Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. İmrân, Hz.Mûsâ ile Hz.Hârûn’un babasıdır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
156- Ey iman edenler! Sizler inkâr edenler ve yeryüzünde sefere veya savaşa çıkan kardeşleri için: "Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi." diyenler gibi olmayın. Allah bunu, onların kalplerine bir hasret (yarası) olarak koydu. Allah, diriltir ve öldürür. Allah yaptıklarınızı görmektedir. 157- Eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'ın bağışlaması ve rahmeti, (sizin için) onların topladıkları (dünyalıkları)ndan daha hayırlıdır. 158- Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız. 159- Sen (o zaman), sırf Allah'ın rahmetiyle onlara karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi. Artık onları sen bağışla, onlar için Allah'dan mağfiret dile. (Yapacağın) işlerde onlara da danış, bir kere de azmettin mi, artık Allah'a dayan. Muhakkak ki Allah kendine dayanıp güvenenleri sever. 160- Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, artık ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler ancak Allah'a güvenip dayansınlar.
Hz.Peygamber (s.a.v.) : '' İnsanlara öyle bir zaman gelir ki, bu zamanda bir kişi ele geçirdiğinin helalinden midir, yoksa haramdan mıdır? olduğuna hiç aldırmaz.'' buyurmuştur.
Allahumme salli sellim ve Bârik ala seyyidina Muhammed ve ala âlihi ve ashâbihi ve sellim ve
Günün Duası
Allah’ım, Muhammed ve âl-i Muhammed’e salat eyle ve düşmanların bana olan buğzunu muhabbete, zulüm ehlinin hasedini sevgiye, iyilerin kötü zanlarını güvene, yakınlarımın düşmanlığını dostluğa, akrabalarımın kötü davranışlarını iyiliğe, dostların ilgisizliğini yardıma, müdara edenlerin zahirî dostluklarını gerçek dostluğa, muaşeret edenlerin yüz ekşitmelerini güler yüzlülüğe ve zalimlerden korkmanın acılığını emniyet tatlılığına dönüştür.isteyeyim. Âmîn... Âmîn... Âmîn...
Günün Sözü
Allah, mülk ve saltanat sahibidir. Kendisine baş eğene, bu topraktan yaratılan dünya şöyle dursun, yüzlerce mülk,
yüzlerce saltanat ihsan eder. Hz. Mevlâna Muhammed Celaleddin-i Rûmî (k.s.)
BİR NASİHAT Peygamberimiz Efendimiz (S.a.v.)'in Nasihatlari..
Senden aşağıdakilere bak, senden üstünlerine bakma. Bu, Allah’ın sana verdiği nimetleri küçümsememen için en uygun yoldur.
— Acı da olsa hakkı söyle.
ÇOCUĞUNUZA İSİMLER
Erkek : AHMET FARUK - Kız : AYŞENUR BİR KISSA
Vefa umarken ondan... Sen vefalı ol!
Bir savaşın en kanlı günlerinden biridir. Bir asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü görür. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı bir durumda, kurşun yağmuru altındadırlar. Asker, teğmene koşar ve “Komutanım, arkadaşım yaralandı, müsaade ederseniz onu alıp gelebilir miyim?..” diye sorar. Komutan, “Delirdin mi sen?” dercesine bakar ona, “Gitmeye değer mi?.. Arkadaşın delik deşik olmuştur... Yaşaması mümkün değil, çoktan ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atmış olursun, gitme.” der. Asker çok ısrar edince teğmen “Peki” der.. “Git o zaman…” Vefa abidesi asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaşır. Onu sırtına alıp koşa koşa döner. Birlikte siperin içine yuvarlanırlar. Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene eder; sonra da onu sipere taşıyan arkadaşına döner ve “Sana, ‘hayatını tehlikeye atmana değmez’, demiştim. Bu zaten ölmüş..” diye söylenir. Bu sitemi işiten asker, “Değdi komutanım, gittiğime değdi; hatta ölseydim, öldüğüme de değerdi.” der. Teğmen sorar. “Nasıl değdi? Bu adam ölmüş, görmüyor musun?..” deyince vefa insanı cevap verir: “Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda arkadaşım henüz yaşıyordu. Kanlar akıyordu; ama beni görünce çok sevindi, tebessüm etti; belki bir cümlelik canı kalmıştı, son nefesinde şöyle dedi: “Geleceğini biliyordum dostum!.. Geleceğini biliyordum..”
“Geleceğini biliyordum” ifadesi aslında bize vefayı anlatıyor. Vefa, dost ikliminde yetişen güllerdendir. Büyüklerimiz vefayı hep dost olmanın ispat değeri olarak kabul ederler.
Eğer ALLAH’a karşı vefalı bir dost olmak istiyorsanız O’nun emirlerinden dışarı çıkmayacaksınız. Efendimiz’e vefa göstermek istiyorsanız O’nun sünnet-i seniyyesini hayatınıza hayat yapacaksınız. Dostum dediğiniz büyüklerinize, arkadaşlarınıza vefalı olmak istiyorsanız onları arayıp soracaksınız. Kurbette gurbet yaşamayacaksınız. Gurbette dahi olsanız kurbetin yollarını arayacaksınız. Bu konuda öne sürülen hiçbir mazeretin arkasına sığınmayacaksınız.
İlk arayan siz olun
Bir dostun bir dosta en büyük sitemi şu satırlar olsa gerek:
“Vefa umarken ondan
Doldu gözüm hicrandan
Kaldım yaya dermandan…”
Peki bu sitemi işitmemek içi ne yapmalı? Dostlarınızı daima vefâ ile hatırlayın. İlk arayıp soran, ilk el uzatan, ilk mesaj çeken, ilk kucaklayan siz olun. Şunu da unutmayın: Kula vefâsı olmayanın Hakk’a vefâsı olmaz.
Yazımızı ehl-i vefa bir sinenin şu haykırışıyla noktalayalım:
Ne olursan ol hep vefâlı ol. Emanete sahip çık, atana vefâlı ol. İdealine sarıl, evlâda vefâlı ol. Ömrü hakkıyla yaşa, hayata vefâlı ol. Düşmanlıkları unut, dostuna vefâlı ol. Öfkeyi, kini unut, ruhuna vefalı ol... Sayı: 247
Bölüm: Kavramlar
ALİ DEMİREL
SOHBET - SIKINTILI İŞİN SONU SELÂMETTİR
Bir iş, ne kadar sıkıntı içinde olmuşsa, o kadar uzun ömürlü olur. Peygamber efendimiz; “En çok sıkıntıyı ben çektim!” buyuruyor. O hâlde, hak olan dini de, kıyamete kadar sürecektir.
Âdem aleyhisselâm, kupkuru bir dünyaya geldi, yıllarca sıkıntı çekti. Sonra, iki evlâdından biri, diğerini öldürdü. Bir baba için ne zordur!
Nuh aleyhisselâm 950 yıl uğraştı. İnanmadılar, dövdüler, çok eziyet ettiler. Her seferinde öldü diye bırakırlardı. Cebrail aleyhisselâm gelir, yaralarını sarardı. Tekrar tebliğe başlardı. Sonra Allahü teâlâ ona gemi verdi.
İbrahim aleyhisselâmı ateşe attılar. Oğlunu kesme emri verildi ki, bu Allahü teâlânın halili ve peygamberiydi.
Musa aleyhisselâm da çok çekti, doğduğu sene Firavun bütün erkek çocukları öldürdü. Senelerce çobanlık yaptı. Birgün hanımı hâmile, zifiri karanlık ve çaresiz... Bir ışık gördü, ışığa gitti. Orada Allahü teâlâ ile konuştu. Bu mirâc değildi.
Eyyüb aleyhisselâmın kurtlanmadık yeri kalmamıştı.
Yakup aleyhisselâm ağlamaktan gözlerini kaybetti.
Yusuf aleyhisselâm kuyuya atıldı.
Zekeriya aleyhisselâm, ağacın içinde ağaçla birlikte testereyle kesildi.
İsa aleyhisselâm, 30 kadar kişiyi ikna etmek için neler çekti! Öldürmeye çalıştılar.
Hazret-i Ebû Bekir, ne sıkıntılar çekti, kaç kere dövdüler! Herkesten önce iman etti, malını ve canını feda etti.
Hazret-i Ömer, namaz kılarken şehit edildi.
Hazret-i Osman, Kur’ân-ı kerîm okurken şehit edildi.
Hazret-i Ali’nin çektikleri, hele Hazret-i Hüseyin’in başına gelenler...
Peygamber efendimizin vârisleri de, çok çektiler. Ne için? “Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Resûlullah” dedikleri için. Dolayısıyla inanmak çok zor, inandırmak daha zordur. İman, Allahü teâlânın, kullarına ihsan ettiği, özel nimetidir. İmanı olanlar, sevinçten oynasa yeridir!
[FONT=Courier New, Courier, mono]- İLK YERLİ KAMYONETİMİZ[/FONT]
[FONT=Courier New, Courier, mono]
[/FONT][FONT=Courier New, Courier, mono]Eskişehir’de kurulu Hisarlar AŞ tarafından 3 yıllık çalışma sonucu Hiscar adıyla prototipi üretilen ilk Türk lisanslı kamyonetin ismi, Turkar olarak değiştirildi.[/FONT]
[FONT=Courier New, Courier, mono]Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Fazlı Türker, yaptığı açıklamada; “İlk etapta yılda 300 adet, 5 yıl sonra yılda 5 000 araç üreteceğiz. Hedefimiz ürünün yarısını yurt dışına satmak. Aracımız, Sibirya soğuklarından çöl sıcaklarına kadar farklı iklimlerde performansından bir şey kaybetmeden çalışma kabiliyetine sahip. Logosu için, dünyada sadece Türkiye’de yaşayan ve nesli tükenmek üzereyken koruma altına alınan Anadolu ceylanının boynuzlarından esinlendik.[/FONT]
[FONT=Courier New, Courier, mono]Tarım, iş ve tekstil makineleriyle otomotiv parçaları ve tezgâh parçaları üretiyoruz. Bugün, grubumuzda 650 kişi çalışıyor. Eskişehir’in ihracat geliri en yüksek ilk 3 firmasının arasındayız. Üretimimizin yüzde 60’ını ihraç ediyoruz. 2008 yılında 35 milyon euro ihracat rakamına ulaştık.” dedi.[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Bediüzzaman'dan Vecize SÖZ.[/FONT]
"Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş: "Ben ve benden evvel gelen peygamberlerin en ziyade faziletli ve kıymetli Sözleri, "Lâ ilahe illallah" kelâmıdır." Şualar - 9
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT] [FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]HAKİKAT DAMLALARI [/FONT]
[FONT=Courier New, Courier, mono][FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]*** Yapılan hiçbir işin içine zerre kadar dahi olsa sun’îlik girmesine müsaade edilmemelidir. ***