Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tabiat Risalesinden-23.Lema (1 Kullanıcı)

imported_katre_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Tem 2009
Mesajlar
43
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Mukaddime (ÖNSÖZ).....Ey insan! Bil ki, insanların ağzından çıkan ve dinsizliği işmam eden(HİSSETTİREN )dehşetli kelimeler var; ehl-i İmân (MÜMİNLER)bilmeyerek istimal ediyorlar(KULLANIYORLAR). Mühimlerinden üç tanesini beyan edeceğiz.......... Birincisi: Evcedethu'l-esbab, yani, "Esbab (SEBEPLER) bu şeyi icad ediyor." ........İkincisi: Teşekkele binefsihî, yani, "Kendi kendine teşekkül ediyor, oluyor, bitiyor.".............. Üçüncüsü: İktezathu't-tabiat, yani, "Tabiîdir, tabiat(ALLAHIN KAİNATTA KOYDUĞU KANUNLAR) iktiza edip(İCAB EDİP) icad ediyor." ............Evet, madem mevcudat(VARLIKLAR) var ve inkâr edilmez. Hem, her mevcut (VARLIK)san'atlı ve hikmetli vücuda geliyor. Hem madem kadîm (ESKİ) değil, yeniden oluyor. Herhalde, ey mülhid(İNKARCI), bu mevcudu(VARLIĞI), meselâ bu hayvanı, ya diyeceksin ki, esbab-ı âlem(SEBEPLER) onu icad ediyor, yani esbabın (SEBEPLERİN) içtimaında(BİRARAYA GELMESİNDE) o mevcut vücut buluyor; veyahut o kendi kendine teşekkül ediyor; veyahut, tabiat muktezası(İCABI) olarak, tabiatın tesiriyle vücuda(VARLIK SAHASINA) geliyor; veyahut bir Kadîr-i Zülcelâlin(SONSUZ CELAL SAHİBİ KADİR OLAN ALLAHIN) kudretiyle icad edilir. ........Madem aklen bu dört yoldan başka yol yoktur. Evvelki üç yol muhal(İMKANSIZ), battal(BATIL,BOŞ,HÜKÜMSÜZ), mümteni(MÜMKÜN OLMAYAN), gayr-ı kabil (KABİL OLMAYAN,İMKANSIZ)oldukları katî(KESİN) ispat edilse, bizzarure (ZARURİ)ve bilbedâhe(AÇIKÇA), dördüncü yol olan tarik-i vahdâniyet (TEVHİD YOLU) şeksiz, şüphesiz sabit olur
 

imported_katre_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Tem 2009
Mesajlar
43
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
şimdi üstad üç yolun yaratıcı olmasının imkansız olduğunu anlatacak.yani sebeplerin yaratıcı olmadığını,sonra tesadüfün yaratıcı olmadığını ve sonrada tabiatın yaratıcı olmadığını ispatlıyor.bunları ispatladıktan sonra artık tek YARATICININ ALLAH OLDUĞU AÇIKÇA BELLİ OLUYOR....DEVAM EDİYOR ÜSTAD.Amma birinci yol ki, esbab-ı âlemin(SEBEPLERİN) içtimaıyla(BİRARAYA GELMESİYLE) teşkil-i eşya (EŞYANIN MEYDANA GELMESİ)ve vücud-u mahlûkattır(YARATILANLARIN ORTAYA ÇIKMASIDIR). Pek çok muhâlâtından(İMKANSIZLIK DELİLİNDEN) yalnız üç tanesini zikrediyoruz.
 

imported_katre_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Tem 2009
Mesajlar
43
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Sebeblerin biraraya gelmesi demek,yani mesela bir ağacın büyümesi için su,güneş,toprağın ve havanın biraraya gelerek ,ağacın oluşmasına sebeb olması demektir.şimdi bu mümkün mü?sebeblere tesir verilmemiş.sadece sebebler perdedir.bu sebeblere bakıncada onlarda ilim yok,kudret yok,akıl yok..bu sebebler nasıl ağacı oluşturacaklardır
 

imported_katre_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Tem 2009
Mesajlar
43
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
BİRİNCİSİ:::::Bir eczahanede, gayet muhtelif(FARKLI ÖZELLİKTE) maddelerle dolu, yüzer kavanoz şişeler bulunuyor. O edviyelerden(İLAÇLARDAN), zîhayat(HAYAT SAHİBİ) bir macun istenildi. Hem hayattar, harika bir tiryak(PANZEHİR), onlardan yapılmak icap etti. Geldik, o eczahanede, o zîhayat macunun ve hayattar tiryakın çoklukla efradını gördük. O macunlardan herbirisini tetkik ettik(İNCELEDİK). Görüyoruz ki, o kavanoz şişelerden herbirisinden, bir mizan-ı mahsusla(HAS BİR ÖLÇÜLE), bir iki dirhem bundan, üç dört dirhem ötekinden, altı yedi dirhem başkasından, ve hâkezâ, muhtelif miktarlarda eczalar alınmış. Eğer birinden, bir dirhem ya noksan veya fazla alınsa, o macun zîhayat olamaz, hâsiyetini(ŞİFALIĞINI) gösteremez. Hem o hayattar tiryakı da tetkik ettik.(İNCELEDİK) Herbir kavanozdan bir mizan-ı mahsusla bir madde alınmış ki, zerre miktarı noksan veya ziyade olsa, tiryak hassasını(HASLIĞINI,ŞİFA ÖZELLİĞİNİ) kaybeder. O kavanozlar elliden ziyade iken, herbirisinden ayrı bir mizanla(ÖLÇÜ İLE) alınmış gibi, ayrı ayrı miktarda eczaları (CÜZLERİ,PARÇALARI)alınmış. Acaba hiçbir cihette imkân(MÜMKÜN ) ve ihtimal var mı ki, o şişelerden alınan muhtelif miktarlar, şişelerin garip bir tesadüf veya fırtınalı bir havanın çarpmasıyla devrilmesinden, herbirisinden alınan miktar kadar, yalnız o miktar aksın, beraber gitsinler ve toplanıp o macunu teşkil etsinler? Acaba bundan daha hurafe(MASAL), muhal(İMKANSIZ), bâtıl bir şey var mı? Eşek muzaaf(İKİ KAT DAHA) bir eşekliğe girse, sonra insan olsa, "Bu fikri kabul etmem" diye kaçacaktır. İşte bu misal gibi, herbir zîhayat(HAYAT SAHİBİPLERİ YANİ BİTKİLER,HAYVANLAR), elbette zîhayat bir macundur. Ve herbir nebat, hayattar bir tiryak gibidir ki, çok müteaddit (BİRDEN FAZLA)eczalardan, çok muhtelif maddelerden, gayet hassas bir ölçüyle alınan maddelerden terkip edilmiştir.(YAPILMIŞTIR) Eğer esbaba,(SEBEBE) anâsıra(ELEMENTLERE) isnad edilse(YAPTI DENİLSE) ve "Esbab icad etti" denilse, aynen eczahanedeki macunun, şişelerin devrilmesinden vücut bulması gibi, yüz derece akıldan uzak, muhal ve bâtıldır
 

imported_katre_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Tem 2009
Mesajlar
43
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Elhasıl,(ÖZETLE) şu eczahane-i kübrâ-yı âlemde(DÜNYA ALEMİNİN BÜYÜK ECZANESİNDE), Hakîm-i Ezelînin(BAŞLANGICI OLMAYAN HİKMETLE İŞ YAPAN ALLAHIN) mizan-ı kazâ ve kaderiyle(KAZA VE KADERİN ÖLÇÜSÜYLE) alınan mevâdd-ı hayatiye(HAYAT MADDELERİ), hadsiz(SINIRSIZ) bir hikmet ve nihayetsiz(SONSUZ) bir ilim ve herşeye şâmil(KUŞATICI) bir irade ile vücut bulabilir(VARLIĞA GELEBİLİR). "Kör, sağır, hudutsuz(SINIRSIZ), sel gibi akan küllî (BÜTÜN) Anasır(ELEMENT) ve tabâyi (TABİATLAR)ve esbabın(SEBEBİN) işidir" diyen bedbaht, "O tiryak-ı acip(ACİP PANZEHİR YANİ ŞİFALI İLAÇ), kendi kendine, şişelerin devrilmesinden çıkıp olmuştur" diyen divane bir hezeyancı(SAÇMA SAPAN KONUŞAN), sarhoş bulunan bir ahmaktan daha ziyade ahmaktır(ANLAMADIĞINI ANLAMAYANDIR). Evet, o küfür ahmakane, sarhoşâne, divanece bir hezeyandır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt