Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"Tesettürlü Erkek" Aranıyor! (1 Kullanıcı)

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
50
Selamun Aleykum

Muhterem Melissa26 kardeşim söylediklerinizin hepsi doğrudur her şey kalpte başlar bütün bu doğru sözlerinize bir cümle de ben eklemek isterim.kalpteki hayanın kılık ve kıyafete yansımasına da tesettür denir.


Selam ve saygılarımla.

Aleykum selam
(Güzel insan) Toparladiniz konuyu, Allah razi olsun , su söz tam geliyor buraya "Ya oldugun gibi görün, ya göründügün gibi ol" hz Mevlana
Tesetturumuz , içten disa olursa guzel olur diye dusunuyorum, disin oyleyse içinide guzellestirmek gerek, yoksa bu çaba ne gerek?
Hersey Hak rizasi için olmali ...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,138
Tepki puanı
7,437
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya


siargunlugu_b53333.jpg


Tesettür deyince aklımıza ilk gelen kadınlardır.
Kadınlar arasında da gözümüze ilk çarpan başörtülülerdir.
Aklımıza ilk geleni gözümüze ilk çarpan üzerinden düşünmeye başlayınca, bir de bakmışsınız aklımız gözümüze indirmişiz.
Sonra da aklımızla değil gözümüzle düşünmeye başlarız.

Anlayacağınız o ki, sorunumuz “dandik” tesettür değil, tesettürü “dandik” anlamaktır. Dandikliğe bakın: “Başını örttün mü, tesettürlüsün. Ört(e)medin mi, tesettürsüzsün…” Tesettürü bir tür “aç-kapa” yüzeyselliğinde algılamamız üzerinde biraz kafa yoralım fırsat gelmişken…

Tesettür hakkında bilme(k isteme)diklerimiz:

1.
Tesettür önce erkeklerden beklenir:
Nûr Sûresi'nde önce "mümin erkeklere", sonra "mümin kadınlara" hitap edilir.
Sûrenin 30. ayeti, "Mümin erkeklere söyle..." diye başlar, 31. ayeti ise "mümin kadınlara söyle..." diye başlar.
Erkeklerin tesettürü ile kadınların tesettürü arasında bir ayetlik öncelik farkı var demek ki...

2.
Tesettür önce bakışla ilgilenir.
Bakılan şeyle sonra ilgilenir:
Nûr Sûresi’nde mümin erkeklere de mümin kadınlara da öncelikle "bakışlarını haramdan kısma"ları söylenir. "Mü'min erkeklere söyle: gözlerini sakınsınlar..." "Mümin kadınlara söyle gözlerini sakınsınlar..."
Zaten bakışlara tesettür kazandırmadan, bakılan saçını ve bedenini örtse bile hayalde “soyulur” kadınlar.
Tesettür, işte o zaman dandikleşir.

3.
Tesettür sadece başını örtmek değildir:
Nûr Sûresi’nde başörtüsü sorumluluğu olmayan erkeklere de, başörtüsü sorumluluğu olan kadınlara da "iffetlerini korumaları" söylenir ki, iffetlerini korumak başı açık erkeklere de başı kapalı kadınlara da farzdır.
Başını örtmüş olsa da kadınlar ırzını korumuyor olabilir, başını ört[e]meyen her kadını hepten iffetsiz saymak kimsenin hakkı değil.

4.
Tesettür öncelikle bir iç duruş ve tavırdır.
Kılık ve kıyafet bu içsel duruşun ve özümsenmiş tavrın üzerinde ve sonrasında durur. Başının açıklığı dert edilmeyen bir erkek de "iffetini korumayarak" tesettürsüzlük yapabilir. Kılık kıyafet tesettürün sonucudur.
Sonucu sebebin önüne koyarsak, temeli olmayan böylesi dandik “sonuç”lar görmeye devam ederiz.
Böylece sözde bir takım gazetecilerin “tesettür kılığına girdim” diye caka satmasına fırsat veririz.

5.
Tesettür önce iman etmektir:
Nûr Sûresi’nde "iman eden" erkeklere ve "iman eden" kadınlara tesettür emredilir.
Örtmek anlamına gelen "tesettür", görmesini Allah'ın görmesine açık, sözünü Allah'ın işitmesine açık, niyetini Allah'ın bilmesine açık bilmektir ki bilinçli bir kapalılığı besler.
Yine örtmek anlamına gelen "küfür" de, kendini Allah'tan gizlediğini sanmaktır ki sorumsuz bir açık-saçıklığı doğurur.

6.
Kadının da erkeğin de ziyneti imandır.
İman kendini Allah’la markalamaktır.
“Ben Allah’ın kuluyum. Ben Allah’ın sanat eseriyim…” diye/bilmektir.
Sanat değeri yüksek olan eserlerin kıymeti maddesine üzerinden belirlenmez.
Antik paralar kilo ile satılmaz.
Bakır bile olsalar üzerlerindeki damgaya ve imzaya bakılır.
O zaman birkaç gramlık bakır bile kilolarca altın kıymetinde olur.
Kendi değerini Allah’tan bilirse insan, bakışını eşsiz bir hazine bilir, orda burda yağmalatmaz.
Göz nurunu haramdan sakınır, setreder.
Bedenini Allah’ın sanat eseri olarak bilirse bir erkek ya da kadın, saçını da bakışını da ziynet bilir.
Başını örtmeyi kendine kendisi farz eder, içinden gelir örtünmek.
Dışarıdan giydirilmez. Giyinişini içeriden başlatır.

7.
Bütün bu notlar, “benim kalbim temiz” kıvırtmasına malzeme olsun diye yazılmadı. Kalbinin temiz olmasını isteyenler, çağına örfüne, iklimine mevsimine, kültürüne çevresine göre hesaplar yapmadan önce Nur Sûresi’nin 30-31. ayetinin anlam ırmağına yatırırlar kalplerini.
Önyargısız ve hesapsız.
Kitabına uydurmak yerine Kitab’a uyarlar.

8.
Başını örtmüyor diye, örtemiyor diye, hatta örtmek istemiyor diye, bir kadını Allah’ın kulu ve sanatı olmaktan çıkarmaya hevesli dandik bakışlar asıl müstehcendir.
Saçını açık bırakınca, her şeyi açıkta mı kalır kadının?
Saçı görüneni iffetinden de soymak başlı başına tesettürsüz bir bakış değil mi?

9.
Başörtüsü tesettürün hepsi değildir ama “teferruat” kelimesinin çağrıştırdığı, “olsa da bir olmasa da bir” gereksizliğinde görülmeyi de hak etmez.
Tesettürün zirvesidir, örtünmenin baş tacıdır başörtüsü.
En azından bu ülkede başının örtüsü yüzünden mesleğini, itibarını, geleceğini, yurdunu terk ederek bedel ödeyen kardeşlerimizin çabasını küçümseriz.
Onların içten dirençlerini düşmanları karşısında yağmalatmak hiçbir gerekçenin örtemeyeceği bir kabalıktır.
Hasetçileri karşısında onların elini güçsüzleştirmek apaçık bir insafsızlıktır.
“Dandik” bir duruştur.

10.
“Aşk”ından dolayı başını bağlamayan sözde “sufi” ehline gelince…
Başını örtmemek ve hatta örtmek istememek başkadır, başını örtmesen de olur demek başkadır.
Kurala uymayabilirsiniz.
Hoş, benim de uymadığım onca kural varken, sizin ayıbınızla uğraşma hakkım yok.
Ama kural uyduramazsınız.
Kuralı Allah koyar; siz değil.
Allah’tan kural koyma rolünü ç/almaya kalktığınızda herkesin hakkını açık açık yersiniz. Gerçek aşk ehli başkalarına farz olmayanı kendine farz kılar…
Farzı kendine farz olmaktan çıkaran sizdeki bu aşk, aşk değil.

Alıntı: Senai DEMİRCİ
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt