Selamün Aleyküm.
13
EKİM
2010
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
EKİM
2010
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
-
-
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
Hicrî Kamerî : 5 ZİL-KA'DE 1431
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Hicrî Şemsî : 1388 Rûmî : 30 Eylül 1426 Hızır : 161 [/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Hicrî Şemsî : 1388 Rûmî : 30 Eylül 1426 Hızır : 161 [/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]ÇARŞAMBA
[/FONT]
Ankara'nın başkent olması (1923) - Cahit Sıtkı Tarancı'nın vefâtı (1956) - Harp Akademileri Günü
[/FONT][FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][ Gündüzün kısalması 3 dak. - Ezânî sâat 2 dakika ileri alınır.] ] [/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][FONT=Arial, Helvetica, sans-serif]Kur’ân-ı kerîm okunan eve bereket, iyilik gelir. Melekler oraya toplanır. Şeytanlar oradan kaçar. Hadîs-i şerîf[/FONT][/FONT]
AYET
Âl-i İmrân Sûresi
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][FONT=Courier New, Courier, mono][FONT=Times New Roman, Times, serif]Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. İmrân, Hz.Mûsâ ile Hz.Hârûn’un babasıdır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.[/FONT][/FONT][/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][FONT=Courier New, Courier, mono][FONT=Times New Roman, Times, serif]Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. İmrân, Hz.Mûsâ ile Hz.Hârûn’un babasıdır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.[/FONT][/FONT][/FONT]
- لَّقَدْ سَمِعَ اللّهُ قَوْلَ الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّ اللّهَ فَقِيرٌ وَنَحْنُ أَغْنِيَاء سَنَكْتُبُ مَا قَالُواْ وَقَتْلَهُمُ الأَنبِيَاء بِغَيْرِ حَقٍّ وَنَقُولُ ذُوقُواْ عَذَابَ الْحَرِيقِ
- ذَلِكَ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيكُمْ وَأَنَّ اللّهَ لَيْسَ بِظَلاَّمٍ لِّلْعَبِيدِ
- الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّ اللّهَ عَهِدَ إِلَيْنَا أَلاَّ نُؤْمِنَ لِرَسُولٍ حَتَّىَ يَأْتِيَنَا بِقُرْبَانٍ تَأْكُلُهُ النَّارُ قُلْ قَدْ جَاءكُمْ رُسُلٌ مِّن قَبْلِي بِالْبَيِّنَاتِ وَبِالَّذِي قُلْتُمْ فَلِمَ قَتَلْتُمُوهُمْ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ
- فَإِن كَذَّبُوكَ فَقَدْ كُذِّبَ رُسُلٌ مِّن قَبْلِكَ جَآؤُوا بِالْبَيِّنَاتِ وَالزُّبُرِ وَالْكِتَابِ الْمُنِيرِ
- كُلُّ نَفْسٍ ذَآئِقَةُ الْمَوْتِ وَإِنَّمَا تُوَفَّوْنَ أُجُورَكُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَمَن زُحْزِحَ عَنِ النَّارِ وَأُدْخِلَ الْجَنَّةَ فَقَدْ فَازَ وَما الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلاَّ مَتَاعُ الْغُرُورِ
81- Allah peygamberlerden şöyle söz almıştı: "Andolsun ki size kitab ve hikmet verdim, sonra yanınızda bulunan (kitaplar)ı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde ona muhakkak inanacak ve ona yardım edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?" demişti. Onlar: "Kabul ettik" dediler. (Allah da) dedi ki: "Öyleyse şahit olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım".
82- Artık bundan sonra her kim dönerse, işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir.
83- Onlar, Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi, ister istemez O'na boyun eğmiştir ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir.
84- De ki: "Allah'a, bize indirilen (Kur'ân)e, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandık. Onların arasında hiçbir fark gözetmeyiz, biz O'na teslim olmuşlarız".
85- Kim İslâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır.
82- Artık bundan sonra her kim dönerse, işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir.
83- Onlar, Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi, ister istemez O'na boyun eğmiştir ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir.
84- De ki: "Allah'a, bize indirilen (Kur'ân)e, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandık. Onların arasında hiçbir fark gözetmeyiz, biz O'na teslim olmuşlarız".
85- Kim İslâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır.
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]BİR HADİS[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]BİR HADİS[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]İnsanlara teşekkür etmeyen, Allahü teâlâya şükretmemiş olur. Hadîs-i şerîf[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]~~~
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Allahumme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammed ve ala âlihi ve ashâbihi ve sellim [/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Allahumme salli ve sellim ve barik ala seyyidina Muhammed ve ala âlihi ve ashâbihi ve sellim [/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]DUA[/FONT]
[FONT=Tahoma, Verdana, Arial]Allâh'ım! Bizi, bir ân bile olsa nefsimizle baş başa bırakma! Her ânını Senin rızâna uygun olarak geçiren, her adımını nefsi için değil, Senin rızân için atan kullarından eyle! Âmîn... Âmîn... Âmîn... [/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]BİR SÖZ[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Doğru söz kalbe rahatlık verir. Doğru sözler, gönül tuzağının taneleridir.[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Hz. Mevlâna Muhammed Celaleddin-i Rûmî (k.s.)[/FONT]
NASİHAT
Allah, herkese herkesten daha yakındır; bir uzaklık söz konusu ise o insanlara aittir. Uzaklık, cismaniyetle, bedenle, nefis mekanizmasıyla alakalı bir husustur. Şehvet, gazap, öfke, kin, nefret, hırs ve inat... gibi kuvveler uzaklaştırıcı faktörlerdir. Bu açıdan, yakınlık, bu kuvvelerin ifrat ve tefritlerini aşmak, güzel ahlakı yakalamak, Cenâb-ı Allah'ın yarattığı üzere fıtrat-ı asliyeyi korumak, o kaybedilmiş ise ciddi bir gayretle tekrar öze dönmek demektir
Allah, herkese herkesten daha yakındır; bir uzaklık söz konusu ise o insanlara aittir. Uzaklık, cismaniyetle, bedenle, nefis mekanizmasıyla alakalı bir husustur. Şehvet, gazap, öfke, kin, nefret, hırs ve inat... gibi kuvveler uzaklaştırıcı faktörlerdir. Bu açıdan, yakınlık, bu kuvvelerin ifrat ve tefritlerini aşmak, güzel ahlakı yakalamak, Cenâb-ı Allah'ın yarattığı üzere fıtrat-ı asliyeyi korumak, o kaybedilmiş ise ciddi bir gayretle tekrar öze dönmek demektir
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
OSMANLIDAN ÇEKİNMEYİN
OSMANLIDAN ÇEKİNMEYİN
Geçmişini kötüleyen, geçmişinden utanan, hatta inkâr eden bizim gibi bir millet az bulunur; belki de hiç yoktur. Birçok farklı kültürdeki, dindeki, dildeki insanları Osmanlı 6 asır nasıl bir arada tutabildi, bunun sırrını araştırmaktadırlar. Eski başkan Clinton ve ondan önceki ve sonraki başkanlar, “Osmanlıdan çok istifade ediyoruz.” demişlerdir. Herkes bizim geçmişimizden, kültürümüzden istifade ederken biz niçin mahrum kalalım?
Yalnız kapitalist devlet adamları değil, çeşitli siyasi görüşteki birçok devlet adamı hatta komünistler bile Osmanlıdan çok şey öğrenmişler, bunları açıkça da ifade etmişlerdir. Örneğin Emekli Büyükelçi Oğuz Gökmen’in, “Bir Zamanlar Hariciye” kitabında naklettiği Yugoslavya’da görevli iken geçen şu anekdot çok ibretlidir:
“Birgün, üst düzey protokol ile ava çıkmıştık. Devlet Başkanı Tito bana Osmanlı diye hitap ederek; ‘İyi, iyi ama hiç domuz vuran olmamış, sen de vuramamışsın!’ dedi. Kendisinin vurduğu 3 büyük yaban domuzu karşısında yerde yatıyordu. Bana; ‘Siz Osmanlılar yemezsiniz ama domuz öldürmeyi seversiniz!’ dedi ve arkasından gevrek bir kahkaha attı. Sonra, ‘Sizler için Macaristan’dan özel olarak beslenmiş sülünler getirttik!’ dedi. Gerçekten de öyle imiş. Kendilerinde pek kalmamış, Macarlar yetiştiriyormuş kafeslerde, getirip Kara Yorgi Ormanlarına salıvermişler...
Tito çok keyifli idi. Bana; ‘Bu sülünler Mohaç’tan kaçmışlar, Osmanlıdan kaçmışlar!’ diyerek latife etmek istedi. Kendisine; ‘Bizler artık Osmanlı değiliz!’ diyecek oldum. Daha tercümeyi beklemeden; ‘Osmanlısınız bre. Osmanlısınız... Ne çekiniyorsun Osmanlıyım demekten!.. Biz bu memlekette 6 milleti bir arada yaşatmayı, yönetmeyi Osmanlıdan öğrendik!’ dedi...”
Görüyorsunuz, yabancılar bile Osmanlıyız demekten çekindiğimizi biliyorlar...
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]ÇOCUĞUNUZA İSİMLER[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Erkek : Harun - Kız : Gülfidan[/FONT]
Yemek :
Yalnız kapitalist devlet adamları değil, çeşitli siyasi görüşteki birçok devlet adamı hatta komünistler bile Osmanlıdan çok şey öğrenmişler, bunları açıkça da ifade etmişlerdir. Örneğin Emekli Büyükelçi Oğuz Gökmen’in, “Bir Zamanlar Hariciye” kitabında naklettiği Yugoslavya’da görevli iken geçen şu anekdot çok ibretlidir:
“Birgün, üst düzey protokol ile ava çıkmıştık. Devlet Başkanı Tito bana Osmanlı diye hitap ederek; ‘İyi, iyi ama hiç domuz vuran olmamış, sen de vuramamışsın!’ dedi. Kendisinin vurduğu 3 büyük yaban domuzu karşısında yerde yatıyordu. Bana; ‘Siz Osmanlılar yemezsiniz ama domuz öldürmeyi seversiniz!’ dedi ve arkasından gevrek bir kahkaha attı. Sonra, ‘Sizler için Macaristan’dan özel olarak beslenmiş sülünler getirttik!’ dedi. Gerçekten de öyle imiş. Kendilerinde pek kalmamış, Macarlar yetiştiriyormuş kafeslerde, getirip Kara Yorgi Ormanlarına salıvermişler...
Tito çok keyifli idi. Bana; ‘Bu sülünler Mohaç’tan kaçmışlar, Osmanlıdan kaçmışlar!’ diyerek latife etmek istedi. Kendisine; ‘Bizler artık Osmanlı değiliz!’ diyecek oldum. Daha tercümeyi beklemeden; ‘Osmanlısınız bre. Osmanlısınız... Ne çekiniyorsun Osmanlıyım demekten!.. Biz bu memlekette 6 milleti bir arada yaşatmayı, yönetmeyi Osmanlıdan öğrendik!’ dedi...”
Görüyorsunuz, yabancılar bile Osmanlıyız demekten çekindiğimizi biliyorlar...
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]ÇOCUĞUNUZA İSİMLER[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Erkek : Harun - Kız : Gülfidan[/FONT]
Yemek :
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]Paça Çorbası, Ispanaklı börek, Ayran, Meyva[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]