetteki vardı... Kadınları, onları "kusursuz Yaratan" düşünmüştü...
Zannedildiği gibi kadın hakları Avrupa’dan değil İslam’dan gelmiştir ve kadına en büyük hakları İlahi boyutta veren (Allah) İslam’dır.
Kadın yaratıldığından itibaren Yaratıcısı ona haklarını verdi ama ne yazık ki özünden sapmış olan topluluklar bu hakkı ellerinden aldılar. İşin trajikomik hali ise bunu en çok yapanların daha sonra kadın hakları savunucusu olarak karşımıza çıkmalarıdır.
(Hz.) Muhammed (s.a.v.) 6. Yüzyılda kadına haklarını getirmişken, Avrupa rüyasında dahi göremeyeceği bu hakları ancak 19. yüzyılın sonlarına doğru akıl edebilmiştir. Bu sözü bir takvim yaprağında okumuştum. Zannediyorum İngiliz bir araştırmacıya aitti ama ismini hatırlayamıyorum.
İslam’da, kadın insan olma açısından erkek gibidir: Şuan medeniyetin sembolleri olarak görülen toplumlar zamanında kadın insan mıdır diye tartışırken İslam bu akıl almaz olaya son noktayı koymuş ve kadına ilk haklarını vermiştir. Din (!) adamlarının dahi kadını hor görmeleri onu lanetlemelerini Cenab-ı Hak şöyle yok ediyor; "Ey insanlar sizi tek bir nefisten yaratan Rabbinizden korkun"(Nisa -1) Allah Resulü’de buyuruyor ki ; "Muhakkak kadınlar erkeklerin bir parçasından başka bir şey değildir".
Diğer millet ve din(!)lerde kadın Cehennemlik sayılırken; İslam kadının Allah’ın emir ve yasaklarına uyduğu sürece Cennet’e gireceğini erkekten farkı olmadığını müjdeliyor.
Cenab-ı Hak bunu " Erkekten veya kadından her kim mü'min olduğu halde bir sâlih amelde bulunursa, elbette onu temiz bir hayat ile yaşatırız ve onları yapar oldukları amellerin daha güzeliyle muhakkak ki, mükâfaata erdireceğiz.." (Nahl - 97)
" Artık Rabb-i Kerîmleri onlara şöyle icabet etti ki: «Ben sizden gerek erkek ve gerek kadın, bir amel edenin amelini zâyi kılmam. Bazınız bazınızdansınız(Hep birbirinizdensiniz)." (Al-, İmran - 195) ayetlerinde açıkça belirtiyor.
Allah hiçbir şekilde erkeği kadından üstün – ayrıcalıklı tutmamış ve buyurmuştur ki;
" Şüphe yok ki, İslâmiyet'i kabul eden erkekler ve İslâmiyet'i kabul eden kadınlar ve imân eden erkekler ve imân eden kadınlar ve taate müdavim erkekler ve taate devam eden kadınlar ve sadâkatli erkekler ve sadâkatli kadınlar ve sabırlı erkekler ve sabırlı kadınlar ve hak için mütevazi erkekler ve tevazuda bulunan kadınlar ve sadaka veren erkekler ve tasaddukta bulunan kadınlar ve oruç tutan erkekler ve oruçlu kadınlar ve namuslarını muhafaza eden erkekler ile kadınlar ve Allah Teâlâ'yı çokça zikreden erkekler ve zikreyleyen kadınlar (var ya). Onlar için Allah Teâlâ bir mağfiret ve pek büyük bir mükâfaat hazırlamıştır." (Ahzab - 35)
Diğer millet ve din(!)lerde kadının miras hakkı olmadığını hatta miras olarak bırakıldığını söylerken; İslam, kadına miras hakkı tanımıştır. Küçük, büyük, evli, bekâr veyahut annesinin karnında olsun, ona her durumda miras hakkı vardır. Ayrıca İslam kadına mülk edinme hakkı, aynı zamanda sorumluluk vermiştir. Medeniyetin merkezi olarak övünen Avrupa bile 1882'de ancak evli kadınlara mülk edinme hakkı tanıdı.
Diğer millet ve din(!)lerde kadınlara nikâh kıyılmaz, sayısında sınır tanınmaz ve eğlenmelik varlıklar olarak görülürken İslam evlenilecek kadınların sayısına sınır koydu. Bu sınırı dört kadınla belirledi. İslam'dan önce Araplarda ve çok evliliği kabul eden milletlerde daha önce, herhangi bir sınır yoktu. Hala eleştirilen ve bir türlü anlaşılamayan bir konudur bu. Hikmetine varılamamıştır.
Diğer millet ve din(!)lerde kadın önce babasının sonra kocasının malı sayılırdı. Hatta kocası öldüğünde kadınında yaşam hakkı olmayıp kocasıyla beraber öldürülür-gömülürdü. İslam ise eşler arasında hakları belirlemiştir. Kadına da erkeğin hakları gibi haklar tayin etmiştir.
Diğer millet ve din(!)lerde boşanmanın adı bile yokken; İslam eşler arasında boşanma hukukunu düzene koymuştur. Hatta erkeğin bunu hafife almaması için ciddi sınırlar çizmiştir. Bunun en büyük sınırı talaktır. İslam talakın meydana gelmesi için belli bir zamanda tayin etmiştir. Bu zaman kadın ve erkek için yeniden düşünüp taşınma imkânı sağlar. Ayrıca boşanmadan önce iki aileden de hakem tayin edilir, durum düzelmezse hâkime yani boşanmaya gidilir. "Boşanmış kadınlar kendi nefisleri için üç hayz müddeti beklerler. Onların rahîmlerinde Cenâb-ı Hakk'ın yaratmış olduğu şeyleri gizlemeleri, onlara helâl olmaz. Eğer onlar Allah Teâlâ'ya, ahiret gününe imân etmişler iseler ve onların kocaları eğer ıslah kasdinde bulunurlarsa o bekleme zamanında o zevcelerini geri almağa çok haklıdırlar. Kadınların lehinde de onların aleyhlerindeki meşru hakka mümasil bir hak vardır. Fakat erkekler için kadınlar üzerine bir derece ziyâde hak vardır. Ve Allah Teâlâ azîzdir, hakîmdir.” (Bakara - 228)

Diğer millet ve din(!)lerde kadın lanetli ve onun bulunduğu yerlerde mutlaka uğursuzluklar olduğu söylenirken; İslam kadında bulunduğu söylenen uğursuzluğu yok etmiştir.
İslam öncesi kız çocuklarından utanılır ve cahiliye döneminde kızlar toprağa gömülürdü. Bazı toplumlarda putların önüne ölüme bırakılır veya tanrılarına kurban edilirdi. İslam bunu tamamen yasaklamıştır. Kuran’da bu açıkça men edilmiştir.
Cenab-ı Hak buyuruyor :
" Onlardan biri kız ile müjdelenince pürgayz olarak yüzü simsiyah kesilir. Müjdelendiği şeyin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu zillet üzere tutacak mı, yoksa onu toprağa mı gömecek? diye düşünürdü. Bak ne fena şey ile hükmediyorlar!” (Nahl - 58-59)
" Ve diri olarak gömülen kız çocuğuna sorulduğu zaman. «Hangi günahından dolayı öldürüldü?» diye. " (Tekvir -i 8-9)
" Çocuklarını sefihlikten ve bilgisizlikten dolayı öldürenler ve Allah Teâlâ'nın merzûk ettiği şeyleri Cenâb-ı Hakk'a iftira ederek haram sayanlar, şüphe yok ki hüsrâna uğramışlardır. Muhakkak ki onlar sapıtmışlar, doğru yolu bulamamışlardır. "(Enam Suresi 140)
Diğer millet ve din(!)lerde erkek isterse karısını öldürebilir ve bundan dolayı suçlanmazken; İslam, kadın erkek arasında bu ayrımı kaldırmış, katil ister erkek olsun ister kadın olsun öldürene ölüm cezası verir.
Hz. Ömer (r.a.)zamanında bir kadın (yada kadın erkek karışık) öldürülmüş. Katil erkeklerin öldürülmeleri için Hz. Ömer (r.a.) emir verdi ve katil-katiller idam edildi.
Kadına karşı işlenen suçla erkeğe karşı işlenen suç arasında fark yoktur. Hatta bazı konularda kadının haklarına daha çok önem verilmiştir.
Diğer millet ve din(!)lerde zina suç sayılmaz ve kadın (cinsel) köle olarak kullanılıp satılırken; İslam zina için, erkekle kadını ayırmamış aynı cezayı vermiştir.
" Hürre, afife olan müsIüman kadınlarına zina isnad eden, sonra dört şahit getiremeyen kimselere seksener değnek vurun ve onların şehâdetlerini ebedîyyen kabul etmeyin ve onlar ise fâsık kimselerdir.."(Nur - 4)
Diğer millet ve din(!)lerde kadınlar bırakın eğitim almayı okuma yazma bilmeleri gereksiz (hatta yasak) görülürken; İslam, kadını cehaletten kurtarmış ve onun durumunu yükseltip şerefli kılmıştır. Kadınında uygun şartlarda eğitimini şart koşmuştur.
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz ilim öğrenmede kadın-erkek ayırımı yapmamış, kadınların eğitimiyle de ilgilenmiş, onlara özel gün ayırarak konuşma yapmıştır. Efendimiz (s.a.v.) zamanında kadın öğretmenler de vardı. Şifâ (Ümmü Süleyman b. Hayseme), Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in hanımlarından Hz. Hafsa (r.a)'ya yazı öğretmiştir. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in hanımları kızları eğitim ve öğretimi ile ilgilenirlerdi. Onlar, evlerine gelen genç kızlara bildiklerini anlatırlardı. Bu kızlar da öğrendikleri bilgileri başkalarına aktarırlardı. Hz. Aişe ve Ümmü Seleme (r.a) başta olmak üzere Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in hanımlarının ve daha başka kadınların eğitim ve öğretime büyük katkıları olmuştur. Hz. Âişe (r.anha), öğrenme konusunda utanmayan ensar kadınlarını övmüştür.(Buhari) Bu noktadan hareketle, kadınların öğrenmeye büyük ilgi gösterdiği sonucunu çıkarmak mümkündür. Sahâbîler de kendi kız çocuklarının eğitimiyle ilgilenmişlerdir. Söz gelimi Sa'd b. Ebû Vakkas, kızına yazı öğretmiştir.
Görüldüğü gibi hiçbir millet ve din(!)in emretmediği kadına hürmet ve ikramı İslam emretmiştir. Ana, eş, kızkardeş, çocuk vs. " Ve Biz insana anasına ve babasına iyilik etmeyi tavsiye ettik. Onu anası zahmetle yüklendi ve onu zahmetle doğurdu……." (Ahkaf -15)
Resulullah (s.a.v.) Efendimize gelen bir adam cihad etmek istediğini söylüyor. Efendimiz ona “anan sağmı” diyor. Adam “evet” diyince Efendimiz “Onun ayağına dikkat et, cennet oradadır” diye buyuruyor.
İslam kadına hiçbir din ve milletin akıl dahi edemediği hakları verirken hala yobaz – bağnaz olarak nitelendirilmesi, Müslüman olan kişilerin bu haklara riayet etmemeleri akıl alır gibi değil.
Müslüman kadınlar haklarını, Allah’ın onları ne kadar özel kıldığını bilmedikleri için özenti ve ezik yaşamaktadırlar. Kişi kimliğini çıkartıp dişilik elbisesini giydiğinden beri kadınlar, eski cahiliye dönemine kendi istekleriyle dönmüşlerdir.
Kadın hakları ve medeniyetin merkezi sanılan Avrupa’nın, sosyetenin gözdesi Buda’nın, sapıklığı fantastik mitolojisiyle hoş gösteren uygarlıkların kadınlara verdikleri hakları (alıntı) olarak eklemek istiyorum…
(okumak için linki tıklayınız :[url]http://www.anadoluhaberim.com/haber_detay.asp?haberID=1493[/URL] )

Ve hala haklarını 8 Mart’ta gerçekleşen bir yangın sayesinde elde ettiğini sanan kadınlar...

Haklarınızı öğreniniz…
Selam ve dua ile…



_________________
Yararlanılan kaynaklar;
Ömer Nasuhi Bilmen - tefsiri
Sorularla İslamiyet
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
Selamunaleykum,

Islamdan gelen hakki bilmeyen avrupadan gelene simsiki sarilan.Mevlam cumlemize hidayet nasip etsin.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt