Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

14 Şubat... “Meyletme”den “Mail Atma”ya! (1 Kullanıcı)

yun_us25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2007
Mesajlar
1,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Konum
KOCAELİ
Web Sitesi
cid-be16d7dad725ce0d.spaces.live.com

14 Şubat... “Meyletme”den “Mail Atma”ya!

Nedir çelişki... Bana göre
virguli.gif
“mantık” ile “duygu” arasında kalmak olsa gerek... Yani
virguli.gif
“kafa” ile “yürek” arasında kalıp
virguli.gif
bocalamak!.. “Mantık” diyor ki
virguli.gif
şunu yap!.. “Yürek” diyor ki
virguli.gif
hayır yapma... Bu ikisinin arasında kalmaya
virguli.gif
herhalde “çelişki” diyorlar... İşte ben de
virguli.gif
şu an o “çelişki”yi yaşıyorum...


Aklım
virguli.gif
mantığım diyor ki; Ergenekon’u yaz
virguli.gif
GATA’yı deşele
virguli.gif
Genelkurmay’ın açıklamasını sorgula... Kalbim de diyor ki; “Sevgililer Günü” konusunda yaz...

İşte bu yüzden
virguli.gif
“med-cezir” halindeyim... “Gel-git” yaşıyorum... Acaba hangisini yazsam?..

Neresinden yazsam
virguli.gif
nasıl yazsam?..



ÖNCE BASKI
virguli.gif
SONRA ASKI!

Birinci sayfamızda da okuyacağınız gibi; Genelkurmay
virguli.gif
şimdi de Radikal gazetesinin akreditasyonunu askıya almış... Malûm
virguli.gif
daha önce de Star’ın akreditasyonunu askıya almıştı!..

Radikal
virguli.gif
malûm... “Aydın Doğan’ın gazeteleri”nden biri... Zaman zaman “radikal” çıkışlar yapsa da
virguli.gif
“askere en yakın gazetelerden” biri!..

“Akreditasyonu askıya alındığına göre”
virguli.gif
demek oluyor ki
virguli.gif
“askere yakın” durmak da yetmiyor!..


Demek oluyor ki;
Asker
virguli.gif
“eleştiri” istemiyor!..

Asker
virguli.gif
“biat” istiyor!..

Öyle ya;
Radikal’in yaptığı ne ki?..
Özel Harekat Dairesi eski Başkanvekili İbrahim Şahin’in
virguli.gif
daha önce gazetelerde yer alan iddialarına “yeniden” yer vermek!..

Aslında
virguli.gif
Star’ın yaptığı da buydu... Daha önce gazetelerde yer alan iddiaları
virguli.gif
yeniden gündeme getirmişti!..


Demek oluyordu ki;
“Akredite gazete” olabilmek için
virguli.gif
özellikle “asker”ler konusunda “rahatsız edici” haberler vermeyeceksin!..

Eleştirmeyeceksin!..
Açık aramayacaksın!..
“Skandal”ları görmeyeceksin!..
Kısacası
virguli.gif
“askere tâbi” olacaksın!..

“Embedded” olacaksın!..
Yani
virguli.gif
“biat” edeceksin!..

Yoksa
virguli.gif
“akredite” kapsamından çıkarıp
virguli.gif
“askıya” alırlar!.. Hatta “iptal” de edebilirler!..

Hasan Karakaya : Vakit
2009-02-14


 

yun_us25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2007
Mesajlar
1,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Konum
KOCAELİ
Web Sitesi
cid-be16d7dad725ce0d.spaces.live.com
SEVGİ
virguli.gif
1 GÜNE SIĞAR MI?

Söyleyin Allah aşkına;
Bu kadar “GATAkulli”nin döndüğü ve toplumun “geri zekâlı” olarak görüldüğü bir ülkede
virguli.gif
“akıl-mantık” ne işe yarar?..

Bu “GATAkulli”leri akıl ve mantıkla izah etmeye kalkarsan; ya “öfke”den çılgına döner ya da kafayı yersin!..

En iyisi
virguli.gif
“Sevgililer Günü”nü yazmak!..

İyi de
virguli.gif
nesini yazacaksın Sevgililer Günü’nün?..

Çünkü efendim;
Bir insanın “sevgi”lerini
virguli.gif
“duygu”larını bir güne hapsetmek
virguli.gif
hem “itici”
virguli.gif
hem de “incitici” geliyor bana.

Ve ayrıca;
Tertemiz duygu ve kavramların birer “ticari meta” aracı olmasını da hazmedemiyorum!..

Ne demek Anneler
virguli.gif
Babalar veya Sevgililer Günü?..

“Yılda bir defa” mı hatırlanacak “anne”ler
virguli.gif
“baba”lar veya “sevgili”ler?.. Geri kalan 364 günde hatırlamayacaksın
virguli.gif
ama “birilerinin tayin ettiği” ve sana dayattığı o “gün”de bir “telefon” veya “çiçek”le bitireceksin işi!

Yok öyle yağma!..
Doğrusu; ilişkilerin giderek “yapmacık” ve “sahte” olmaya başlaması da fena halde sıkıyor canımı!..


Şuna da çok bozuluyorum:
“Sevgi” denilen olay
virguli.gif
iki kişi arasında cereyan eder ve bir anlamda “özel”liği vardır
virguli.gif
“gizli”liği vardır!..

Ona “güzellik” katan da budur!..


İyi de;
Yumurtladığını yedi mahalleye duyuran tavuk gibi
virguli.gif
bu “özel”liği
virguli.gif
bu “güzel”liği cümle aleme duyurmanın alemi ne?..


Oysa;
Sevgi
virguli.gif
üçüncü kişiye duyurulmaz!..

Sevgi
virguli.gif
bir “hal”dir ve sadece “iki kişi” arasında yaşanır!..

Bir günde sönüveren bir “ateş” değildir sevgi!..
Bir ömür boyu yanan “kor”dur yürekte!..


Evvelden;
Pencere altında buluşmalar
virguli.gif
mendil düşürmeler ve uzaktan uzağa bakışmalar ya da mektuplarla gösterilirdi “sevgi”ler ve “ilgi”ler!..

“Gönül meyli”ni gösterirdi bu davranışlar!..


Ne acı ki;
Her şeyin “banal”laştığı ve “sanal”laştığı günümüzde
virguli.gif
“gönül meyilleri” de artık ruhsuzlaştı ve “e-mail”lerle ifade edilir oldu!

Hasan Karakaya : Vakit
2009-02-14
 

yun_us25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2007
Mesajlar
1,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Konum
KOCAELİ
Web Sitesi
cid-be16d7dad725ce0d.spaces.live.com
NEREDE LEYLA-MECNUN?
Bütün bunların yanı sıra; “Sevgililer Günü”ne karşı oluşumun bir sebebi de şu:

Söyleyin Allah aşkına;
Bu millet
virguli.gif
hemen her alanda olduğu gibi
virguli.gif
Sevgililer Günü’nde de “Batı’yı taklit” etmeye mecbur mu?..


Ne yani;
Leyla ile Mecnun’un
virguli.gif
Kerem ile Aslı’nın
virguli.gif
Ferhat ile Şirin’in ve diğerlerinin “dillere destan aşk”ları
virguli.gif
içlerini kavuran “kara sevda”ları dururken
virguli.gif
mecbur muyuz “Papaz Valentin”in bilmem nesini kutlamaya?..

Köküne kıran mı girdi bizim “aşk”larımızın
virguli.gif
bizim “sevda”larımızın?..

Restoranlar
virguli.gif
gece kulüpleri
virguli.gif
oteller ve barlar gibi “kamusal alan”ları doldurup
virguli.gif
“yatay arzuların dikey ifadesi” olan “dans”larla ya da el ele tutuşmalarla “sevgili” olduklarını herkese gösterenlere bakıp
virguli.gif
bu günü de “cinsel ve tensel tatmin” aracına dönüştürdüklerini söylediğimizde
virguli.gif
birileri kızıyor bize!..


Bize kızmadan önce
virguli.gif
insanların tertemiz duygularını birer “sömürü aracı” olarak kullanıp
virguli.gif
bundan “çıkar” elde eden
virguli.gif
daha da kötüsü “sevgi”yi de sektörleştiren “duygu simsarları”na kızsınlar!..

“Din sömürüsü” ya da “din istismarı” deyip de
virguli.gif
insanları “baskı” altına almak kolay; eğer becerebiliyorsanız
virguli.gif
eğer gücünüz yetiyorsa
virguli.gif
“duygu tüccarları”na engel olun!..


Çünkü;
Gittikçe “sektör” halini alan bu “gün” ve “hafta”lar yüzündendir ki
virguli.gif
“sevgi” ölüyor insanlarda
virguli.gif
“duygu” ölüyor!.

“Sevgi” gibi
virguli.gif
“aşk” gibi
virguli.gif
“sevda” gibi ulvî duyguların bıraktığı boşluğu da
virguli.gif
maalesef “hayvanî arzular” dolduruyor!..

Kısacası
virguli.gif
“ruh” ölüyor
virguli.gif
ruh!..


İşte bu yüzden de
virguli.gif
bu güne “Sevgililer Günü” diyemiyorum ben... Bu günün adı
virguli.gif
olsa olsa “duygu istismarcılarını sevindirme günü” olabilir!..

Olayın en acı tarafı da bu!..
Hasan Karakaya : Vakit
2009-02-14
 

yun_us25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2007
Mesajlar
1,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Konum
KOCAELİ
Web Sitesi
cid-be16d7dad725ce0d.spaces.live.com
BEN
virguli.gif
“İNSAN”IMI İSTİYORUM!
Oysa ben;

Yılda bir kere hatırlanan “sevgi”leri değil
virguli.gif
“daima yaşatılan” ve “yaşanan” sevgileri istiyorum!..

“Arzu”ları değil
virguli.gif
“sevda”ları istiyorum!..



Kısacası;
Et ve kemik yığını olmaya yüz tutan “ruhsuz robotlar”ı değil
virguli.gif
“insan”larımı istiyorum!..

Yılda bir defa “çiçek” sunan değil
virguli.gif
her daim “yürek”lerini sunan “insan”larımı!..

“Arzu”daki maddeciliği değil
virguli.gif
“aşk”taki maneviyatı istiyorum!..

“Papaz Valentin”lerin anılmasını değil
virguli.gif
Leyla ve Mecnun’ların hatırlanmasını istiyorum!..

“Sevgi” onlarda çünkü...
“Aşk” ve “sevda” onlarda!..
Kor gibi yanan “yürek” onlarda!..

Hem de;
“Parayla” satın alınan değil
virguli.gif
“paralanan” bir yürek!..



Sözün özü;
Yılda bir kere uzatılan “gül”ler değil
virguli.gif
ömür boyu gülen “güler yüz”ler istiyorum!..


Ne dersiniz;
Çok şey mi istiyorum?..


Hepinizi; bugün ve her daim
virguli.gif
“en derin sevgilerimle” selâmlıyorum!..

Çünkü ben
virguli.gif
“yaratılan” her şeyi seviyorum.

“Yaratan”dan ötürü!..

Hasan Karakaya : Vakit
2009-02-14
 

AY-YA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ara 2008
Mesajlar
2,370
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
başak dicek birşey kaldımı en güzel şekilde ifade edilmiş zaten selametle allah cc razı olsun..
 

zeyneb_ül-kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Haz 2008
Mesajlar
82
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
"On Dört Şubat" Benim İçin Önemlidir

Körpe ergenlerin sigara izmaritlerini tutuşturup içmesi gibi bir hevestir “sevgililer günü” kutlama törenleri.

Kellere sırma saçlı, şaşılara badem gözlü, kısalara selvi boylu denilip yalanların iltifat tutacağı ile havalandırılmasıdır. Fizikte makara ağırlığının ihmal edilmesi ya da sürtünme katsayısının sıfır olarak alınması, pisayısının virgülden sonrasının yok sayılması gibi sevgililerin de tüm kötü huyları ve noksanları ihmal edilir bu günde.

Lüks bir lokantanın sentetik sofrasında “seninle bir kuru ekmeğe bile razıyım” diyen kız, sevgili bulmanın uslanmaz şımarıklığı ile menüdeki en pahalı yemeklere göz gezdirir. Lokantaların çöpleri kiraz dudaklıların rujlu mendilleriyle, gece saçlıların boyalı saç telleriyle, selvi boyluların ayakkabılarından fırlayan kırık topuklarla dolar.

Çoğu insan yürüyen bir “dıt dıt” sesi haline dönüşür. Her dakika bir mesaj almak sevgili olabilmenin altın kuralıdır. “sen olmayınca çöl gibi susuz, ırmak gibi sulu, dağ gibi yavanım, hediye almadınsa hiç buluşmayalım” tarzında manifestolara bağlanır gelecek.

Bir Yahudi kafası haline dönen televizyon ticari entrikalar çevirip, eline bir reklam yoyosu alarak oynamaya başlar ve izleyenler için tipik hipnotize seansları düzenler; “hediye al! hediye al!”, “sevgilin yoksa hemen bul, hediye al!”, “ayrıldıysan barış, hediye al!”, “hediye al!”, “kimsen yoksa kendine bir hediye al!”…

On dört şubat benim için sıradan bir gün, hiç bir şey ifade etmiyor diyemeyeceğim kimse kusura bakmasın. Bu gün benim dalga geçme, eleştirme, gülüp sinirlenip gıcık olma günüm.

İnsanların bu tür günlere itibar edip, sevginin membaından neden uzaklaştıklarını düşünüp ne yapabilirim diye kendi benliğimi elektrikli sandalyeye bağlayıp konuşturma günüm.

Kalbi; ciğer ve böbreğinden farksız çalışanların bir protez kalp bulup bedenlerine monte ederken sıçrattıkları kanlardan ruhumu koruma günüm.

Şampuanı ayrı, saç kremini ayrı kullanan modern insanların, sevgililerine ayrı, eşlerine ayrı hediye almalarının verdiği hazımsızlıkla kıvranma günüm.

Solucan gibi eğilip bükülen, işsiz başıboş delikanlıların babaannelerinin kefen paralarını araklayarak nargile fokurdatıp, ıslık çalarak bayanlara bakışlar fırlatırken, bundan bilinçsiz hazlar duyan kikirdek Havvaları, Meryemsi beyazlıklara havale etme günüm.

Bir kadının dayak yemesinden çok, eşinden hediye alamamış olmasına üzülmesinin psikolojik yıpranmanın verdiği bir sendeleme hali olduğuna, kalbimi inandırmaya zorlama günüm.

Bir medya ordusunun güneşleri söndürüp, bir mum yakarak tüm suretleri aynıymış gibi gösterme hayalini, “romantizm” kaşığıyla yedirme çabasına bir çocuk gibi ağzımı kilitleyerek tepkimi belirtme günüm.

Modernitenin, yani Kuran da geçen “dünya metaı” kavramı ile egoizmin harmanlanmış halinin; kainatın merkezine “insan”ı oturtmuş olması karşısında dindar insanların alacağı tedbirler nelerdir? Sorusuna kafa yoracağım ve muhtemelen de bulduğum cevapların içinde mutmain olmuş bir vicdanla sonsuzluğa selamlar yollayacağım günüm.

Birilerinin Aziz bilmem kimi tanıyıp anmasının vahametinden kurtulmaya çalışırken kendimi “eşcinsel evliliklerin” kutsandığı ülkelere benzeme kabusunda bulduğum ve “kalpler ancak Allah’ı anarak huzur bulur” ayetine tutunduğum günüm.

Benim derdim sizi yorup gevezelik etmek değildir Benim derdim, Bişri Hafi gibi “pisliğin içinden, bir güle rücu etmek ” tir...
 

yun_us25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2007
Mesajlar
1,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Konum
KOCAELİ
Web Sitesi
cid-be16d7dad725ce0d.spaces.live.com
"On Dört Şubat" Benim İçin Önemlidir

Körpe ergenlerin sigara izmaritlerini tutuşturup içmesi gibi bir hevestir “sevgililer günü” kutlama törenleri.

Kellere sırma saçlı, şaşılara badem gözlü, kısalara selvi boylu denilip yalanların iltifat tutacağı ile havalandırılmasıdır. Fizikte makara ağırlığının ihmal edilmesi ya da sürtünme katsayısının sıfır olarak alınması, pisayısının virgülden sonrasının yok sayılması gibi sevgililerin de tüm kötü huyları ve noksanları ihmal edilir bu günde.

Lüks bir lokantanın sentetik sofrasında “seninle bir kuru ekmeğe bile razıyım” diyen kız, sevgili bulmanın uslanmaz şımarıklığı ile menüdeki en pahalı yemeklere göz gezdirir. Lokantaların çöpleri kiraz dudaklıların rujlu mendilleriyle, gece saçlıların boyalı saç telleriyle, selvi boyluların ayakkabılarından fırlayan kırık topuklarla dolar.

Çoğu insan yürüyen bir “dıt dıt” sesi haline dönüşür. Her dakika bir mesaj almak sevgili olabilmenin altın kuralıdır. “sen olmayınca çöl gibi susuz, ırmak gibi sulu, dağ gibi yavanım, hediye almadınsa hiç buluşmayalım” tarzında manifestolara bağlanır gelecek.

Bir Yahudi kafası haline dönen televizyon ticari entrikalar çevirip, eline bir reklam yoyosu alarak oynamaya başlar ve izleyenler için tipik hipnotize seansları düzenler; “hediye al! hediye al!”, “sevgilin yoksa hemen bul, hediye al!”, “ayrıldıysan barış, hediye al!”, “hediye al!”, “kimsen yoksa kendine bir hediye al!”…

On dört şubat benim için sıradan bir gün, hiç bir şey ifade etmiyor diyemeyeceğim kimse kusura bakmasın. Bu gün benim dalga geçme, eleştirme, gülüp sinirlenip gıcık olma günüm.

İnsanların bu tür günlere itibar edip, sevginin membaından neden uzaklaştıklarını düşünüp ne yapabilirim diye kendi benliğimi elektrikli sandalyeye bağlayıp konuşturma günüm.

Kalbi; ciğer ve böbreğinden farksız çalışanların bir protez kalp bulup bedenlerine monte ederken sıçrattıkları kanlardan ruhumu koruma günüm.

Şampuanı ayrı, saç kremini ayrı kullanan modern insanların, sevgililerine ayrı, eşlerine ayrı hediye almalarının verdiği hazımsızlıkla kıvranma günüm.

Solucan gibi eğilip bükülen, işsiz başıboş delikanlıların babaannelerinin kefen paralarını araklayarak nargile fokurdatıp, ıslık çalarak bayanlara bakışlar fırlatırken, bundan bilinçsiz hazlar duyan kikirdek Havvaları, Meryemsi beyazlıklara havale etme günüm.

Bir kadının dayak yemesinden çok, eşinden hediye alamamış olmasına üzülmesinin psikolojik yıpranmanın verdiği bir sendeleme hali olduğuna, kalbimi inandırmaya zorlama günüm.

Bir medya ordusunun güneşleri söndürüp, bir mum yakarak tüm suretleri aynıymış gibi gösterme hayalini, “romantizm” kaşığıyla yedirme çabasına bir çocuk gibi ağzımı kilitleyerek tepkimi belirtme günüm.

Modernitenin, yani Kuran da geçen “dünya metaı” kavramı ile egoizmin harmanlanmış halinin; kainatın merkezine “insan”ı oturtmuş olması karşısında dindar insanların alacağı tedbirler nelerdir? Sorusuna kafa yoracağım ve muhtemelen de bulduğum cevapların içinde mutmain olmuş bir vicdanla sonsuzluğa selamlar yollayacağım günüm.

Birilerinin Aziz bilmem kimi tanıyıp anmasının vahametinden kurtulmaya çalışırken kendimi “eşcinsel evliliklerin” kutsandığı ülkelere benzeme kabusunda bulduğum ve “kalpler ancak Allah’ı anarak huzur bulur” ayetine tutunduğum günüm.

Benim derdim sizi yorup gevezelik etmek değildir Benim derdim, Bişri Hafi gibi “pisliğin içinden, bir güle rücu etmek ” tir...

kimin yazısı öğrenebilirmiyim selametle
 

zeyneb_ül-kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Haz 2008
Mesajlar
82
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
bir forumdan aldım kardeşim yazısının kime ait olduğunu bilmiyorum
 

Nazar57

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Ağu 2008
Mesajlar
1,308
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Sevgi tek güne sığmaz,sığmamalı..:)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt