Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

5-nisan-2012-perşembe (1 Kullanıcı)

medahms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,989
Tepki puanı
3
Puanları
0
Selamün Aleyküm.

5
NİSAN
2012



aaaaaws0wc0.gif

70dr2xb.gif
--
seniseviyorumyarasulallahnl7.gif
--
70dr2xb.gif




Hicrî Kamerî :14 CEMÂZİL-EVVEL 1433

Hicrî Şemsî : 1390
Rûmî : 23 Mart 1428
Kasım : 150

ebuab0.gif


Perşembe
Gâzi Osman Paşanın vefâtı (1900) - Avukatlar Günü - Fatih Sultan Mehmed Hânın donanması İstanbul'a girdi (1453)

ercanercan18ul0xc3gv8.gif


[Gündüzün uzaması 2 dak. - Ezânî sâat 1 dakika geri alınır.]
gulb.gif
gulb.gif

İnsanlar içinde, kadın üzerinde en fazla hak sahibi kocası, erkeğin üzerinde de anasıdır. Hadîs-i şerîf
rosepnkbaranim.gif
rosepnkbaranim.gif
Âlimle sohbet eden aziz; cahille düşüp kalkan zelil olur. İmâm-ı Mâverdî Rahmetullahi Aleyh


rosepnkbaranim.gif
rosepnkbaranim.gif
 

medahms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,989
Tepki puanı
3
Puanları
0
AYET
Âl-i İmrân Sûresi


[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][FONT=Courier New, Courier, mono][FONT=Times New Roman, Times, serif]Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. İmrân, Hz.Mûsâ ile Hz.Hârûn’un babasıdır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
[/FONT]



  1. [*]
    إِن يَنصُرْكُمُ اللّهُ فَلاَ غَالِبَ لَكُمْ وَإِن يَخْذُلْكُمْ فَمَن ذَا الَّذِي يَنصُرُكُم مِّن بَعْدِهِ وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكِّلِ الْمُؤْمِنُونَ
    [*]​
  2. وَمَا كَانَ لِنَبِيٍّ أَن يَغُلَّ وَمَن يَغْلُلْ يَأْتِ بِمَا غَلَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ ثُمَّ تُوَفَّى كُلُّ نَفْسٍ مَّا كَسَبَتْ وَهُمْ لاَ يُظْلَمُونَ
  3. أَفَمَنِ اتَّبَعَ رِضْوَانَ اللّهِ كَمَن بَاء بِسَخْطٍ مِّنَ اللّهِ وَمَأْوَاهُ جَهَنَّمُ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ
  4. هُمْ دَرَجَاتٌ عِندَ اللّهِ واللّهُ بَصِيرٌ بِمَا يَعْمَلُونَ
  5. لَقَدْ مَنَّ اللّهُ عَلَى الْمُؤمِنِينَ إِذْ بَعَثَ فِيهِمْ رَسُولاً مِّنْ أَنفُسِهِمْ يَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِهِ وَيُزَكِّيهِمْ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَإِن كَانُواْ مِن قَبْلُ لَفِي ضَلالٍ مُّبِينٍ
  6. أَوَلَمَّا أَصَابَتْكُم مُّصِيبَةٌ قَدْ أَصَبْتُم مِّثْلَيْهَا قُلْتُمْ أَنَّى هَـذَا قُلْ هُوَ مِنْ عِندِ أَنْفُسِكُمْ إِنَّ اللّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]160- Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, artık ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler ancak Allah'a güvenip dayansınlar.[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]161- Hiçbir peygambere ganimet malını gizlemesi (devlet-millet malını aşırması) yaraşmaz. Kim böyle bir aşırma ve ihanette bulunursa kıyamet günü aşırdığını boynuna yüklenerek getirir. Sonra da herkese kazandığının karşılığı tastamam ödenir, onlar haksızlığa da uğramazlar.[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]162- Allah'ın rızasına uyan kimse, Allah'ın hışmına uğrayan ve varacağı yer cehennem olan kimse gibi midir? Varış yeri olarak ne kötüdür orası![/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif] 163- Onlar (insanlar) Allah katında derece derecedirler. Allah, onların yaptıklarını görmektedir.[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]164- Andolsun ki Allah, müminlere kendilerinden, onlara kendi âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitab ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif] 165- (Bedir'de düşmanı) iki katına uğrattığınız bir musibet (Uhud'da) size çarpınca mı: "Bu nereden" dediniz? De ki: "Bu başınıza gelen kendinizdendir". Şüphesiz Allah her şeye kâdirdir.[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][/FONT]



124858xntsco1sl7vk7.gif

[FONT=Courier New, Courier, mono]Günün Hadisi[/FONT]​

56.gif

Hz.Peygamber ( s.a.v.) : '' Bir kimse ramazanın faziletine inanarak ve mükafatını umarak oruç tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.'' buyurmuştur
1097015ldz8wid66r.gif
1097015ldz8wid66r.gif


[FONT=Courier New, Courier, mono]Günün Duası[/FONT]​
[FONT=Courier New, Courier, mono][/FONT][FONT=Courier New, Courier, mono]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve kalplerimizin gizli niyetlerini, uzuvlarımızın hareketlerini, gözlerimizin işaretlerini ve dillerimizin konuştuğu sözleri sevabını gerektiren şeylerle ilgili kıl ki, mükâfatını hakkedecek bir iyiliği kaçırmayalım; cezalandırmanı gerektirecek bir kötülüğü de işlemeyelim.[/FONT]​

[/FONT][FONT=Courier New, Courier, mono]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Ey yolunu sapanlara doğru yolu gösteren, ey günah işleyenlere de merhamet eden,ey sürçenlerin yanılgı ve hatâlarını afveden Allah'ım!
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif] Büyük badire içinde bulunan bu kullarına acı. Müslümanların hepsine, tümüne de acı. Âmîn... Âmîn... Âmîn...[/FONT]​
[/FONT]
[/FONT]


x1pjzf2ryhxrwtsbre9koxtft9.gif


[FONT=Courier New, Courier, mono]Günün Sözü[/FONT]“Dünya malı için üzülmek, kalbe zulmeti, ahiret için üzülmek ise, kalbe nurdur.” Hz. Osman (r.a)


1b5809352ac16e052c710c0eecd654d3.gif

BİR NASİHAT
Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım. (Necip Fazıl Kısakürek)
rosepnkbaranim.gif
rosepnkbaranim.gif
 

medahms

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Haz 2006
Mesajlar
1,989
Tepki puanı
3
Puanları
0
GÜNÜN KISASI

MENKIBE - AZICIK KİBİR
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Evliyânın büyüklerinden Emîr Gilâl rahmetullahi aleyh hazretleri Buhara’da Kasr-ı Ârifân denilen yerde telebeleri ile birlikte dergahta sohbet ediyordu.

[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Bir kış günü, dışarıda kar lapa lapa, fırtına, soğuk, kış kıyamet, içeride de büyükçe bir odun sobası yanıyor. İçerisi sıcak ve üzerinde çay demlenmiş. İşte o soğuk fırtınalı günde Şâh-ı nakşibend Behâeddîn-i Buhârî rahmetullahi aleyh, hocasının sevgisi kalbine düşmüş, nefes nefese, yara bere içerisinde, yarı donmuş vaziyette çok uzaklardan gelip kendisini dergâhın kapısına zor atıyor. Tabii gürültü olunca, içeride sohbet etmekte olan Emîr Gilâl hazretleri buyurur ki:

- Nedir o gürültü bakın bakalım!
Talebeleri bakıp cevap veriyorlar:
- Buz tutmuş hâlde gelen Behâeddîn-i Buhârî’dir efendim.
- Niçin gelmiş ki? Sokmayın içeriye, geldiği yere dönsün!
Giden talebesi zorda kalarak hocasının emrini bildiriyor:
- Kabul edilmediniz, geriye dönün! [/FONT]

[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]O sıra Behâeddîn-i Buhârî hazretleri düşüp orada kalıyor. Herkes dağılıp gidince, gece Emîr Gilâl hazretleri bir ara dışarı çıkıyor. Canlılık alâmeti olan yumuşak bir nesneye bastığını fark ediyor. Eğilip bakınca ne görsün? Bu Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinden başkası değil. Onu kucaklıyor, içeriye alıyor, yüzünü gözünü temizliyor, sıcak çorbasını içiriyor, bütün sıkıntılarının gitmesi için elinden geleni yapıyor.
Behâeddîn-i Buhârî hazretleri kendisine gelince, kendi kendine; “Ben neredeyim?” diyor. “İyi yerdesin.” diye cevaplıyorlar. [/FONT]

[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]- Biraz evvel dışarı atılmışken, şimdi içeride, hem de kucağınızdayım, bu şefkatin hikmeti nedir?
Emîr Gilâl hazretleri kulağına eğilip buyurur ki:[/FONT]

[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]- Behâeddîn! Her şeyin iyi idi, fakat henüz kibrin kırılmamıştı. Başka çârem yoktu. O çıkmadan oraya faydalı bir şey giremez. Onun için kısa yoldan onun çıkmasını istedim. Şimdi, kalbimde ne varsa senin olsun.[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]İşte o zaman Behâeddin-i Buhârî hazretleri oluyor.[/FONT]
[/FONT]

MENKIBE - ÜÇ GENÇ
blmrdrose2za8.gif
blmrdrose2za8.gif
guzelkokuicon2qc0.gif
blmrdrose2za8.gif
blmrdrose2za8.gif

Yûsüf-i Hemedânî hazretleri senede bir ay Bağdat’a gelip vaaz edermiş. Birgün vaazı dinlemeye 3 arkadaş birlikte gelir.Biri kalbinden şöyle geçirir:“Yâ Rabbi! Bu ne bahtiyarlık, bu ne saadet. Bir Allah adamı bu memlekete gelmiş, bize nasihat verecek, vaaz verecek. Biz ne kadar şanslı insanlarız.”İkincisi de şöyle geçirir:“Mâdem gelmiş. Beraber dinlediğimiz arkadaşlarımla inşâallah istifade ederiz. Ama burada hoca mı yok? Buradaki hocalar da zaten bu halka yetiyor. Ben ona bir soru soracağım. Bakalım cevap verebilecek mi?”Üçüncüsü de şöyle düşünür:“Bu hocalar para kazanmak için, şöhret kazanmak için kendi memleketlerinden kalkıp buraya geliyorlar. Ona bir soru soracağım ki, cevabını veremeyecek.”Biri tam teslim, biri ortada, biri de reddediyor.O sırada Yûsüf-i Hemedânî hazretleri onlara doğru bakıp, birinciye buyurur ki:“Ey Abdülkâdir! Bu edebinin güzelliği ile Allahü teâlâyı ve Resûlünü râzı ettin. Ben senin büyük bir evliyâ olacağını, senin asrında senden daha büyük bir evliyâ olmayacağını görüyorum. Bağdat’ta bir kürsüde oturduğunu ve çok yüksek bilgiler anlatacağını görüyorum...”İkincisine bakarak buyurur:“Senin sormaya niyet ettiğin suâl şudur ve cevabı da şöyledir. Fakat sen de edebe riâyet etmediğin için, ömrün hüzün ile geçecek, sürünüp gideceksin.”Üçüncüsüne de buyurur ki:“Yazıklar olsun sana, ey İbn-üs-Sakkâ! Senin sormak istediğin suâl şudur. Cevabı da şöyledir. Ben anlıyorum ki, senden küfür kokusu geliyor, sen mürted olacaksın. Hem büyük âlim olacaksın, hem dinsiz olacaksın.”İbn-üs-Sakkâ, büyük âlim olmuş. Dicle kenarında; Allahın var ve bir olduğunu 300 delil ile ispat edermiş. İstanbul’a gitmiş. Orada kötü insanlarla beraber olmuş ve İslâmiyetten ayrılmış, Hıristiyan olmuş. Hatta Dicle kıyısına gelip, bu sefer de 300 delille 3 Allah olduğunu ispat etmeye çalışmış. İhlâssızlığı, edepsizliği, kibri yüzünden helâk olmuş.Abdülkâdir-i Geylânî “kuddise sirruh” hazretleri, zâhirî ve bâtınî ilimlerde evliyânın en üstünü, baş tâcı oldu.Hâce Yûsüf-i Hemedânî hazretlerinin kerâmeti böylece meydana çıktı.

