Selamün Aleyküm.
[/FONT]
Hicrî Şemsî : 1389
Rûmî : 28 Kânûn-i Sânî 1426
Kasım : 95
Enver Ören'nin doğumu (1939) - Sultan II.Abdülhâmid Hânın vefâtı (1918) - İhlâs Vakfı'nın kuruluşu (1975)
[Gündüzün uzaması 3 dak. - Ezânî sâat 2 dakika geri alınır.]
HATIRLATMA:
Bügünden itibâren, namaz vakitlerimiz, yaz saatine göre yazılmıştır.
AYET
BİR HADİS
DUA
BİR NASİHAT
BİR SÖZ
DÜNYA - EN FAKİR 10 ÜLKE
Etiyopya: Kişibaşına düşen millî gelir 700 dolar. Kuraklıkla birlikte %175 artan fiyatlar, gıda krizine sebep oldu.
Nijer: Kişi başına düşen millî gelir 700 dolar. 5 yaşın altındaki çocuk ölümlerinin %50 sebebi sıtma. Kuraklık sebebiyle topraktan yeterli mahsul alınamıyor.
Orta Afrika Cumhuriyeti: Kişi başına düşen millî gelir 700 dolar. Hükümet ile isyancılar arasında çatışmaların artmasıyla köylerini terk eden halk ormanda yaşıyor. Bu yüzden birçok çocuk okula devam edemiyor.
Gine Bissau: Kişi başına düşen millî gelir 600 dolar. Her 10 kişiden birinin AIDS hastası olması büyük bir problem.
Komorolar: Kişi başına düşen millî gelir 600 dolar. 5 yaş ve altı çocukların %42’si kronik zafiyet geçiriyor.
Somali: Kişi başına düşen millî geliri 600 dolar. Son yılların en feci insanlık krizini yaşıyor. Yeterli gıda, temiz su ve ilâç bulmak giderek zorlaşıyor.
Solomon Adaları: Kişi başına millî geliri 600 dolar. Kronik olarak açlık ve fakirlikle karşı karşıya kalınıyor.
Zimbabwe: Kişi başı millî geliri 500 dolar. Politik şiddet, iç savaş ve fakirlik kol geziyor.
Liberya: Millî gelirinden çok daha fazla dış borcu bulunuyor. Çok fakir.
Kongo: Kişi başına düşen millî geliri 300 dolar. Savaşın izleri hâlâ sürüyor.Ortalama hayat 43 yıl. Sıtma ile boğuşuyor
ÇOCUKLARIMIZA İSİMLER
KISSADAN HİSSE
APTALLIK VE BİLGİSİZLİK YIRTIĞI YAMA TUTMAZ
Bir adam hileyle kuşun birini tuzağa düşürerek yakaladı. Kuş dile geldi, yalvardı:
"Ey ulu insan, sen koyunları, öküzleri yedin, bir çok deveyi kurban ettin. Bu dünyada onlarla bile doymadın, benimle mi doyacaksın? Eğer beni bırakırsan ben sana üç öğüt vereceğim. Bunlara uyarsan her müşkülün hallolur. Birincisini, elindeyken vereyim, eğer beğenirsen beni bırakırsın. İkincisini şu dama konarken, üçüncüsünü de şu ulu ağaçta söylerim," dedi.
Adam kuşu sıkı sıkıya tutarak:
"Haydi söyle bakalım, eğer beğenirsem seni bırakırım." dedi.
Kuşcağız ilk öğüdü söyledi:
"Olmayacak sözü kim söylerse söylesin, inanma." dedi.
Adam öğüdü beğenerek kuşu bıraktı. Kuş uçarak damın saçağına kondu, ikinci öğüdünü söyledi:
"Geçmiş gitmiş şeylere, kaçmış fırsatlara ah vah etme." dedi. Sonra biraz geriye çekilerek orada bulunan ulu ağaca kondu:
"Benim karnımda on bir dirhem ağırlığında paha biçilmez bir inci vardı. Eğer beni kaçırmasaydın o şimdi senin olacaktı." dedi.
Bunu duyan adam ağlayıp inlemeye, saçını başını yolmaya başladı. Bunu gören kuş seslendi:
"Ben sana geçmiş gitmiş fırsatlar için ah vah edip üzülme demedim mi? Madem fırsatı kaçırdın, neden üzülüp duruyorsun? Ya öğüdümü dinlemedin yahut da sağırsın. Ayrıca sana olmayacak şeye inanma demedim mi? Benim bütün ağırlığım üç dirhem, karnımda nasıl on bir dirhem ağırlığında inci bulunabilir?"
Bunun üzerine adam kendi kendine:
"Şimdi söylediklerini daha iyi anladım. Haydi şimdi de üçüncü öğüdünü söyle bakayım." dedi. Kuş:
"Allah için o iki öğüdü güzelce tuttun da benden üçüncüsünü mü istiyorsun? Uykuya dalmış bilgisiz kişiye öğüt vermek, çorak toprağa tohum atmak gibidir. Aptallık ve bilgisizlik yırtığı, yama tutmaz." diyerek uçup gitti.
Mevlana Celaleddini Rumi
ŞİİR - TAM İLMİHÂL
Sapık fırkaların hafifliğini,
İlmihâle kavuşunca anladım.
Dinimiz İslâmın afifliğini,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Rehbersiz başıboş geziyormuşum,
Bataklık içinde yüzüyormuşum,
Olmayacak şeye kızıyormuşum,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Sünnî âlimlerin büyüklüğünü,
Bidat sahibinin küçüklüğünü,
Yapıştığım ipin çürüklüğünü,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Olmaz hayallere dalıyormuşum,
Acınacak hâle gülüyormuşum,
Çok yanlışı doğru biliyormuşum,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Ecdadın yolunun yüceliğini,
Dalâlet ehlinin cüceliğini,
Doğru itikadın önceliğini,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Mezhepsizler sapıkları tutarmış,
Dört tarafta serbest cirit atarmış,
Kıt aklını ilim diye satarmış,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Şeytan bakıp güler onun hâline,
Bırakmış kendini bidat yeline,
Kapılmış gidiyor küfrün seline,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Dr. Fatih Kacıroğlu
10
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]ŞUBAT
2011
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]ŞUBAT
2011
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif] [/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif] [/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
-
-
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]
[/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif] [/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]



[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][/FONT]
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif]


Hicrî Kamerî : 7 REBÎ'UL-EVVEL 1432

Hicrî Şemsî : 1389
Rûmî : 28 Kânûn-i Sânî 1426
Kasım : 95

Perşembe
Enver Ören'nin doğumu (1939) - Sultan II.Abdülhâmid Hânın vefâtı (1918) - İhlâs Vakfı'nın kuruluşu (1975)

[Gündüzün uzaması 3 dak. - Ezânî sâat 2 dakika geri alınır.]

Nefsine uyan haram işler, haram işleyen alışır, ehemmiyet vermez olur. Harama ehemmiyet vermeyince imanı kaybeder. Hüseyin Hilmi bin Sa'îd Rahmetullahi Aleyh

HATIRLATMA:
Bügünden itibâren, namaz vakitlerimiz, yaz saatine göre yazılmıştır.

AYET
Âl-i İmrân Sûresi
[FONT=Georgia, Times New Roman, Times, serif][FONT=Courier New, Courier, mono]
[FONT=Times New Roman, Times, serif]Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. İmrân, Hz.Mûsâ ile Hz.Hârûn’un babasıdır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.[/FONT]
[/FONT][/FONT][FONT=Courier New, Courier, mono]
[/FONT] 
- إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَن تُغْنِيَ عَنْهُمْ أَمْوَالُهُمْ وَلاَ أَوْلاَدُهُم مِّنَ اللّهِ شَيْئًا وَأُوْلَـئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
- مَثَلُ مَا يُنفِقُونَ فِي هِـذِهِ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا كَمَثَلِ رِيحٍ فِيهَا صِرٌّ أَصَابَتْ حَرْثَ قَوْمٍ ظَلَمُواْ أَنفُسَهُمْ فَأَهْلَكَتْهُ وَمَا ظَلَمَهُمُ اللّهُ وَلَـكِنْ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ
- يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ بِطَانَةً مِّن دُونِكُمْ لاَ يَأْلُونَكُمْ خَبَالاً وَدُّواْ مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاء مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الآيَاتِ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ
- هَاأَنتُمْ أُوْلاء تُحِبُّونَهُمْ وَلاَ يُحِبُّونَكُمْ وَتُؤْمِنُونَ بِالْكِتَابِ كُلِّهِ وَإِذَا لَقُوكُمْ قَالُواْ آمَنَّا وَإِذَا خَلَوْاْ عَضُّواْ عَلَيْكُمُ الأَنَامِلَ مِنَ الْغَيْظِ قُلْ مُوتُواْ بِغَيْظِكُمْ إِنَّ اللّهَ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ
- إِن تَمْسَسْكُمْ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْ وَإِن تُصِبْكُمْ سَيِّئَةٌ يَفْرَحُواْ بِهَا وَإِن تَصْبِرُواْ وَتَتَّقُواْ لاَ يَضُرُّكُمْ كَيْدُهُمْ شَيْئًا إِنَّ اللّهَ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ
116- O inkâr edenler (var ya), onların ne malları, ne de evlatları, onlara Allah'a karşı hiçbir fayda sağlamayacaktır. Onlar, ateş halkıdır; orada ebedi kalacaklardır.
117- Onların bu dünya hayatında harcadıklarının durumu, kendilerine zulmeden bir topluluğun ekinlerini vurup da mahveden kavurucu ve soğuk bir rüzgarın hali gibidir. Allah onlara zulmetmedi. Fakat kendileri, kendilerine zulmediyorlar.
118- Ey iman edenler! Kendi dışınızdakilerden sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Kin ve düşmanlıkları ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Düşünürseniz, biz size âyetleri açıkladık.
119- İşte siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, halbuki onlar sizi sevmezler, siz kitap(lar)ın hepsine inanırsınız, onlarsa sizinle buluştukları zaman "inandık" derler. Başbaşa kaldıkları zaman da kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: "kininizle geberin!". Şüphesiz ki Allah göğüslerin (gönüllerin) özünü bilir.
120- Size bir iyilik dokunsa fenalarına gider, başınıza bir kötülük gelse onunla sevinirler. Eğer sabreder ve Allah'dan gereğince korkarsanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez; çünkü Allah onları kendi amelleriyle kuşatmıştır.
117- Onların bu dünya hayatında harcadıklarının durumu, kendilerine zulmeden bir topluluğun ekinlerini vurup da mahveden kavurucu ve soğuk bir rüzgarın hali gibidir. Allah onlara zulmetmedi. Fakat kendileri, kendilerine zulmediyorlar.
118- Ey iman edenler! Kendi dışınızdakilerden sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri kalmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Kin ve düşmanlıkları ağızlarından taşmaktadır. Kalplerinde gizledikleri ise daha büyüktür. Düşünürseniz, biz size âyetleri açıkladık.
119- İşte siz öyle kimselersiniz ki, onları seversiniz, halbuki onlar sizi sevmezler, siz kitap(lar)ın hepsine inanırsınız, onlarsa sizinle buluştukları zaman "inandık" derler. Başbaşa kaldıkları zaman da kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: "kininizle geberin!". Şüphesiz ki Allah göğüslerin (gönüllerin) özünü bilir.
120- Size bir iyilik dokunsa fenalarına gider, başınıza bir kötülük gelse onunla sevinirler. Eğer sabreder ve Allah'dan gereğince korkarsanız, onların hileleri size hiçbir zarar vermez; çünkü Allah onları kendi amelleriyle kuşatmıştır.

BİR HADİS

Hz.Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurdu: '' İlmin kaldırılıp cehaletin kökleşmesi, zinanın ortaya çıkması, şarabın içilmesi kıyametin belirtilerindendir.''

DUA
Rüyada Korkanın Okuyacağı Duâ
</B>Rüya kötüye işaret olduğu yolunda kendisinde şüphe belirirse, hemen şu duayı okumalıdır:
"Allâhümme innâ neûzü bike min ameli'ş-şeytani ve seyyiâti'l-ahkâm."
"Allah'ım, şeytanın şerrinden ve rüyanın kötüsünden sana sığınırız."
İster hayra, ister şerre işaret olsun, korkutan rüyalardan sonra umumiyetle şu duâ okunmalı, Allah'a sığınmalıdır:
"Eûzü bi-kelimatillâhi't-tâmmati min gadabihî ve şerri ibadihi ve min hemezati'ş-şeyâtîne ve en yahdurûn.."
"Allah'ıntam olan kelimeleri ile gazabından, kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve şeytanların hazır bulunmasından Allah'a sığınırım."
"Allâhümme innâ neûzü bike min ameli'ş-şeytani ve seyyiâti'l-ahkâm."
"Allah'ım, şeytanın şerrinden ve rüyanın kötüsünden sana sığınırız."
İster hayra, ister şerre işaret olsun, korkutan rüyalardan sonra umumiyetle şu duâ okunmalı, Allah'a sığınmalıdır:
"Eûzü bi-kelimatillâhi't-tâmmati min gadabihî ve şerri ibadihi ve min hemezati'ş-şeyâtîne ve en yahdurûn.."
"Allah'ıntam olan kelimeleri ile gazabından, kullarının şerrinden, şeytanların vesveselerinden ve şeytanların hazır bulunmasından Allah'a sığınırım."

BİR NASİHAT
[FONT=Times New Roman, Times, serif]Allah, mülk ve saltanat sahibidir. Kendisine baş eğene, bu topraktan yaratılan dünya şöyle dursun, yüzlerce mülk, yüzlerce saltanat ihsan eder.[/FONT]
Hz. Mevlâna Muhammed Celaleddin-i Rûmî (k.s.)

BİR SÖZ
Azlık, çokluk, zenginlik, yoksulluk bağlarından kurtulmuş olan kişi rahatdır, mutludur. Böyle bir kişi, dünyaya da aldırış etmez, dünya halkının derdiyle de, kendisiyle de onun zerre kadar ilgisi onun zerre kadar varlığı ve benliği de yoktur, O, Allah'dan başka her şeyden kurtulmuştur. Hz. Pir

DÜNYA - EN FAKİR 10 ÜLKE
Etiyopya: Kişibaşına düşen millî gelir 700 dolar. Kuraklıkla birlikte %175 artan fiyatlar, gıda krizine sebep oldu.
Nijer: Kişi başına düşen millî gelir 700 dolar. 5 yaşın altındaki çocuk ölümlerinin %50 sebebi sıtma. Kuraklık sebebiyle topraktan yeterli mahsul alınamıyor.
Orta Afrika Cumhuriyeti: Kişi başına düşen millî gelir 700 dolar. Hükümet ile isyancılar arasında çatışmaların artmasıyla köylerini terk eden halk ormanda yaşıyor. Bu yüzden birçok çocuk okula devam edemiyor.
Gine Bissau: Kişi başına düşen millî gelir 600 dolar. Her 10 kişiden birinin AIDS hastası olması büyük bir problem.
Komorolar: Kişi başına düşen millî gelir 600 dolar. 5 yaş ve altı çocukların %42’si kronik zafiyet geçiriyor.
Somali: Kişi başına düşen millî geliri 600 dolar. Son yılların en feci insanlık krizini yaşıyor. Yeterli gıda, temiz su ve ilâç bulmak giderek zorlaşıyor.
Solomon Adaları: Kişi başına millî geliri 600 dolar. Kronik olarak açlık ve fakirlikle karşı karşıya kalınıyor.
Zimbabwe: Kişi başı millî geliri 500 dolar. Politik şiddet, iç savaş ve fakirlik kol geziyor.
Liberya: Millî gelirinden çok daha fazla dış borcu bulunuyor. Çok fakir.
Kongo: Kişi başına düşen millî geliri 300 dolar. Savaşın izleri hâlâ sürüyor.Ortalama hayat 43 yıl. Sıtma ile boğuşuyor

ÇOCUKLARIMIZA İSİMLER

KISSADAN HİSSE

Bir adam hileyle kuşun birini tuzağa düşürerek yakaladı. Kuş dile geldi, yalvardı:
"Ey ulu insan, sen koyunları, öküzleri yedin, bir çok deveyi kurban ettin. Bu dünyada onlarla bile doymadın, benimle mi doyacaksın? Eğer beni bırakırsan ben sana üç öğüt vereceğim. Bunlara uyarsan her müşkülün hallolur. Birincisini, elindeyken vereyim, eğer beğenirsen beni bırakırsın. İkincisini şu dama konarken, üçüncüsünü de şu ulu ağaçta söylerim," dedi.
Adam kuşu sıkı sıkıya tutarak:
"Haydi söyle bakalım, eğer beğenirsem seni bırakırım." dedi.
Kuşcağız ilk öğüdü söyledi:
"Olmayacak sözü kim söylerse söylesin, inanma." dedi.
Adam öğüdü beğenerek kuşu bıraktı. Kuş uçarak damın saçağına kondu, ikinci öğüdünü söyledi:
"Geçmiş gitmiş şeylere, kaçmış fırsatlara ah vah etme." dedi. Sonra biraz geriye çekilerek orada bulunan ulu ağaca kondu:
"Benim karnımda on bir dirhem ağırlığında paha biçilmez bir inci vardı. Eğer beni kaçırmasaydın o şimdi senin olacaktı." dedi.
Bunu duyan adam ağlayıp inlemeye, saçını başını yolmaya başladı. Bunu gören kuş seslendi:
"Ben sana geçmiş gitmiş fırsatlar için ah vah edip üzülme demedim mi? Madem fırsatı kaçırdın, neden üzülüp duruyorsun? Ya öğüdümü dinlemedin yahut da sağırsın. Ayrıca sana olmayacak şeye inanma demedim mi? Benim bütün ağırlığım üç dirhem, karnımda nasıl on bir dirhem ağırlığında inci bulunabilir?"
Bunun üzerine adam kendi kendine:
"Şimdi söylediklerini daha iyi anladım. Haydi şimdi de üçüncü öğüdünü söyle bakayım." dedi. Kuş:
"Allah için o iki öğüdü güzelce tuttun da benden üçüncüsünü mü istiyorsun? Uykuya dalmış bilgisiz kişiye öğüt vermek, çorak toprağa tohum atmak gibidir. Aptallık ve bilgisizlik yırtığı, yama tutmaz." diyerek uçup gitti.
Mevlana Celaleddini Rumi

Bediüzzaman'dan VECİZE SÖZ.
İnsanda en tehlikeli damar, enaniyettir. Ve en zaif damarı da odur. Mek- 424
HAKİKAT DAMLALARI-
***
İnsan, benliğine takıldığı ölçüde şeytana yakın, Allah’tan da uzaktır. “Ben” diyene kapılar açılmaz.
***
İnsanda en tehlikeli damar, enaniyettir. Ve en zaif damarı da odur. Mek- 424

HAKİKAT DAMLALARI-
***
İnsan, benliğine takıldığı ölçüde şeytana yakın, Allah’tan da uzaktır. “Ben” diyene kapılar açılmaz.
***

TARİH - 7 TEPE
İstanbul'un surları içinde kalan bölümünün, 7 tepe üzerinde kurulduğu söylenir.
Jak Deleon'un 'Anıtsal İstanbul' kitabında tarihî yarımadada 7 tepe şöyle yer alır:
Jak Deleon'un 'Anıtsal İstanbul' kitabında tarihî yarımadada 7 tepe şöyle yer alır:
- Topkapı Sarayı, Ayasofya ve Sultanahmet câmilerinin bulunduğu tepe.
- Çemberlitaş ve Nuruosmaniye câmilerinin bulunduğu tepe.
- İstanbul Üniversitesi, Beyazıt ve Süleymaniye câmilerinin bulunduğu tepe.
- Fatih Câmii'nin bulunduğu tepe.
- Yavuz Selim Câmii'nin bulunduğu tepe.
- Edirnekapı semtinde, Mihrimah Sultan Câmii'nin bulunduğu tepe.
- Kocamustafapaşa semtinin bulunduğu tepe.

ŞİİR - TAM İLMİHÂL
Sapık fırkaların hafifliğini,
İlmihâle kavuşunca anladım.
Dinimiz İslâmın afifliğini,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Rehbersiz başıboş geziyormuşum,
Bataklık içinde yüzüyormuşum,
Olmayacak şeye kızıyormuşum,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Sünnî âlimlerin büyüklüğünü,
Bidat sahibinin küçüklüğünü,
Yapıştığım ipin çürüklüğünü,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Olmaz hayallere dalıyormuşum,
Acınacak hâle gülüyormuşum,
Çok yanlışı doğru biliyormuşum,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Ecdadın yolunun yüceliğini,
Dalâlet ehlinin cüceliğini,
Doğru itikadın önceliğini,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Mezhepsizler sapıkları tutarmış,
Dört tarafta serbest cirit atarmış,
Kıt aklını ilim diye satarmış,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Şeytan bakıp güler onun hâline,
Bırakmış kendini bidat yeline,
Kapılmış gidiyor küfrün seline,
İlmihâle kavuşunca anladım!
Dr. Fatih Kacıroğlu