bedirhan_bedir
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 20 Ara 2006
- Mesajlar
- 74
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
Çok sevdiğim bir hikaye belkide duymuşsunuzdur ama ben yine de sizlerle paylaşmak istedim.
Genç bir delikanlı senelerce yurt dışında okuduktan sonra vatanına ateist olarak geri döner. Üç sorusuna hiç kimse cevap veremediğinden dolayı canı gayet sıkıntılıdır. Ebeveyni oğullarına yardım etmek niyetiyle büyük ilim sahibi olan köyün hocasına götürürler. Hoca ve delikanlının arasında geçen dialog şöyle devam eder
Delikanlı:
Kimsin sen? Sorularıma cevap verebilecek misin?
Hoca:
Allah'ın bir kuluyum ve Onun izniyle sorularına cevap verebileceğim.
Delikanlı:
Emin misin? Profersörler bile cevap veremedi bana.
Hoca:
Allah'ın izniyle cevap vermeye çalışırım
Delikanlı:
3 sorum var
1. Allah yaşıyor mu? öyle ise,şeklini bana göster
2. Takdir (kader) nedir?
3. Eğer şeytan ateşten yaratıldıysa neden cehenneme yollanıyor,
cehennemde ateş dolu değil mi? Ateş ateşi nasıl yaksın. Tanrı bunu düşünemedi mi?
Bu arada, aniden bizim hocamız delikanlının başı üzerinde bir saksıkırar.Delikanlı canı yana yana sorar; Neden sinirlendin ki?
Hoca:
Sinirlenmedim. Bu benim üçsoruna bir cevabım der.
Delikanlı:
Hiç birşey anlamadım.
Hoca:
Nasıl hissetin kendini saksıyı başında kırınca
Delikanlı:
Tabii ki, fena bir acı hissettim.
Hoca:
Yani, acının varlığına inanıyor musun?
Delikanlı:
Evet
Hoca: Bana bu acının şeklini göster ozaman!
Delikanlı: Gösteremem.
Hoca: Bu benim ilk cevabım. Herkes Allah'ın varlığını hisseder ama Allah'ı göremez.
Hoca:
Dün gece rüyanda benim başında saksı kırdığımı gördün mü?
Delikanlı:
Hayır.
Hoca: Bugün böyle birşey ile karşılaşacağını hiç düşündün mü? aklından geçti mi?
Delikanlı:
Hayır
Hoca:
Bu işte takdir dir(kader)
Hoca: Biz neyden yaratıldık?topraktan yaratılmış değil miyiz
Delikanlı:
Evet böyle denir.
Hoca:
E o zaman ? Saksıda topraktan yapılmadı mı? Allah isterse
ateşten yaratılan şeytanı ateşin içinde cezalandıramaz mı?
Genç bir delikanlı senelerce yurt dışında okuduktan sonra vatanına ateist olarak geri döner. Üç sorusuna hiç kimse cevap veremediğinden dolayı canı gayet sıkıntılıdır. Ebeveyni oğullarına yardım etmek niyetiyle büyük ilim sahibi olan köyün hocasına götürürler. Hoca ve delikanlının arasında geçen dialog şöyle devam eder
Delikanlı:
Kimsin sen? Sorularıma cevap verebilecek misin?
Hoca:
Allah'ın bir kuluyum ve Onun izniyle sorularına cevap verebileceğim.
Delikanlı:
Emin misin? Profersörler bile cevap veremedi bana.
Hoca:
Allah'ın izniyle cevap vermeye çalışırım
Delikanlı:
3 sorum var
1. Allah yaşıyor mu? öyle ise,şeklini bana göster
2. Takdir (kader) nedir?
3. Eğer şeytan ateşten yaratıldıysa neden cehenneme yollanıyor,
cehennemde ateş dolu değil mi? Ateş ateşi nasıl yaksın. Tanrı bunu düşünemedi mi?
Bu arada, aniden bizim hocamız delikanlının başı üzerinde bir saksıkırar.Delikanlı canı yana yana sorar; Neden sinirlendin ki?
Hoca:
Sinirlenmedim. Bu benim üçsoruna bir cevabım der.
Delikanlı:
Hiç birşey anlamadım.
Hoca:
Nasıl hissetin kendini saksıyı başında kırınca
Delikanlı:
Tabii ki, fena bir acı hissettim.
Hoca:
Yani, acının varlığına inanıyor musun?
Delikanlı:
Evet
Hoca: Bana bu acının şeklini göster ozaman!
Delikanlı: Gösteremem.
Hoca: Bu benim ilk cevabım. Herkes Allah'ın varlığını hisseder ama Allah'ı göremez.
Hoca:
Dün gece rüyanda benim başında saksı kırdığımı gördün mü?
Delikanlı:
Hayır.
Hoca: Bugün böyle birşey ile karşılaşacağını hiç düşündün mü? aklından geçti mi?
Delikanlı:
Hayır
Hoca:
Bu işte takdir dir(kader)
Hoca: Biz neyden yaratıldık?topraktan yaratılmış değil miyiz
Delikanlı:
Evet böyle denir.
Hoca:
E o zaman ? Saksıda topraktan yapılmadı mı? Allah isterse
ateşten yaratılan şeytanı ateşin içinde cezalandıramaz mı?