346317uuympmwsqv.gif

ÇOCUKLARINIZA İSİMLER
Erkek : MİTHAT - Kız : NEZAHAT
a17ve5hh6.gif
a17ve5hh6.gif

MAKALE - SULTAN ABDÜLHAMİD HÂN
İkinci Sultan Abdülhamid Hân, tahta çıktığı 1876 yılından günümüze, hiçbir dönemde aktüalitesini kaybetmedi. Ne bizde, ne de dış basında ve yayında... Hâlâ kendisinden bahsettiriyor. Ve böyle sürüp gideceğe benziyor.
Batı, Sultan Abdülhamid Hâna kızgındır, kırgındır, hınçlıdır. 33 yıl, emperyalizmin, en azgın döneminde, yolunu kesmiştir. Kendisini üstün zekâlı sayan Avrupalıyı atlatmıştır. Hem de ataları gibi asker gücüyle değil. Diplomatik dehâ ile...
Yahudi; İsrail’in kurulmasını yarım yüzyıl geciktirdiği için ona diş bilemektedir. Yunanlı; 1897’de Atina kapılarına indiği için nefret ediyor, Megali İdea’yı geciktirmiştir. Ermeni; Doğu Anadolu’da Hamidiye gönüllü süvari alaylarını kurup, Ermenistan projesini ebediyen tarihe gömdüğü için... İngiliz; onun hilâfet politikası ile ter döktüğü için... Hindistan denen muhteşem kıtada her hafta Cuma hutbesi Sultan Abdülhamid adına okunduğu için... Çinli; Döngenlerin (Çinli Müslümanların) soykırımına karşı çıktığı için... Rus; Balkan İttifakını önlediği için... Fransa; eyaletimiz Tunus’u 1881’de hayasızca işgal etmesini asla tanımadığı için (ancak Lozan’da tanıdık)...
Sultan Abdülhamid Hân, İmparatorluğu derleyip toparlamaya çalışarak çöküntüyü durdurmaya çalıştı. Binâenaleyh iç etkenler, Türk imparatorluğunun yıkılmasında, dış etkenler derecesinde ağırlıklıdır. Dış ve iç muhalefet, her türlü vasıtaya baş vurdu: İftirâ, yalan, itham, komplo, darbe, sûikasd, bomba, gasb, yağma, aşırma, ayaklanma ve benzerleri... Enver Paşa, 30 yaşında devleti ele geçirip iki milyon Türk’ün ölümünü hazırladı. Talat Paşa, ona yardımcı olmuştur. Sonra Cemal Paşa gelir. Demokrasiyi uygulamak yerine maaşlı sürgünlü, hafiyeli sansürlü bir otokrasiyi, kanlı bir totaliter rejimi hâline getirdiler. Adriyatik’le Hind Okyanusu arasında devraldıkları imparatorlukta 10 yıl içinde düşmanı Polatlı’ya getirdiler.
Bugün Türk milleti, İkinci Sultan Abdülhamid Hânın hizmetlerini, vatanseverliğini bilmekte, takdir etmektedir. Onun dehâsı artık tarih ilmi bakımından açığa çıkmıştır, âşikârdır, kabul edilmektedir...


Bediüzzaman'dan VECİZE SÖZLER
[FONT=Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif][/FONT]
[FONT=Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif]***[/FONT]
Çalışınız, çalışınız, çalışınız ve kat'iyen inanınız ki; Nur'un şefaatı, Nur'un duası, Nur'un himmeti sizleri kurtaracaktır. Emirdağ L. 1 - 135
[FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]***[/FONT]

[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][/FONT]
257469btiv2q1si3.gif
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][/FONT]
[/FONT]​


Hakikat Damlaları***
Her şey Allah katında ne ifade ediyorsa o kadar kıymete sahip demektir. Önemli olan Allah’ın değer vermesidir.
***
548902gfx41bz2.gif

81eb2.gif


637b7fbd21646075604265037748f806.gif
484975az4grljt6zvn9.gif
637b7fbd21646075604265037748f806.gif
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt